ENDİŞE BİTTİĞİNDE BİR ANDA SAĞLIK DÜZELİR – Neale Donald Walsch
ENDİŞE BİTTİĞİNDE BİR ANDA SAĞLIK DÜZELİR.
Eğer sürekli hastalık yada nefret, kızgınlık ve olumsuzluk düşünceleri taşırsanız, bedeniniz bu düşünceleri fiziksel boyuta dönüştürecektir. Endişe, nefretten sonra insanın kendisine ölümcül zarar verdiği en kötü zihin aktivitesidir…
Endişe, nefret, korku, anksiyete, acı çekme, sabırsızlık, hırs, tamah, anlayışsızlık, yargılama ve suçlama gibi ürünleriyle birlikte bedene, hücresel boyutta saldırır. Bu koşullarda sağlıklı bedene sahp olmak imkansızdır.
Endişenin hiçbir anlamı, amacı yoktur. Ziyan edilmiş mental enerjidir.
Endişe aynı zamanda bedene müthiş zarar veren biyokimyasal reaksiyon yaratır. Hazımsızlıktan, kalp krizine kadar her türlü hastalığa neden olur.
ENDİŞE BİTTİĞİNDE SAĞLIK BİR ANDA DÜZELİR…
Recep Yıldız dan çay ikramı
27 Eylül 2019 Cuma / Günay Gülcü ağabey ile Fevziye Camiin de Cuma namazı çıkışında bir cenaze namazına iştirak ettik.
Mümin Kozan’dan Fırında kabak Ziyafeti..
26 Eylül 2019 Perşembe / Mümin Kozan Bekirdere de fırın işleten Kandıralı bir hemşehrimiz.
Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun hocamızın ruhuna saray usulü mevlid-i şerif töreni icra edilmiştir
24.09.2019 Salı günü Ayasofya Padişah Türbeler Bölümünde Hafız Celal Yılmaz, Hafız Âmir Ateş, Hafız Yunus Balcıoğlu, Hafız Fehmi Atay, Hafız Ramazan Kutlu, Hafız Ahmet Şahin, Hafız Tahsin Temel ile Dr. Osman Sezgin'in katılımı ile Ayasofya Müzesi eski Başkanı ve Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun hocamızın ruhuna saray usulü mevlid-i şerif töreni icra edilmiştir.
Mete Küçük ve arkadaşları
2 Eylül 2019 Pazartesi / Mete Küçük ve arkadaşları Kocabayramlar da!..
Ahlak Hayatın Sanatıdır – Prof.Dr. Hacı DURAN
Ahlak Hayatın Sanatıdır – Prof.Dr. Hacı DURAN
Ahlak, insanın ve insanlığın doğuş, gelişme, olgunlaşma ve var olma bakımından kendisine tabi olduğu ilkeler, kurallar ve değerler anlamına gelir. Bütün insanlar tabii denilen bu ahlaka göre davranırlar. Ahlak insanın hemcinsi, çevresi ve inançlarına ilişkin kuralları ve değerleri kapsar.
Yerin ve göklerin halk edilmesi ile insanın halk edilmesi, yani yaratılması, Cenab-ı Hakkın koyduğu ölçüye göre gerçekleşmiştir. Ahlak kavramı; “halk” yani yaratılış kelimesinden türemiştir. Dolayısıyla yaratılışa uygun olan davranış ahlakidir. Uygun olmayan ise ahlaki değildir. Bu durumda tabiat kendi yaratılış ilkesine göre işlerken, devinirken, hareketini devam ettirirken, insan da kendi yaratılış ilkesine, kuralına ve yasasına göre davranır, ona göre hareket eder. İnsanlığın tarihi bu evrensel düzenin bir uzanımıdır, bir işlevidir.
İnsan, yerin ve göklerin bir düzeni olduğunu, bu düzenin hem en geniş hem de en küçük parçalar veya kuvvetler düzeyinde belirli yasalara ve ilkelere göre doğduğunu, geliştiğini ve işlediğini bilimsel gözlemlerle yaklaşık olarak tesbit etmiş olmaktadır. Ancak insanın kendisi hakkındaki gözlemi, müşahadesi ve bu faaliyetten elde ettiği veriler, yani bilgiler; tabiat veya evren hakkındaki gözleminden elde ettiği bilgiler kadar nesnel, yani hakiki olamıyor. Daha çok yanılgı barındırıyor. Bu sapmanın sebepleri ayrı bir tartışma konusudur.
Şimdi bu söylediğimi bir örnek üzerinde göstereyim. Mesela atom altı kuvvetlerin bir birlerini etkileme ve birbirlerine bağımlı hareket etme sonucunda ortaya çıkan kütlenin ve gücün miktarını sayısal niceliklerle gerçeğe yakın bir ihtimal ile fizik yasalarına göre açıklayabiliyoruz. Bir güneş sistemindeki kütlelerin, kuvvetlerin bir birlerine olan mesafelerini, mesafeye ve kütleye bağlı olarak oluşan cazibeyi yine yaklaşık olarak fizik yasaları çerçevesinde sayısallaştırıp hesaplayabiliyoruz.
