
ŞEYTANIN DOSTLARI İŞBAŞINDA – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
ŞEYTANIN DOSTLARI İŞBAŞINDA - Prof. Dr. Nurullah AYDIN
İslam dünyası; dünyanın kanla, vahşetle, ölümle yıkımla anılan bölgesidir.
Osmanlının huzur ve güven veren coğrafyası; İngiliz-Fransız ve şimdilerde ABD’nin talan, sömürü bölgesi oldu.
Türkiye’de;
Şehitler var, Güneydoğu çatışma alanı.
Pişkinlikle; Suriye diyorlar.
Sırıtarak; Türkiye iyi durumda diyorlar.
Utamadan; kardeşlikten bahsediyorlar.
Arlanmadan; komşularla başarılı ilişkilerden bahsediyorlar
BALYOZ ve ADALET – Av. Ruhittin Sönmez
BALYOZ ve ADALET – Av. Ruhittin Sönmez
Elbette ki “seçilmiş hükümete karşı ordu içinde darbe planlanması” demokrasilerde kabul edilemez. Elbette buna dair iddiaların adil bir yargılama sonucu karara bağlanmasına kamu vicdanı olumsuz tepki vermez.
Yapılan yargılama sadece hukuki çerçevede olsa ve siyasi mülahazaların dışında kalsa idi, deliller her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı olsaydı böylesine tartışma konusu olmazdı.
Balyoz Davası (artı Ergenekon ve Casusluk davaları) sayesinde savaş ve ihtilal olmadan, sadece yargı kullanılarak, dünya tarihinde hiçbir orduda yapılmayan ölçüde bir tasfiye gerçekleşti.
Müyesser Yıldız: Balyoz inerken Özel Paşa Silivri’ye gitse!..
Müyesser Yıldız: Balyoz inerken Özel Paşa Silivri'ye gitse!..
Egemenler bir masanın etrafında toplanıp "Türkiye’yi kazanmayı" konuştular. Onlar için "Türkiye’yi kazanmak" demek Türkiye’nin bağımsızlığını, egemenliğini, varını-yoğunu onların emrine verip emperyalizmin kulu-kölesi olmasıydı.
Uyanan Türk milliyetçiliğinden korkuyorlardı...
Türklerin, ABD ve AB’nin gerçek yüzünü anlamasından rahatsızlardı...
Kemalizm ile Batı arasında bir uçurum olduğu ortaya çıkmıştı...
Türkiye ılımlı İslâm değil, gerçek Müslümanlığın son kalesiydi...
Türkiye göz göre göre ellerinden kaçıyordu.
"Türkiye’yi kazanma"nın yol haritasını belirlediler:
‘ULUSÇULUK’ ve ‘MİLLİYETÇİLİK’ – OĞUZ ÇETİNOĞLU
‘ULUSÇULUK’ ve ‘MİLLİYETÇİLİK’ - OĞUZ ÇETİNOĞLU
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajda şunları söylüyor: ‘Ulusçuluk 19. yüzyıl ideolojisidir. Bu ideoloji, Avrupa’da bölünmüş yapıları bir araya getirip ulus devletleri doğurdu. Bizde ise tarihten gelmiş organik yapıları dağıtarak geçici ve suni kimlikler ortaya çıkardı. Hepimizin bu ayrıştırıcı kültürle hesaplaşma zamanı geldi.’
Ertuğrul Özkök, 18 Eylül 2012 tarihli yazısında; birçok kişinin kendisinden beklemediği bir tarzda tepkisini ortaya koydu. Özkök, Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘Ulusçuluk’ kelimesinin karşılığının: 1- ‘Milliyetçilik’, 2- ‘Her ulusun kendine özgü kültür ve geleneklerine bağlı kalma arzusu’ şeklinde verildiğini belirtiyor. Bu karşılığın doğru olduğunu kabul ediyor olmalı ki, Sayın Bakana soruyor: ‘Siz milliyetçi misiniz, değil misiniz?
BİZİM ÇOCUKLAR (OUR BOYS) SEVİNİYOR – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
BİZİM ÇOCUKLAR (OUR BOYS) SEVİNİYOR – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
Türkiye ve Ortadoğu; ABD-İngiliz örtülü sivil darbesinin acımasız operasyonlarının alanı.
Yaşanan olaylara bir kesim seviniyor bir kesim üzülüyor, tepki gösteriyor.
Sevinenler, our boyslar yani bizim çocuklar, yani Arapçılar yani batıcılar, yani işbirlikçiler, yani nemalananlar yani insanlıktan haktan hukuktan adaletten nasipleri kesilenler.
