Esener Maçil’e geçmiş olsun ziyareti
29 Ocak 2016 Cuma / Akça Koca Kültür Platformu yöneticileri, Özel Körfez Marmara Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Esener Maçil'i evinde ziyaret etti.
TÜRK-YUNAN NÜFUS MÜBADELESİ (30 OCAK 1923) – Süheyl ÇOBANOĞLU
TÜRK-YUNAN NÜFUS MÜBADELESİ (30 OCAK 1923) - Süheyl ÇOBANOĞLU / RUBASAM - Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi
SIRTIMIZDAKİ KAMBUR / 7 – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
DEĞER ÜRETENLER GÖRMEZDEN GELİNMİYOR MU?
Gelelim televizyonlardaki dizi yayınlarına. Amerika’dan sonra dünyada ikinciliği muhafaza ediyorduk. Son yıllarda dizi ihracatı sıkıntıya girdi. Oysa düne kadar 70 ülkeye dizi ihraç eden bir Türkiye vardı. Dünya genelinde film sektörü ihracat artış hızının 5 katı süratle artırarak yeni pazarlar içinde ürünlerimizi alıcıyla buluşturuyorduk. 2015’te Dünya Eğlence İçerik Pazarı MIPCOM’da “onur konuğu ülke” olarak yer almıştık. Peki bundan sonra ne oldu iyi giden işlerde?
Sektör temsilcileri yapımcı değil, yayıncı odaklı bir politika izleyerek yanlışa düştü. 2014 yılında bunun üzerine reyting sisteminde değişikliğe gidildi. Siz RTÜK ve TRT’de; televizyon izlemeyen, sinemaya gitmeyenlere görev verirseniz olacağı buydu. Buna göre ölçümlerde sosyoekonomik seviyesi yüksek olan kesimin payı düşürüldü, orta alt gelir grubundaki kesimin payı ise artırıldı. Bu ölçümleme dizilerin kalitesini etkiledi. Ayrıca televizyon dizileri reel sektör nezdinde hala oyun ve eğlence olarak görülüyor, ciddiye alınmıyor.
TRT her zaman bir okul olmuştu. Son dönemde fiilen devreden çıktı. Ayrıca güçlü yapımcılar da yetişmedi. Sektörün kimlik problemi ortada kaldı. İhracatta kitap ve telif hakları gibi filmler de diğer sektörlerin aldığı teşvikten faydalanamadı. KDV oranları düşürülmedi. Emek sömürüsü devam etti. Editoryal bağımsızlık sağlanamadı.
Kandıralılar toplantı halinde..
18 Ocak 2016 Pazartesi / Kocaeli Kandıralılar Derneği yöneticileri Ocak ayı programı için değerlendirme toplantısında..
SIRTIMIZDAKİ KAMBUR / 6 – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Kutlu ve mutlu günlerde birbirlerine kitabı hediye eden 180 ülke arasında ise 140. Sıradayız.
Uluslararası Yayıncılar Birliği IPA raporlarına göre yayın yapan 12 ülke arasında ise 11. Sıradayız.
Henüz sonuncu olamamış, bizden sonra bir ülke daha var.
En önemlisi ise Bileşmiş milletler Raporlarına göre insani gelişmede 173 ülke arasında 86. sıra bizim. Ne acı!
Uğraştırdıklarına değmiş.. Sevgili Başkan ve Kurumununun nazik personeline bizde teşekkür ederiz…
SIRTIMIZDAKİ KAMBUR / 5 – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Bir Norveçli okumaya ayda 330 saat ayırıyor.
Amerikalı 210,
Japon 87 saat.
Türkiye’de ise bu oran en düşüğünden üçte bir daha geride.
Dünya üniversiteleri arasında ilk 500’de ise sonuncu sıralarda Türkiye.
Bir Norveçli ayda 137, Alman 122, Belçikalı ve Avusturyalı 100, Güney Koreli 39 dolar harcarken, bizim insanımızın kitaba ayırdığı para 1.3 dolar.
Sıradışı Müftü Adnan Zeki Bıyık’ın “Türedilik ve İslam” konulu konferansı büyük ilgi gördü..
2016 yılının ilk Selçuklu Düşünce Kulübünün toplantısında Sıradışı Müftü Adnan Zeki Bıyık (Kırklareli İl Müftü Yardımcısı, ilahiyatçı-yazar, müzisyen, fikir emekçisi) “Türedilik ve İslam”
konusunda bilgi verdi.
SIRTIMIZDAKİ KAMBUR / 4 – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
ÜRETİLENLER VE KUL HAKKI
Bir başka araştırmada ise Türk insanının ihtiyaçları arasında kitap 235. sırada yer alıyor.
Azerbaycan’da hala bir şiir kitabı 100 bin adet basılırken Türkiye’de en fazla bin adet yayınlanıyor.
Telif hakları ödemeleri ise hususan islamcı kesimde içler acısı. Kul hakkına riayet edenlerin sayısı çok az. Öte yandan her iki taraf da Necip Fazıl ve Nazım’ın mirasını yemeyi sürdürüyor.
Ersin ağabeyin bahçesi.. 23 Ocak 2016 Cumartesi Saat: 22.19
23 Ocak 2016 Cumartesi / Akşamın birinci misafirliğini erken tamamlayınca, ikinci gece oturmasına ailemizin büyüğü Ersin ağabeylere geçtik. Çenesuyu Stad arkasındaki evin önünde..
