ERMENİSTAN’IN YENİ BAŞBAKANI PAŞİNYAN NE YAPMAK İSTİYOR? ERMENİSTANDA ABD VE SOROS DÖNEMİ Mİ? – Prof.Dr. İbrahim ÖZTEK
ERMENİSTAN’IN YENİ BAŞBAKANI PAŞİNYAN NE YAPMAK İSTİYOR?
ERMENİSTANDA ABD VE SOROS DÖNEMİ Mİ? - Prof.Dr. İbrahim ÖZTEK / Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
8 Mayıs 2018 günü Ermeni Parlamentosu’nda son seçimler sırasında yaşanan karmaşa ve protestolar ile büyük bir hızla iktidar değişikliği gerçekleşti. Olaylara Rusya ve komşu ülkeler sadece seyirci kaldılar.
Paşinyan’ın Soros’çu ve Amerikancı Takımı
Seçimlerden bir ay sonra netleşmeye başlayan tabloda yeni başbakan Nikol Paşınyan’ın ABD eksenli, Soros yanlı bir strateji oluşturmaya çalıştığı görülmektedir. Bu durum çok açık olarak gelişmiş ve durumdan Rusya rahatsız olmuştur.
Örneğin, Güvenlik Konseyi Başkanı Armen Grigoryan zamanında Soros Vakfı’nın finanse ettiği Transparency International örgütünde koordinatör görevi yapmıştır. Eğitim ve Bilim Bakanı Araik Arutunyan önceleri Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Transparency International teşkilatlarında görev yapmıştır.
Ermenistan’ın Devlet Kontrolünden sorumlu Bakanlığına getirilen David Sanasaryan, batı yanlısı Rusya karşıtı olup, ülkedeki Rus askeri üssünün çıkarılması yönünde çalışmalar yapmaktadır.
Savunma Bakanlığı gibi stratejik bir kurumun başına getirilen David Tonoyan ise 1990’lı yılların sonundan Ermenistan’ın NATO’daki temsilcisidir. Rusya’nın Moskovskiy Komsomolets gazetesi haberine göre Tonoyan, ABD’nin Askeri Ataşesi, Albay Erik Larsen tarafından desteklenmektedir.
Diasporadan sorumlu Bakan Yardımcısı görevine Paris’te doğmuş, ABD’de eğitim almış Babken Ter-Grigoryan atandı. O, Ermenistan’da Soros Vakfı’nın program koordinatörü olmuş ve yukarıda bahsi geçen Transparency International’da çalışmıştır. Ter-Grigoryan, Rusya Devlet Başkanı Putin’e hakaretleri ile tanımaktadır.
Bu değişim ve politika, Ermenistan’ın Rusya ekseninden ABD ve Batı eksenine kaydığını göstermektedir. Bu durum Rusya’nın aleyhinedir. Her zaman olduğu gibi Türkiye’nin de karşısına yeni düzende yeni oyunlarla çıkılacağı malumdur.
Batı Yanlısı Ermeni Hükümeti ve Türkiye
Paşinyan, Başbakan olarak göreve başladıktan sonra Türkiye ile ilişkilerini ön koşulsuz sürdüreceğini, Türkiye tarafından Dağlık Karabağ sorununun koşul olarak gündeme getirilmemesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Sözde soykırımla ilgili olarak da önceki hükümetlerden farklı düşünmediğini ve sözde soykırımın uluslararası toplum tarafından tanınması için çalışacaklarını belirtmiştir. Yani politikalarında önemli bir değişiklik olmayacaktır. Kamplarında PKK’yı eğitip üstümüze salacaklar, Ağrı dağını resmi belgelerine işleyecekler ve çocuklarını Türk düşmanı olarak yetiştirecekler. Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuninin 1923 Bükreş büyük kongresinde “Türklere karşı suçluyuz, tüm kabahat bizim, denizden denize Büyük Ermenistan hayallerine kapıldık, kimse başka suçlu aramasın” demesine rağmen ve 23 nisan 2014 tarihinde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taziye mesajı yayınlamasının Ermenistan’da ve Dünyada kalıcı bir etkisi olmamıştır. Ermenistan, batılıların hoşuna gittiği şekilde yalanlarını sürdürmektedir. Halbuki Ermenistan’ın geleceği ne Rusya, ne de Amerika’dadır. Geleceği, ekonomisi, kalkınma ve refahı Türkiye ve Azerbaycan’la birlikteliğindedir. Bugün Türkiye’de kaçak işçi olarak çalışan Ermeni hanımların Ermenistan ekonomisine büyük katkıları vardır.
Rusyalı analitik uzman Vladimir Jarihin yaptığı yorumda, gelecekte Türkiye ve Ermenistan’ın ilişkilerinin daha da bozulabileceğine işaret etmiştir.
Türkiye, NATO üyesi ve ABD ile stratejik ortak olsa da, son yıllarda yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’ye karşı ABD tarafından desteklenen farklı terör grupları, Ermeni yanlısı davranışlar, Irak ve Suriye’deki tutum ve davranışları ABD’nin stratejik ortağına karşı açtığı gizli cephelerdir. Türkiye bu cepheleri ve Rojova oyunlarını, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi askeri operasyonlarla kısmen ortadan kaldırmayı başarmıştır.
Bu güne kadar Türkiye’ye karşı toprak, tazminat ve sözde soykırım iddialarından vaz geçmeyen Ermenistan’ın, ABD yanlı ve Soros destekli siyaseti Paşinyan’a hiçbir şey kazandırmaz. Kazançlı çıkacak olan Soros’un da hizmet ettiği Amerika olacaktır.
ABD, Büyük Ortadoğu veya Büyük Amerikan Projesi (BOP), ile besbelli ki, 2009 da olduğu gibi bugün de Ermenistan üzerinden Karadeniz ve Hazar havzasına hatta Orta Asya’ya duyduğu heyecanı yaşama arzusundadır.
2009 yılında, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında başlayan işbirliği ve petro-gaz yollarının bir kısmına bir protokolle ABD, Rusya, Fransa, Avusturya tarafından yamanmaya çalışılan Ermenistan, Karabağ konusunda samimi davranmaması nedeni ile protokol değerini kaybetmiş, bugün de kendileri tarafından tamamen iptal edilmiştir. Batı bu gün de Rusya’yı dışlayarak, Ermenistan’la yeni oyunlar peşindedir. Yakın bir gelecekte Ermenistan’a AB veya NATO üyeliği tekliflerinin yapılacağını da görür gibiyim.
ABD’nin bu bölgeye atacağı adım, Arap Baharından daha tehlikeli olacaktır. Bölgenin petrol ve gazına uzanabilmek için her yolu denemektedir. Bu ana amaçla Paşinyan iş başına getirilmiş ve kullanılmaktadır.
Son yıllarda Türkiye ile her alanda işbirliğini geliştiren ve bu güne kadar Türkiye’ye karşı Ermenistan sınırını bekleyen Rusya, bundan böyle Karabağ üzerindeki yetkisini bölgenin gerçek sahibi Azerbaycan yönünde kullanmak zorundadır.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.