Hanımeli Çiçeği..
Hanımeli Çiçeği Nasıl Yetiştirilir?
Herkes “Hanımeli” adında bir çiçek olduğunu bilir, ancak nasıl bir çiçek olduğunu çoğu kişi bilmez. Birçoğumuzun sık sık gördüğü bir çiçek olsa da onun adının hanımeli olduğunu bilmeyiz. Bu yazımızda sizlere hepimizin çocukluğunda yer etmiş hanımeli çiçeğini anlatacağız.
Karantinadaki birine nasıl destek olursunuz?- Dr. Mehmet ÖZ
Karantinadaki birine nasıl destek olursunuz?- Dr. Mehmet ÖZ
Hiçbirimiz hayatımızdaki insanların hastalığa yakalanmasını istemeyiz. Ama ihtiyaç anında sosyal mesafeye de dikkat ederek onlar için pek çok şey yapabiliriz.
NEREDEN NEREYE
NEREDEN NEREYE
Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu'dur. 1925 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirir. Ankara'da Adalet bakanlığında staja başlar. Çalıştığı yer evine uzak olduğu için, öğle yemekleri sorun olur. Önceleri işyerine peynir ekmek getirir, onunla idare eder.
Babası Basın Yayın Genel Müdürü Ahmet Ağaoğlu'dur. Durumu babasına açar ve öğle yemeklerini yakındaki İstanbul lokantasında yiyebilmek için izin ister.
Ahmet Ağaoğlu bunda bir sakınca görmez izin verir.
İstanbul lokantası temiz kaliteli bir restorandır, genellikle milletvekilleri yemek yer.
Ancak:
O zamana kadar hiçbir lokantada kadınların yemek yediği görülmemiştir. Yıl 1925......
Süreyya, bir bayan arkadaşıyla birlikte ertesi gün İstanbul lokantasına giderler, bir köşede yemek yerler.
Bunu gören milletvekilleri, Basın Yayın Genel Müdürü Ahmet Ağaoğlu'nun kızı olduğunu bildikleri için, yüzüne karşı birşey söyleyemezler.
Fakat, arkalarından öyle bir dedikodu başlatırlar ki, sanki kıyamet alameti.
Şikayetlerini aynı gün Başbakan Rauf Orbay'a iletirler.
GÜL ÇOCUK…/ Seyfettin KARAMIZRAK
GÜL ÇOCUK.../ Seyfettin KARAMIZRAK
Doğunca nadide, suçsuz masumdun,
Sevgiyle kurulmuş, bir dünya umdun,
Kem talih tüketti, sanki bir mumdun.
Bağrında dikenler, sen bülbül çocuk,
Hicranla şakımak, yetsin, gül çocuk.
Annenin göz nuru, candın umuttun,
Ne kadar huzurlu, ne çok mesuttun,
Sevinmek arzundu, hepten unuttun.
Güneştin parlardın, şimdi kül çocuk,
Yeniden aydınlat, sönme gül çocuk.
Soner Aydın evine son şeklini veriyor..
10 Mayıs 2020 Pazar / Sapak başındaki Soner Aydın’ın evinin 20 gün önceki hali.. Bugün itibariyle çatısı bitti. Çok güzel bir görüntü kazandı. Bugün 20 gün üzerinden geçti.. Ustalarının ellerine sağlık.. Sağlık içinde, huzurla otursun..
Anne olma yaşı 28,9’a yükseldi, çocuk sayısı 1,88’e düştü
Anne olma yaşı 28,9’a yükseldi, çocuk sayısı 1,88’e düştü
Türkiye’de anne olma yaşı giderek yükselirken, ortalama çocuk sayısı da hızla düşüyor. Genç nüfus azalıyor, Türkiye yaşlanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre, 2019 yılında canlı doğan bebeklerin toplam sayısı 1 milyon 183 bin 652 olurken, bebeklerin %51,3'ü erkek, %48,7'si kız olarak kayıtlara geçti.
Doğum yapan annelerin ortalama yaşında da artış sürüyor. 2001 yılında ortalama anne olma yaşı 26,7 iken 2019’da ortalama yaş 28,9’a çıktı.
Eliniz ve Yüzünüz Kendinize ve Başkalarına Rahatlık Versin! – Dr. Zülfikar ÖZKAN
Eliniz ve Yüzünüz Kendinize ve Başkalarına Rahatlık Versin! – Dr. Zülfikar ÖZKAN
Yüzünüz, kendinize ve diğer insanlara rahatlık versin ve başkalarını olumlu yönde etkilesin.
