EMİN ÇÖLAŞAN’IN MİNİK KUŞU SUSUNCA – Fazlı KÖKSAL
EMİN ÇÖLAŞAN’IN MİNİK KUŞU SUSUNCA - Fazlı KÖKSAL
65 Yaşından sonra memurluk yapamazsın...
Melekelerini, yeteneklerini kaybedince, sanatını icra edemezsin...
Yüzsüz değilsen, taraftarın kalmayınca siyaseti bırakırsın.
Ama kimse okumasa da, çağın gerisinde kalsan da, köşe yazarlığına devam edersin... Ölene kadar... Türkiye’de köşe yazarlarının yaş ortalaması sanırım altmışın üzerindedir… Emekli profesör, emekli yüksek yargıç, emekli bürokrat köşe yazarlığına soyunur… Meslekten gelenler de köşe yazarlığını bırakmaz…
ADNAN OKTAR OPERASYONU ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ – Fazlı KÖKSAL
Kapak Fotoğrafı: Oktar Babuna ve İsrail Başbakanı Netenyau
ADNAN OKTAR OPERASYONU VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - Fazlı KÖKSAL
Adnan Oktar operasyonu başlayınca aklıma Osman DURMUŞ ve Oktar BABUNA geldi...
Yıl 1999; Adnan Oktar’ın müritlerinden, Sabatayist Dr. Oktar BABUNA lösemi’ye yakalanmıştı, Adnan Hoca’nın müritleri büyük bir kampanya düzenlediler.
Başta Savaş AY ve Ayşe ARMAN olmak üzere tüm medya bu kampanyaya destek verdi. Belki de ilk kez merkez medya ile İslamcı medya aynı doğrultuda yayın yapıyordu..
AKİT ve MİLLİ GAZETE Babuna için kan verilmesini sağlamak amacıyla 16 sayfalık ek vererek, adeta “biz de Adnan Hoca tarikatının mümtaz üyesine destek veriyoruz.” diyorlardı… Sanat, siyaset ve bilim dünyasından pek çok ünlü kampanyaya kan ve ilik vererek katıldı. Mesela sanat dünyasından Yeşim SALKIM bilim dünyasından da Yılmaz BÜYÜKERŞEN ilk kan verenler arasındaydı…
LEYLA BİR ÖZGE CANDIR – Fazlı KÖKSAL
LEYLA BİR ÖZGE CANDIR – Fazlı KÖKSAL
"Leyla Bir Özge candır.
Mavi* gözlü ceylandır.
.......................
Leyla, Leyla ah Leyla
Dillerde söylenen o.
Yollarda gözlenen o"
Diyerek yollarını gözledik....
Ama Ölüm haberiyle sarsıldık...
TOLSTOY’UN BİSİKLETİ VEYA HİÇBİR YAŞ GEÇ DEĞİL – Fazlı KÖKSAL
TOLSTOY’UN BİSİKLETİ VEYA HİÇBİR YAŞ GEÇ DEĞİL – Fazlı KÖKSAL
Bazı insanlar görüyorum, yaşları ilerledikçe hayata küsüyorlar… Evden çıkmıyor, televizyon karşısında vakit geçiriyorlar… Herhangi bir uğraşları yok… Adeta ölümü bekliyorlar…
Aslında ölüm, yaşam enerjimiz bittiğinde, yaşama isteğimiz kaybolduğunda gerçekleşiyor…
Oysa hiçbir yaş, yaşamak için, üretmek için geç değil.
FETİH, FATİH ve BİZ – Fazlı KÖKSAL
FETİH, FATİH ve BİZ – Fazlı KÖKSAL
Bugün 29 Mayıs…
İstanbul’un fethinin 565. Yıl dönümü…
MÜSLÜMAN İSMİ Mİ ARAP İSMİ Mİ – Fazlı KÖKSAL
MÜSLÜMAN İSMİ Mİ ARAP İSMİ Mİ - Fazlı KÖKSAL
Devlet İstatistik Enstitüsü Sitesinde, 1950’den bu yana her yıl en fazla konan 100 kız isimi ve 100 erkek ismini gösteren bir tablo yayınlanıyor. Bu tablonun incelenmesinde, yıllar geçtikçe ilk 100’de yer alan Türkçe isimler azalırken Arapça isimlerin çoğaldığı, Türkçe isimler ile Türkçeleşmiş/Özümsenmiş Arapça isimlerin ya azaldığı ya da bariz olarak gerilediği gözükmektedir.
