Sevgiler Sevgi Hanım / Süleyman Pekin
“Külfette önde, nimette geride olmak” diye bir deyim vardır. Ve bu bazıları için ‘nimette önde, külfette geri olmak’ şeklinde geçerlidir. Osmanlının son dönemindeki beyzâdelere bakın Cumhuriyetin ilk işadamlarının, ilk sanatçılarının, ilk sporcularının nasıl çıktığını anlarsınız.
Yani diyorum ki birileri işadamı, siyasetçi, sanatçı olmamıştır, öyle doğmuştur. Birilerinin boşta kalanlarına sporculuk, işe yaramazlarına da sanatçılık düşmüştür. Tıpkı lojman tahsis sırası gibi..
Bu efendilerin yalı çocukları Boğaza karşı “Lüküs hayat, oh ne rahat” şarkılarını söylerken biz aç ve kıraç Anadolu’da “Derdim çoktur hangisine yanayım” türküleri söylüyorduk.
Bu tatlısu frenkleri ve etrafındaki beyaz Türkler 90–100 yıl önce biz bir savaştan diğerine atılırken bile piyano derslerini ancak 5 çayı için aksatıyorlardı. Askerlikmiş, işgalmiş; bunlar onlar için yalnızca ticarî alanlardı. Bizimkilerin ise gideni dönmüyor, dönenin hastalığı dinmiyor, yokluktan kimin sonunun ne olacağı bile bilinmiyordu.
İşte o bilinmeye oynamayan adsız kahramanların, isimsiz erlerin, canlarını ‘memleket’ diye bir yâre adayan neferlerin kanının karşılığıdır bu hayat. ‘Lay lay lom’cuların vâriyeti, ağababalarının devletle ensest ilişki içerisinde “en” zengin olmaya mazhariyeti o civanların terk-i canları sayesinde mümkündür.
Ve işte dededen toruna aktarılan kahramanlık belgeselinden bir kesit: ERENEROL AİLESİ.
1.Kuşak: Papa Eftim – Millî Mücadele başlar başlamaz Yozgat Keskin’de bir Miting toplayıp İstanbul Hükümeti’nden değil ancak Mustafa Kemal Paşa’dan emir alacağını ilân eden / 500 kişilik Türk Ortodoks gönüllü taburuyla İstiklâl Harbinde savaşan ve TBMM tarafından İstiklâl Madalyası’yla taltif edilen / Fener Rum Patrikhanesi’ne karşı Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’ni kuran ve ibadetini Türkçeleştiren / Atatürk’ün ‘Baba Eftim’ hitabıyla “Millî Mücadele’ye bir ordu kadar hizmeti vardır” dediği kahraman adam.
2. Kuşak: Turgut ve Selçuk Erenerol – Papa Eftim’in yolundan giderek Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti için fedakârane çalışan / 1968’den 2002’ye kadar sırayla ve zor şartlarda Patriklik yapan/ Kahraman Babanın yiğit çocukları.
3.Kuşak: T.C. Devleti ve Hükümetlerine sadâkati, Türk Milleti’ne hizmeti aziz bir görev bilen torunlardan Paşa Erenerol Bağımsız Patrik olarak / Sevgi Erenerol Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak vazife başındadır.
Ve Sevgi Hanım; 60 küsur yaşındadır, Silivri koğuşundadır. Türkiye’ye yönelik bağımsız Megalo İdea ve Misyonerlik cephesine karşı asaletin savaşındadır. Ve takvimler 4 yıldır tarihe not düşme telaşındadır.
Sevgiler Sevgi Hanım; benim geleneksel kahramanım.
13 Ocak 2012, 08:00
Sn hocam,Balık hafızalı toplum olan bizlerin unuttuğu ve unutturulmaya calışılan ve başarılan bu mümtaz şahsiyeti hatırlattığınız için teşekkürler.Bir müslümandan daha fazla diyalogcular karşısında feeyat eden.uyanık olmamızı haykıran sevgi hanımı hatırlattığınız için tekrar tekrar teşekkürler.