Amir Ateş hocamız ile Beylerbeyi’nde..
4 Şubat 2020 Salı / Amir Ateş hocam biz sahilde, hemen Rıhtım Restoran’da dostlarla oturuyoruz ve bekliyoruz dediğinde biranda kendimizi Armatör Bahattin Caşkurlu büyüğümüzün sofrasında bulduk.
Hemen Rıhtım Restorandan çıkınca karşımız da Ramazan Kutlu hocamızın görev yaptığı Hamid-i Evvel Beylerbeyi Camiinde ikindi namazlarımızı eda etme imkanı bulduk. İkindi ezanını da Amir Ateş hocamız okudu.
Diken Kelebeği..
Diken Kelebeği (Vanessa cardui), kuzey yarımkürenin tamamı, Afrika, Avustralya kıtaları ile küresel olarak en yaygın dağılış gösteren göçmen kelebek türlerindendir.
Kışın yerden 200-300 m yükseklikte rüzgarın da yardımıyla sıcak ülkelere göçerler. Deniz seviyesi ile 3000 m arasındaki yükseltilerde uçarlar.
Türkiye'nin tüm illerinde bulunmaktadır. Kışları sıcak olan güney illerinde tüm mevsimlerde uçtukları görülebilmektedir. Mart ve Kasım ayları arasında 3 veya 4 döl vermektedir.
Çayırlar, makilikler ve orman alanlarında yaşarlar. Konukçuları olan; Devedikeni, hatmi çiçeği, ebegümeci, ısırgan ve boğa dikeni gibi yabani bitkiler ile beslenirler. Bu kelebek türünün mevcut tarımsal yapımıza herhangi bir zararı yoktur. Tüm çiftçilerimize önemle duyurulur.
Özel Haber- Çöp Tesisi Akçakese’ye Yapılmayacak! İşte Yeni Yer!
Özel Haber- Çöp Tesisi Akçakese’ye Yapılmayacak! İşte Yeni Yer!
Kandıra Akçakese'de yapılması planlanan çöp tesisi Bugün Kocaeli Gazetesi’nin ulaştığı bilgilere göre iptal edildi. İşte çöp tesisinin yapılacağı yeni yer…
Beni bekliyorlar… Laf aramızda; “önemli adamlar beklenir diye bir rivayet vardır..”
29 Kasım 2019 Cuma / Cuma vakti gelince yola çıkılması gerekiyor..
Gül ile İlgili Sözler
Gül ile İlgili Sözler
Bir çok farklı rengi ve her renginin anlamı olan, aşkı çağrıştıran, peygamberi hatırlatan, kokusu ile bülbülü coşturup şakıtan gül ile ilgili sözlerden bir demet hazırladık…
”Kara çalıda, gül bitmez.” (Karacaoğlan)
Sen gül ol da uğruna ötmeyen bülbül utansın.
Gülün dibindeki toprak, gül kokar.” (Mevlana)
Sevdiklerinize gül verin. Gülünüz yoksa gülüverin!
”Güle kıymet verilmezdi, aşık ve maşuk olmasa.” (Aşık Veysel)
Cahil kişi gülün güzelliğini görmez gider dikenine takılır.
”Gül sunan bir elde, daima bir miktar gül kokusu kalır.” (Çin Özdeyişi)
Osmanlı Hukuk Tarihinden Bir Kesit Kandıra Kaza Deavi Meclisi Tutanakları – İsmet SARIBAL
Osmanlı Hukuk Tarihinden Bir Kesit
Kandıra Kaza Deavi Meclisi Tutanakları – İsmet SARIBAL
Osmanlı Devleti, Tanzimat’ın ilanı sonrasında adlî teşkilatta bazı reformlar gerçekleştirmiştir. Bu reformların başında adlî teşkilatın temelinde bulunan Şerî Mahkemelerin yanına Nizamiye Mahkemelerinin eklenmesi gelmektedir. Bu ikili yapı Cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir.
Kandıra Kaza Deâvî Meclisi Tutanakları adlı bu çalışma, adlî sistemdeki modernleşme çabalarını temsil eden Nizamiye Mahkemelerinin idari bakımdan kaza düzeyindeki yargı kararlarına esas teşkil eden zabıt tutanaklarını içermektedir. Bu tutanaklar adlî alandaki değişimi yansıtan bir örnek olmak dışında, Kandıra ve İzmit için yazılı sözel bir tarih kaynağı niteliğindedir.
BENİM, "DESTANSIN DELİKANLIM" DEDİĞİM BİR YİĞİT FIRAT’IM VARDI – Cafer GENÇ
BENİM, "DESTANSIN DELİKANLIM" DEDİĞİM BİR YİĞİT FIRAT'IM VARDI – Cafer GENÇ
Yıl 2015, gün 20 Şubat...
Bazı günler ve olaylar vardır ki, insan hafızasında derin izler bırakırlar. Bunları unutmak mümkün değildir.
Dumlu'dan doğan, Dicle'nin yoldaşı bir Fırat nehrimiz var da benim " tarih yazan, destan kahramanım" dediğim, gönüllere akan bir yiğit ülkü eri Fırat'ım da vardı.
