EŞEK ÖLÜR KALIR ESERİ – Rifat SERDAROĞLU
EŞEK ÖLÜR KALIR ESERİ - Rifat SERDAROĞLU
Erdoğan’ın sık-sık kullandığı ve edebiyatçılara saç-baş yolduran çok ilginç
bir deyişi vardır;
“Eşek Ölür Kalır Semeri / İnsan Ölür Kalır Eseri…
Aşağıdaki sadece bir günlük tablo, başta Erdoğan’ın- İmralı’daki müzakerecisi Öcalan’ın, AKP Genel Müdürü Davutoğlu’nun ve MİT Müsteşarı makamında oturan Fidan’ınE SERİDİR.
Onlarca ölü, yüzlerce yaralı, ülkenin çok yerinde yakılan-yıkılan-tahrip edilen
kamu binaları, yakılan belediye otobüsleri, molotof bombasıyla yakılan özel araçlar, tahrip edilen esnaf dükkânları, yakılan Türk Bayrakları ve Atatürk Heykelleri, sokağa çıkma yasakları ve sıkıyönetim!
İleri Demokrasi diye-diye, 12 Eylül dönemi benzeri uygulamalara yeniden döndük. Kimler yapıyor bu ihanetleri? Çözüm sürecinin sözüm ona tarafı olan Kürtçü-Bölücü militanlar…
13 yıldır Türkiye’yi TEK BAŞINA yöneten kadro elini nereye atsa berbat etti. Bastıkları yeri kuruttular. Türkiye’nin itibarını düşürdüler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi dünyanın en büyük 4. Ordusuna ve binlerce yıllık devlet tecrübesine sahip bir Cihan Devletini, Esad denen diktatörün, IŞİD denen canilerin ve PKK denen Narko-Terör örgütünün muhatabı yaptılar.
Çözüm Süreci adını verdikleri “Yılan Torbasını” Türk Milletinin üstüne boca ettiler. Kardeşi kardeşe düşürdüler, insanlarımızı birbirini kıracak, iç savaş çıkaracak hale getirdiler.
ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREV – Rifat SERDAROĞLU
ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREV – Rifat SERDAROĞLU
Siyasetçi şaşırıp doğru yoldan sapar, para ve güç hastalığına kapılırsa onun düzelmesi mümkün değildir.
O artık “Şaşkın” biridir. O kadar şaşkındır ki “Selamünaleyküm” der ama
Cami yerine Kilise’ ye girer!
Şaşkınlıktan çareyi de kurtuluşu da, yanlış yerlerde arar.
Tıpkı, sürekli salatalık maskesi yaparak, Allahın vermediği güzelliği “Hıyar’ da” arayanlar gibi!
Öylesine şaşkındırlar ki, çevrelerindeki olayları analiz edemezler ve tuzağa düşerler. Hem kendilerinin hem de ülkelerinin başını derde sokarlar.
Hâlbuki biraz okusalar, bilenlere danışsalar çıkışı görecekler ama nafile!
Örnek verelim;
Erdoğan ve AKP uyguladıkları yanlış Ortadoğu politikasıyla başımızı öyle bir belaya soktular ki, önümüzdeki günlerde Türkiye’yi felaketler bekliyor!
Türkiye “Sıcak Savaş’a” girmek üzere…
KAÇAN KAÇANA – Rifat SERDAROĞLU
KAÇAN KAÇANA - Rifat Serdaroğlu
Kanun ihaneti örtemez, diye 28 Haziran 2014 tarihinde yazmıştım.
İhanet hele “Vatana İhanet” öyle pis bir iştir ki, Yasa ile örtseniz, Kanun ile sarıp sarmalasanız kokusunu saklayamazsınız.
İhanet tuzağına düşenler, düşürülenler bir müddet sonra uyku uyuyamaz,
insan içine çıkamaz hale gelirler.
İşte o anda kaçışlar ve suçu başkalarının üzerine atmalar başlar!
Bu cennet vatanın ve Türk Milletinin öyle bir devlet tecrübesi birikimi vardır ki, bunlar genlerimize işlemiş ve atasözü dediğimiz özlü sözlerimize de yansımıştır.
Bir satırlık bir cümle size kitaplar dolusu bilgiyi aktarıverir.
