Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
23Şub/24Kapalı

GÜVENİLİR İNSAN OLMAK – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

GÜVENİLİR İNSAN OLMAK - Ruhittin SÖNMEZ
Halkın politikacıları ve özellikle devlet adamlarını “güvenilir insan” olarak görmesi çok önemlidir.
En azından gelişmiş ülkelerde bu böyledir. Bu ülkelerde vatandaşlar -kendileri bu vasıfları taşımasa da- ülkeyi yönetenlerin doğru sözlü olmasını, verdiği sözlere sadık olmasını her şeyden çok önemserler.
Türkiye bu ülkeler sınıfına girmiyor olmalı… Devlet adamlarının ve siyasetçilerin yalan söylemesini, önceki fikir ve beyanlarının tam tersini söyleyebilmesini, işbirliği yaptıklarıyla rakiplerinin yer değiştirmesini bizim halkımız çok önemli saymıyor.
Oysaki dinimiz İslam’ın peygamberi daha Allah’ın elçisi olmadan önce “güvenilir Muhammed (Muhammed ül emin)” olarak anılırdı. Bu sebeple ilk Müslümanlar görmedikleri, duymadıkları bir ilahın kendisine bildirdiğini söylediği mesajlara (vahye) inanmışlardı. 
Bu bakımdan bana göre Hz. Peygamberin Müslümanlara bıraktığı en önemli sünneti “güvenilir insan” olmaktır.
Bugün tıpkı manası “Barış” olan “İslam” deyince Müslümanlar arası savaşlar, terör, vahşet sahneleri ve insan haklarına aykırı iş ve eylemlerin uygulayıcıları akla geldiği gibi; Müslüman denince de yalan söyleyen, aldatan, hileci, merhametsiz, güvenilmez insan
tipi gözümüzde canlanır oldu.

8May/200

ARINÇ-ERDOĞAN-GÜL VE ÜÇLÜ İHANET – Rifat SERDAROĞLU

indirARINÇ-ERDOĞAN-GÜL VE ÜÇLÜ İHANET - Rifat SERDAROĞLU

Devlet yönetmek, zor iştir. Önce devletini sevmek gerekir!

Bu görev, otelde T.C. Cumhurbaşkanlığı postunu, Suudi Kral’ın ayaklarına sermekle olmaz.

Bu görev, ederinden çok pahalı ihaleler yapıp, süper zengin olmakla olmaz.

Bu görev, Asteğmen Kubilay’ın kafasını kesen dedenin, intikamını almak için Türk Ordusuna iftira atmakla olmaz.

Devlet yönetmek, göreviniz gereği verdiğiniz sözlü-yazılı emrin sonucuna katlanmaktır.

Aralık 2009’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapıldı iddiasıyla, FETÖ’cu Savcı-Yargıçlar (Şu an kaçaklar) Türk Devletinin “Devlet Sırlarının” bulunduğu Kozmik Odaya girmek istediler.

 

27Mar/200

SALGININ EKONOMİK TAHRİBATINI AZALTMAK – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sSALGININ EKONOMİK TAHRİBATINI AZALTMAK - Ruhittin SÖNMEZ

Koronavirüs (Kovid-19) salgını için alınan sağlık tedbirleri kadar ekonomik destek tedbirleri de önemli.

Çünkü sağlık tedbirleri yüzünden daha ilk günden zarar gören hatta aç kalma riski taşıyan milyonlarca insanımız var.

Salgının kontrol altına alınması için okullar tatil edildi. Kafeler, restoranlar vd insanların biraraya geldiği işyerleri kapatıldı. “Evde kal” kampanyası yüzünden iş yapamayan AVM, mağazalar ve diğer işyerleri de kendiliğinden kapandı. Buralarda çalışanların bir kısmı işinden oldu, çoğu ücretsiz izne çıkarıldı.

Türkiye’de 6 milyon civarında insan simitçi, ayakkabı boyacısı, işportacı, günübirlik çalışanlar vb sokak ekonomisinin bir parçası olarak evine ekmek götürmekte.

