Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

ahsen okyar
10Nis/160

EĞİTİM VE ÖĞRETİM ÜZERİNE – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drEĞİTİM VE ÖĞRETİM ÜZERİNE – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Bu konuyu yazmama kurucusu olduğum Çocuk Kasabası Anaokulu’ndaki bir gözlemim sebep olmuştur. Şöyle ki bir öğle yemeğinde bir grup 3 yaşındaki çocuk, başlarındaki öğretmenleri ile merdivenlerden sağdan yukarı çıkar iken, diğer bir grup ise aşağı inmekte idi ve hiçbir karmaşa yoktu. Sağdan yürüme uygulaması karmaşayı ortadan kaldırmış, herkes kendi hattında gideceği yöne gidebiliyordu.

Bu gözlem beni 1990’lı yılında, Mekke’de kıl payı kurtulduğumuz, 3 binden fazla kişinin öldüğü tünel faciasını hatırlattı. Hayatımdaki unutamadığım bir facia olan bu olayda, hac ibadetinin önemli bir parçası olan şeytan taşlama gidişindeki tüneli ve köprüyü kullanan insanlar, böyle bir bilgi ve eğitim almış olsalardı bu olay yaşanmayacaktı. Böcek dahil hiçbir canlıya zarar vermeme şartlarının emredildiği ihramlar içindeki müslümanlar, yönetim eksikliğinin de eklenmesiyle, birbirlerinin ezerek ölümlerine ve yaralanmalarına sebep olmuşlardı.

14Oca/160

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ VE SAĞLIĞIMIZ – Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drBAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ VE SAĞLIĞIMIZ - Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

Korumak, tedavi etmekten her zaman çok daha iyidir; zira kişileri hasta olma eziyet ve külfetinden uzak tutar…’ (Thomas Adams, 1629)

Sağlığımızın iyi olmasında ve sürdürülmesinde bağışıklık sistemimiz önemlidir. Bu sistemimiz öncelikle enfeksiyonlara karşı direncimizi sağlar. Şimdi biliniyor ki bağışıklık sistemimizin zayıflaması daha çok, daha kolay ve sık enfeksiyonlara yakalanmamızın sebebi olduğu gibi kanser gibi diğer bazı önemli hastalıklarında ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.

Vücudumuzun hastalıklara karşı savunma gücü olarak da tarif edebileceğimiz bu sistem, bebekliğin ilk dönemlerinde, anneden kanımıza geçen ve antikor denilen bazı destek maddeleri ile takviye görmektedir. Doğumdan sonra anne sütü, özellikle ilk günlerdeki süt, bu yönü ile de çok önemlidir. Daha sonraları ise vücudumuzun geliştirdiği davranış biçimleri ve genetiğimize göre bu sistemiz de yapılanmaktadır.

4Oca/160

NEZLE Mİ, YOKSA GRİP MİYİM? NASIL ANLAMALI VE NE YAPMALIYIM? – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drNEZLE Mİ, YOKSA GRİP MİYİM? NASIL ANLAMALI VE NE YAPMALIYIM? - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Nezle bir virüs hastalığı olduğu gibi Kuş gribi, domuz gribi, Honk Kong gribi, Asya Gribi de virüs enfeksiyonlarıdır. Bu enfeksiyonlar hastalığın çıkış yeri, başladığı bölge veya virüsün ilk yaşadığı canlı türüne göre isimlendirilmişlerdir.

BELİRTİLER                      GRİP                                    NEZLE

Hapşırma, aksırma             Hastalığın başlangıcında         Sıklıkla
Ateş                                 38C'ninüzerinde                     Hafif   
Boğaz Ağrısı                      Sıklıkla                                  Sıklıkla
Baş ve Eklem ağrıları          her zaman ve ciddi                 Nadir
yorgunluk bitkinlik              Uzun süre ve iyileşme sonrası da kısa süreli                             Burun akıntısı, tıkanıklığı    daha az                                  Sıklıkla
Bulantı,                            5 yaş altı çocuklarda ve yaşlılarda sık  Nadir
Göğüs ağrısı                    Sıklıkla ve ciddi                        Nadir ve kısa süreli

7Kas/150

Hekimlik ve Hekimlerin Sağlıkta Dönüşümden Beklentileri – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drHekimlik ve Hekimlerin Sağlıkta Dönüşümden Beklentileri – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Hekimlik, insanlığın var oluşundan beri kutsal bir meslektir. Sağlık hizmetinin çekirdeği ve olmaz ise olmazı bir konumdadır. Hekimlik zeka, çalışkanlık ve fedakarlık isteyen bir meslek olup sosyal zeka, fen ve matematik kabiliyetlerinin de iyi olmasını gerektiren, bilgi ve sanatın birlikte kullanıldığı bir meslektir.