NİÇİN DAVUTOĞLU – Rifat SERDAROĞLU
NİÇİN DAVUTOĞLU - Rifat SERDAROĞLU
Hadi bakalım, nur topu gibi bir başbakanımız oldu! Vatana millete hayırlı olsun!
Cumhurbaşkanı + Başbakan + AKP Genel Başkanı + Milletvekili+ Barzani+ Öcalan dostu Erdoğan, “ol” dedi;
Prof. Yalçın Küçük’ ün yazdığına göre, Amerikalıların “Kissinger ve Pilli Tavşan adını taktıkları, Karay Yahudilerinden Ahmed Davidof Türkiye Cumhuriyetine Başbakan oldu…”
Sakın bana “Yahu adam daha seçilmedi, AKP Büyük Kongresinde 1.200 tane delege var, kararı onlar verecek” demeyin.
Onlar şimdi asker! Tayyip “Tak” diye emredecek, onlar “şak” diye yapacaklar!
Niçin Davutoğlu diye merak ediyorsunuz, değil mi?
AKP’yi kuran dört kişi içinde, bu fidan boylu Başbakan var mıydı?
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Bülent Arınç- Abdüllatif Şener, 2001 yılında AKP’ yi kurarlarken, Davutoğlu; “nasıl yapsam da bunlardan bir danışmanlık kapsam” diye etraflarında dolanıyordu.
Şimdi, “neden ve niçin Davutoğlu” sorusunun yanıtını verelim;
ÜÇÜNDEN BİRİ – Rifat SERDAROĞLU
ÜÇÜNDEN BİRİ - Rifat SERDAROĞLU
Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turuna 15 gün kaldı.
Üç tane aday var;
1- Kendi kendini Cumhurbaşkanı adayı gösteren, sağ cebinde Başbakanlık, sol cebinde Başkomutanlık, heybesinde kalpazanlık-ihaleye fesat karıştırmak-bakanlarının yaptığı yolsuzluklar- bakanlarının kendisini basın önünde suçlamaları- oğlu ile yaptığı avanta paraları sıfırlama gayretleri- haram havuzları- kaçak villalar-gemi filoları-yurtdışında rafineriler-harap olmuş dış politika-bıçak sırtında bir ekonomi-her 5 köylüden 3’ ünün icralık olduğu ve sap, saman ithal eden tarım politikası-her 5 üniversite mezunundan 3’ ünün işsiz olduğu-Türk olmadığını söyleyen Recep Tayyip Erdoğan…
2-Bebek katili Abdullah Öcalan tarafından aday gösterilen, 54 bin insanımızın hayatına son veren, gelecek nesillerimizin 400 Milyar Dolar parasını çalan PKK Narko-Terör örgütü ve Kandil çıyan yuvasının temsilcisi- kongrelerinde İstiklal Marşı söyletmeyen-Türk Bayrağı ve Atatürk resmi bulundurmayan, Kürtçü-Bölücü anlayışın öne sürdüğü piyon Selahattin Demirtaş…
3-Çatı Adayı olarak Türk Milletine sunulan, bilim insanı-İslam Kalkınma Örgütünün Genel Sekreterliğini 8 yıl süreyle yapmış, 5 lisan bilen, dünyada çok sayıda dostu ve itibarı olan bir diplomat, inançlı bir insan Profesör Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu…
Oy pusulasındaki resim sırasına göre adaylarımızı yazdım.
Adaylardan, kendileri ile yazdıklarıma itiraz edecek olan varsa, istedikleri yerde beraber olup, yazdıklarımı ve daha fazlasını belgeleriyle konuşup, ispat etmeye hazırım. Yüreği yeten buyursun çağırsın…
52 milyon 305 bin 382 seçmen, aday olanlar içinde yani üçünden birini seçecekler! Halk diliyle ya üçünden birini seçecekler, ya da üçün birini seçecekler. Tercih milletin…
Açık, net olarak söylemek, karnından konuşmamak, ama-fakat-lakin diyerek kıvırtmadan yüksek sesle doğruları haykırmanın tam zamanıdır.
Çünkü mevzubahis olan Türk Devleti ve Türk Vatanıdır…
CAVIR ONLAR CAVIR – Rifat SERDAROĞLU
CAVIR ONLAR CAVIR - Rifat SERDAROĞLU
Almanya Şansölyesi Angela Merkel;
-Merkel’in 4 Bakanı “YOLSUZLUK-HIRSIZLIK-RÜŞVET” Soruşturması sebebiyle istifa etselerdi!
