“ATATÜRK YENİDEN” – Dursun ÖZDEN 14 Kasım’da
14 Kasım 2022 Pazartesi günü Kandıra Yelken Sinemasında, 19.00- 21.30 saatleri arasında Dursun ÖZDEN ile gerçekleştireceğimiz ‘’ATATÜRK YENİDEN’’ konulu söyleşisi ile beraber ‘’Şiir ve Müzik Dinletisi’’ için aşağıdaki dernek ve toplulukların onay belgesidir.
“Dilimiz Kimliğimizdir” – Dr. Sakin ÖNER
DEĞERLİ DOSTLARIM, ARKADAŞLARIM VE ÖĞRENCİLERİM
9 Kasım 2022 Çarşamba günü saat 17.00'de Sultanahmet'teki Türk Edebiyatı Vakfı’nda vereceğim "DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR" konulu konferansıma davet ediyorum.
Adres: Divanyolu Cad. No: 14 Sultanahmet (Tarihi Sultanahmet Köftecisi yanı)(Sultanahmet Tramvay Durağına 50 metre mesafede)
Usha Bhattacharya
Bir keresinde Mumbai'den Bangalore'ye giden bir trende görevli bir TTE (Tren Bileti Denetçisi), koltuğun altına saklanan bir kızı yakaladı. 13-14 yaşlarındaydı.
TTE, kızdan biletini ibraz etmesini istedi. Kız tereddütle biletinin olmadığını söyledi.
TTE, kıza trenden hemen inmesini söyledi.
Aniden arkadan bir ses "Onun parasını ödeyeceğim" dedi.
Bu, mesleği bir üniversite öğretim görevlisi olan Bayan Usha Bhattacharya'nın sesiydi.
Bayan Bhattacharya, kızın biletini ödedi ve kızın yanına oturmasını istedi. Adının ne olduğunu sordu.
"Chitra", kız yanıtladı.
"Nereye gidiyorsun?"
"Gidecek hiçbir yerim yok." kız dedi..
"O zaman benimle gel." Bayan Bhattacharya ona söyledi.
Bangalore'ye ulaştıktan sonra Bayan Bhattacharya, kızı bir STK'ya bakması için teslim etti.
Değerlerin Aşınması (Gönülde İzi Kalanlar) – Turan CAN
Değerlerin Aşınması (Gönülde İzi Kalanlar) - Turan CAN
Değerlerin değersizleştiği bir zaman diliminde yaşıyor insan. Paranın pul her şeyin yol olduğu bir dünya. Gel de bu dünya da yaşa.
Marifet iltifata tabiidir demiş atalarımız. Güzel demişler.
Meşhur sözdür; değer veriyorsanız, değer görmelisiniz, aksi ahmaklıktır, saflıktır…
Kişiye ya da kişilere kıymet verirsiniz, özen gösterirsiniz, itinalı davranırsınız, hatta başınıza tâç yaparsınız, ama yaranamazsınız!
Var mıdır, böyleleri?… Var tabii ki. Hem de ziyadesiyle. Ancak iyiler de var… Gönlü güzeller de var… Yüreği ganiler de var… Biz de onları takip ediyoruz… onlardan da ayrılamayız… bu minvalde meseleyi biraz açalım…
Anuşirvan Miyancı’dan insana ve hayata dair ibretlik tespitler!
İranlı (Güney Azerbaycanlı) bir Türk olan ve halen Ülkemizde yaşayan kimyacı ve felsefeci Dr. Anooshirvan Miandji'den (Anuşirvan Miyancı'dan) insana ve hayata dair ibretlik tespitler!
1-Beyin bir donanımdır, her insanda vardır! Akıl bir yazılımdır, her insanda yoktur.
2-Evrendeki en mükemmel laboratuvar insan beynidir! İstediğini düşünerek sentezler.
3-Bilim insanı olmanın birinci şartı, bilmediğini yüreklice söyleyebilmektir.
4-Bir toplumun okuyup geçenlere değil, okuyup düşünenlere ihtiyacı var!
5-Aptallaşmanın en kolay yolu merak etmeyi bırakmaktır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!..
Cumhuriyetimizin 99. Yılı KUTLU OLSUN!
Bu vesile ile bize bağımsız bir ülke, üzerinde başı dik dolaşabileceğimiz güzel bir vatan, ilkeleri ile dünyaya örnek olmuş bir cumhuriyet ve onurlu bir tarih bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları olmak üzere bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Ruhları Şad Olsun!
Mehmet Ziya Gökalp, 25 Ekim 1924 günü uçmağa varmasının 98. yıl dönümde saygıyla…. /
Mehmet Ziya Gökalp, 25 Ekim 1924 günü uçmağa varmasının 98.yıl dönümde saygıyla.... / Mehmet BOZ
Mehmet Ziya Gökalp 25 Ekim 1924 günü, 48 yaşında, uçmağa varmıştı.
•Turancılıkla başlar ve Türkiye Türkçülüğüne, kültür, dil ulusçuluğuna varan bir ulusçuluk anlayışını erişir.
• 48 yıllık kısa yaşamında çok sayıda kitap ve makale yazmayı başarmış bir aydınımızdır.
Atatürk’ün “Fikir Babam” dediği Mehmet Ziya Gökalp'i uçmağa varmasının 98.yıl dönümde saygı, sevgi ile anıyorum. 25 Ekim 2022 Salı
Yeni Hafta Başındayız… OKUYABİLİRİZ!…
Yeni Hafta Başındayız… OKUYABİLİRİZ!…
Arıları ve sinekleri ağzı açık bir şişeye koymuşlar.
Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını d a karanlığa doğru yerleştirmişler.
Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru ilerlemiş .
Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan dışarı çıkmayı başaramamışlar.
Bu arada sinekler, şişenin ağzına doğru doluşmuşlar ve dışarı çıkıp karanlıkta kaybolmuşlar.
Karanlık tarafta bulunan şişenin açık ağzına doğru tek bir arı bile gitmemiş.
Camın önünde ışığa doğru çabalamaya devam etmişler.
İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor.
Ancak daha derinlemesine düşününce;
Karşımıza anıt gibi dikilen bir yaşam tarzı ortaya çıkıyor.
A. Einstein e göre arılar olmazsa, insan yaşamı 4 yıl sonra son bulur.
Arılar nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulabilen, ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır.
Ve bu olağanüstü canlı nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi?
“20. yy. da Çin’in Batı Bölgeleri Politikası” – Ferhat Kurban TANRIDAĞLI
Aziz Dostlar,
21. yy. Getireceğini irdelemeye devam etmekteyiz.
25 Ekim Salı saat. 18.30 Kültür Konseyi lokalinde bu sefer konuğumuz Çin Araştırmaları Müdürü Ferhat Kurban Tanrıdağlı konusu ise, “20. yy. da Çin'in Batı Bölgeleri Politikası”…
Teşriflerinizi bekleriz.
Dr. Metin ERİŞ