Hekimler geçmişte bir tıp zanaatkarı olarak çalışıyordu. Günümüzde ise sağlık sisteminin en önemli aktörü olarak hizmet vermektedirler. Ülkemizde 2003 yılından itibaren uygulanan sağlıkta dönüşüm programı, halkın bu hizmeti almasında önemli iyileşmeler sağlamıştır. Ama bu sisteminde özellikle sağlık çalışanları yönünden eksikleri, hataları ve düzeltilmesi gereken yerleri mevcuttur.

Sağlıkta dönüşümün getirdikleri ve muayenehane hekimliği hususunda Kocaeli Aydınlar Ocağı internet sayfalarında değerlendirmelerim olmuştu. Bu yazımda ise özellikle bu yeni sistem sebebiyle oluşan ve hekimlik mesleği uygulamalarını da etkileyen muhtelif sorunlara dikkat çekmeye çalışacağım.

24Eki/150

YAĞMUR SUYU GRİSU ve DOĞAL KAYNAKLARIMIZIN DOĞRU KULLANILMASI – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drYAĞMUR SUYU GRİSU ve DOĞAL KAYNAKLARIMIZIN DOĞRU KULLANILMASI – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Su, insan hayatının “olmaz ise olmaz” şartlarından biri olduğundan, insanlar yerleşim yerlerini seçerken hep su imkanının yeterince olduğu alanları tercih etmişlerdir. Su, canlılığın yani hayatın olup-olmadığı hususundaki önemli belirleyici bir maddedir. Nitekim uzay çalışmalarında Ay’da, Mars’da su olup olmadığı araştırılıp tartışılmaktadır.

İnsan hayatının vazgeçilmezi olan bu değerimizin kullanımı üzerinden bir değerlendirme yapmak istedim. Bu değerimizin doğru, tasarruflu ve yerinde kullanımı başlı başına ayrı bir konudur. Konuyu bu yönü ile Kocaeli Aydınlar Ocağı internet hesabındaki yazılarımdan 5 Mayıs 2014 tarihli yazımda değerlendirmiştim. Burada ise yağmur sularımızın ve kullanarak kirlettiğimiz suların tekrar kullanılabilmesi konusunu değerlendireceğim.

Yağmur suları, insanların su ihtiyaçları için, en kolay ve çabuk ulaşılabilen bir su biçimidir. Muhtelif şekillerde toplanıp, biriktirilerek kullanılabilir. Günümüzde özellikle su sıkıntısı çekilmeyen bölge ve yerleşim yerlerinde bu doğal imkanın pek farkında olunmamaktadır. Eski kale şehirlerinde küçüklü-büyüklü sarnıçlarda toplanan yağmur suları, bu ihtiyaca cevap veriyordu.

19Eki/150

SU MEDENİYETİNDEN DAMLALAR VE YAŞADIĞIMIZ ŞEHİR KOCAELİ –2 / Dr. H.İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drSU MEDENİYETİNDEN DAMLALAR VE YAŞADIĞIMIZ ŞEHİR KOCAELİ –2 / Dr. H.İbrahim KAHRAMAN