Mesela 2008’e kadar ilk 100 erkek isimi arasında yer almayan Eymen İsmi 2008’de 85. Sıradan listeye girmiş, son 3 yılda (2015, 2016, 2017) listede sürekli 2. sırada yeralmış…
KUTLU OLSUN – Fazlı KÖKSAL
KUTLU OLSUN – Fazlı KÖKSAL
23 Nisan, Türk’ün vatanı kurtarma iradesini tescil ettiği tarihtir..
23 Nisan, Dünyada çocuklara armağan edilmiş ilk bayramdır...
23 Nisan, Türk milletini ve Türk devletini sonsuza kadar var edebilme aşkıdır…
23 Nisan, Mustafa Kemalin "Atatürk"leşmesidir, muhteşem bir liderin, her Türk yavrusunun içinde yeniden devleşmesidir…
RÜŞVET ALAN MÜFETTİŞLER (Bir Mesleki Özeleştiri Denemesi) – Fazlı KÖKSAL
RÜŞVET ALAN MÜFETTİŞLER (Bir Mesleki Özeleştiri Denemesi) - Fazlı KÖKSAL
1982'den bu yana -3 yıllık yöneticilik dönemim hariç- kamu kuruluşlarında müfettiş olarak görev yaptım...
Bir süre de kamu denetim elemanlarının tek çatı örgütü olan DENETDE'nin (Devlet Denetim Elemanları Derneği) Genel Başkanlığını yürüttüm…
BURDUR’DA BİR ŞEKER FABRİKASI VARDIR – Fazlı KÖKSAL
BURDUR'DA BİR ŞEKER FABRİKASI VARDIR – Fazlı KÖKSAL
Şeker Fabrikalarının satışa çıkarılması, beni çocukluk günlerimin anılarına götürdü...
NUTUK’DA TELGRAF VE TELGRAFÇILAR – Fazlı KÖKSAL
NUTUK’DA TELGRAF VE TELGRAFÇILAR – Fazlı KÖKSAL
İstiklal Savaşımızın yazılı kaynaklarının büyük bölümü Telgraf Belgelerine dayanır. En temel kaynak olan Mustafa Kemal Atatürk’ün hitabet abidesi eseri “Nutuk”da yüzlerce telgraf örneğine yer verilmiştir.
Nutuk’ta 829 telgraf, 256 telgrafname, 56 telgrafhane, 29 telefon, 170 muhabere, 32 telgraf(telefon) hattı kelimesinin geçmesi, haberleşmenin istiklal savaşımızda ne kadar önem taşıdığını gösterir.
Atatürk’ün Telgraf haberleşmesine, haberleşmenin gizliliğine, telgraf merkezlerini kontrol altında tutmaya, telgraf hatlarının güvenliğine büyük önem verdiğini, karargahlarda zamanının önemli bir bölümünü telgrafhanelerde geçirdiğini NUTUK’daki beyanlarından anlıyoruz. İşte bu beyanlarından bazıları;
Sevemedim – Fazlı KÖKSAL
Sevemedim – Fazlı KÖKSAL
Adam kayırmacılığı...
Ailesini ve içinden çıktıkları toplumu beğenmeyenleri…
Allah ile aldatanları…
Dini siyasete ve ticarete alet edenleri…
Amaca ulaşmak için her şeyi mubah görenleri…
Anne ve baba olmayı yalnızca çocuk peydahlamak sananları…
Asalakları…
NİYE BU HALDEYİZ? – Fazlı KÖKSAL
NİYE BU HALDEYİZ? – Fazlı KÖKSAL
Uzun Uzun yazmaya gerek yok...
Hal-i pür melalimizin nedenini üç maddede toplayabiliriz...
ATATÜRK DÜŞMANINI, ATATÜRK HAYRANINA DÖNÜŞTÜREN CUMHURİYET – Fazlı KÖKSAL
ATATÜRK DÜŞMANINI, ATATÜRK HAYRANINA DÖNÜŞTÜREN CUMHURİYET - Fazlı KÖKSAL
BEN MİLLETVEKİLİ OLSAYDIM; – Fazlı KÖKSAL
Fazlı KÖKSAL
Siyasete atılmayı hiç düşünmedim... Sırça köşkümde kitaplarımla olmak bana hep kâfi geldi... Bir sohbet sırasında, dostumun birisi sordu; sen milletvekili olsaydın ne yapardın? Ben de oturdum yazdım;
FARK YARATMAK – Fazlı KÖKSAL
FARK YARATMAK - Fazlı KÖKSAL / Ortak Ses
Dört beş aydır, güne Çalar Saat’i izleyerek başlıyorum…
Çalar Saat’in tiryakisi oldum… Daha doğrusu İsmail KÜÇÜKAYA’nın..