Rahatlamış bir yüz, etkileyicidir.
Gülümseme eşliğinde kendinize ve karşılaştığınız insanlara selam verin. "Tebessüm, iki insan arasındaki en kısa mesafedir” der Victor Borge. Gülmek en iyi ilaçtır. Gülerken bedenimiz dışarıya daha çok karbondioksit atar, daha çok endorfin üretir, daha çok akyuvarların üretilmesini sağlar.
Yüz ifademizin aldığı şekil, o şekle uygun duyguların uyanmasına sebep olur. Bu yöntemle yüzünüzde olumlu duyguları uyandırın ve diğer insanlara yansıtın ki onlarda da aynı duygular uyansın.
Yapılan bir araştırma da üzüntülü ve depresyonlu insanlara her hangi bir gülümseme hissetmeden mekanik olarak gülümsemeleri istenmiştir. Onlardan ağızlarının yanlarındaki kasları gerginleştirmeleri ve ağız uçlarını yukarıya doğru kıvırmaları istenmiştir. Bu çalışma sonucunda bir çoğu depresyondan çıkmış ve kendilerini mutlu hissetmişlerdir (Rowshan, s. 86- Özkan, s. 262).
KADİR GECESİ!
KADİR GECESİ!
Kadir Gecesi, çok hayırlı ve mübarek bir gecedir.
"Doğrusu biz Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- İnna enzelnahü fiy leyletilkadr
2- Ve ma edrake ma leyletülkadr
3- Leyletülkadri hayrüm min elfi şehr
4- Tenezzelülmelaiketü verruhu fiyha biizni rabbihim min külli emr
5- Selamün hiye hatta matle'ılfecr
KADİR SURESİ ANLAMI:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik.
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler
Samanlık önündeki erik ağacı ve ürünleri..
11 Mayıs 2020 Pazartesi / Samanlık önündeki erikler..
Gençler sağolsun..
20 Mayıs 2020 Çarşamba / Yakacak odunlarımız hazırlanıyor.. Gençler sağolsun..
"ORTADOĞU’DA MEDENİYETLER SAVAŞI" Konulu Zoom Toplantısı gerçekleşti..
TÜRK AYDINLARI Platformu tarafından düzenlenen
İ.Ü. İktisat Fakültesi E.Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ömer ALPARSLAN AKSU
hocamızın sunumuyla
"ORTADOĞU'DA MEDENİYETLER SAVAŞI" Konulu
Zoom Toplantısı
https://zoom.us/j/9711129286 26 Mayıs 2020 Salı, Saat:21.00'da başladı.
Nefret Diline Hayır – Fazlı KÖKSAL
Nefret Diline Hayır - Fazlı KÖKSAL
Yunus’un sevgi dilinin yeşerdiği bu topraklarda, sevgi tohumlarının sulanmadığı zamanlarda çakırdikeni gibi nefret dilinin fışkırdığı da olmuştur. Ama bu kötü dönemler, toplumsal izanın galip gelmesi, nefret dilinin çakırdikenleri gibi bu topraklardan atılması sonucu hep kısa soluklu olmuştur…
Derinlemesine incelediğimizde görüyoruz ki, bu nefret söylemleri yabancı istihbarat örgütlerinin çabaları ve kışkırtmaları sonucu zemin buldu. 15-16 Haziran olayları, sağ-sol, Alevi-Sünni, Türkmen-Kürt ayrışmaları hep yabancı istihbarat örgütlerinin, toplumu iç savaşa yöneltme amaçlı kışkırtmalarıydı…
İç savaş çıkarmayı başaramadılar ama her toplumsal ayrışmanın ardından yeni bir darbe geldi…
Tabii her ayrışmayı yabancı istihbarat örgütlerine bağlamak da çok doğru olmaz…
İktidarını devam ettirmek veya iktidarı dönüştürmek niyetindeki siyaset ve vesayet organları da zaman zaman toplumu ayrıştıracak girişimlerde bulundular. Projeler hazırladılar. Vatan Cephesi ve 28 Şubat bu projelerin aklıma ilk gelenleri…
Bir de yıllardır yer altından derin derin çalışan, yabancı istihbarat örgütleri tarafından yönlendirilen FETÖ ve FETÖ benzeri “din maskeli” örgütler… ,