
17 Ağustos bir yerel tarihci yarattı
17 Ağustos bir yerel tarihci yarattı
“17 Ağustos, 1999 Marmara Depremi sabahi… Ne kaldi geriye elimizde.. diyordum sabahin soğuğunda, çıplak titrerken… Odalarda çekilmis bir kaç kare resim.”
Var böyle kendini bilmezler… / Selcan TAŞÇI
Var böyle kendini bilmezler...
02 Şubat 2012 selcantasci@gmail.com "http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr
Türkiye’nin karanlıktan kurtulmasını Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümlerinin aydınlatılmasına bağlamış Hüseyin Gülerce. Diyor ki;
Misak-ı Millî (Günümüz Türkçesi ile Millî Yemin)
Misak-ı Millî ya da Millî Misak (Günümüz Türkçesi ile Millî Yemin ya da Ulusal Ant,
Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasî manifestosu olan altı maddelik bildirinin adıdır. İstanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oybirliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır.
Bildiri, I. Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir. Misak-ı Millî 'nin ana hatları Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919) ve Sivas Kongresi'nde (4-11 Eylül 1919) biçimlendi.
Sivas Kongresi'nin talepleri doğrultusunda Osmanlı hükümeti 11 Eylül'de genel seçim kararı aldı. Kasım ayında yapılan seçimlerde, Anadolu'nun her ilinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin gösterdiği adaylar kazandı. Seçilen adaylar Aralık ayı ve 1920 Ocak ayının ilk günleri boyunca ikişer üçer kişilik gruplar halinde Ankara'ya gelerek Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyeleriyle görüştüler. Bildiri metni bu görüşmelerde son halini aldı. Heyet-i Temsiliye üyelerince imzalanan metin, Trabzon mebusu Hüsrev Sami Bey (Gerede) aracılığıyla İstanbul’a gönderildi.
12 Ocak 1920’de İstanbul’da çalışmalarına başlayan Meclis, yönetim organlarını seçtikten hemen sonra bildiri konusunu ele aldı. 28 Ocak'ta yapılan bir kapalı oturumda “Ahd-ı Millî Beyannamesi” kabul edildi. 12 Şubat'ta Edirne mebusu Şeref Bey’in önerisi üzerine, beyannamenin bütün dünya parlamentolarına ve basına açıklanmasını kararlaştırıldı.
Rumeli Balkan Federasyonu Basın Bürosu
Ayasofya’nın hizmetçisiyim – Doç. Dr. Ahmet Haluk DURSUN
Ayasofya'nın hizmetçisiyim
Ayasofya'nın yeniden ibadet açılması yönelik talepleri değerlendiren Ayasofya Müze Müdürü Haluk Dursun; "Bir adam gelmiş 'Ben Ayasofya'nın cami olmasını istiyorum' diyor. Eyvallah, iste. Bir Ortodoks papazı gelip 'Benim atam burayı kilise olarak yaptı, ben burada ayin yapmak istiyorum' diyor. Olur, iste. Kimsenin isteme hakkına engel olma durumumuz yok. Ben bu ulu mabedin sadece hizmetkârıyım. Geri kalan konular beni aşar" diyor
Petro’nun Gizli Vasiyeti ve Türkiye – Roza Kurban
Petro’nun Gizli Vasiyeti ve Türkiye / Roza Kurban (Tataristan)
Petro, kimilerine göre Deli, kimilerine göre ise Büyük Petro (Moskova 1672–Petersburg 1725), 1682–1725 yılları arasında hüküm süren bir Rus Çarı’dır.
Rus tarihçileri, sınır tanımayan yalanlarıyla Petro’yu yücelterek “Türklere medeniyet getirdi”, “büyük reformcu”, “Avrupa’ya pencere açan” bir lider olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Oysa gerçekler hiç de onların yazdığı gibi değildir.
Ermenileri Yaşadıkları ülkenin devletine katil diye bağırtan ne?
Dink le ilgili bir karar ver ildi hemen Türk adaletinin adaletsizliğini belirtiyorlar.
Peki ya ABD adaleti nasılmış acaba?
Ne olmuştu: Türk Adaleti, bir Ermeni asıllı yazarın öldürülmesi ile ilgili bir karar almıştı.
Katil devlet diyorlar. Yaşadıkları ülkenin devletine katil diye bağırtan ne?
Bu tarvama hali ya da cinnet hali normal mi?
