
80/20 KURALI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
80/20 KURALI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Belki “80/20 kuralını” duymuşsunuzdur. Duymamış olanlar için “Pareto ilkesi” denilen bu kuralı hatırlatalım.
Bu kuralı ortaya çıkaran Pareto ve takipçileri bazı tespitler yapmış.
Herhangi bir ülkede servet ve gelir dağılımını incelediklerinde, ülkenin % 80 zenginliğinin, nüfusun % 20'sine ait olduğunu görmüşler.
Sadece bu konuda değil, önemli azınlık (%20) ile önemsiz çoğunluk (%80) arasındaki bu ilişki hayatın birçok alanında geçerli.
Zamanımızın %80'inde, gardırobumuzdaki kıyafetlerin sadece %20'sini giyeriz.
Vaktimizin %80'i, tanıdıklarımızın yalnızca %20'siyle geçer.
Türkiye’deki yayınların %80’i, üniversitelerin % 20’si tarafından yapılıyor.
Nobel ödüllerinin % 86’sını, ülkelerin %20’si kazanıyor.
Microsoft en fazla raporlanan hataların %20'sini çözerek, çökmelerin %80’inin engellenmesinin mümkün olduğunu belirtmiş.
Bir şirkette giren paranın kabaca %80'i, müşterilerin %20'sinden geliyor. Yani 100 müşteriden en iyi 20'yi elde tutmakla, ciro ve karlılığın %80’ine hükmedilmiş olunuyor.
Aynı şekilde, satışın kabaca %80'ini, satışçıların %20'si yapıyor.
Görülüyor ki, genellikle zihnimiz tüm sebeplerin yaklaşık aynı öneme sahip olduğu varsayımıyla hareket etmeye meyilli olsa da, gerçek pek öyle değil.
“Ortaya çıkan etkinin %80'i, etkenlerin sadece %20'sinden kaynaklanır.”
Ben bunu uygulamada yaşadım.
Petkim ve Tüpraş’ta çalıştığım dönemde “Pareto analizi” çalışmaları yapardık. Ortaya çıkan bir problemin ilk on etkenini sıralar ve istatistiksel değerlendirme yaptığımızda iki etkenin problemin yüzde 80 sebebini oluşturduğunu görürdük. Öncelikle bu iki etkeni çözdüğümüzde problemin yüzde 80 oranında çözüldüğünü görürdük.
Pazar günü bilgisayarımızı değiştirdik.. Bugünde mesleki açıdan çok yoğun bir gün
Pazar günü bilgisayarımızı değiştirdik..
Bugünde mesleki açıdan çok yoğun bir gün..
YESİ’DEN TAŞMAK TUNA’DA AKMAK: DEDEDEN TORUNA FETİH – Prof.Dr. Taner TATAR
YESİ’DEN TAŞMAK TUNA’DA AKMAK: DEDEDEN TORUNA FETİH – Prof.Dr. Taner TATAR
Akıllı isen, gariplerin gönlünü avla,. Mustafa gibi ili gezip yetim ara. Dünyaya tapan soysuzlardan yüzünü çevir. Yüz çevirerek derya olup taştım ben işte. Hoca Ahmed-i Yesevî
Mazi-hâl-istikbâl sürecinde halde yaşarken bir elimizle maziye bağlanır, diğer elimizle de istikbâle uzanırız. Her bir gün yeni ise de bir önceki günün devamıdır. Sabah, yeni bir günün başlangıcı ise de karanlığın perdesini açan önceki günlerin güneşidir ve ışık geçmişten gelir, ufka doğru seyreder. Dolayısıyla geçmiş ve gelecek birbirinden bağımsız kesitler değil, biri diğeriyle ilişkili süreçtir. Geçmiş “yaşanmış” olması itibariyle değişmezdir. Ancak geçmişe her bir bakış onu yeniden inşa etmek demektir. Geçmişin sürekli inşasını en iyi anlatan kavram gelenektir. Gelenek geçmişten gelen ama geçmişte kalmamış olandır. Yani geçmişin bugünde yaşanıyor olmasıdır.
Orhan Mahallesi Muhtarımız Nazmi Balaban’ı da kaybettik.
Orhan Mahallesi Muhtarımız Nazmi Balaban’ı kaybettik.
Güzel insan Orhan Mahallesi Muhtarı Nazmi Balaban’ın cenazesi 24 Aralık Cumartesi günü(bugün) öğle namazına müteakip Orhan Mahallesi Bağçeşme Camiinden ebediyete uğurlanacaktır.
Kandıra’da doğan değerli hemşehrimize Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.
Gönüllü İhanet… / Alptekin CEVHERLİ
Gönüllü İhanet… / Alptekin CEVHERLİ
Haini bol olan ve okullarında hain yetiştiren istisna ülkelerden biriyiz sanırım. İnsanımız okudukça daha mı bir kendi ülkesinden nefret eder hale geliyor bilmiyorum ki?
