Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

ahsen okyar
18Oca/180

OKU’MAK YERİNE OKUNTU YAPMAK – Süleyman PEKİN

OKU’MAK YERİNE OKUNTU YAPMAK - Süleyman PEKİN

Yavuz Sultan Selim Mısır’a gireli 500’ü 1 geçiyor. Herşey Ocak 1517’de başladı. Yavuz kazandı, Tomanbay kaybetti. Osmanlı yükseldi, Memluklu söndü. Halife öldü, yaşasın Yeni Halife!

Ol Memlûk Devleti ki 13.yy’ın yenilgi yüzü görmemiş Moğollar’ını üstüste yenme başarısı göstermiş Mücahit bir Türk teşkilatıydı. Eşarî şekilciliği 2 - 2,5 asırda bu dinamik kaynağı kuruttu.

Mısır’ın fethiyle Kahire’den İstanbul’a gelen 1-2 bin civarında Eşarî âlim sonraki asırlarda Osmanlı’yı da kuruttu ve aklını soldurdu. Belki de Mısır’ın zenginliğinin laneti ve Memlukluların uzun vadeli intikamıydı bu (!)

22Mar/170

Maturidiliğin Türk düşünce tarihi ve siyasî tarihi açısından önemi – Prof.Dr. Sönmez KUTLU

maxresdefault

Maturidiliğin Türk düşünce tarihi ve siyasî tarihi açısından önemi - Prof.Dr. Sönmez KUTLU

Bağdad’da Büveyhîlerin yükselişe geçtiği, Taberistân’da Zeydîlerin devlet kurduğu, İsmâîlîler/Karmatîlerin Orta Asya’da, özellikle Nesef, Semerkand ve Bedahşan’da Samanîleri tehdit edecek kadar güçlendikleri  ve Fâtımî-İsmâîlîlerin  Kuzey Afrika’da merkezi Mısır’da bulunan bir devlet kurdukları  dönemde, yeni müslüman olmuş Türkler arasından İslamî ilimlere  vakıf Mâturîdî’ gibi birisinin çıkması, son derece şaşırtıcıdır.

Çünkü  Semerkand İslam’la yaklaşık iki yüz yıl önce tanışmıştı. Bu dönemin büyük bir bölümü ise, savaşlar, entrikalar ve siyasî çalkantılarla geçmişti. Üstelik Mâturîdî, diğer bilginler gibi, Nisabur, Rey, Bağdad, Basra, Mısır, Şam, Kufe ve diğer kültür merkezlerine seyahat etmemiş birisiydi.

Mâturîdî, böyle bir dönemde ve bu kadar ağır şartlar altında, kendisini ilme vermiş ve bütün Türk dünyasını etrafında toplayan ve kendi adıyla anılan itikadî bir mezhep kurmuştur.

Kaşgarî’nin  Divânu Lugatu’t-Türk‘ü Türk dili açısından, Farâbî ve İbn Sinâ’nın felseyle ilgili eserleri İslam Felsefesi açısında ne kadar önemli ise, Mâturîdî’nin Kitâbu’t-Tevhîd‘i ve Te’vîlât‘ı da Türk din anlayışı ve Türklerin dini düşünce tarihi açısından, o  kadar önemlidir. Çünkü onun bu eserleriyle birlikte, akılcılık ve hoşgörü Türk din anlayışının  temel taşları olmuştur.

10Mar/170

Türk Din Anlayışı Maturidi ve Maturidilik Konferansı – Prof. Dr. Sönmez KUTLU

Türk Din Anlayışı Maturidi ve Maturidilik Konferansı - Prof. Dr. Sönmez KUTLU

İslam Düşüncesinde özellikle de Türk İslam düşüncesinde bazı şahsiyetler sadece ve sadece İslam anlayışı ile ilgili fikirleri bize taşımakla bilinmezler, böyle görülmemesi gerekir. Örneğin Maturidi gibi, Ahmet Yesevi gibi Hacı Bektaşi Veli gibi Zemahşeri gibi daha onlarca sayacağımız İslam bilginleri kendi coğrafyamız olan Orta Asya’da ortaya çıkan ve belli bir coğrafyaya hapsedilmesi mümkün olmayan deha insanlardır. Ve bu insanlar sadece kuranı tefsir etmekle veya bir kitap yazmakla öne çıkmamışlardır. Bu insanlar içinde büyümüş ve yetişmiş oldukları tarihi, kültürü ve o milletin karakteristik özelliklerini sırtında taşıyan büyük insanlardır. Bu gün Türk toplumunun tarihte yetiştirmiş olduğu ve İslam medeniyetine katkılarının diğerleriyle kıyaslandığında ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu bildiğimiz bir şahsiyet üzerinde daha önce yazdıklarımdan farklı olarak Maturidinin şu ana kadar bilinmeyen yazıya geçirilmemiş bazı hususiyetlerini arz etmeye çalışacağım.