Bu insanlarımızın içinde bir gün dahi evine para götüremezse aç kalacaklar var. Bazıları da en fazla bir hafta, bir ay veya birkaç ay dayanabilecekler. Bunlar için çok acil ekonomik destek lazım.

Diğer ülkelerden bizim nüfusumuza yakın büyüklükteki olanlar, bizim devletimizin açıkladığı destek paketinin 40 katı, 50 katı ekonomik destek paketleri açıkladı. Bazıları herkese 1000’er dolar verdi.

Almanya, Fransa, Kanada Başbakanları vatandaşlarına garantiler verdiler. “Siz evde kaldığınız sürece her türlü maddi ihtiyacınızı devlet karşılayacak, hiçbir şirket iflas etmeyecek, kimse işsiz kalmayacak, hiçbir temel ihtiyaç malzemesinde kıtlık olmayacak” dediler.

24May/190

HAZİNE GARANTİLİ ÖLÜM TUZAĞI – Rifat SERDAROĞLU

indirHAZİNE GARANTİLİ ÖLÜM TUZAĞI - Rifat SERDAROĞLU

Önümüzdeki dönemin en kabarık dosyalarından biri şüphesiz ki İstanbul’un Yeni Havalimanı dosyası olacak. İhaleden yapımına kadar yapılan yolsuzlukların, yanlışların insan ölümlerine sebep olacağı, çevre ve hayvan katliamına yol açacağını başta TMMOB’un kamuoyuna açıkladığı rapor olmak üzere tüm teknik raporları okuyup, arşivime kaldırdım.

Geçen gün çok ilginç bir olay aktardılar!
Bir emekli Korgeneral dostum İzmir’den İstanbul’a gitmek üzere uçağa biner. Yanındaki koltukta, resmi kıyafetiyle bir pilot oturmakta ve elindeki telefondan bir film seyretmektedir.
Yol boyunca hiç konuşmamışlar.
Dostum, uçak inişe geçtiğinde, pilotta bir tedirginlik sezer. Uçak oldukça fazla sallanarak iniş yapar!

26Eyl/170

ÇOK YAŞAYIN SAVCI BEY – Rifat SERDAROĞLU

indirÇOK YAŞAYIN SAVCI BEY – Rifat SERDAROĞLU

24 Mayıs 2017 tarihinde “Yamuk Ağaç/Düz Baston” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Yazıyı hatırlamak isteyenler şu linki tıklayarak okuyabilirler;
https://rifatserdaroglu.com/2017/05/24/yamuk-agac-duz-baston/

Bu yazı hakkında Cumhuriyet Savcısı M. E (41466) Adalet Bakanlığı-Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden izin alarak hakkımda dava açmış.
Davacı; K.H (Kamu Hukuku)
Suçtan Zarar Gören; Recep Tayyip Erdoğan- T.C Cumhurbaşkanı
Şüpheli; Rifat Serdaroğlu
Suç; Cumhurbaşkanına (Basın Yoluyla) Hakaret
Sevk Maddesi; TCK 299/1, 299/2, 53 md.

19Şub/170

BİZ BUNU HAK ETTİK- Rifat SERDAROĞLU

cropped-resim_1364923370_9BİZ BUNU HAK ETTİK-  Rifat SERDAROĞLU

İki gündür Halkın Filozofu Bergamus’un yanında eğitimdeydim. Akropol’ün buz gibi havasında ondan yemediğim azar kalmadı! Memleketin hali nicedir, hele anlat dedim, bakın neler söyledi;

Her gün yalan üstüne yalan söyledi, siz sustunuz!

Türkiye’de rejim değişmiştir, Anayasa askıya alınmıştır dedi,
siz sustunuz!

Atatürk büstleri kırılırken, Tunceli’de Seyit Rıza’nın heykeli dikildi,
siz sustunuz!

Ne Mutlu Türküm Diyene yazıları kaldırılırken, PKK Şehitlikleri açıldı, siz sustunuz!