-Merkel’in kendi atadığı Devlet Bankası Genel Müdürünün evinde, ayakkabı kutusu içinde kaynağı bilinmeyen 4,5 Milyon Avro nakit bulunsaydı!
-Merkel’in Bakanlarının çocuklarının evlerinde para kasaları, para sayma makinaları, milyonlarca Avro nakit bulunsaydı!
-Merkel’in oğlu ile “Evindeki 1 Milyar Avro nakit parayı sıfırlama” konuşmalarının bulunduğu ve gerçeklikleri saptanmış konuşma bantları yayınlanmış olsaydı!
-Daha düne kadar anasından aldığı harçlıkla geçinmeye çalışan Merkel’in çocukları, birkaç sene içinde, Gemi filolarına- yüzlerce daireye- havuzlu villalara-Pırlanta mağazalarına- medya guruplarına sahip olsalardı!
Sizce Merkel ne yapardı?
Büyük bir pişkinlik ve utanmazlıkla, yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet olaylarını kapatmaya, parlamento’ da komisyon kurulmasını engellemeye, zorlukla kurulan komisyonu çalıştırmamaya gayret edip, Almanya Cumhurbaşkanlığına aday olur muydu?
Yoksa Alman Milletinden özür dileyip, dokunulmazlık zırhının kaldırılması yönünde dilekçe verip hem yargılanma yolunu açar hem de istifa mı ederdi?
Ne yapardı dersiniz?
OLMADI DELİKANLI OLMADI – Rıfat SERDAROĞLU
OLMADI DELİKANLI OLMADI - Rıfat SERDAROĞLU
Neydi o öyle yahu?
Sanki Türkiye’nin başına geçmek için değil de, ahirete intikal etmiş arkadaşlarınızı anmak için toplanmış gibiydiniz! Yardım toplayan Cami Hocası gibi, adamlarınızın yazdığı hayali senaryoları okudunuz. Ne kadar partili varsa hepiniz salya-sümük ağlayıp durdunuz.
İnanın ki son AKP Büyük Kongresi çok daha renkli idi. Hele Bilal Oğlanın düğünü çok daha muhteşemdi!
Gördüğüm bazı eksiklikleri yazmalıyım ki, Köşk Adayı Erdoğan hiç olmazsa propaganda döneminde bu yanlışları yapmasın. Yapmasın ve bizi üzmesin…
-Hani nerede ONUR KONUĞU BARZANİ abiniz? Niçin Peşmerge kılığındaki Barzani’yi davet edip, kırmızı halılarda yürütüp, TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR diye bağırmadınız?
Barzani sizin kankanız-dostunuz-iş ortağınız değil mi?
Kuzey Irak’ta, Mehmetçiklerimizi acımasızca-insafsızca şehit eden eşkıyaların kan kokan ocağında karşılıklı oturup, sıra gecelerinde şarkılar söylemediniz mi?
Barzani ile “Büyük Kürdistan Devleti” için anlaşmanız yok mu? Türkiye’de satılan tüm kaçak sigarayı Barzani sattırmıyor mu? Mersin Serbest Bölgesindeki kaçakçılığın merkezi haline gelmiş şirketler kimin? Hem Barzani ile böylesine can-cana olacaksınız, hem de bu önemli toplantıya çağırmayacaksınız!
SEN TÜRK DÜŞMANISIN. – Rıfat Serdaroğlu.
SEN TÜRK DÜŞMANISIN. - Rıfat Serdaroğlu.
“Şayet davamızda başarıya ulaşırsak, Amerika’nın 51’ inci eyaleti olmaya razıyım” diyen Molla Mustafa Barzani’nin oğlu Mesut Barzani, Arap Televizyonuna verdiği demecinde şunları söyledi; “Bana göre en iyi çözüm konfederasyon seçeneğine yönelmek. Böylece herkes hakkını bilir. Irak’taki diğer milliyetlere saygı duymakla beraber Irak, KÜRTLER ve ARAPLAR olmak üzere iki ana milliyetten oluşur.”
Irak’taki TÜRKMEN varlığı bu eşkıyanın elinden çok çekti, hala da çekiyor. Barzani’nin ellerinde on binlerce TÜRKMEN’İN, bebekler ve kadınların çoğunlukta olduğu kanları vardır. Barzani şimdi de Türkmenleri tamamen yok saymaktadır.