Kocaeli’nin nüfusu hızla artmakta ve sanayi kuruluşları her geçen gün çoğalmaktadır. Günümüzde yılda 25 bin civarında doğum ve 20 bine yakın göç sebebiyle Kocaeli’nin nüfusu artmakta ve 40 bine yakın yeni su abonesi yapılmaktadır. 1980’li yıllarda, bu kadar olmasa da, bölgemizde hızlı bir nüfus artışı mevcut olup yeni ve daha güçlü bir su kaynağı olarak Yuvacık Kiraz Deresi üzerinde yapılması düşünülen Yuvacık Barajı çalışmaları hızlandırılmıştır. Bu baraj, DSİ tarafından 1982-1983 de planlanmış ve 1986 da İzmit Su Temin Projesi adı altında, o gün ki İzmit Belediye Başkanı Sn. Necati GENÇOĞLU zamanında şekillendirilmiştir. Yuvacık Barajı adı altında 1987’de Gama inşaat firması tarafından inşaatı başlamıştır. Yapımı çok uzadığı ve şehrin su sıkıntılarının artması sebebiyle, Sn. Sefa SİRMEN’in Belediye Başkanlığı döneminde, 1996 yılında yap işlet devret modeli ile bir İngiliz firmasına yeniden ihale edilerek yapımı hızlandırılmıştır. Bu firma, 1999 yılında temiz su arıtma tesisi ve isale hatları dahil işi bitirmiş, 18.01.1999 tarihinden itibaren ise şehre buradan su verilmeye başlanmıştır. Yuvacık barajı maliyeti ve işletiş şekli sebebi ile önemli siyasi tartışma konusu olmakla beraber halen Kocaeli’nin birinci su kaynağıdır. 2014 yılından itibaren işletme hakkı tamamen Kocaeli Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’na geçmiştir.

15Eki/150

Su Medeniyetinden Damlalar ve Yaşadığımız Şehir Kocaeli (makale 1) – Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drSu Medeniyetinden Damlalar ve Yaşadığımız Şehir Kocaeli (makale 1) - Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

Şehrimizin dünden bu güne su hizmetleri üzerinden önemli bilgilerin paylaşıldığı bir kitap ve buradan öğrendiğim ilgi çekici bilgileri paylaşacağım. Sn. Ahmet  Nezihi  Galitekin  bu çalışmasında da şehrimizin geçmişi ve bugünü ile ilgili çarpıcı bilgileri resim ve belgelerle bizlerle paylaşıyor. Kocaeli’nin tarihine ışık tutan bu ve benzeri diğer eserleri sebebi ile kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Eser ‘Kocaeli Su Medeniyetinden damlaları’ adı altında İSU genel  müdürlüğünce bastırılmıştır. Antik Roma döneminden  bugüne su hizmetleri  üzerinden   bölgemizintarihine ışık tutulmaktadır.

İzmit’in en eski su kaynağı ‘Paşa suyu’ dur. İzmit’in 22 km kuzey doğusunda bulunan bu su, bir su kanalı ile  21 adet değişik büyüklükteki  su kemerleriyle dere-tepe aşırılıp şehre getirilmiştir. Romalılar zamanında yapılan bu suyolunun birçok bölümü harap olmakla birlikte su kemerlerinin bir kısmı halen mevcuttur. Türklerin şehri fethettiği 1300’lü yıllara kadar bu su kullanılmıştır. Şehrin fatihi Süleyman Paşa, bu su kaynağından beslenen çeşmeler ve 2 hamam yaptırarak halkın istifadesini genişletmiş ve suyun adı muhtemelen bu dönemden itibaren Paşa suyu namı ile bilinmektedir. Bu suyolunun bakımı 1900’lü yıllara kadar eski adı Mihaliç olan Türk ve Rumların beraber yaşadığı bugün kü Gündoğdu köylüleri tarafından yapıldığını öğreniyoruz. Bu hizmeti yapan aileler vergi muafiyeti karşılığı bu hizmeti vermişlerdir. Paşa suyu, 1931-1950 yıllarında şehrimizin Belediye Başkanlığı nı yapmış olan Kemal Öz zamanında fenni anlamda ilk şebeke suyu olarak kullanılmış ve İzmit’in 1 numaralı abonesi de kendisi olmuştur. Bu çalışma ile İzmit de 120 çeşme, 100 yangın musluğu ve 1230 abone yapılmış olduğunu öğreniyoruz. Şu anda Kocaeli’nin toplam abone sayısı 700 bin, izmit’in abone sayısı ise 150 bini bulmuştur.

13Eyl/150

Türklerin Tarihi Kitabına bir bakış; – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drTürklerin Tarihi Kitabına bir bakış; - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

”Bizim hayali bir tarih ve kahramanlar yaratmaya değil, yalnızca doğruyu öğrenmeye ihtiyacımız var”, tespitini okurları ile paylaşan Sn. Prof.Dr. İlber Ortaylı çok değerli bir bilgi hazinesi diyebileceğim Türklerin Tarihi kitabını okurlarına sunmuştur.