Milli Andınız yasaklanırken, Barzani ile sazlı-sözlü eğlendiler,
siz sustunuz!

Suriyeli gençler sınavsız olarak üniversiteye girerken, Türk gençleri Suriye’de öldü, siz sustunuz!

Anayasa’yı her gün çiğnedi, siz yine sustunuz!

Hırsız Bakan “Ben ne yaptıysam o emrettiği için yaptım” dedi,
siz sustunuz!

Dış borcunuzu 15 yılda ÜÇ kat artırdı, siz sustunuz!

Madenci genci bakkala kadar kovaladı ve tokatladı, siz yine sustunuz!

Hoop, dur bakalım Bergamus, ben daha ne yapayım? Mahkeme Salonları ikinci mekânım oldu! Şimdi de nerede bir toplantıya çağırırlarsa koşturup gidiyorum, dedim…

Filozof Bergamus gök gürültüsü gibi sesiyle; “Aynı şeyi söylüyoruz be adam! Seni, senin gibi mücadele edenleri, hapisteki gazetecileri arayan soran var mı? Bir millet ki kendi aydınına sahip çıkmaz, ona kim yol gösterecek, dedi ve ekledi;

20Haz/150

VE DİĞERLERİ – Rifat SERDAROĞLU

VE DİĞERLERİ – Rifat SERDAROĞLU

“Ayet salla Bakara’dan, topla oyları Fukara’dan” yönteminin çokça kullanıldığı bir seçimi geride bıraktık.

Cumhur’un Başı’ nın Anayasa-Yasa tanımazlığı, bilerek ve isteyerek “Anayasa İhlal” suçu işlemesi, devletin ve milletin tüm olanaklarının arsızca AKP için kullanılması, Valilerin AKP İl Başkanı, Kaymakamların AKP İlçe Başkanı gibi kendilerini kullandırdıkları, kaynağı belirsiz kirli paraların oluk gibi akıtıldığı, eşit ve adil olmayan bir seçim geçirdik.

Tarih, bu seçimde yapılan demokrasi ve ahlâk dışı uygulamaları AKP defterine yazacaktır.

Yıllardır uygulanmakta olan bir haksızlığı ve medya tarafından “Diğerleri” olarak adlandırılan bazı Siyasi Partilerin vatandaşları istismar etmelerini de, izniniz olursa ben aktarmak isterim…

12 Eylül 1980 darbesinden sonra “Danışma Meclisi” oluşturulmuştu!

Ağızlarını her açtıklarında “Demokrasi” diyen koca-koca adamlar, dönemin darbeci BEŞ Paşasına dilekçe verip, utanmadan Milletvekili olmak istediler.

Bugünün demokrasi savaşçısı (!) Kamer Genç de, darbeci paşaların himmeti ile Danışma Meclisi üyesi olmuştu. Danışma Meclisinde “Seçim Yasası” görüşülürken, Kamer Genç bir teklif verdi!

3May/150

ARTIK KAFAYA TAKMIYOR! – Rifat SERDAROĞLU

ARTIK KAFAYA TAKMIYOR! - Rifat SERDAROĞLU

Temel, bağırsaklarını feci bozmuş, alt tarafını tutamıyor! Günde 10-12 defa
don- pantolon değiştirmek canına tak edince doğru hastaneye koşar.
Hastanede hemşerisi Dursun’u görür.
Temel; “Dursun, gastroloji servisi nerde, uşağım?”
Dursun; “İkinci kat üç numaralı oda, bekle ben de geleyim.”
Temel, onu beklemeden fırtına gibi merdivenleri koşarak çıkar ve gözden kaybolur.
Bir hafta sonra hastane girişinde yine karşılaşırlar. Temel’in ağzı kulaklarındadır!
Dursun; “Temel ne oldu, iyileştin mi?”
Temel; Ula Dursun, ben o gün hızla koşarken, ikinci kat üç numara yerine, üçüncü kat iki numaraya girmişim!”
Dursun; “Orası psikiyatri servisidir da, peki ya bağırsakların düzeldi mi?”
Temel; “Yok düzelmedi, hala sıçayrum ama artık kafaya takmayrum…

İki haftada benzine-mazota tam DÖRT defa zam gelmiş.

