Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
18Oca/190

"MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTİR" – Naci AKIN

indir

"MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTİR" – Naci AKIN

Bugünlerde yerli ve millilikten çokça söz ediliyor. Oysa icraata baktığımızda yapılan işler yerli ve milli olmanın çok uzağında. Yerli ve milli denilen birçok şeyin de düpedüz yabancı olduğunu görüyoruz. Hani alayı valayla ilk yerli otomobil 2018 de üretimde denildi, Türk mühendis ve işçisinin vücuda getirdiği ANADOL yok sayıldı ya. 2018 bitti otomobil ortada yok, dahası ortada fabrika da yok. Dahası konsorsiyum içinde yer alan firmaların sorumluluğunda olan aksamdan da ses yok. Enerji kısmını üstlenen Zorlu gurubu Çinlilerle anlaşma yaptı, hibrit otonun bataryası Çin işi olacak. Nerede kaldı yerli ve millilik. Biz biliyorduk da göz boyamak için yapılanların, söylenenlerin hepsinin havada kaldığını kandırılan aziz milletimiz de görür inşallah. Neyse bunları geçelim de başlığa taşıdığımız sözün üzerinde duralım biraz.

11Oca/190

Anayasa ve Çok Partili Demokrasi – Naci AKIN

Anayasa ve Çok Partili Demokrasi – Naci AKIN

hafta Türkiye’de gerçek anlamda çok partili hayata geçişin yıldönümüydü. 7 Ocak 1946 günü CHP meclis gurubuna verdikleri dörtlü takririn ardından CHP’den ihraç edilen Menderes, Köprülü ve Koraltan ile hem CHP’den hem de milletvekilliğinden istifa eden Atatürk’ün son Başvekili Celal Bayar’ın girişimleriyle Demokrat Parti resmen kuruldu. Böylelikle ülkemizde çok partili demokrasiye geçişin de ilk adımları atılmış oldu. 

Aslında Cumhuriyetimizin kurulduğu günden beri Anayasamıza göre çok partili demokrasinin önünde bir engel bulunmuyordu. Dahası, Osmanlı Devletinin Meşrutiyet dönemlerinde de çok partili siyaset deneyimleri bulunuyordu ve serbestçe fırkalar teşekkül edebiliyor, Meclisi Mebusan seçimlerine iştirak edebiliyorlardı. 

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında da Cumhuriyet Halk Fırkası dışında birçok siyasi hareket ve partiler bulunuyordu ancak bunlardan hiçbirinin halkta karşılığı yoktu. Halkta karşılık bulan ilk hareket Atatürk’ün milli mücadeledeki yakın silah arkadaşları tarafından kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF) idi. Ancak, hassas bir dönemden geçiliyordu ve parti kısa sürede rejim muhaliflerinin de çekim merkezi haline geldi. Bundan partinin kurucuları ve mebusları da rahatsızdılar. TCF İstiklal mahkemelerince kapatıldı.