Bu eser, Timaş yayınlarından “İyi ki Kitaplar Var” serisinden basılmıştır. Eseri okudukça ne kadar eksik bilgim varmış, ne kadar çok bilmediğim konu varmış diyorsunuz. Tarihimiz ile ilgili farklı ve eksik bilgileri okudukça şaşırıyor, kitabın çekiciliği ve akıcılığı ile sayfaları yutuyorsunuz. Eserdeki verilen kaynakçaları öğrendikçe de tarih biliminin ilgili ve meraklıları için Sn. İlber Ortaylı Hocamızın ne kadar büyük bir imkan sunduğunu düşünüyorsunuz.

Eser Türklerin kullandığı yazı dilinden konuştuğu lehçelere, inandığı dinden yaşadığı coğrafyaya kadar önemli bilgileri okuyucusu ile paylaşmaktadır. Orta Asya’dan-Horasan’a, Afganistan’dan-Hindistan’a, Kafkaslardan-İran’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan Balkanlara, Türklerin yaşadıkları bu coğrafyadaki halklarla ilişkileri hakkında çarpıcı tespitleri öğreniyoruz.

Pars İmparatorluğu-Bizans İmparatorluğu ve bölgede kurulan Türk ve diğer devletlerin ve bunların bölgede yaptıkları ile ilgili nefis tespitleri öğreniyor ve Türk Atalarımızı daha yakından tanıyarak gururlanıyorsunuz.

5Ağu/150

Ankara’yı Bilmek ve Şehirleşme Anlayışımız – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drAnkara’yı Bilmek ve Şehirleşme Anlayışımız – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Ankara, Orta Anadolu’muzun tarihi ve küçük bir yerleşim yeri iken Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkenti olduktan sonra hızla büyüyen önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Roma dönemi, Selçuklu dönemi ve Osmanlı dönemlerinden kalan tarihi unsurları da mevcuttur. Akşemsettin hazretlerinin de yetiştiği Türk Tasavvufunda önemli bir yeri olan Hacı Bayram Veli Dergah’ı da bu şehrimizdedir. Mustafa Kemal Atatürk bu şehri kurtuluş savaşımızın yönetildiği merkez ve kurulan yeni Türk devletinin baş şehri olarak seçmiştir.

Ankara Başşehir olduktan sonra hızla büyüyen bir yerleşim yeri olmuştur. İyi bir şehir planlaması ile genişliği yeterli ana yollar, bu ana yollar üzerine yerleştirilen muhtelif resmi binalar, şehrin genişleme alanları ve buralara nefes aldıracak parklar ile modern, yaşanılabilir bir şehir olması düşünülmüştür. Kızılay, Ulus, Maltepe, Cebeci, Bahçeli Evler gibi yeni mahalleleri; gençlik parkı, Tandoğan, Güven park, Kurtuluş parkı, Atatürk Orman Çiftliği, Hayvanat bahçesi, opera ve tiyatro binaları gibi unsurlarla sosyal hayatı da hareketli Türkiye’nin çağdaş bir şehri olması hedeflenmiştir. Şehrin planlanmasında ön görülen ana ulaşım arterlerinden Atatürk Bulvarının genişliği o günkü birçok yönetici tarafından dahi anlaşılamamış ve Ulus’tan-Esenboğa havaalanı yönüne daraltılarak uygulanmıştır. Bu planlama bozulduğu için o bulvarın bugün Ulus-Kızılay-Bakanlıklar hattı ihtiyaca cevap verirken Ulus-Dışkapı Aydınlık Evler hattının yetersizliği ve sebep olduğu sıkıntılar ortadadır. Şehir bütün bu özellikleri ile içinde yaşayan insanları için huzur ve mutluluk veren yaşanılabilir bir yer haline dönüştürülmek istenmiş ve o zaman için başarılıda olunmuştur.

28May/150

‘Cemaatin iflası ve Hocanın Ayağının Kaydığı Yer’ kitabı üzerine; /Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman dr‘Cemaatin iflası ve Hocanın Ayağının Kaydığı Yer’ kitabı üzerine; / Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Sn. Hanefi Avcı’nın ilk kitabı ‘Haliç’de ki Simonlar’ı okuduktan sonra bir yerel gazetemizde ki yorumum 15.10.2010’da yayınlanmıştı. Bu yorumumu ayrıca Kocaeli Aydınlar Ocağının internet sayfasındaki makalelerimden de okuyabilirsiniz.

