Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

ahsen okyar
31Eki/230

Hanımeli Konağın da Bayram ve 47. evlilik pastası

9 - Kopya

29 Ekim 2023 Pazar / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu Sakarya Taraklı’da toplandı.

47 yıl pastası

47 yıl önce 29 Ekim tarihinde evlenen Hilal – Necati Büyükkaya, Muazzez - Ali Aydemir ve Huriye – Necati Pilavcı pasta kesti. Çiftlere Platform üyeleri de çiçek ve hediyeler verdi. Cumhuriyet Bayramı neşe içinde kutlandı.

İlgi

Kocaeli, İstanbul ve Adapazarı’ndan gelen üyeler; Akça Koca Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, eşi Emine ve kızı Nihal Uzunhasanoğlu, Platform Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahsen Okyar ve eşi Nursel Okyar, ilk Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Dr. Alaattin Büyükkaya ve eşi Müjgan Büyükkaya, Dr. Yüksel Aksoy, eşi Biyolog Saliha Aksoy, İş İnsanı Necati Pilavcı ve eşi Huriye Pilavcı,  Mikro Biyoloji Uzmanı Prof. Dr. Duran Demirci, Kültür Okulları Kurucusu Ali Aydemir ve eşi Muazzez  Aydemir, Endüstri Mühendisi Mustafa Toka ve eşi Halime Toka, Ressam Vildan Çağlar, Göğüs Uzmanı Dr. Oktay Taşolar ve eşi Uzm. Dr. Fatma E. Taşolar, KOÜ Devlet Konservatuarı Türk Halk Müziği Yüksek Lisans öğrencisi Ömer Faruk Kaçar, Genel Cerrah Prof. Dr. Abdullah Sağlam, İş insanı Necati Büyükkaya ve eşi Hilal Büyükkaya, Prof. Dr. Ali Demir ve eşi Diş Hekimi Betül Demir,  İşadamı Metin Özler ve eşi Özler, KOVİAD Başkanı Harun Reşit Kocagöz ve eşi Nurdan Kocagöz, KOÜ Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümü 2. sınıf öğrencisi İrem Özyurt, Dr. İsmail Çapçı ve eşi Sağlıkçı Ayşe Çapçı, Alfa Elektronik Sensör A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bayram ve eşi Eğitimci Mürvet Bayram, Bankacı Osman Bulut, eşi Ayşe ve evlatları Esma ve Kaan Bulut ile Ecz. Celalettin Honca katıldı. Yıllarca İzmit’te Hakim olarak görev yapan Taraklılı Mesut Erbaş  ve eşi Dr. Berna Erbaş İzmitlileri Taraklı’da yalnız bırakmadı.

Göynük’te

Taraklı’da Hanımeli Konağında buluşan Platform üyeleri Göynük’e geçerek Gazi Süleyman Paşa Camii, Akşemsettin Hazretlerini ziyaret etti. Göynük; Gebzeli hemşehrimiz Göynük Müftüsü Erkan Aksoy refakatinde gezildi.