Açık söyleyeyim, İsmail KÜÇÜKKAYA Fox Tv.de sabah haberlerini sunmaya başlayınca, başarılı olacağından şüpheliydim…
Çünkü; İsmail KÜÇÜKKAYA deneyimli bir gazeteci olmasına karşılık televizyon gazeteciliğinde yeniydi. İlk programlarındaki tavırlarında, “Ben vücut dili dersleri aldım” yapaylığı vardı.
Ama yanılmışım. İsmail KÜÇÜKKAYA başarılı oldu. Başarılı olmakla kalmadı. Çalar Saat’i en çok izlenen haber programı haline getirdi..
Ve hepsinden önemlisi fark yarattı…
Fark Yaratmak aynı zamanda başarılı olmaktır… Ama başarılı olmaktan daha farklıdır, daha önemlidir..
Başarı tesadüflerle gelebilir, fark yaratmak yetenek, çaba gerektirir…
Başarı geçici olabilir, fark yaratmak kalıcıdır…
GAZZE DRAMINDA TÜRKİYEYİ GÖRMEK.. – Fazlı KÖKSAL
GAZZE DRAMINDA TÜRKİYEYİ GÖRMEK.. - Fazlı KÖKSAL
Gazze Dramının oluşumunu anlayabilmek için İsrail'in Nasıl Kurulduğunu bilmek gerekir…
İşte size İsrailin kuruluşunun kısa Kronolojik Tarihi….
GAZZE DRAMINDA TÜRKİYEYİ GÖRMEK..
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
M.Akif Ersoy
Gazze'de kan var, acı var, gözyaşı var…
Gazze, yaklaşık yüz yıldır Filistin'de yaşanan dramın belki de son perdesi…
Vatansızlaştırılan Filistin halkı, son iki sığınağından birisi olan Gazze'den de muhtemelen çıkmak zorunda kalacaklar…
Ama İsrail Devletinin Arz-ı Mevud'a, Vaat edilmiş Topraklara yürüyüşü, başka toplumların başka insanların acısı pahasına devam edecek…
Gazze Dramının oluşumunu anlayabilmek için İsrail'in Nasıl Kurulduğunu bilmek gerekir…
MEYVE TADINDA ROMANLAR – Fazlı KÖKSAL
Her kitap okuyucusu, kitap üzerine düşünür mutlaka. Kitabı müzikle, resimle, doğayla, kainatla , insanla, başka varlıklarla ve eylemlerle kıyaslayanlar olmuştur. Ve benzetenler… Mesela Nermi UYGUR “Benzetişler” başlıklı denemesinde; “Kitap Aynadır”, Kitap Arkadaştır.”, “Kitap Çağrıdır”, “Kitap Penceredir”, “Kitap İnsandır”, “Kitap Besindir”, “Kitap Gömüdür”, “Kitap Sağlık Yoludur”, “Kitap Ağaçtır”, “Kitap Denizdir”, “Kitap Evrendir” alt başlıkları açmış ve bu benzetişlerini gerekçelendirmiştir[1]…
BİZ ÇOCUKKEN – Fazlı KÖKSAL
BİZ ÇOCUKKEN – Fazlı KÖKSAL
Bugün 59 yaşına adım attım… Geçen 58 yılı düşündüm… Acı, tatlı 21184 gün… Uzun süre çocukluk günlerime takıldım… Hatırlayabildiğim çocukluk günlerimi hayal edince, o yıllardan bu yana, ne kadar çok şeyin değiştiğini, o günlerde, çok farklı bir dünyada yaşadığımızı daha iyi anladım...
Çocukluk günlerimden aklımda kalanları, bende iz bırakan olayları sıraladım… Ve gördüm ki, gerçekten güzel günlermiş… Ne demişler; geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer…
Evet biz çocukken;
Saklambaç, körebe, birdir bir, uzun eşek, istop, sek sek, çelik-çomak, aşık, bilya oynardık. Topaç çevirirdik..
Çizgi romanlar (Karaoğlan, Tarkan, Texsas, Tommiks, Zagor, Kızılmaske, Tenten, Tex, Mandreke ) okurduk
Hepimizin mantar tabancası ve tahta kılıcı vardı…
Servis yoktu, dershane yoktu, özel ders yoktu.. Çoğumuz kandil ışığında ders çalışırdık...