Ya eğitim sistemimizde bir hata var, ya da millet olarak bizde bir sorun var…
15 Yıl önce Prof.Dr. Ali Osman Özcan hocamız ile
Cahit Büyükkanber, Prof. Dr. Ali Osman Özcan, Ahsen Okyar, Ruhittin Sönmez
21 Aralık 2002 - Aydınlar Ocağı Dernekleri 22. Büyük Şurası Harem Otel – İSTANBUL Sevgili
Rabbim Prof.Dr. Ali Osman Özca Hocamıza rahmet eylesin.
NEREDEN NEREYE – Süheyl ÇOBANOĞLU
NEREDEN NEREYE - Süheyl ÇOBANOĞLU RUBASAM Bşk.V.
23.12.2016
TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek: “Bu ülke siyaseten ve dinen kandırılmışlar ülkesi; hâlâ bizi kurtaracak tek adamlar arıyoruz! “Dünyadaki sıkıntılarımızdan kurtulmak için de bir kahraman bekliyoruz.” Sözleriyle bir gerçeğe parmak basmış. Büyük Önder Atatürk ise bizlere BİLİMSEL AKILCILIK.. gibi çağdaşlığı öneren bir miras bırakmıştı.
İNGİLİZ GÖZÜYLE “MİLLÎ MÜCADELE”MİZ – 8 / Süleyman PEKİN
İNGİLİZ GÖZÜYLE “MİLLÎ MÜCADELE”MİZ – 8 / Süleyman PEKİN
Londra Konferansı sonrası Rumbold, 13 Nisan 1920 tarihinde Curzon’a gönderdiği yazıda İstanbul Hükümeti’nin ekonomik sıkıntılarının bitmediğini ve Sefa Bey gibi Hükümet yetkililerinin gönüllü olarak Ankara Hükümeti’nin sözcülüğünü yaptığını dile getirmektedir. Ankara’nın İngiltere’ye karşı düşmanca tutumunun Bekir Sami Bey’in Londra dönüşünden sonra da değişmediğinin altını çizen Rumbold, Fransızların Kilikya’dan (Çukurova) çekilmeleri dolayısıyla onlara karşı daha ılımlı bir dil benimsendiği beyan etmektedir. Eline geçen bir broşürü de İngiliz düşmanlığına delil olarak okumaktadır: “Dinlerini bir şiline satanlar! Şunu iyi bilin ki Allah en büyüktür. Damat Ferit ve Ortaklarına…”
Tuğba Havuç; “Endüstri 4.0 konusunda topyekun bir seferberlik gerekli”
21 Aralık 2016 Çarşamba / “Söz Sırası Kandıralı Gençlerde” programının dördüncü konuşmacısı Tuğba Havuç oldu.
"Geçinilmesi Zor İnsanlar ve Başa Çıkma Yolları" – Şenay IŞIK
Akça Koca Kültür Platformunun Aralık ayı toplantısında NLP, Beden Dili ve İletişim Uzmanı Şenay Işık "Geçinilmesi Zor İnsanlar ve Başa Çıkma Yolları" konusunda bilgi verecektir.
30 Aralık 2016 Cuma akşamı saat:19.30’da Emex Otel - İzmit adresinde ki yemekli toplantıya ailece ilgi ve teşriflerinizi rica ederim.
Hasan Uzunhasanoğlu Akça Koca Kültür Platformu Başkanı
Şahlanış Hareketinin daveti; Beykoz’da
10 Aralık 2016 Cumartesi / Akça Koca Kültür Platformu yöneticileri Şahlanış Hareketinin İstanbul davetine katıldı.
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -2 / Mustafa YILDIZ
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -2 / Mustafa YILDIZ
Deredeki Kuyular
Karşı kıyıda, Otogar tarafında, kameriyelerin, çardakların birinde, kızlı erkekli küçük bir grup, sigara paketleri, bira şişeleri, çekirdek, patates cips poşetleri… Kafalarına göre takılıyorlar, telefonlarından mı teypten mi rahatsız edici bir arabesk, aralarında küfürlü konuşmalar...
Ne kadar mümkünse o kadar uzaklarından dolaşmak konusunda sessizce anlaşıyoruz. Sanayinin karşısındaki küçük beton köprüden geçip Otogar içinden yeni pazar yerine doğru rotamız. Küçük köprünün sol ayağı yanından itibaren istinat duvarı üç dört metre yıkılmış, yolun ortasına kadar kazılmış, geniş bir kuyu gibi cep açılmış, dere suyu çamur gibi.
Sanayi atıkları için künk mü döşenecek acaba? Derenin içinde de define aranmış bir keresinde ilk kez duydum bu akşam.
Mesut Uğur’a ev ziyareti
10 Aralık 2016 Cumartesi / Akça Koca Kültür Platformu İstanbul’da..
