VAN GEZİMİZİN AYAK İZLERİ – Ecz. Selçuk ARSLAN
VAN GEZİMİZİN AYAK İZLERİ - Ecz. Selçuk ARSLAN
Söz konusu seyahat olunca, tercihimi hep o yönde kullanmaya çalışırım. Akça Koca Kültür Platformu tarafından düzenlenen birçok seyahate, çalışma şartlarım sebebiyle çok fazla katılamadım. Ancak söz konusu; ülkemizin doğusundaki en büyük şehirlerden biri olan VAN ve çevresi olunca hiç tereddüt etmeden iştirak etmeye karar verdim. Bu tür seyahatlere evlatlarla birlikte katılınca daha çok keyif aldığımı söylemek isterim. Kızlarımın her ikisininde çalışma hayatları her zaman buna imkan vermiyor. Fakat birlikte seyahat ettiğiniz güzel dostların varlığı, bu boşluğu biraz olsun hafifletiyor.
2003 ve 2008 yıllarında VAN ve çevresindeki bazı illere gitmiş olmama rağmen, o günkü şartlarda doyurucu olarak gezemediğim için katılmamın doğru bir tercih olduğunu düşündüm.
Bu tür gezilerin amacı; gidilen yörenin tarihi, dini, kültürel, ekonomik değerlerinin yanında doğal güzelliklerini, iklimini,yöresel lezzetlerini, yöresel el sanatlarını ve yöre insanını keşfetmeye yönelik olmalıdır. Evet, “VAN” gezimizin bu amaçlara uygun gerçekleştiği kanaatindeyim.
Prof. Dr. Rona Turanlı hoca diyor ki!.. CİMER!…
CİMER DUYURDU !
3. 000.000.000.000 $
( ÜÇ TRİLYON DOLAR)
Y a z ı
Prof Dr. Rona Turanlı
CİMER, bir vatandaşın sorusunu yanıtlayarak 18 yılda satılan kurumlar, yerler ve fabrikaların listesini açığa çıkardı.
*SATILAN TERMİK SANTRALLER*
1. Seyitömer Termik Santrali
2. Kangal Termik Santrali
3. Yatağan Termik Santrali
4. Çatalağzı Termik Santrali
5. Yeniköy Termik Santrali
6. Orhaneli Termik Santrali
7. Tunçbilek Termik Santrali
8. Soma Termik Santrali
*SATILAN HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ*
1. Ataköy Hidroelektrik
2. Beyköy Hidroelektrik
3. Çıldır Hidroelektrik
4. İkizdere Hidroelektrik
6. Kuzgun Hidroelektrik
6. Mercan Hidroelektrik
7. Tercan Hidroelektrik
8. Murgul Hidroelektrik
9. Denizli Jeotermal Santrali
Prof. Dr. Yavuz Kaya diyor ki:
Prof. Dr. Yavuz Kaya diyor ki:
Bir kez daha düşünün, Bu ülkede;
-Neden ağır bir ekonomik yıkım yaratıldı?
-Neden varlıklarımız satıldı?
-Neden altın rezervimize kadar ihtiyat akçemiz harcandı?
-Neden inanılmaz bir dış borç yaratıldı?
-Neden Londra mahkemeleri yetkili kılındı?
-Neden maliyetinin çok üzerinde alt yapı çalışmaları yapıldı, 30 yıllık garantiler verildi hem de enflasyona indeksli kur ile?
-Neden Atatürk ismi silinmeye çalışılıyor?
-Neden T.C. tabelası kaldırıldı?
-Neden sınır güvenliği yok ve vasıfsız milyonlarca sığınmacı ülkeye dolduruldu?
ÜRKİYE VE BULGARİSTAN’DA HUKUK VE REFAH İLİŞKİSİ – Ruhittin SÖNMEZ
TÜRKİYE VE BULGARİSTAN’DA HUKUK VE REFAH İLİŞKİSİ - Ruhittin SÖNMEZ
“Hukuk devleti talebi” sadece aydın kesimi ilgilendiren soyut ve felsefi bir konu değildir. Doğrudan ülkenin ve insanların refahını ilgilendirir. Bu yüzden zaman zaman “ne kadar hukuk o kadar refah” mesajlı yazılar yazıyorum.
Bu yazdıklarımın önemini kısa bir gezi yaptığım Bulgaristan’da daha iyi anladım. Bu gezi esnasında çeşitli gözlemler, görüşmeler ve okumalar yaptım. Bulgaristan hakkında öğrendiğim bazı bilgileri özetliyorum:
Bulgaristan Avrupa Birliği üyesi ve AB’nin vizesiz seyahat bölgesi Schengen’e dahil bir ülke. Fakat “Bulgaristan’da yaygın yolsuzluk önemli bir sosyoekonomik sorun. Bulgaristan AB’de en çok yolsuzluk olan ülkelerin başında gelmekte.
Ülke ayrıca nüfusun 1990’dan bu yana her yıl azalması sorunu nedeniyle demografik bir krizle karşı karşıya. 1988’de yaklaşık 9 milyonu gören ülke nüfusu şu anda 6 milyonun birazcık üzerinde.”
Araştırmalara göre dünyada nüfusu en fazla azalan ülke Bulgaristan. 2050’ye kadar nüfusunun dörtte birini daha kaybedeceği hesaplanıyor. Şu anki trend devam eder ise Bulgaristan'ın nüfusu bu yüzyılın sonunda 3 milyonun altına düşecek.
Şu anda resmen 6 milyonun üzerinde olduğu bildirilen nüfus gerçekte 6 milyonun da hayli altında imiş. Çünkü “bazı siyasi amaçlar yüzünden” ölen kişilerin hepsinin nüfustan kaydı düşülmezmiş.
Bulgaristan, gezilerimde gördüğüm kadarıyla, cennet gibi tabiata sahip bir ülke. Müthiş verimli topraklara sahip, yemyeşil bir ülkenin bu kadar göç vermesi akıl alır gibi değil. Tek izahı kötü yönetim olabilir.
Nüfusun neredeyse üçte birinin kaybı korkunç bir durum. Bunun iki temel sebebi var: İlki doğurganlığın azalması, ikincisi hukuku ve ekonomisi gelişmiş ülkelere yoğun göç.
Bulgarlar Bulgaristan’da yaşamak istemiyorlar.
Göçenler daha çok genç ve işgücü olarak nitelikli nüfus. Mesela çok sayıda doktor göç etmiş. Bu bakımdan aktif nüfus oranı düşüyor. Bulgaristan nüfusunun üçte birden fazlası 60 yaşın üzerinde. Doğurganlık azalırken ölüm oranları yükselmekte.