31Eki/230

DÜNYADAN CENNETE AÇILAN PENCERE; KANDIRA -2

20220911-dunyadan-cennete-acilan-pen

KANDIRA HALKINDAN MİLLİ MÜCADELEYE DESTEK

Kandıra; Coğrafi durumu İstanbul, İzmit ve Karadeniz’e yakınlığı sebebiyle İstiklal Savaşımız sırasında oldukça yoğun faaliyetlerin meydana geldiği bir yer olmuştur. İstanbul’dan kaçarak Ankara’ya gitmek isteyen vatansever şahsiyetlerin milli mücadele döneminde İstanbul – Şile istikameti dağlık alandan çıkarak Kandıra üzerinden Geyve Boğazı yoluyla Ankara’ya ulaştıklarına şahit oluyoruz. Kurtuluş savaşı sırasında birçok işgal ve tecavüzlere uğrayan Kandıra, 1918’de İngilizlerin, 1920’li yıllarda Yunanlıların işgaline maruz kalmasının yanında bir dizi Rum, Ermeni, Abaza ve Çerkez çetelerinin yağmalama, saldırı ve tecavüzlerine uğradı. Milli mücadelenin başladığı günden itibaren Kuva-i Milliye’yi ve Mustafa Kemal’in önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen Kandıra halkı, seçtikleri liderler vasıtasıyla köy ve nahiye olarak milis kuvvetleri kurup milli mücadeleye destek verdi.  Bunların bazıları; Kandıra kazası Şeyhler Nahiyesinden “Halit Molla” (500-600 kişilik bir kuvvet), Akçaova Nahiyesi Tokaçlar Köyü’nden Ahmet Reisoğlu ve Molla Rıfat (50 kişilik bir kuvvet), Kaymaz Nahiyesinden “Halit Pehlivan” ve “Dayı Mesut” çetesi, Kandıra ve Karasu Bölgesinden “İpsiz Recep” Çetesi, “Küçük Aslan” ve “Yahya Kaptan” çeteleri önde gelen çetelerdendir. Bu çetelerin halkın yardımıyla silahlanarak Rum, Ermeni, Abaza çetelerini sindirmenin yanında, Yunan taburuna ve İngiliz müfrezelerine de önemli zayiatlar verdirdikleri bilinmektedir. Kandıra halkı 14 Şubat 1922 tarihinde, Ankara Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey’e; Türk Milletinin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için, kanlarının son damlasına kadar mücadeleye hazır olduklarını belirten bir telgraf göndererek tarihin şanlı sayfalarına adını yazdırmıştır.

1868’DEN BU YANA KANDIRA

Kandıra, 1868 senesine kadar Üsküdar’a bağlı bir nahiye iken bu tarihte kaza (ilçe) olunca bağımsız İzmit Sancağına bağlanmıştır. Bu tarihte ilk olarak belediye olan Kandıra, Büyükşehir Yasası’nın değişmesi ile 30.03.2014 tarihinden itibaren köylerinin mahalle statüsüne alınması sonucu 96 mahalleden oluşan bir belediye haline dönüşmüştür. Yapılan bu değişikliğe uyum sağlamak amacıyla Kandıra Belediyesin de yeni bir yapılanma çalışması sürdürülmektedir.

31Eki/230

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 31 Ekim 2003 Cuma

2003.10.31b

Kategori: 2003, Diğer Yorum yok
31Eki/230

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN DIŞ BORÇLAR SORUNU – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN DIŞ BORÇLAR SORUNU - Ruhittin SÖNMEZ

1800’lü yılların başından itibaren İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği batı ülkeleri sanayi devrimini gerçekleştirdi. Bu devletler gelişen endüstrileri için bir yandan hammadde bulmaya çalışırken, ürettiklerini satabilecekleri pazarlar da arıyorlardı.
Bunun için sanayileşmiş ülkeler, ilişkide bulundukları geri kalmış ülkeleri ayakta tutacak kadar borç vermek, onları yaşatıp verdiklerinin çok fazlasını başka yollarla geri almak gibi bir yöntem geliştirdiler.
Sanayileşme devrimini tamamlayan diğer gelişmiş ülkeler de bu yöntemi uygulamaya devam ettiler.
Her yıl sanayileşmiş ülkelerden geri kalmışlara “borç” ve “bağış” adı altında belli miktar para gelmekte, bu borçların yarısı eski borçların taksit ve faizi olarak verene geri dönmektedir. Öyle ki, “3. Dünya ülkelerinin yıllık faiz ödemeleri borç toplamının üzerindedir. Yıllık faiz ödemeleri tüm 3. Dünya ülkelerinin sağlık ve eğitim harcamaları
toplamından fazladır.”
Üstelik bu borçlar çoğu zaman şartlı verilmektedir. Böylece borcu veren ülkeye faiz gelirinin yanında başka ekonomik kazançlar da sağlanmaktadır. Mesela bu paranın borcu veren ülkenin şirketlerinin yapacağı belli yatırımlarda kullanılabileceği, bu ülkenin sermayesiyle rekabet eden bir alanda kullanılamayacağı gibi şartlarla verilebilmektedir.
Diğer taraftan sanayileşmiş ülkeler kendilerine yakın iktidarları desteklemek amacıyla da borç vermektedir. Verdikleri borçlar sayesinde bir yandan yüksek faiz gelirleri elde etmekte, bir yandan da bu ülkelerden ihtiyaçları olan hammaddeleri ucuza almak, sanayi üretimlerinin fazlasını bu pazarlarda satmak imkanını bulmaktadır.
Ülke yönetiminin seçimle değiştiği bazı geri kalmış ülkelerde, iktidarın elini rahatlatmak için verilen dış borçlar seçim dönemlerinde sahte bolluk ve refah yaratarak seçim sonuçlarını belirleyici olmaktadır.