BAL-TÜRK Kongresi… / Mustafa Küpçü
Mustafa Küpçü
BAL-TÜRK Kongresi…
Dedem, Balkan Savaşı sonunda Anavatan’a göçmüş. “Balkanlı” bir ailenin çocuğuyum.
Batı Trakya Derneği’nin yanı sıra, Balkan Türkleri Derneği’nin de ( Bal-Türk) kuruluşundan bu yana üyesiyim.
Pazar günü ( 22 Ocak 2012) Bal-Türk Kongresi vardı.
Mesleki niteliğinin yanı sıra insan kişiliğine de büyük saygı duyduğum Prof. Dr. Mustafa Dülger’in daveti üzerine yönetim listesinde yer aldım.
Türkiye bu ihanetlerle yaşayamaz! / Arslan BULUT
Türkiye bu ihanetlerle yaşayamaz! / Arslan BULUT
Aydınlık dergisinden Mehmet Bozkurt ve Umut Albayrak, 25-26 Ocak 2007’de İstanbul’daki hakimevinde, sekiz ilin özel yetkili Başsavcı vekili ve Adalet Bakanlığı’ndan üç yetkili ile çalıştay düzenleyen Amerikalı danışman savcının Susanne Hayden olduğunu ortaya çıkardı.
Bilindiği gibi Amerikalı bir savcının 2006 yılında Türkiye’ye hukuk danışmanı olarak gönderildiğini, Yılmaz Polat’ın “CIA Pençesinde Açılım” adlı kitabına dayanarak ortaya koymuştuk. Sonra da Adalet Bakanlığı bu bilgileri yalanlamıştı. odatv’den Barış Terkoğlu ile aynı anda, Amerikan Adalet Bakanlığı resmi internet sitesine dayanarak iddianın doğruluğunu ispatlamıştık.
O tarihten sonra Adalet Bakanlığı’ndan hiç ses çıkmadı!
Yeni İnsan Tipleri / Prof. Dr. Nurullah Aydın
Yeni İnsan Tipleri / Prof. Dr. Nurullah Aydın
Yeni dünya düzeni, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de; anlayışları, ilişkileri, yaşam biçimlerini, ideolojileri, din algısını değiştirirken, internet ağı ile mesafeler kalkmış, dünyanın hemen her coğrafyasındaki insanlar birbirleri ile haberleşme ağı ile içiçe geçmiştir.
Yeni dünya düzeni hazırlayanların belki de tahmin ettiklerinden öte değişim ve dönüşüm insanlığı sarmalıyor. İnsan ve olgular doğal değişim ve dönüşüm yerine mutosyona uğruyor. Bu da insanlardaki istek arzı talep benzeşmesini de beraberinde getiriyor.
Lider ve Türk Dünyası… / Özcan PEHLİVANOĞLU
Özcan PEHLİVANOĞLU - Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (RUBASAM) Başkanı
Lider ve Türk Dünyası…
Türk Milletinin, tarih sahnesinde çıkış yaptığı dönemlere baktığınızda hep güçlü bir liderin mührünü görürsünüz.
Buna bakarak şunu söyleyebiliriz: Türkler bir sistemden ziyade içlerinden çıkardıkları güçlü, karakterli, akıllı, bilgili, vizyoner insanlar sayesinde başarıyı yakalayabiliyor.
Tayyip Erdoğan’a "Saddam" tertibi
Tayyip Erdoğan'a "Saddam" tertibi - Ali Serdar Bolat Beyden gelen yazıyı dikkatle okudum. Teşekkür ediyorum. Sizde bu yazıyı okuduktan sonra değerlendirmelerinizi gönderme imkanınız varmı? Abartı veya hayal mi? Gerçek olabilir mi? ahsenokyar@gmail.com adresine bekliyorum… Ahsen OKYAR
Amerika, Saddam'a oynadığı oyunu Tayyip Erdoğan için de sahneye koyuyor. Kanada merkezli Global Research sitesi, tertibi açıkladı.
Kanada merkezli olan bu site, ABD’nin dünya ölçeğindeki siyasetlerini izliyor ve perde arkasına ışık tutmasıyla ünlü. “Ortadoğu’da Amerikan-İran Soğuk Savaşı ve Savaşın Genişlemesi Tehdidi” başlıklı nitelikli tahlilin yazarı Mahdi Darius Nazemroaya. Ulusal Kanal Dış Haberler Şefi Merve Aksuna tarafından tesbit edilen yazı, 2 Ocak 2012 akşamı Ulusal Kanal'da yayımlandı. Doğu Perinçek, 12 Ocak günlü Aydınlık köşe yazısında olayı ayrıntılandırdı.