Önce, Fırat'ın kız arkadaşının ağabeyi Fırat'ı tanıtsın, sonra ben anlatayım.
“Sene 2010, kız kardeşimi birisi seviyormuş.
Kim olduğunu bilmiyorum, sadece iri yarı boylu poslu ve boksör birisi olduğunu annem söyledi..
Olsun, ben de boksörüm!” dedim kendi kendime.
Adını sonradan öğrendim, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’ymuş.
O gün Beyza’yı ilk kez eve bırakacaktı. Duyar duymaz dolmuştan inecekleri yola koştum.
Belimde silah vardı, laftan anlamazsa vuracağım. Kafama koydum çünkü. Neyse indiler dolmuştan, yanıma doğru geldiler.
Umre’den dönen Dr. Halil İbrahim Kahraman’ı dostları ziyaret etti.
19 Şubat 2020 Çarşamba / Kutsal topraklara giderek, Umre’den dönen Dr. Halil İbrahim Kahraman’ı dostları evinde ziyaret etti.
İzmit üzerine aydınlık düşünceler… / Hakan YAĞCIOĞLU
İzmit üzerine aydınlık düşünceler… / Hakan YAĞCIOĞLU
Başlık, Adnan Filiz ağabeyimin yıllarca köşesinde kullandığı köşe başlığıydı… Ondan izinsiz burada bu yazımın başlığı olarak kullanıyorum ve biliyorum ki bana kızmaz…
HHH
Bu kentte doğup büyümüşüz. 30 yıl pis havasını, 24 yıl da temiz havasını soludum, soluyorum. Ekmeğini, Eskişehir unundan yeni çıktı fırından sloganlarıyla simidini hem sattım hem de yedim. Dünya meşhuru pişmaniyesini afiyetle mideye indirirken, buz gibi dünya güzeli suyunu içtim. Pekala bu kente borcumu ödedim mi?.. Kesinlikle hayır… Hatta kenti satan bile engelleyemedim. Kentte kazanan eski İzmitliler, tası tarağı toplayıp, İstanbul başta olmak üzere Avrupa kentlerine, hatta Amerika’ya göç etti ve bir daha kentini arayıp, sormaz oldu… Bir garip kenttir Kocaeli ve merkezi İzmit ilçesi… tabii ki Kocaelispor… 1966 İzmit doğumlu biri olarak, Çukurbağ gibi dünyanın merkez antik yerleşiminde doğdum. Mahalleme aşığım, mahallem için ne yaptınız derseniz, sadece ve sadece adını duyurma gayreti içinde oldum, bir de terk etmedim…
İZMİT NASUT KAYALI’YI UNUTMADI
20 Şubat 2020 Perşembe / Kocaelispor 1.ligde fırtına gibi eserken; 25 kişilik kadroda 18, ilk 11’de de 9 futbolcusu alt yapıdan yetişen futbolculardan oluşuyordu.
BÜYÜK DAVALAR VE KÜÇÜK MESELELERİ DERT EDİNMEK – Ruhittin SÖNMEZ
BÜYÜK DAVALAR VE KÜÇÜK MESELELERİ DERT EDİNMEK – Ruhittin SÖNMEZ
Tarihte iz bırakmış, kitlelerin gönlünde yer etmiş, uzun yıllar saygı ve sevgi ile anılan büyük insanların hep bir davaları, bir dertleri oldu.
Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bütün peygamberlerin, ülkelerinin bağımsızlık mücadelesine önderlik etmiş liderlerin dertleri vardı.
Sadece bunların değil, çevresinde suç işlemeye yönelmiş kişilerin ıslahını, mahallesinde fakir ve aç insanları doyurmayı veya yoksul ailelerin çocuklarının eğitimini kendisine dert edinmiş yüksek ahlaklı kişilerin de vicdanlarda bıraktığı izler derindir.
Kendisini Türkiye’nin yeşil alanlarının çoğalıp gelişmesine adayan “Toprak Dede” Hayrettin Karaca’nın da, cüzzamla savaşa adayan Prof. Dr. Türkan Saylan’ın da, Türk Dünyasına gönül köprüleri kurmaya çalışan Prof. Dr. Turan Yazgan’ın da bir derdi vardı.
Önceki yazımda anlattığım İlahiyatçı Osman Egin “Kur’an’dan sapmalarımızı din görevlilerinin ve dindarların bir derdi olmamasına” bağlıyor.
Kendisi de Diyanet mensubu bir din görevlisi olan Osman Hoca özeleştiri yapıyor: “Karşıdan bize yani dini anlatanlara bakanlar bizim dertli olmadığımızı, zevk u safa içinde olduğumuzu görüyorlar. Sohbet bittikten sonra nerelere gittiğimizi görüyorlar. O zaman kitle ile bağlantımız kopmuş oluyor.”
Osman Egin TV programında o kadar güzel şeyler söyledi ki, O’nun sözlerini temel alarak aşağıdaki meseleleri de yazmadan edemedim.
Bizkandırayız Şiiir Topluluğu Kandıra’da onaltıncı kez buluştu.
18 Şubat 2020 Salı / Kandıralılar, Şair Özdemir Asaf’ı okunan şiirler ile anarken çok keyifli bir şiir akşamı daha birlikte yaşamış oldu.