31Eki/230

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazeteleri, 31 Ekim 2003 Cuma

2003.10.31a

31Eki/230

Dr. Brande’ye kulak verelim

IMG-20231021-WA0097

Kategori: Mesaj Yorum yok
30Eki/230

Dünyadan Cennete açılan pencere: Kandıra -1

20220911-dunyadan-cennete-acilan-pencere-kandira-791521-9e438b58df8e97dd288c

DÜNYADAN CENNETE AÇILAN PENCERE:  KANDIRA

Dünya üzerinde keşfedilmeyi bekleyen, doğal güzellikleri ve ahlaki değerlerini günümüze kadar bozulmadan taşımayı becerebilen kaç köşe kaldı ki?  Milyarlarca yıllık dünya tarihinde saklı kalmayı ve değerlerini günümüze taşımayı beceren nadir köşelerden biridir Kandıra. Üstelik Marmara Bölgesi’nde ve sanayisi gelişmiş Kocaeli, İstanbul, Sakarya gibi büyükşehirlerin hemen yanı başında olmasına rağmen.  Doğal güzellikleri, çiçek ve çam kokan havası, birbirinden güzel pırıl pırıl sahilleri, sessiz ve sakin huzurlu ortamı ile zamana meydan okuyan bir beldedir Kandıra.

Birbirinden ihtişamlı tepelerin sunduğu enfes manzaralar,  ilahi bir emrin tecellisi olarak görsel şölenlerle süslenen ovalar, berraklığıyla gökyüzünün mavisini yansıtan sahilleri ve tertemiz denizin içinde vücudunuzu şımartabileceğiniz bir belde olarak Kandıra, cennetin dünyaya açılan dev bir aynası hükmündedir adeta. Yeşil ve mavinin Karadeniz’e özgü renk cümbüşü ile kendini yansıttığı doğal güzellikleri ile Kandıra,  görebileceğiniz en harika görüntüleri zevkinize sunmanın yanında, bu güzellikleri şehir hayatından kopmadan tadabileceğiniz en yakın bölge olarak ta eşsiz bir öneme sahip.

30Eki/230

Av. Ahmet Serbes’e; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” kitabı

20231020_165120

20 Ekim 2023 Cuma / Av. Ahmet Serbes’e; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” ismini verdiğim 404 sayfalık 78. kitabımı takdim ettim.

