Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

23Ara/160

NEREDEN NEREYE – Süheyl ÇOBANOĞLU

15672596_10154434322309915_154793726449211615_n

NEREDEN NEREYE - Süheyl ÇOBANOĞLU  RUBASAM Bşk.V.
23.12.2016

TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek: “Bu ülke siyaseten ve dinen kandırılmışlar ülkesi; hâlâ bizi kurtaracak tek adamlar arıyoruz! “Dünyadaki sıkıntılarımızdan kurtulmak için de bir kahraman bekliyoruz.” Sözleriyle bir gerçeğe parmak basmış. Büyük Önder Atatürk ise bizlere BİLİMSEL AKILCILIK.. gibi çağdaşlığı öneren bir miras bırakmıştı.

Demokrasi, doğru kurallarla vasat zekâlı insanların işlettiği bir sistemdir. Ülke meselelerine hep şahıslaştırarak çözüm aramaya çalışıyoruz. Bu kadar savaş görmüş, sıkıntı çekmiş ve rejim değiştirmişiz. 150 sene sonra hâlâ iki cihanda bizi kurtaracak tek adamlar arıyoruz..” ifadesini kullanan Cemil Çiçek’e kulak vermek gerekiyor.

Papa III. Innocent, Kral John ve baronları arasında, kralın yetkileri hususunu karara bağlamak amacıyla İngiltere’de 1215 yılında yayınlanan Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı), Kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılıyordu. Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından birisidir.

Ortaçağın karanlığından deneysel – gözlemsel bilim ile, bilimsel akılcılıkla, siyaset filozoflarının ve bilim insanlarının birkaç yüzyıl süren çok yoğun, çok kanlı ve müthiş saygın çabasıyla çıkabildi insanlık..

600 sene sonra Osmanlı’da 1807 Sened-i İttifak, 1839 anzimat Fermanı ve 1876 Kanun-ı Esasi ile benzer adımlar atılmışsa da, 1878´de II. Abdülhamit tarafından askıya alınmıştı. 24 Temmuz 1908 ihtilali sonucunda yeniden yürürlüğe girmiş ve kısmen 20 Nisan 1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu´nun yayımlandığı 24 Mayıs 1924 tarihine kadar yürürlükte kalmıştır. Yani Batı dünyasının ilk adımı atışından yaklaşık 600-700 yıl sonra düşünülse de Cumhuriyete kadar doğru düzgün işleyememiştir.

İngiltere’de 1640’larda ilan edilen Cumhuriyet, 300 yıllık bir gecikme ile Büyük Atatürk‘ün devrimci önderliği sayesinde 1923’te gerçekleşebilmiştir.

Din adı altında insana, insan haklarına, hukuka, demokrasiye, medeniyete ve insanı yaşatmayı amaç edinen yüce dinimizin temel felsefesine aykırı olarak bugün sürdürülen vahşet ve bağnazlığa karşı, Büyük Atatürk’ün bize manevi mirası olan BİLİMSEL AKILCILIK, en akılcı ve gerçekçi yoldur.

Avrupa coğrafi keşifleri yaparken, matbaa ve teknolojik buluşlarla geleceğe dev adımlar atarken taassup ve bağnazlığın etkisindeki Osmanlı gerilemeye başlamıştı. 1517’de Kilise’nin siyaset ve devlette egemenliğine son veren Avrupa, 1618-1648 arasında yaşadığı 30 yıl süren mezhep savaşları sonunda, yeni düzenin temellerini atmışlardır. Onlar 16.ncı yüzyıldan itibaren Ortaçağın karanlığından kurtulurken, İslam aleminde taassup ve bağnazlık öne çıktı. Keşifler ve buluşlarla ilerleyen batı karşısında İslam alemi giderek geriledi ve ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel rekabet gücünü kaybetti.

Günümüzün temel sorunlarından biri budur. Dindar ve kindar nesil yetiştirme uğruna günümüzde de çağı ıskalarsak, gelecekte yeni bir ATATÜRK bulabilirmiyiz bilmiyorum. Ama 72 ülkede 15 yaşındaki 540 bin öğrencinin girdiği uluslararası değerlendirme testi PİSA’da sınıfta kalan eğitim sistemimiz Matematikte 49.ncu, fen bilimlerinde 52.nci, okumada ise 50.nci olabilmekte... İmam hatiplerin durumu daha da beter...

21.nci yüzyılı ıskalamamak için lütfen daha duyarlı olalım. Artık, güvenlik sağlamakla görevli ama dini cemaat bağlantılı polisimiz elçiye sukast yapabilmekte, ülke sınırlarını korumakla görevli asker kendi meclisini ve halkını bombalamakta, hakimler, savcılar yasalara değil bağlı oldukları imamlardan aldığı emirlere göre karar vermekte, akademisyenler-öğretmenler halka hizmet edecek gençler yetiştirmek yerine, imamların emrinde robotlar yetiştirmekte...

Lütfen aklın ve bilimin yolundan şaşmayalım, çağın gerisinde kalanların hali ortada...

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.