Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

23Mar/134

Üzülüyorum / Prof. Dr. Mehmet Mehdi ERGÜZEL

indirÜzülüyorum, geriliyorum, kaşlarım çatılıyor... / Prof. Dr. Mehmet Mehdi ERGÜZEL

Diyarbakır'da 21 Mart'ta Türk bayrağı bulundurulmadığına, inanamadım...

Devletimiz neredeydi ve ne kadar da sabırlıydı... ne demekti bu?
Üzülüyorum, geriliyorum, kaşlarım çatılıyor...

Düşünüyorum:
1920' de, İstanbul'un haçlı sürüleriyle işgaline meydan okuyan, yabancı bayrakların asıldığı, sultan Fatih'in Peygamber müjdeli diyarında, esarete meydan okuyan ve "Kara bir gün" yazısıyla kendi idam hükmünü eliyle imzalayan 93 yıl öncesinin Diyarbakırlı yiğidi Süleyman Nazif'ini hatırlıyorum, yine kaşlarım çatılıyor..

İlk Türkçe sözlüğümüz Divanü Lugati't-Türk'ü sahaflar çarşısında keşfeden, kaybolmasın diye aylarca yanından ayırmayan, yine Diyarbakır'ın has evlatlarından Ali Emiri Efendi'yi hatırlıyorum. Günümüzü düşünüyorum. Gayriihtiyari gene kaşlarım çatılıyor...

Önemli bir Diyarbakırlı daha bana kendini hatırlatıyor."Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak" üçlü terkibini, aslında Türk renkleri olan kırmızı-yeşil-mavi/sarı sembolleriyle veren mütefekkir Diyarbakırlı Ziya Gökalp'i hatırlıyorum. Tebessümlerim dudaklarımda donuyor. Günümüzde olanlara yine kaşlarım çatılıyor..

1940'larda Türkçenin en güzel ve romantik şiirlerini yazan Diyarbakır'ın has evlatlarından Cahit Sıtkı Tarancı'ya günün ilk ışıklarıyla gülümserken aklım karışıyor, yine kaşlarım çatılıyor.

Bir zamanlar Türkçeyi musikiyle renklendiren, nağmelerin saltanatını derleme ve besteleriyle yayan Diyarbakır'ın sanatkar evlatlarından Celal Güzelses'in de kaşlarının çatılmakta olduğunu düşünmeden edemiyorum...

Osmanlı harem hayatının ilmi gerçeklerini eserleriyle dünyaya gösteren çalışkan Diyarbakırlı Prof. Dr. A. Akgündüz'ün de bütün iyimserliğine rağmen bu gelişmelerden rahatsız olabileceğini sanıyorum..

Kaşlarımın çatıklığına, hafızamdan inerek gönlüme yayılan, Arif Nihat Asya'nın "Bayraksız olamam" şiirinin mısraları eşlik ediyor..

Orhan Şaik Gökyay'ın "bu vatan kimin ?" sorusunu kendime bir daha soruyorum...
Beni en iyi anlayan ve anlatan yine Akif oluyor :
"Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal,
Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celal ?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal..."
Allah, sonumuzu hayr eyleye...

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (4) Geri izlemeler (0)
  1. Teşekkür ederim ilginize Ahsen Bey,
    Hayırlı ve sağlıklı günler dileğiyle efendim…

  2. kocasinan lisesinde birlikde çalıştık.hocam umarım hatırlarsınız .Duygularınızı paylaşmak adına ,düşünçelerinizi ve güçünüzü yaradan mevlam yüçeltsin ve kuvetlendirsin.Selamlar.

  3. Hazırlayacağım tez için araştırma yaparken kendimi kocasinan lisesindeki edebiyat hocamın yazısını ve ona yorum yazan matematik hocamın yazısını okurken buldum..birden 32 yıl öncesine gittim.Değerli hocalarım Rabbim yolunuzu bahtinizi açık eylesin hifz u emanindan ayirmasin

  4. Teşekkür eder sağlık içinde başarılar dilerim…


Leave a comment

Geri izleme yok.