ÜÇ OSMANLI PAŞASININ YURDU LEHİSTAN VE BUGÜNKÜ POLONYA – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
ÜÇ OSMANLI PAŞASININ YURDU LEHİSTAN VE BUGÜNKÜ POLONYA - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Lehistan’ın bugünkü Polonya olduğunu yeni nesil bilmeyebilir. Ama Polonya tarihimizde ciddi bir yer teşkil eder. Çünkü sürekli Çarlık Rusyasının tehdidi altındadırlar. Ancak İstanbul’a sığınabiliyorlar. Tarlabaşında vefat eden Polonya’nın milli Kahramanı Adamawi Mickiavkzavi onlardan biridir. Osmanlı yönetimi, Babıali’de yabancı büyükelçiler toplantısına başlamadan önce işgal altındaki Polonya’ya veya kuşatılmış Varşova’ya destek için “Lehistan Sefiri geldi mi?” sorusuna “Yolda!” diyerek verilen cevap üzerine gündeme geçerlermiş. Polonya’ya hep sıcak ve sorunsuz bakmıştır Türk dış politikası. Öyle ki Adolf Hitler yönetimindeki Almanların Polonya’yı işgali sırasında Türkiye Büyükelçisi Von Papen Türk Hükümetine başvurarak Polonya’nın Ankara’daki binalarının kendilerine verilmesini istemiş, ancak bu talep kesin bir dille reddedilmişti.
Ahmet Görgün Küçük Almanya’dan döndü.
23 Eylül 2019 Pazartesi / Emekli Fevziye Camii Müezzin Kayyumu Ahmet Görgün Küçük Almanya’dan döndü.
Emekli Fevziye Camii Müezzin Kayyumu Ahmet Görgün Küçük, Frankfurt, Yavuz Sultan Selim Camiinde bir ay imamlık görevinde bulunduktan sonra geçen hafta yurda döndü.
OĞUZ UYKUSU VE KUTADGU BİLİG!.. / Dr. Sait BAŞER
OĞUZ UYKUSU VE KUTADGU BİLİG!.. / Dr. Sait BAŞER
Oryantalist birikim ve mantığıyla kendisine kim olduğunu öğretmeye çalışan sosyal bilimlere, Batılı üstadlarına daimî zebun sosyal bilimcilere kezâ, bu toplum neden itaat etsin?
Yeryüzü üniversitelerinde binlerce “Türkolog” var ve bunlar arasında, ilginç ve zımnî bir “Töre’yi gözden uzak tutma, mümkünse lanetleme” ortak paydası göze batıyor!
*
Bu kadar geniş bir coğrafyada, aleyhlerindeki bir dünya ittifakına rağmen, ayak izleri silinemeyen bir fâtih medeniyetin evlatları, kültürel genetiğinin sezgisiyle başı önünde düşünüyor, düşünüyor!!!
Bir kaç yüz senedir muhasebesini tamamlayamadı!..
*
Âdetâ bir “kayıp ümmet” gibi duran “Töreliler”in kim olduğunu ise aslında bütün cihan biliyor! Hem de o kadar iyi biliyor ki; aynı dili konuşan ama irtibatları kopmuş, koparılmış, savrulmuş Türk gruplarının her birini düşman başka künyelere, mümkünse karşı cephelere kaydetme telaşına düşmüş.
Bakın o telaş aynen Çin’de de, Rusya’da da, Avrupa’da da, Sami ve İran coğrafyalarında da hüküm sürüyor! Çin’in Doğu Türkistan siyasetini kopyalayın, aynısını Ruslarda, Araplarda, Acemlerde… de göreceksiniz!
*
Hadi Çin’i, Rus’u, Haçlı Avrupa’yı anladık; Arab’a, Acem’e ne oluyor değil mi?
Aynı din, aynı coğrafya…
Hattâ “aynı kader”!
Salih Zeki Uztürk ağabey Kefken’den dönmüş..
22 Eylül 2019 Pazar / Günay Gülcü ağabeyi aradığımda Ulugazi İlkokulu önündeyim dediğinde oradan ayrılma hemen geliyorum dedim.
Çok kısa bir zaman sonra buluştuk. Salih Zeki Uztürk ağabeye geçelim, sonrasında da mutad Şelale Cafe’ye geçebiliriz dedi.
Hz. Ömer’in Adaleti – Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
Hz. Ömer’in Adaleti - Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
“Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam Valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir camiyi genişletmek ister. Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.
Prof.Dr. Ahmet Haluk Dursun Ayasofya’da mevlidle anılacak
Prof.Dr. A. Haluk Dursun Ayasofya'da mevlidle anılacak
Geçtiğimiz haftalarda trafik kazası sonucu kaybettiğimiz ünlü tarihçi Prof.Dr. A. Haluk Dursun için 24 Eylül 2019 Salı günü Ayasofya Padişah Türbelerindeki programla anılacak.
24 Eylül 2019 Salı akşamı 17.30'da Ayasofya Padişah Türbelerinde yapılacak Prof.Dr. A. Haluk Dursun'u anma programında Mevlid okutulacağı belirtildi.
Erzincan’dan, 38 Sene Önceki Asker Arkadaşım ve Komutanımız
Arif Uzel 1981 yılında Erzincan’da birlikte kısa dönem askerlik yaptığımız ağabeyim. Selim Arıcıoğlu da Bölük komutanımız Yüzbaşı..
59.Topcu Er Eğitim Tugayı Hafif Tabur 1.Batarya da 5 Mart 1981 tarihinde Erzincan’da başlayan kısa dönem 4 aylık askerliğim 22 Haziran 1981 tarihinde Erzincan dan ayrılarak 1 Temmuz 1981 tarihi itibariyle sona erdi.
Fatma Şerif KARDAŞ vefat etti.
Bu gün öğle namazına müteakip Kandıra Çarşı camiinden ebediyete uğurlanan Fatma Şerif KARDAŞ büyüğümüze Allah rahmet eylesin.
Sevenlerine baş salığı ve sabır dilerim.