HAZİNE GARANTİLİ ÖLÜM TUZAĞI – Rifat SERDAROĞLU
HAZİNE GARANTİLİ ÖLÜM TUZAĞI - Rifat SERDAROĞLU
Önümüzdeki dönemin en kabarık dosyalarından biri şüphesiz ki İstanbul’un Yeni Havalimanı dosyası olacak. İhaleden yapımına kadar yapılan yolsuzlukların, yanlışların insan ölümlerine sebep olacağı, çevre ve hayvan katliamına yol açacağını başta TMMOB’un kamuoyuna açıkladığı rapor olmak üzere tüm teknik raporları okuyup, arşivime kaldırdım.
Geçen gün çok ilginç bir olay aktardılar!
Bir emekli Korgeneral dostum İzmir’den İstanbul’a gitmek üzere uçağa biner. Yanındaki koltukta, resmi kıyafetiyle bir pilot oturmakta ve elindeki telefondan bir film seyretmektedir.
Yol boyunca hiç konuşmamışlar.
Dostum, uçak inişe geçtiğinde, pilotta bir tedirginlik sezer. Uçak oldukça fazla sallanarak iniş yapar!
Dostum sorar; Bana bu yeni havaalanı hakkında gerçekleri anlatır mısınız?
Pilot; Efendim, ben anlatamam. Anlatırsam yorumum siyasi olarak yorumlanır!
Dostum kimliğini gösterip ısrar edince pilot konuşmaya başlar;
Pilot; Dünyanın neredeyse tüm havalimanlarına uçtum. Böyle bir havalimanı görmedim. Tüm havaalanlarındaki pistler düzdür. Buradaki pistlerde iniş ve çıkışlar var. Şu an uçağı kullanan meslektaşım frenle gidiyor.
Sıcak havalarda bu pistte frenle gidersek, tekerlekler ısınır ve pist başında en az yarım saat beklemek zorunda kalırız. Yoksa kalkamayız.
Pistin çıkış kısımlarında ise fazla benzin kullanmak zorundayız.
Problem çok ama size ikisini anlatayım;
-Uçaklar park ettiğinde kanatlar neredeyse birbirine değecek kadar yakın.
Bu felakete sebep olur. İki uçak arasındaki mesafenin bu kadar dar tutulduğu bir havalimanı dünyada yok.
-Uçağın sağlıklı olarak park etmesi için elektronik bir alet vardır. O çalışmıyor. Çünkü bu aleti yapma işini, ilk defa imal eden yandaş birine vermişler.
Şimdi göreceğiniz gibi hala elde çubuklar olan yer görevlileri uçakları yanaştırmaya çalışıyorlar. Bu durum kazaya neden olabilir, kanatlar birbirine veya bir yere çarpabilir.
Değerli Okurlar;
Adamın dostuma dedikleri bir-bir çıkmaya başladı. Önce en ufak bir fırtınada uçaklar Çorlu havaalanına yönlendirildi.
Sonra da bir uçağın kanadı çarptı, şans eseri bir patlama olmadı.
Önümüzde, sert fırtınalı karlı kış günleri, sıcak yaz günleri var.
THY ve DHMİ Genel Müdürlerine vatandaş olarak hiç güvenim yok!
Bu sebepten, bir daha İstanbul Yeni Havalimanından uçmamaya karar verdim.
İstanbul’da işim olduğunda Sabiha Gökçen Havalimanını kullanıyorum…
Güzel ülkemiz ne hale geldi?
Cumhurbaşkanı, aynı zamanda AKP Genel Başkanı. Tarafsız değil.
Bakanlar sadece birer sekreter. Hiçbir yaptırım güçleri yok.
TSK Komuta Heyeti, yaklaşan tehlikenin farkında değil.
Polis, olabildiğince politize edilmiş.
Basın %95’i satılmış.
Üniversiteler, Sendikalar ve STK’lar dilsiz olmuşlar.
En garantili yolculuk olan havayolu ile seyahatin bu durumda sağlıklı işlemesi nasıl mümkün olabilir ki?
Not; Bugün Uşak-Kütahya-Eskişehir-Ankara seyahatine çıkıyorum.
Yazılarda aksama olursa şimdiden özür dilerim…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mayıs 2019
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.