6-7 EYLÜL’Ü BİLİYORSUNUZ YA 29 OCAK’I? – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
6-7 EYLÜL’Ü BİLİYORSUNUZ YA 29 OCAK’I? – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
Türk Milleti, tarihi sorunlar içinde boğuşup duruyor ve bu sorunların içinden akıl ve bilgi yolu ile değil de, yumurta kapıya geldiğinde kaba kuvvet ile çıkmaya çalışıyor.
Vereceğimiz örnekte bunun bariz bir göstergesi...
SIRTIMIZDAKİ KAMBUR / 3 – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Bir yerde sorun var ama ne? Üstelik bu sorun sürekli büyüyerek üzerimize geliyor, sonra da acımasızlaşarak bütün duyguları, özellik ve güzellikleri süpürüp gidiyordu. Peki ne idi bu?
Bu defa da Vahdet’in (07 Ocak 2016) manşeti “Ulusal Tehdit” bu yarayı yeniden gündeme taşıdı. 80 milyona yaklaşan ülkemizde sadece 1121 halk kütüphanesi var.
Burada görevlilerin sayısı ise 360!. Neden? Çünkü çoğu kütüphanemiz ilgisizlikten kapalı da ondan.
Hiç bir vali, rektör, kaymakam, akademisyen buralara uğramaz, ayrıca işi de düşmez. Hem kütüphane sayısı, hem de düzenli okuma oranında Avrupa ülkelerinin çok gerisinde olduğumuzu hatırlatan Kütüphaneci Ali Fuat Kartal “Ulusal bir sorun ile karşı karşıyayız.
Türkiye’nin okuma alışkanlığı sorunu sahipsiz durumdadır. Milli bir sorun olarak kabul edilmezse, geleceği tehdit altında olan bir ülke olacağız” diyor. Rakamlarda veriyor üstelik.
ÜLKELERE GÖRE NÜFUS VE KÜTÜPHANE SAYILARI;
Nüfus Kütüphane sayısı
ALMANYA 83 milyon 11.332
İSPANYA 48 milyon 5.209
FRANSA 65 milyon 4.008
TÜRKİYE 78 milyon 1.121
Çok acı bir tablo ve ortaya çıkan rakamlar da bize gösteriyor ki 10 bin kişiden sadece birimiz okuyoruz.
ÜLKELERE GÖRE DÜZENLİ OKUMA ORANLARI da şöyle:
JAPONYA...........................%14
ALMANYA..........................%11
İNGİLTERE........................%11
TÜRKİYE.............................%0.01
Libonet okur profili ve kitap satın alma davranışları araştırmasına göre de ülkemizde en az Ege’de % 6, Karadeniz ve Akdeniz de %9 oranında kitap okunuyormuş. Okumada %34 ile Marmara Bölgesi başı çekerken, bunu %17 ile İç, %15 ile Güneydoğu, %10 ile de Doğu Anadolu takip ediyor.
Bilim Teknoloji diye bir meselemiz var mı? (1) – Ramazan BAKKAL(*)
Bilim Teknoloji diye bir meselemiz var mı? (1) - Ramazan BAKKAL(*)
Ar- Ge ve inovasyon olmadan zenginliğe giden yol yoktur.
Hatıralara türbedarlık ederek kaç sene barınılabilir? Bilim-teknoloji meselesi Sakarya meydan muharebesinden veya TRT yayıncılığından daha mı az önemlidir?
Dalından kopan yaprağın kaderini rüzgâr, teknoloji üretmeyen ülkenin kaderini küresel güçler, komşuları ve düşmanları tayin eder.
Ülkemizin refahına katkıda bulunabileceğimiz biricik mesele Bilim ve Teknolojiye gereken
önemi vermekten geçtiği halde toplum gündeminde gerektiğince yer almıyor. Hafif sanayi denilen tekstil, plastik ürünleri, domates-limon-fındık-zeytin, incir, basit makina ihracatıyla sağlanabilen hayat standardı ve güvenli yaşama ortamı mevcut durumdur.
Türkiye’de ülkenin refahına katkıda bulunacak düzeyde bilim ve teknoloji üretiminin olmaması toplum önderleri ve aydınlar tarafından halledilmesi gereken birinci öncelikli mesele olarak görülmüyor. Batı toplumlarının zenginliğinde ana kaynağın orijinal bilimsel buluşları endüstrileşmeye çevirip pazarlamak olduğu bilindiği halde görmezden geliniyor veya üzerinde düşünülmüyor. Tarih, ülkemizin 300 yılı aşkın zamandır çektiği sıkıntıların temelinde bilim-teknolojide çağın gerisinde kalmamızın yattığını fısıldıyor: “Bilimde geri kalmışlıktan kurtulmadan stratejik bir coğrafyada huzur içinde yaşanamaz.” diye. Duyan yahut ilgilenen var mı bilmiyoruz?
Meslektaşım Mustafa Taşpınar’ın babası ebediyete uğurlandı..
19 Ocak 2016 Salı /Meslektaşım Mustafa Taşpınar’ın babası İzmit Körfez Mahallesi Emin Terzioğlu Sokak adresinde ikamet eden itfaiye amirliğinden emekli Mehmet Taşpınar (87) vefat etti.