Makale başlığındaki isimli Sn. Hanefi Avcı ‘nın 2.kitabını da dikkatle okudum. Kitap okuyucuya önemli bilgiler aktarmaktadır. 2010’dan sonraki çeşitli sosyal olayları yorumlamada faydalanılacak önemli kanaatlerini öğreniyorsunuz. 30. sayfadaki tespitler çok önemli ve yerindedir. Burada;

9May/150

Dinimizi öğrenmek, Kuranı anlamak, İslam’ı yaşamak; – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drDinimizi öğrenmek, Kuranı anlamak, İslam’ı yaşamak; - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Dini inançlar toplumlar için her zaman önemli olmuştur. İnsanların günlük hayatından, sosyal ilişkilerine; aile ilişkilerinden, iş ilişkilerine kadar her davranışımızda etkisi olan dini hassasiyetlerimiz insanların hayatında her zaman önemini korumuş ve korumaya devam edecektir.

Mensubu olduğum ve inandığım İslam Dininin kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’in mealini defalarca okumuş bir insanım. İnancım önce ailemden aldığımız değer yargıları ile şekillenmiştir.

29Nis/150

BİR EĞİTİM ÇALIŞMASI VESİLESİ İLE İZMİT’İ TANIMAK ve TANITMAK – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drBİR EĞİTİM ÇALIŞMASI VESİLESİ İLE İZMİT’İ TANIMAK ve TANITMAK - Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN / kocalab@hotmail.com

21 Nisan – 24 Nisan 2015 tarihinde 6 Avrupa ülkesinden 26 okul öncesi öğretmenini ağırladık. Çocuk Kasabası Anaokulumuzun da ortak olduğu bir Avrupa Birliği projesi kapsamında İtalya, İspanya, Romanya, Polonya, Macaristan ve Letonya’dan gelen bu eğitimcilerle okulumuzun öğretmen ve yöneticileri bu alandaki uygulamaları, ihtiyaçları, yenilikleri değerlendirdiler. Her ülke kendi uygulama ve sonuçlarını değerlendirerek daha iyi bir okul öncesi eğitim ile ilgili bilgilerini paylaştılar.

Eğitimin önemini belirtmeye gerek yok. 3 – 5 yaşları döneminde hizmet veren Çocuk Kasabası Ana Okulumuzun genel eğitim ile ilgili sunumunu aynı zamanda okul yöneticisi olan Ayşenur Aytekin, yabancı dil eğitimi ile ilgili sunumu ise Şule Elif Demircioğlu yaptılar. Verilen bilgilerin ve uygulamaların diğer ülke eğitimcileri tarafından takdir ve tebrikle karşılanması ülkemiz ve şehrimizi temsil etme noktasında bizim için gurur vesilesi olmuştur. 23 Nisan Çocuk Bayramımıza denk getirilen bu değerlendirme toplantısı diğer ülkelerden gelen eğitimcilerin 23 Nisan’ın özel bir Çocuk Bayramı şeklinde kutlandığının gösterilmesi bakımından seçilmiş bir tarihti. Bu Milli Bayramımızın bir çocuk şenliği halinde kutlamamız ve belediyemizin bu organizasyonlara ev sahipliği yaparak bunu uluslararası bir çocuk şenliğine dönüştürmüş olması takdir ve tebriklere konu olmuştur.

12Nis/150

SİYASİ PARTİLERİMİZ, DEMOKRASİMİZ ve 2015 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ ÜZERİNE; / Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drSİYASİ PARTİLERİMİZ, DEMOKRASİMİZ ve 2015 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ ÜZERİNE; / Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Demokrasi halkın iradesinin, taleplerinin yönetimde etkili olma iddiası ve fikri üzerinden oluşturulan bir yönetim modelidir. Bu fikir ve iddia, halkın içinde olduğu siyasi partiler üzerinden yasama ve yürütmenin şekillendirildiği bir tarz ile ortaya çıkmaktadır. Burada bence en önemli husus halkımızın içinden çıkan bireylerin oluşturduğu siyasi parti teşkilatları üzerinden yöneticilerin ortaya çıkarılmasıdır. Aramızdan çıkan insanlardan oluşan siyasi parti teşkilatları, yönetici olacak insanları seçmek için yaptıkları listelerini halkın önüne koymakta ve vatandaşların oylarına talip olmaktadırlar.

