Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
29Ağu/180

Habil ile Kabil – Fikret ALKAN

habilkabil-fikir-bizimHabil ile Kabil - Fikret ALKAN

Bugün size tarihte bilinmeyen, anlaşılmayan, sır ya da öğretilerden bahsetmeyeceğim. Sadece hafızalarımızı yeniden tazeleyerek, yeniden hatırlayacağız.

Hepimizin bildiği üzere ilk kardeş kavgası Hz. Adem’in oğulları Habil ile Kabil arasında yaşanmıştır. Tarih boyunca bu kavga, çeşitli sebeplerden bugüne uzayan bir dava halini almıştır. En büyük imparatorlukların, en güçlü ailelerin, en varlıklı kişilerin yok olup gitmesindeki yegane sebep hep daha fazlasına sahip olmayı isteyen nefsi duygulardır.

Eski Türk devletleri, bu kavgayı durdurmak için ülkeyi hakan hayattayken kardeşler arasında paylaştırmayı seçti. Ülüş sistemi de denilen bu uygulama, kardeş kavgasını durdurmak yerine, dış etmenlerin de baskısıyla devletin parçalanmasına yol açıyordu.

İlk Türk devletlerinden Osmanlı’ya değin var olan inanç sistemi ise ‘kut anlayışı’dır. Buna göre hakan ve devlet yönetiminde olan aile Tanrı tarafından seçilmiş, Tanrının yeryüzündeki gölgesi olmuştur. Bilge Kağan’ın kitabesinde “Tanrı irade ettiği için ve kendi talihim olduğu için Hakan mevkiine oturdum” ifadesi yer alır.

Ülüş sistemi ile yönetilen ilk Türk-İslam devleti ise Karahanlılar olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti’nin 1243 Kösedağ Savaşı ile parçalanmasından sonra Moğol istilası Anadolu’nun acı kaderi oldu. Takip eden yıllar içinde irili ufaklı Anadolu Beylikleri kuruldu.