30Eki/230

GAZZE DE KATLİAM – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

GAZZE DE KATLİAM - Seyfettin KARAMIZRAK
İsrail, “Orta Doğu haritasını değiştireceğiz” hayaliyle Gazze’ye ölüm kusmaya, “çocuk-kadın” demeden sivil kıyımına devam etmektedir.
27 Ekim Cuma’yı Cumartesine bağlayan gece, bu kıyımı zirveye taşıyarak 100 savaş uçağıyla Gazze’ye ölüm yağdırmaya başlamıştır. İsrail’in ölüm tankları da bu vahşete destek vermiştir.
İnsanlığın gözü önünde bir millet vahşice yok edilmektedir. Atılan bomba miktarı, kilometre kareye 33 ton dur. Şimdiye kadar Gazze’ye 12 bin tondan fazla bomba atılmıştır.
Bombaların tahrip gücü, ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’nın Hiroşima kentine attığı atom bombasının gücüne eşdeğerdedir.
ABD, insanlığı yok etme hırsını, bu kez Gazze’de gerçekleştirmiştir. ABD insanlığın baş düşmanıdır.
Gazze’de şimdiye kadar, 7 binden fazla can kayı olmuştur. Bunun 4 binden fazlası kadın ve çocuktur. 18 binden fazla yaralının tahliyesi için güvenli yer kalmadığı belirtilmektedir.
2 binden fazla insan enkaz altındadır. 29 gazeteci hayatını kaybetmiştir. 200 bin konut tamamen yıkılmıştır. Bunların 38’i cami, 3 adedi kilisedir. Bir buçuk milyon insan yerinden
edilmiştir.
“Teknolojinin, medeniyetin, gelişmişliğin” dünyaya sunmaya çalıştığı “refah ve mutluluk” sloganlarının atıldığı bir asırda, insanlığı utandıran bu vahşeti izah etmek mümkün değildir.
Sahte gülümsemelerle dünyayı aldatmaya çalışan batı, Gazze’de vahşi dişlerini göstermiş, gerçek karakterini sergilemiştir. Batı, teknoloji ile ulaştığı her imkânı insanlığın
saadeti için değil, felaketi için kullanmaktadır. İsrail, medeniyetin yüz karası, batının gönüllü katilidir.
İsrail insanlık düşmanıdır. Saplandığı sapık ideolojisinin kölesidir. Ütopik, batıl idealleri uğruna, kendi vatandaşlarına bile acımamaktadır. Hamasın vermek istediği İsrailli rehineleri dahi almamıştır.     

30Eki/230

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 30 Ekim 2003 Perşembe

2003.10.30a

30Eki/230

Günaydın

IMG-20231022-WA0002

Kategori: Mesaj Yorum yok
29Eki/230

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun…

IMG-20231028-WA0009IMG-20231028-WA0068

Kategori: Mesaj Yorum yok
29Eki/230

Devlet İlelebet, Yaşasın Cumhuriyet – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman

Devlet İlelebet, Yaşasın Cumhuriyet – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Devletimizin Türkiye Cumhuriyeti adı ile devamı kararının alınışının 100. Yılı olan 29 Ekim 2023 kutlu olsun. Cumhurbaşkanlığımız forsundaki 16 yıldızdan biri olan bu devletimizin hūr, bağımsız, özgür şekliyle refah içinde ve mutlu olarak nice yüzyıllar yaşayacağı inancı ile bugünü kutlamaktayız.

Birinci Cihan harbi yenilgisi sonucu Osmanlı devletimiz 30 Ekim 1918 de Mondros Mütarekesini imzalamıştır. Bu tarihten Büyük Taarruzun başarı ve zaferle sonuçlanıp işgalci Yunan ordusunun İzmir'den denize döküldüğü 9 Eylül 1922'ye kadar Türk Milleti olarak çok büyük acılar yaşanmış, kayıplar verilmiştir.

Mondros mütarekesinin şartları ileri sürülerek İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan askeri güçleri Osmanlı devletimizin baş şehri olan Konstantinopolis (bu isim cumhuriyetle İstanbul olarak değiştirilmiştir.) dahil topraklarımızda işgaller başlamıştı. İşte bundan 4 yıl 364 gün sonra (5 yıl değil) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilan edilerek Osmanlı devletimizin küllerinden yeni genç bir Türk devletinin varlığı dünyaya ilan edilmiştir.

29Eki/230

Kocaeli Aydınlar Ocağı’ndan 100. yıl kutlaması

attachment-20169-2-d849be8ba4751d575247a7980be0b5db-1698479998-1-1698493601 (1)

27 Ekim 2023 Cuma / Kocaeli Aydınlar Ocağı, Cumhuriyet’in 100. yılı sebebiyle kutlama programı düzenledi. Programın konuğu ise Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır oldu.