Üzülenler ise, ülkede adalet, barış, kardeşlik, huzur, güven, mutluluk isteyen kesim.
Bölge yeniden yönetim yapılanmasına sokulurken, kardeşi kardeşe düşüren, kin nefret öfke intikam duygularıyla oynamaktadır. Kullanılan slogan kavramlar; demokrasi, insan hakları, özgürlük, refah ve Ermenicilik, Arapçılık.
Yakında Herşey Olacak – Nihat GENÇ
Daha dur, süreç yavaş yavaş işleyecek hepimizi birbirimizi öldüren canavarlar haline getirmeye doğru…
CUMHURİYET’İN ALTIN YILLARI… / Mustafa Küpçü
CUMHURİYET’İN ALTIN YILLARI… / Mustafa Küpçü
Geçmişini bilmemek cehalet, bilip de inkar etmek ihanettir!
Birileri, bugünkü varlıklarını borçlu oldukları Mustafa Kemal Atatürk’ü aşağılamanın özel gayreti içindeler! Çünkü, geçmişlerinden gelen “kin” bir zehir gibi ruhlarına işlemiş!
Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 yıl Cumhurbaşkanı olarak ülke yönetiminde söz sahibi olduğu dönemi, bu ülkenin çoğu insanı bilmez. Kimileri de ya bilmezden gelir ya da yalanlarla toplumu aldatır!
Göksu Özen, Kırgız Türk Anadolu Kız Meslek Lise’sinde
Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek’teki Kırgız Türk Anadolu Kız Meslek Lisesinde eğitim başladı.
Askerlerimizin Askerlik Dönüşü Sivil Hayata Uyumu – 2 / Prof. Dr. Osman Celbiş
Askerlerimizin Askerlik Dönüşü Sivil Hayata Uyumu-2 / Prof. Dr. Osman Celbiş osmancelbis@gmail.com
İSLAM DÜNYASININ BEDEVÎLEŞMESİ – Süleyman PEKİN
İSLAM DÜNYASININ BEDEVÎLEŞMESİ – Süleyman PEKİN
“Bedevîlerin kâfirliği ve münafıklığı daha beter olur. Allah’ın Peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar.” Tövbe-97
Aslında bize lazım olan “Dünyevîleşme”ydi, “Bedevîleşme” değil. Aslında “hedefimiz Müslümanların İslâmlaşmasıdır” (İzzetbegoviç).
Okul Servisleri… Öğrenci taşıma Hizmetleri…
BASINA VE KAMUOYUNA
2012-2013 Eğitim ve öğretim yılının öğrenci,öğretmen ve velilere başarılı geçmesini dileriz.
Değerli servis sürücülerinin trafikte dikkat etmesi gereken kuralları bir kez daha hatırlatıyoruz.
Emniyet kemerinizi mutlaka takın. Öğrencilerin emniyet kemeri takmasını sağlayın. Hız limitlerine uyun. Güvenli fren yapabilmek için gerekli mesafeyi koruyun. Uykuluyken araç kullanmayın. Alkollüyken araç kullanmayın. Seyir sırasında cep telefonu kullanmayın. Hatalı sollamadan kaçının. Çocukları indirdiğiniz yer güvenli olsun. Mutlaka velisine teslim ettiğinizden emin olun.
Askerlerimizin Askerlik Dönüşü Sivil Hayata Uyumu – Prof.Dr. Osman Celbiş
Askerlerimizin Askerlik Dönüşü Sivil Hayata Uyumu - Prof.Dr. Osman Celbiş osmancelbis@gmail.com
İster fiziksel olsun isterse psikolojik, insanlar bir travmaya uğradıkları zaman bundan hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilenirler. Bu bilindiğinden insanlar yapacakları işe göre psikolojik olarak da hazırlanırlar. Özellikle yoğun stres altında görev yapacak olanlar için bu elzemdir. Bu destek belirli aralıklarla yapılmalıdır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Vietnam Savaşı sonrasında cepheden gelen askerlerde travma sonrası stres bozukluğu denilen ruhsal rahatsızlıklar görüldü. Bu askerlerde bazı psikolojik sorunlar vardı ve tedavi gerekiyordu. Hatta Rambo filmlerinin ilkinde Rambo’nun uyum sorunu vardı.
