Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

21Ağu/120

“BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI” – Süleyman PEKİN

“BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI” – Süleyman PEKİN

''Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır; birisi kılıçla, diğeri borçla.'' (J.Adams)

“En sık kullanılan yöntem olarak öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü üstlerine dikeriz; petrol gibi.

Ardından Dünya Bankası veya onun kardeşi başka bir organizasyondan o ülkeye büyük bir kredi ayarlarız, fakat para asla gerçekte o ülkeye gitmez. Ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi şirketlerimize gider.

Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar... Bizim şirketlere ilâveten, o ülkedeki birkaç zengin insanın kâr sağlayacağı şeyler. Bunlar toplumun çoğunluğuna yaramaz.

Yine de o insanlar, yani bütün ülke bu borcun altına sokulur. Bu borç ödeyemeyecekleri kadar büyüktür ve bu da planın bir parçasıdır. Geri ödeyemezler.

Ardından biz ekonomik tetikçiler gidip onlara deriz ki:

‘Dinleyin, bize bir sürü borcunuz var. Borcu ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü petrol şirketlerimiz için çok ucuza satın. Ülkenizde askerî üs kurmamıza izin verin yada askerlerimizi desteklemek için dünyanın bir yerine asker gönderin (Irak, Somali, Afganistan gibi) veya bir dahaki BM seçiminde bizimle birlikte oy verin.

Elektrik şirketlerini özelleştiririz. Sularını ve kanalizasyon sistemlerini özelleştiririz ve ABD şirketleri veya diğer çok uluslu şirketlere satarız. Bu, mantar gibi biten bir şey ve çok tipik; IMF ve DÜNYA BANKASI bu şekilde çalışır.

Ülkeyi borca sokarlar ve bu öyle büyük bir borçtur ki ödenemez. Ardından yeniden borç teklif edersiniz ve daha fazla faiz öderler.

Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep edersiniz. Aslında bu onların kaynaklarını satmalarını sağlar.

Buna sosyal hizmetleri, teknik şirketleri, bazen eğitim sistemleri de dâhildir. Adlî sistemlerini, sigorta sistemlerini yabancı şirketlere satarız.

Bu, ikili - üçlü - dörtlü bir darbedir! ”

Yukarıdaki satırlar T. Main Şirketi’nin eski Şef Ekonomisti John Perkins Chas’a ait. “Biz, ekonomik tetikçiler, küresel imparatorluğun yaratılmasında gerçekten sorumlu olanlarız ve çok farklı şekilde çalışırız” diyen Chas ‘Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’ kitabında günah çıkarıyor.

İster kitabı alın, bir sağlam okuyun; ister arama motorlarına kitabın adını yazın, altyazılı özetini seyredin.

Lâtin Amerika’nın, Ortadoğu ülkelerinin macerasını bir de buradan izleyin, Arap Baharı’na bir de bu yönden bakın ve Türkiye’de ne olup bittiğini bununla basitçe bir tahmin etmeye çalışın.

Sonuç sizi şoke ediyorsa iftardan sonra soda için ve bayramdan önce bol bol sadaka dağıtın. Yok etkilenmediyseniz siz iyi bir Şirketokrasi (Corporacracy) vatandaşısınız, poz verin.

Teşekküre gerek yok, Yüksel Hocam Amerika’dan avdetinde yanında getirmiş.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.