2015 seçimleri sebebiyle son aylardaki milletvekili aday adaylarımızın ortaya çıkışı, siyasi partilerimizin olaylara bakışı ve aday adaylarının listelere girme şekillenişini değerlendirdiğimizde bu sistemi de çok kötü çalıştırdığımızı düşünüyorum. Burada siyasi parti yönetici ve teşkilatlarının, bu yapıyı oluşturan siyasi parti üyelerinin partilerine sahiplenmelerindeki güç yetersizliğini, siyasi partilerin teşkilatlarında görev alabilecek karnı tok-sırtı pek bilgi ve birikimi yeterli insanlarımızın çok az olmasının etkisi olduğu kanaatindeyim. Siyasi parti teşkilatları üyeleri ile birlikte yeterince dinamik olamayınca sistem aşağıdan yukarıya (üye, teşkilat mensubu yönetici, seçilmiş idareci, başkan, milletvekili) etkili olamıyor ve yukarıdan aşağıya (genel başkan, bakan, milletvekili, il başkanı…) yapılanıyor.

21Mar/150

Güç, Zenginlik ve Yoksulluk – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h i kahraman drGüç, Zenginlik ve Yoksulluk – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Son zamanlarda okuduğum ve çok etkilendiğim bir kitaptan bahsedeceğim. Doğan kitap yayınlarının 7.basımından temin edebildiğim ‘ULUSLARIN DÜŞÜSÜ’ isimli bu eser, önemli bir emeğin-araştırmanın sonucu ortaya çıkmış ve bu sebeple de bazı ödüller de almıştır. Eserin Yazarı Daron Acemoğlu bir iktisat hocasıdır. Diğer yazar James A. Robinson ise bir siyaset bilimcisi ve ekonomist. Bu eseri yöneticiliğe merak ve ilgisi olanların, hele hele siyasetçilerin mutlaka okuması lazımdır. Yönetim şekliyle zenginlik ve fakirliğin ne kadar ilişkili olduğunu çok çarpıcı örnekleriyle öğreniyoruz.

Yönetimlerin idare ettikleri toplumlarına kapsayıcı kurumlarını kurabildikleri oranda refah ve zenginlik verebildiklerini muhtelif örneklerle öğreniyorsunuz. Halka yansıyan bu zenginliğin güçlü, refahı artmış bir topluma dönüştüğünü öğreniyorsunuz. Kapsayıcı kurumlarını kuramayan yönetimlerin ise halkına bir zenginlik sunamadıklarını, ülkelerin imkan ve zenginliklerinin imtiyazlı bir gruba aktarıldığını, bu grubun çok büyük zenginliklere kavuşurken halkın büyük çoğunluğunun yokluk ve yoksulluk içine sürüklendiğini örnekleriyle öğreniyorsunuz.

11Mar/150

YARDIMCI – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

indirYARDIMCI - Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Günlük hayatımızda yeterince farkında olmadığımız önemli unsurlardan biride yardımcılarımızdır. Onlar bir insan veya bir alet olabilirler. Varlıkları işlerimizin doğru, kolay ve güzel olmasında çok önemlidirler. İyi ve yeterli oldukları oranında işlerimiz tıkır tıkır işlerken; yetersiz veya kötü iseler vay halimize dedirtecek kadar önemlidirler. İşlerimizde kullandığımız yardımcı aletlerle ilgili bir güzel sözü burada hatırlatmayı uygun buluyorum. ’Alet işler, el övünür.’ dediğimiz bu özlü sözümüz sanatkarlarımızın çok kullandığı bir sözdür. Konunun bu yönü başlı başına bir yazı konusu olup ayrı bir yazı ile değerlendirilmesi gerekir.

‘Vezir’ isimli kitabı okur iken bu konuya değerlendirerek siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim. Bu kitap esas adı Hasan Bin Ali olup, 1008-1092 yıllarında yaşayan Nizamülmülk’ün hayatını romanlaştırarak anlatmaktadır. Yazar, şehrimizin eğitim dünyasının verimli isimlerinden, Kocaeli Ali Fuat Başgil Sosyal Bilimler Lisesi öğretmeni ve müdürü Mürsel Gündoğdu beydir. Nesil Kitapevi tarafından basılmıştır.

