Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
8Haz/160

Kerkük unutulmasın (3) – Dr. Cüneyt MENGÜ

imageKerkük unutulmasın (3) - Dr. Cüneyt MENGÜ

Bir önceki bölümde özetle bahsedilen hem IKYB'nin bağımsızlığı hem de Kerkük'ün Kürdistan Bölgesine bağlanmasıyla ilgili referandumun devreye girmesi artık zaman seçimine kalmıştır.

Süreç başta projenin ana aktörü ABD olmak üzere Merkezi Hükümet, Türkiye, İran, Kürt grupları, Kerkük ve havalisinde yaşayan Türkmen ve Arapları yakından ilgilendirmektedir. İlgililerin hiçbiri "Bu işte ben yokum." diyemez, yerini seçmek ve duruşunu sergilemek mecburiyetindedir. Aksi takdirde iddiaları varsa tarihe karışacaktır.

Irak'ın kuzeyindeki Kürt Yönetimi gerçeği dışında IŞİD kontrolü altında Sünni bölge olarak addedilen Musul, Rumadi ve Selahaddin vilayetleri hariç Bağdat dahil Irak'ın diğer bölgelerinin hemen hemen tamamı, İran'a yakın ancak birbiriyle ihtilaflı Şii partilerden oluşan Bağdat Merkezi Hükümetinin yönetimi ve kontrolündedir.

8Haz/150

Türkmen trajedisi – Dr. Cüneyt MENGÜ

97827Türkmen trajedisi - Dr. Cüneyt MENGÜ Yeniçağ Gaztesi 07.06.2015

Irak’ta geçen hafta, biri Bağdat’ın 136 km kuzey batısında olan Samarra kentinin El-Sarsar bölgesine IŞİD’in düzenlediği intihar saldırısında, diğeri ise Irak ordusunun milis halk güçleri desteğiyle Bağdat’ın 131 Km. batısındaki Ramadi’ye düzenlediği kurtarma operasyonu sırasında toplamda 150 den fazla şehit, 200’den fazla yaralı olduğu ve bunların tümünün Türkmen olduğu ortaya çıktı.

Bölgeden alınan bilgilere göre olayların meydana geldiği her iki bölgenin de Türkmen bölgesi olmamasına rağmen, Iraklı komutanlar tarafından kasıtlı olarak cephelerin ön saflarına Türkmenlerin sürüldükleri bildirilmiştir. Her iki olayda şehit edilenlerin cenazeleri birkaç gün önce Türkmen siyasetçilerinin katılımıyla ilahi ve ağıtlar eşliğinde Necef’te toprağa verilmiştir. Sormak istiyoruz; tamamı Araplardan oluşan bu bölgenin savunulması acaba yalnızca Türkmenlere mi düşmektedir? Hali hazırda 500 binden fazla göçe zorlanan Türkmenlerin bölgeleri IŞİD güçlerinin işgali altındadır!

IŞİD’in Irak’taki durumu incelendiğinde, örgütün Irak’a girdiği günden itibaren günümüze kadar Irak topraklarının % 41 den fazlası üzerinde hâkimiyet kurduğu ve bu fiili durumunu da bir yapıya dönüştürülmüş olup halen de devam ettiği müşahede edilmektedir. Bu bağlamda IŞİD ile mücadele kapsamında her şeyden önce ana sıkıntının Irak ordusunun içinde bulunduğu durumdur. Bilindiği üzere ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgalinin ana hedeflerinin başında tıpkı İngilizlerin I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile imzaladığı Mondros Ateşkes anlaşmasının ilk maddesinde olduğu gibi, Irak ordusu başta olmak üzere Irak’ın tüm güvenlik güçlerinin altyapısının çökertilmesidir.