AKP’nin “İLK”leri… Av. Gürkut ACAR
AKP’nin “İLK”leri… Av. GÜRKUT ACAR - CHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ / GURKUTACAR@tbmm.gov.tr
İşte Bayrağımızın Gizli Kodları… / Cezmi YURTSEVER (Araştırmacı, Tarihçi – Yazar)
İşte Bayrağımızın Gizli Kodları... / Cezmi Yurtsever, Araştırmacı Tarihçi – Yazar
KARDEŞ KİMDİR? – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
KARDEŞ KİMDİR? – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
Her toplumda sıralanıp giden insan tipi tanımlamaları vardır. Bazı İnsanlar; kendi kimliklerinin ne olduklarını bilirler ama kendilerini asla o tanımla ifade etmezler.
Ben Müslümanım, Ben ulusalcıyım, Ben demokratım, Ben milliyetçiyim, Ben çağdaşım, Ben laikim, Ben akılcıyım, Ben gerçekçiyim, Ben bilimsel düşünceye önem verenim, Ben dogmalara karşıyım Ben yurtseverim, Ben vatanseverim, diyenler vardır.
Bazıları ise olumsuz tanımlama yapmazlar. Ben Liboşum, Ben döneğim, Ben yağcıyım, Ben dalkavuğum, Ben yandaşım, Ben işbirlikçiyim, Ben ajanım, Ben hainim, Ben çıkarcıyım, Ben istismarcıyım, Ben münafığım, Ben sahtekarım, Ben hırsızım, Ben psikopatım diyeni duydunuz mu? Diyeni yoktur ama siz, bazı insanları, bu kimlikleri ile tanımlarsınız.
ATATÜRK VE 30 AĞUSTOS ZAFERİ – Cevat Nas
ATATÜRK VE 30 AĞUSTOS ZAFERİ - Cevat Nas
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustos’una kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı. İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in Başkomutanlığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
26 AĞUSTOS 1071 – 26 AĞUSTOS 1922 – M.Yavuz ELBİRLER
26 AĞUSTOS 1071 - 26 AĞUSTOS 1922 - M.Yavuz ELBİRLER (1.Sınıf Emniyet Müdürü,Polis Başmüfettişi)
“Yılmam ölümden, yaradan, askerim;
Orduma gazi dedi Peygamberim.
Bir dileğim var, ölürüm isterim;
Yurduma tek düşman ayak basmasın.
Âmin desin hep birden yiğitler,
Allahû ekber gökten şehitler.
Âmin âmin Allahû ekber!”
M.Akif ERSOY
Selçuklu Türkleri, Sultan Alparslan’ın komutasında 22 Şubat 1064 tarihinde Başkent Rey şehrinden hareketle önce Gürcistan, sonra Kars’tan aşağı tüm Ermeni krallıklarını Temmuz ayı ortalarına kadar idareleri altına almışlardı. 1071 yılına gelindiğinde Türk akınları Anadolu içlerine kadar devam ediyordu.
MEHMETİMİN BAYRAMI – Serhat DUYAR
MEHMETİMİN BAYRAMI – Serhat DUYAR
Mehmet her gün ailesini ararken 4 gündür aramamıştı. Son görüşmede annesine; “anneciğim bir hafta kadar görüşemeyebiliriz, aman meraklanma” demişti. Anne nasıl meraklanmayacaktı ki!
Mehmet seviyor diye zeytinyağlı yaprak sarmıştı. Yiyemeyeceğini bile bile. Anne sofrayı kurmaya hazırlanıyordu. Bayram sofrası ya…
“BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI” – Süleyman PEKİN
“BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI” – Süleyman PEKİN
''Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır; birisi kılıçla, diğeri borçla.'' (J.Adams)
TÜRKLER VE ARAPLAR; HAÇ GÖLGESİNDE İSLAM ZİRVESİ – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
TÜRKLER VE ARAPLAR; HAÇ GÖLGESİNDE İSLAM ZİRVESİ – Prof. Dr. Nurullah AYDIN
Haç işgalinde olan Vahhabi Suudi Arabistan da Mekke’de 4. Olağanüstü İslam Zirvesi toplanıyor.
Zirve mi zırva mı belli olmayan toplantıda temel konu Suriye.
Oysa; Kaymakamının, askerinin, polisinin, milletvekilinin kendi topraklarında kaçırıldığı, askerlerinin şehit olduğu, bağımsızlıkçı askerlerinin, milletvekillerinin, akademisyenlerinin, gazetecilerinin, siyasetçilerinin esir altında olduğu, adaletsizliklerin yaşandığı, yeraltı ve yerüstü kaynakları yabacılara devredildiği, topraklarının yabancılara satıldığı bir Türkiye gerçeği var.