29Eki/230

Türk Yolu’nun Aydınlığında ‘’Halit Molla’’ – Dr. Öğr. Üyesi Mehmet ÖZDEMİR

turk_yolunun_aydinliginda_halit_molla_h22110_c8874

Türk Yolu’nun Aydınlığında ‘’Halit Molla’’ - Dr. Öğr. Üyesi Mehmet ÖZDEMİR / Sakarya üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özdemir

  Halit Molla Adım Adım Zafere Doğru Mondros Mütarekesine kadar Bağdat’taki 6.Ordu’da İnzibat memuru olarak çalışır.

30 EKİM 1918’de Mondros Mütarekesi sonrasında Musul’dan tezkere alarak, muhtemelen Rumî takvime göre 1918 Ocak / Şubat aylarında [1919 yılı başlarında!!!] köyüne döner.

Önemli bir gelişme olarak 13 Kasım 1918’de İtilâf devletlerinin Donanması İstanbul boğazına demir atmıştır. Bu gelişme ile aslında İstanbul da resmen işgal edilmiş…

Halit Molla hatıralarında bu durumu, köyüne döndükten iki ay sonra 1919 yılı başlarında (Mart – Nisan 1919 Olabilir) “iki defa soyguna uğradık” (Türk Yolu, S.717, s.3)   diyerek ifade eder.

29Eki/230

SEKA’LI HALUK KARDEŞİM İLE..

20230908_162831

8 Eylül 2023 Cuma / Haluk kardeşimin nöbeti devam ediyor… Hergün ve mutlaka aynı yerde çayı, kahvesini içer, dost ve arkadaşları ile buluşur, konuşur..

Hep sağlık ve huzur içinde olmasını dilerim… 1980-83 yılları arasında SEKA Genel Müdürlüğünde aynı serviste beraber çalışmıştık.

29Eki/230

Kocabayramlar da, Değirmen Düzünden gelenler…

20230928_154657

28 Eylül 2023 Perşembe / Saat: 15:46 İbrahim Bayram hayvanlarını Değirmen düzünden getiriyor..

29Eki/230

Kocabayramlar Fırını önünde…

20230928_160323

28 Eylül 2023 Perşembe / Bugün Kocabayramlar da Fırın yakıldı. Görünen o ki önce pideler hazırlanacak ve sonrasında da ekmekler taze taze yenilecek..

29Eki/230

Yunus Emre demiş ki!…

392753322_354490083821673_7639945865717119498_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
28Eki/230

Moskova’da Önce Tehdit Sonra Ödül – Abdullah KÖKTÜRK

abdullah köktürk

Moskova’da Önce Tehdit Sonra Ödül - Abdullah KÖKTÜRK Eğitimci - Siyasetçi

Belediye Başkanlığımız döneminde, TRT’den sonra en büyük çocuk şenliğini Bekirpaşa da – İzmit’te yaptık. 23 Nisan Egemenlik ve çocuk bayramını onlarca ülkenin çocuklarıyla beraber günlerce dolu dolu yaşadık. Evlerimize misafir ettik onlar Ailelerimizi yakından gördüler, kültür ve yaşayışımıza çok güzel anılarla şahit oldular. Halen ülkeler arası çocuklar ve aileler arası o sıcak ve samimi havanın devam ettiğine şahit oluyoruz ve Onun mutluluğunu da yaşıyoruz.

Gelen öğrenciler ilköğretim çağındaki çocuklardı. Hemen hemen her yıl gelen bu öğrenci gruplarından biriside, Moskova’dan seçkin ve örnek bir özel okuldan gelen çocuklar ve öğretmenlerdi.

Çok memnun olmuş olmalılar ki, ben ve birkaç arkadaşı bir kış günü Moskova’ya davet ettiler.

Bu davetlerini kabul ederek, bizde üç arkadaş Moskova’ya gittik.

Moskova havaalanından bizler karşılandık. Onların refakatlığın da şehrin merkezin de güzel bir otele yerleştik.

Eksi yirmi iki derece civarında soğuk ve sessiz bir gecede, Türkiye’den üç arkadaşla birlikte yol yorgunluğunu atmak üzere odalarımıza çekildik.