Efsane ve Kahraman Lider DENKTAŞ / Prof.Dr.Mustafa E. ERKAL
Efsane ve Kahraman Lider Denktaş
Hayatını Kıbrıs davasına adayan efsane ve kahraman lider, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Allah’ın rahmetine kavuştu. Kendisini Türk olarak hisseden herkesin başı sağolsun.
Sevgiler Sevgi Hanım / Süleyman Pekin
“Külfette önde, nimette geride olmak” diye bir deyim vardır. Ve bu bazıları için ‘nimette önde, külfette geri olmak’ şeklinde geçerlidir. Osmanlının son dönemindeki beyzâdelere bakın Cumhuriyetin ilk işadamlarının, ilk sanatçılarının, ilk sporcularının nasıl çıktığını anlarsınız.
Irak’ta İç Savaş Simulasyonları ve Kardeşlik – Prof. Dr. Hacı Duran
Prof. Dr. Hacı Duran
Irak’ta İç Savaş Simulasyonları ve Kardeşlik
Irak’ta, Amerikan işgal kuvvetlerinin çekilmesinden sonra, iç savaş beklentisi haberleri hayatiyet kazanmış bulunmaktadır.
2012 NİSANI: ‘TÜRK BAHARI’! / Banu AVAR
2012 NİSANI: TÜRK ‘BAHARI’! - 10. ocak.2012
Ross Wilson’ın 6 Ocak tarihli yazısını dikkatle okuyun… Erkan Güçiz derlemişti..
Ne diyor o yazıda * eski ABD Türkiye büyükelçisi ve istihbaratçı Wilson:
1) Başbakan Erdoğan Türk ordusuna karşı giriştiği operasyona başarıyla devam ediyor!
2) Artık Ordu komutanları ‘terörist’ konumunda ! Hayaller gerçek oldu…
Baykal’a sorusu olan yok mu? / Aysun ERENKAYA
Aysun ERENKAYA aysunerenkaya@hotmail.com 09 Ocak 2012 Bizim Kocaeli
Baykal’a sorusu olan yok mu?
Deniz Bey, o fotoğrafı çıkarıp bakmanın zamanı geldi!
Seçimler öncesi CHP’ye zarar vermemek için bildiğim birçok konuyu içime gömerek sustum, bundan sonra da bu parti ve liderine ilişkin hiçbir şey yazmayacağım.
SERDENGEÇTİ MÜSLÜMANLIĞI ADETÂ BİR KAHRAMANLIK… / Hasan TÜLKAY
SERDENGEÇTİ
Kendi çizgisinde eğilmeyen, bükülmeyen; unutulmaz bir günde (10 Kasım 1983) vefat ettiği halde unuttuğumuz büyük dâva adamı Osman Yüksel SERDENGEÇTİ'yi hatırla(t)mak babından eski bir yazımı okuyucularla paylaşıyorum. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun...
SERDENGEÇTİ MÜSLÜMANLIĞI ADETÂ BİR KAHRAMANLIK…
Hangi şehri hangi büyüğüyle tanırız?! / Yusuf Turan Günaydın
Hangi şehri hangi büyüğüyle tanırız?!
Yusuf Turan Günaydın hasretini çektiğimiz manevi haritayı çizdi. Sizin bölgenizde kim var ise, onu da siz ekleyiniz..
Mustafa Miyasoğlu “Devlet ve Zihniyet”te her şehrin bir ‘sâhibi’ bulunduğunu vurgular ve bazı örnekler verir: Buradaki ‘sahip’lik her şeyin sahibi olan Yüce Allah’ın mutlak sahipliğinden bir şemmeciktir. Allah sahip olduğu ‘sahiplik’ sıfatından kullarına da bir nebze nasip etmiştir. Öyleyse bu sıfat ‘subûtî sıfatlar’dandır: Tanrı Teâlâ’nın insanlarda ve mahlûkâtta da sınırlı ölçülerde tezahür eden sıfatlarından.
ULUDERE’DE KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ, İŞTE ARADIĞINIZ CEVAP… / Erdal Sarızeybek
ULUDERE'DE KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ, İŞTE ARADIĞINIZ CEVAP...
Medya konuşuyor, konuştukça konuşuyor ama hepsini toplayınız, bir akıl çekirdeğini bile doldurmaz. Doldurmaz çünkü konuşanlar ne hududu bilir, ne askeri bilir ne de hudutta yaşayan halkımızı bilir… Yüreği sağlam halkımız da bilmez, yani sağırlar diyalogu…