-Irak’taki Türkmen varlığını sistemli bir şekilde yok etmek için soykırım yapan kim; BARZANİ.
-Irak Türkmenlerini “Yok Sayan” kim; BARZANİ.
-54 Bin insanımızı öldüren PKK Narko-Terör örgütünü, besleyen-barındıran ve Türkiye’ye zarar vermeleri için kapılarını bunlara açan kim; BARZANİ.
-Kuzey Irak’taki teröristleri isteyen Türk Devletine, “Türkiye’ye Kürdün kedisini bile vermem” diyen kim; BARZANİ.
-Bir tek kürdün burnu kanarsa, ben de Diyarbakır’ı karıştırırım, diyen kim; BARZANİ.
-Türkiye’de 120 den fazla şirketi olan ve “Kaçak Sigara” işini organize eden kim; BARZANİ.
YÜZLERİ YOK Kİ – Rifat Serdaroğlu
YÜZLERİ YOK Kİ - Rifat Serdaroğlu
Cumhuriyet Tarihimizin en büyük “Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet” olayını yaşadığımız bu günlerde, her gün yenisi çıkan ses kayıtlarıyla şimdiye kadar hiç görmediğimiz densizlikleri-pislikleri-çirkinlikleri görüyoruz.
Siyasi Parti hüviyetine bürünmüş bir “Hırsızlık Çetesi” devlet gücünü kullanarak, ülkeyi soyup soğana çevirmiş, maalesef.
Çevremde ki insanlara, “böyle bir şey gördünüz mü” diye sorduğumda, aldığım cevap hep aynı;
“Böylesini hiç görmedik, duymadık…”
Rahmetli Osman Bölükbaşı’nın anlattığı bir fıkra vardır;
“Köylünün biri pazarda kaz satıyormuş. Biri hariç tüm kazları satmış. Elinde kalan kazı koltuğunun altına kıstırıp, sinemaya gitmiş. Kazla sinemaya giremezsin, demişler. Köylü köşeye çekilip, kazı şalvarının içine saklamış ve içeri girmeyi başarmış. Karanlıkta bir koltuğa oturmuş.
Yan koltuktaki yaşlıca kadın fındık yiyormuş. Fındığın kokusunu alan kaz, kafasını şalvardan dışarı çıkarıp, kadının elindeki kâğıt poşetten bir tane fındık kapıp tekrar şalvara girmiş.
Kadın ağzı açık bir halde şunları söylemiş; Kırk yıllık çaça’yım. Her türlüsünü gördüm ama bunun gibi fındık yiyenini şimdiye kadar görmedim…”
Bölükbaşı bu fıkrayı, rahmetli Özal’ın çocuklarının karıştıkları yolsuzluk olayları üzerine anlatmıştı. Bu günkü rezillikleri görseydi, kim bilir neler söylerdi!
SAĞIR SAVCILAR – Rıfat Serdaroğlu
SAĞIR SAVCILAR - Rıfat Serdaroğlu
Allah nazardan korusun, bizim Cumhuriyet Savcılarına bir haller oldu!
Yanlarında top patlatsalar bile duymuyorlar.
Hâlbuki hepsi sağlıklı-okumuş-efendi-cesur çocuklar ama ne hikmetse bir türlü duymuyorlar, görmüyorlar.
Genelkurmay Başkanını- Komutanları-Rektörleri-Gazetecileri-Ölüm Döşeğindeki Hastaları büyük bir cesaretle, sabaha karşı zindana atan bu cesur yüreklere ne oldu?
Bilen duyan var mı?
Fakat Cumhuriyet Savcılarımızın duymama-görmeme hastalıkları bazen ortadan kalkıyor, bizim yazılarımıza "Hükümet Üyesine hakaretten" re ’sen dava açıp sonra yine sağır oluyorlar!
Savcı çocuklarımızın bu hastalıkları, halkın "Ali Dibo" , Erdoğan’ın "Kara Sado" dediği Sadullah Ergin zamanında başladı.
Ali Dibo Sado, Bakan iken harcamayıp biriktirdiği helal paralarını şimdi Hatay seçimlerini kazanmak için har-vurup harman savuruyor.