BEN MİLLETVEKİLİ OLSAYDIM; – Fazlı KÖKSAL
Fazlı KÖKSAL
Siyasete atılmayı hiç düşünmedim... Sırça köşkümde kitaplarımla olmak bana hep kâfi geldi... Bir sohbet sırasında, dostumun birisi sordu; sen milletvekili olsaydın ne yapardın? Ben de oturdum yazdım;
BEN MİLLETVEKİLİ OLSAYDIM – Fazlı KÖKSAL
- Her Gün Bir Yolsuzluğu İfşa ediyorum” konulu bir çalışma başlatır, her gün bir yolsuzluğu basın açıklamaları ile kamuoyunun gündemine getirirdim.
- Özelleştirmelerdeki usulsüzlükleri yanlışları, basın toplantıları, basın açıklamaları ve soru önergeleri ile kamuoyuna anlatırdım.
- Milletvekili maaşımın yarısını, fakir öğrencilere burs olarak verirdim. Burs vereceğim öğrencilerde kitap okumak ve ülke sorunlarına duyarlı olma şartı arardım.
- Duyarlı Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği içinde olur, onların sesi olmaya çalışır, onların birikimlerinden yararlanır, STK'ları danışman birimler olarak değerlendirirdim.
- Bana tanınan 3 kadroyu, eş-dost için değil gerçekten danışabileceğim kişiler için kullanırdım.
- "Benim hırsızım iyidir.", "Bizden olsun çamurdan olsun." demezdim. Yolsuzlukla mücadeleye kapımın önünden başlardım. Kendi partimdeki hırsızlarla da mücadele ederdim.
- Sosyal medyayı çok iyi kullanmaya çalışırdım.
- TBMM çalışmalarından artan zamanımı, hastane, öğrenci yurdu, yetiştirme yurdu ve huzurevi ziyaretlerine ayırırdım. Şehit, sanatçı, fikir adamı ve partililerimin cenazelerine mutlaka katılırdım.
- Vefalı olurdum. Ülkeme, siyasi düşünceme hizmet etmiş büyüklerimi ziyaret eder, onların görüşlerinden yararlanır ve varsa mağduriyetlerini gidermeye çalışırdım.
- Oy verdiğim her yasa metnini mutlaka okur ve inceler, tereddüde düştüğüm konularda uzmanların görüşüne başvururdum.
- Toplumun çıkarına uygun olmadığına inandığım konularda, grubumla ters düşmekten çekinmezdim.
- Yoksulun, dar gelirlinin, çocuğun ve kadının ezilmesine neden olacak her yasa teklifine karşı çıkardım.
- Bürokrat atamalarında işin ehline verilmesi yolunda çaba gösterirdim.
- Çocuk gelinler, ezilen kadınların sorunlarını takip ederdim. Kadının 2. sınıf olmasına karşı mücadele ederdim. Partimde kadınlara yetki ve görev verilmesi için uğraşırdım.
- Türkçe’nin korunması/geliştirilmesi ve dış Türkler öncelikli iştigal konum olurdu..
- Türk Telekom’un yeniden devletleştirilmesi için çaba gösterirdim.
- Güçlü bir denetim sistemi kurulması için çaba gösterir, “Tek çatı altında toplanmış etkin ve bağımsız denetim sistemi” kurulması için kanun teklifleri hazırlardım.
- Alevilerin bu ülkenin eşit yurttaşları olmasını sağlayacak çalışmaların içinde olurdum.
- Yoksulluğun ve yolsuzluğun olmadığı bir Türkiye temel hedefim olurdu…
- Bütçe’de ARGE çalışmalarına daha fazla pay ayrılması için çaba gösterirdim.
- Yaşayan insanların isminin okullara, caddelere verilmesine karşı çıkardım…
- İnsanların dini inançları veya inançsızlıkları nedeniyle baskı görmelerini engellemeye çalışırdım.
-TBMM’ye yürüyerek veya toplu taşıma vasıtalarıyla giderdim.
- Yurt dışındaki beyinlerin ülkeye gelmesini sağlayacak çabanın içinde olurdum. Beyin göçünü engelleyecek projeler geliştirmeye çalışırdım.
- Fırsat eşitliği önündeki engellerin kaldırılması yolunda çaba gösterirdim.
- Adil ve hızlı işleyen bir hukuk sistemi, ezbercilikten uzak, araştırmayı teşvik eden bir eğitim sistemi, kendi silahlarını üreten bir savunma sistemi kurulması için yapılan çalışmalara destek olurdum.
- En önemlisi siyasi ve kişisel çıkarlarımı ülkemin çıkarlarının önüne geçirmezdim. Dava Adamı olmaya çalışırdım.
Listeyi çok daha uzatmak mümkün…
Ben de milletvekili adaylarından bunlardan bir kısmını beklesem çok şey mi istemiş olurum…
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.