26Mar/150

TEKNİK SERVİS GİBİYİZ – Rifat SERDAROĞLU

TEKNİK SERVİS GİBİYİZ - Rifat SERDAROĞLU

Çok  satan bir ürünün, örneğin ünlü bir çamaşır makinesi markasının teknik servisi gibiyiz. Tüm arızalar bizi buluyor.
Her yere yağmur yağıyor, bize ise “Arıza” yağıyor…
Arızayı anlamak, çözüm aramaktan günlük işlerimizi yapamaz hale geldik.
Tam birini tamir ediyoruz, zart diye başka bir yerden, biri arızaya bağlıyor.

Arıza 1:
Cumhur’un Başı Recep Erdoğan, Denizli’de işadamlarına konuşuyor;
“10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle bir dönem bitmiştir. Yeni bir sistem gelene kadar millet, parlamenter sistemi askıya almıştır!”

Al sana koskocaman bir arıza! Yahu arkadaş, sen kimsin ki yürürlükte olan Anayasa’daolmayan yetkileri kullanmaya kalkarsın?
Sen kimsin ki, yürürlükteki Anayasayı çiğnersin?
Bilmez misin ki bu Anayasa, yenisi Türk Milleti tarafından yapılıp kabul edilinceye kadar, istesen de istemesen de seni de, beni de, hepimizi de bağlar. Ona uymak zorundayız. Aksi kargaşa olur ki, bu da bir milletin başına gelebilecek en büyük felakettir. Anayasa çizgisine gel ve sakın ayrılma!

16Oca/140

PARALEL DEVLET – Rifat Serdaroğlu

PARALEL DEVLET - Rifat Serdaroğlu

*PKK, kendi “Asayiş Birliklerini” kurdu. PKK/KCK Yapılanmasının sonucu olan bu birlikler, bölgede her akşam, her İl ve her İlçede toplantılar yapıyorlar.
Bu toplantılara PKK üst düzey yetkilileri de katılıyorlar.

*PKK, kendi “Vergi Dairelerini” kurdu. Bölgedeki İş Adamları, Esnaf, Korucuların %85’i dahi, PKK’ya haraç veriyorlar.

*PKK, kendi “Yargı Sistemini” kurdu. Kadastro Mahkemeleri bile kurdular.
Hukuk ve Kadastro Mahkemeleri “Meydana Kolya” Yaylasında faaliyet gösteriyor. İcra ve Ceza Mahkemeleri “Laleş” Yaylasında çalışıyor.
Bu Mahkemelerin verdiği karaların itiraz mercii “Faraşin’de” çalışıyor.
En üst Temyiz Mahkemesi ise “Kandil’de” faaliyettedir.
Yargı-Vergi faaliyetlerini yürütmek için, şikâyetçiler ve suçlananlar, silahlı araçlarla herkesin gözü önünde TC Karayollarında bu merkezlere taşınıyor.

*Türk Askeri ve Türk Polisi ile savaşırken ölen PKK Militanları, artık Laleş-Meydana Kolya- Faraşin- Marunis’teki “PKK Şehitliklerine”(!) taşınmaktadır.
Bu dört bölgede kalabilmek için, modern sığınaklar ve beton mevziler hazırladılar. Silahlı PKK’lılar bu mezarlıklarda 24 saat “Şeref Nöbeti” beklemektedirler.

*Bölgede artık Türk Bayrağı görülmemektedir. Aksine PKK bayrağı ve Öcalan posterleri her yerde bulunmaktadır.

*Bölgede “Türkçe” konuşmak Belediyelerce yasaklanmıştır. Pazar yerlerinde “Kürtçe” konuşmak zorunludur.