25Ara/140

Bir Kitap ve ‘Hatır Adamı’ Erol Köse – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

20141242211-kBir Kitap ve ‘Hatır Adamı’ Erol Köse - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

14 Aralık 2014 de bir kitap tanıtım toplantısı davetiyesi almıştım. Bu davet hekimliğimin kendisini tanımamı sağladığı Erol Köse Beyin ’62 yıllık siyaset hayatında Erol köse’ adı ile Sn. Mustafa Küpçü’nün kaleme aldığı bir kitabın tanıtımı ile ilgiliydi. Her iki isim benim için kıymetli ve hele birde kitap tanıtımı ile ilgili olması daha da önemsenmesi ve iştirak etmeyi mecburi hale getiriyordu.

Tanıtım toplantı adresi KYÖD idi. Burası İzmit sosyal hayatında önemli bir sivil toplum kuruluşunun yeri olup bu STK’mızın bazı etkinliklerine gitmişliğim vardır. Ama bu tanıtım toplantısı salonun çok nadir gördüğü bir davetli yoğunluğuna ev sahipliği yapıyordu. Değişik siyasi görüşlerden ve toplumun her kesiminden insanlar salonu lebaleb doldurmuşlar ve vefa duygusu içinde bir alicenaplığı paylaşmakta idi. Erol Köse beyinde içinde bulunduğu Türk Sanat müziği konseri ise kitap tanıtımında bile güzel bir farklılığın olabileceğini göstermiştir.

3Ara/140

‘Kanatsız Uçmak’ bir subayımızın Türk ordusundaki yükselişi ve hizmetlerinin hikayesi – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h ibrahim kahraman‘Kanatsız Uçmak’ bir subayımızın Türk ordusundaki yükselişi ve hizmetlerinin hikayesi - Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

Kanatsız uçmak hatıra kitabı okumayı sevenler için güzel bir eserin adıdır. Orgeneral Edip Başer Beyefendi ‘ÜLKEYE HİZMETTEN EMEKLİ OLUNMAZ’ diyerek hayat hikayesi üzerinden bizlere ve gelecek nesillere ülkemizin hangi şartlardan bu günlere geldiği üzerine yerinde tespitlerini okuyucusuyla paylaşmaktadır.

Kendisi,Sivas ilimizin Gürün ilçesinde doğmuş,anne babasını küçük yaşlarda kaybettiği için yakınlarının ilgisiyle büyüyen birisidir. Anadolu’muzun küçük bir kasabasında doğup çok da imkanlı olmayan şartlara rağmen Türk devletinin imkanları, gayret, bilgi ve becerisi sayesinde okuyup yükselmesini ve çalışma hayatını bizlerle paylaşmaktadır.

Bu kitaptan; yönetimin tarafsızlığı, ehliyet, bilgi ve beceri tercihlerinin doğru kullanıldığında vatandaşımız için adalet ve hizmetin ne kadar daha iyi ortamlar oluşturduğunu anlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, kuralların doğru uygulandığında vatandaşı için etnik ve inanç farklılığına bakılmaksızın her türlü imkanı, fırsatı verdiğini ve vatandaşlık bağlamında her türlü ön açıklığının olduğunu anlıyorsunuz.

1950’li yılların eğitime de yansıyan tahta bavul çantalar, saman sarısı defterler, ağabey veya abladan kalan kitap-kırtasiyelerinden faydalanma mecburiyetleri, giyim-kuşamdaki yoksulluklara rağmen gerek öğretmenin gerekse öğrencinin samimi kabullenişi sayesinde daha iyi eğitim alma-verme arayışlarını gösteren bilgiler, o dönemleri bilenler için, duygulu hatıralardır. Dünün bu gerçeklerini anlatan bu bilgiler, bu günün kiymetini daha iyi anlamak için çocuklarımızla, torunlarımızla paylaşmamız gereken hususlardır.

19Kas/140

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun 31.yılı ve Kıbrıs Gezimiz; – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h ibrahim kahramanKıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun 31.yılı ve Kıbrıs Gezimiz; - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

Kıbrıs Adası Anadolu’nun hemen güneyinde, Akdeniz’imizin geniş bir boğaz ile ayırdığı konumu ile dikkat çekicidir. Tıbbiyeden mezuniyetimizin 40.yılı vesilesi ile sınıf arkadaşlarımızdan olan ve Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Sağlık Bakanlığı da yapmış Dr. Gülşen Halil hanım, Dr. Erkan Kemal, Dr. Emirzade’nin ve Dr. Zaliha’nın daveti ile gezmek -görmek imkanımız oldu. Kendilerine gösterdikleri ilgi ve Kıbrıs’ı tanımamız yönündeki gayretleri sebebi ile müteşekkiriz.