Erkek çocuklar futbolcu resmi çıkan, kız çocuklar da artist resmi çıkan sakızlar alırdı..
Köy yumurtası, katkısız süt, taze peynir, gerçek çiçek balı, hormonsuz meyve sebze yerdik..
Mahallemizdeki büyüklerimiz, amcamız, teyzemiz, ağabeyimiz, ablamızdı... Annemiz, babamızdan farksızdılar...
KAFAYI MI ÜŞÜTÜYORUM? – FAZLI KÖKSAL
KAFAYI MI ÜŞÜTÜYORUM? - FAZLI KÖKSAL
İŞİD’in Musul’u işgalinden bu yana kafamda yüzlerce soru var;
Musul Konsolosluğumuzu basan ekipte bulunan teröristlerden IŞİD militanı
Mazen Ebu Muhammed Suriye’de yaralanınca hangi ülkede tedavi görmüştü?
Ulukışla'da Güvenlik görevlilerini kim şehit etmişti?
Süleymanşah Türbesini kim işgal etmeye kalkmıştı?
Adana’da aranması olay olan TIR'lar kime ne taşıyordu?
İŞİD'e methiyeler dizen, Irak Devlet Başkanı Eski Yardımcısı Tarık El Haşimi kimin himayesindeydi?
İŞİD'i hangi istihbarat örgütleri kurmuştu?
İŞİD Sünni-Selefi bir örgüt olarak tanımlanıyor. Dünyadaki ve Türkiye'deki Sünni-Selefi örgütler hangileridir?
Büyük Ortadoğu Projesi, Ortadoğu'da kaç yeni devlet kurulmasını öngörüyordu?
Bu kadar deneyime rağmen, Dış Politikayı realist politikalarla değil hayali teorilerle yürütmeye kalkan kimdi?
Iraklı Türkmenlerin kaderi hep acı çekmek mi olacak?
KARABEKİR PAŞA, SAKIK VE ERMENİ TERÖRÜ
KARABEKİR PAŞA, SAKIK VE ERMENİ TERÖRÜ
Sırrı Sakık, Ağrı Belediye Başkanı olarak düzenlediği ilk Basın Toplantısında; Şehirde ‘Utanç Abidesi’ dedikleri askeri anıtı kaldıracaklarını, Kazım KARABEKİR’in ismini taşıyan cadde ve sokakların ismini değiştireceklerini söylemiş..
Kazım KARABEKİR'den kim gocunur?
Bu soruya cevap aramadan, Kazım Karabekir Kimdir? Sorusunu cevaplandıralım…</DIV>
O, "Kut'ül Amare Fatih'i" ve "Alçıtepe Kahramanı" dır….
O, Enver Paşa ile birlikte İttihat ve Terakki Cephesinin Manastır şubesini kurmuş bir teşkilatçıdır…
O, İstiklal Savaşı Komutanlarından Anadolu’ya ilk geçendir (14 Nisan 1919)…
O, İstanbul Hükümetinin bizzat kendisine gönderildiği "Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklanmasını” emreden telgrafa rağmen, Atatürk’ü “Ben ve kolordum emrinizdedir Paşam!” diyerek karşılayıp, Atatürk’ün emrine giren böylece İstiklal Savaşının başlamasının yolunu açan bir büyük şahsiyettir..
O, İstiklal Savaşımızın Doğu Cephesi Komutanıdır..
O, Sovyetler’in, Bitlis, Van ve Muş illerinin Ermenistan'a terk edilmesini istemesi üzerine, 1876’da Ruslara kaybettiğimiz Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u Eylül 1920'de kurtarıp, Türkiye'nin doğu sınırlarında Misak-ı Milli'yi gerçekleştiren bir büyük askerdir…
O, Doğu Anadolu’da sayıları on bine yaklaşan yetim çocuğu, -Türk, Kürt, Ermeni demeden- toplayarak onlara yer, yurt, iş temin eden, eğitimlerini sağlayan bir yetim babasıdır,
O, Türkiye’ye Sanayi Mekteplerini (Bugünkü Endüstri Meslek Liseleri) kazandıran bir eğitimcidir…
O, ilk muhalefet partilerinden Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kurucuları arasında yer alan bir demokrattır..
O, Bulgarca, Fransızca, Almanca ve Rusça’yı iyi derecede bilen bir aydındır..
O, onlarca kitap yazmış bir yazardır..
O, 1946 yılında TBMM Başkanlığına seçilmiş bir devlet adamıdır…