Torosları geçince önce Akdeniz’i sonra Kıbrıs’ı görüyorsunuz. Yukarıdan bakıldığında bu kara parçasının Anadolu’muzun devamı gibi duruşu ile stratejik önemini daha iyi anlıyorsunuz. Lefkoşe Ercan havaalanından T.C nüfus kağıdınızla geçip Kıbrıs’ta Türkçe ve Türk lirası ile yaşamınızı sürdürebilmek, dış ülkelere gidip gelenlerin bildiği gibi önemli bir ayrıcalıktır. Bu şartları oluşturanları şükran ve rahmetle anıyoruz. Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, pilot Cengiz Topel, eski Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan hemen aklımıza gelenler. Ayrıca Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatının sayısız kahramanları ve Türk ordusunun başarısının önemini hatırlıyorsunuz.

17Eki/140

Budapeşte’den Tuna’yı Seyretmek – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN

h ibrahim kahramanBudapeşte’den Tuna’yı Seyretmek - Dr. H. İbrahim Kahraman

Bilgi ve görgünün artmasında okumak kadar gezip-görmenin önemi tartışılamaz. Benim için Tuna’yı Budapeşte’den görmek bu etkinin ne kadar büyük olduğunu gösteren bir olaydır. Görünceye kadar Tuna benim için sadece büyük bir nehir idi. Ama o büyüklüğün neredeyse İstanbul’umuzun Boğaziçi’si gibi büyük ve o oranda çevresi için etkili olabileceğini tahmin edemezdim.

Kurucusu olduğum Çocuk Kasabası Anaokulumuzun bir eğitim programı gereği eğitimci kızlarım Şule ve Ayşenur ‘un ısrarı üzerine Macaristan toplantılarına Eşim Fatma Kahraman’la ben de katıldım. Amacımız hem Macaristan’ı ve onların okul öncesi eğitimini tanımak, hem de 23 Nisan 2015’de bu ülkelerden(İtalya-İspanya-Romanya-Macaristan-Letonya) bize gelecek olan 30 öğretmene nasıl bir programla, ülkemizi ve şehrimizi daha iyi temsil edebilecek bir ev sahipliği yapacağımızı bizzat değerlendirmekti.

Macaristan’ın başşehri Budapeşte güzel, temiz ve görenlerini hayran bırakacak özelliklere sahip bir şehirdir. Şehir büyük Tuna Nehri’ni birbirine bağlayan köprüler ve Tuna Nehri kıyılarına yapılan görkemli, mimari estetiği bol, iyi bir çevre anlayışı ile büyük bahçelere sahip yapılar şekillendirmektedir. Heykellerle zenginleştirilmiş bu yapılar çok iyi bir aydınlatma tekniği ile gece ayrı bir güzelliği, gündüz ayrı bir güzelliği insanlara tattırmaktadır.

28Eyl/140

Yirmi Yıl Sonra Yeniden DDY ile Ankara-İzmit Yolculuğu – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

h ibrahim kahramanYirmi Yıl Sonra Yeniden DDY ile Ankara-İzmit Yolculuğu - Dr. Halil İbrahim Kahraman / Kocaeli Kent Konseyi Başkanı

Devlet Demir Yolları ile hatırlayabildiğim ilk yolculuğum Ankara-Afyon-Burdur’a gidişimizdir. Bu durum babamın memurluğu sebebi ile annem ve biz çocuklarının aynı kompartımanda, ailecek gidebilmek için en uygun tercihti. 16 saatlik bir yolculuk böyle bir tercihi gerektiriyordu. Ankara Garı girişindeki o büyük beyaz kolonların altında babamızı beklediğimizi, o günkü kömürlü trenin kendine has uzun düdük sesini, trenin camını açıp başımızı dışarı uzattığımızda gözümüze gelen kömür çapaklarını, kompartımanımıza gelip biletlerimizi kontrol eden vişne renkli şapkalı, lacivert elbiseli, elinde bilet delicili kontrol memurunu, üzerinde kontrol memurlarının 2-3 delik açtığı dikdörtgen küçük yeşil tren biletlerimizi hiç unutamam.