Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
28Ara/140

Ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarında rekor atış

Ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarında rekor atış

Ödenmeyen kredi ve kredi kartı borcu yılbaşından bu yana yüzde 21 arttı, 36.6 milyar lira ile rekor kırdı. Batık krediler ve müşteri sayısı arttıkça bankalar sorunlu müşterilerini özel şirketlere satmaya başladı.

"Ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarında rekor atış"

Ekonomideki yavaşlama, artan enflasyon ve işsizlik vatandaşların borç ödeme gücünü zayıflattı. Borcunu ödemeyen vatandaş sayısı son beş yılda sürekli arttı ve 3.7 milyona ulaştı. Ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçları da dağ gibi büyüyor.

BORÇ GIRTLAĞA DAYANDI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Ekim 2009’da ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarının toplamı 21.6 milyar liraydı. Ekim 2014’te bu rakam yüzde 70 artışla 36.6 milyar liraya yükseldi. Resmi rakamlara göre borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bu yıldan itibaren artmaya başladı. Yılbaşında 30.3 milyar lira olan ödenmeyen borçlar, 10 ay gibi kısa bir sürede yüzde 21 arttı.

Ekonomistler, borcunu ödeyemeyenlerin sayısındaki hızlı artışı ekonomideki durgunluğa bağlıyor. Son 10 yılda ortalama yüzde 5.2 büyüyen Türk ekonomisi bu yıl sadece yüzde 3 oranında büyüdü. Enflasyon yüzde 9’a fırlarken; memur, işçi ve emekliye sadece yüzde 5 zam yapıldı. İşsizlik yüzde 10 ile rekor kırdı. Ekonomide yaşanan bu yavaşlama, çalışanların ve emeklilerin borç ödeme gücünü zayıflattı.

26Ara/140

SORUMLULUKLA İLGİLİ YARGISIZ İNFAZDAN VAZGEÇİN! – Dr.Yahya ARIKAN

Picture-2715-1SORUMLULUKLA İLGİLİ YARGISIZ İNFAZDAN VAZGEÇİN! - Dr.Yahya ARIKAN İstanbul SMMMO Başkanı

Beyannameler, bildirimler, formlar, defterler, belgeler, raporlar, muhasebe kayıtları, karışık vergi mevzuatları ile ilgili danışmanlık hizmetleri, Maliye Bakanlığı'nın yüklediği tüm diğer görevler… Meslek mensuplarının yapması gerekenleri saymakla bitiremeyiz.

Kamu adına yapılan bütün bu görevler başlı başına büyük fedakarlık gerektiriyor. Ancak, devletimiz bu fedakarlıkla yetinmiyor, ayrıca sorumluluk istiyor.

Bu sorumluluk, Vergi Usul Kanunumuzun mükerrer 227. maddesinde düzenleniyor. Buna göre, beyannameleri imzalayan serbest muhasebeci mali müşavirler ile tasdik raporlarını düzenleyen yeminli mali müşavirler, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması nedeniyle ortaya çıkan vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutuluyorlar.

Aslında Kanun ile öngörülen sorumluluk, sınırlı bir sorumluluğa benziyor. Meslek mensupları, imzalanan beyanname veya düzenlenen raporu, defter ve belgelere uygun olarak düzenlemişlerse herhangi bir sorumluluk ile karşı karşıya kalmıyorlar.

13Ara/140

Defter Tasdikleri ve Ticaret Sicil Tasdiknamesi.

haberresim_1112201422275661    Numara : 111, Tarih : 9.12.2014, VERGİ SİRKÜLERİ, NO: 2014/111 KONU: Defter Tasdikleri ve Ticaret Sicil Tasdiknamesi. "Defter Tasdikleri ve Ticaret Sicil Tasdiknamesi."

Bu sirkülerimiz, yılsonuna yaklaştığımız bugünlerde defter tasdiklerine ve ticaret sicil tasdiknamesine ilişkin hatırlatmalarda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Hesap dönemi takvim yılı olan mükelleflerin 2015 yılında kullanacakları tasdike tabi defterlerini en geç 31 Aralık 2014 tarihine kadar notere tasdik ettirmeleri gerekmektedir.

12Ara/140

Hangi İşyerleri Hemşire Çalıştıracak? – Resul KURT

haberresim_1112201491945687Hangi İşyerleri Hemşire Çalıştıracak? - Resul KURT

İş sağlığı ve Güvenliği Yasasıyla birlikte getirilen uygulamalardan birisi de işyerlerinde diğer sağlık personeli çalıştırılmasıdır.

"Hangi İşyerleri Hemşire Çalıştıracak?"

Diğer sağlık personeli; İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni ve çevre sağlığı teknisyeni diplomasına sahip olan kişiler ile Çalışma Bakanlığınca verilen işyeri hemşireliği belgesine sahip kişileri ifade etmektedir.

Çok tehlikeli sınıfta olup 10 kişi ve üzerinde çalışanı olan işyerlerinde diğer sağlık personelinin yapılması gerekmektedir.

Diğer bir deyişle Dokuz kişi ve daha az işçi çalıştıran çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ile tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu değildir. Özellikle son torba yasayla birlikte işyerlerinin üzerindeki önemli bir kambur olan diğer sağlık personeli yükümlülüğünün kaldırılması son derece isabetli olmuştur.

11Ara/140

Şirket ortaklarının Bağkur`a Bildiriminde idari para cezası..

Şirket Yetkililerinin ve Sigortalıların Sigortalılık Başlangıç ve Sonlandırılmasına İlişkin Bildirim Yükümlülükleri

"Şirket ortaklarının Bağkur`a Bildirimi"

Şirket Yetkililerinin ve Sigortalıların Sigortalılık Başlangıç ve Sonlandırılmasına İlişkin Bildirim Yükümlülükleri

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, kollektif şirket, donatma iştiraki, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortaklarının, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının hisse devri işlemleriyle yeni ortak olma ve ayrılma ile iflas, tasfiye ve münfesih durumdaki şirketlerin ortaklarının, sigortalılık başlangıç ve sona ermesiyle ilgili olarak, gerek şirket yetkililerinin gerekse  sigortalıların kanuni süre içerisinde bildirimde bulunmamaları halinde Kanunun 102 nci maddesine göre haklarında idari para cezası uygulanacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından bu kapsamdaki sigortalılar ile şirket yetkililerinin süresi içerisinde veremedikleri işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri sebebiyle idari para cezası uygulanmayacaktır.

Kaynak: Türmob

4Ara/140

Konut alımında m2 ve kdv ilişkisine dikkat!- Hatice KOLÇAK

Konut alımında m2 ve kdv ilişkisine dikkat!- Hatice KOLÇAK

Ülkemizde konut satışlarındaki KDV oranı kafa karışıklığına sebep olmaktadır. KDV oranlarının hangi durumlarda uygulanacağı yada uygulanacak kdv oranlarının %1mi?

%18 mi? olarak uygulanacağı, ev sahibi olmak isteyen alıcı açısından da anlaşılması güç olabiliyor.  Genelde inşaat firmalarından direk satın aldığımız konutlarda karşılaştığımız fatura ve kdv uygulaması hiç hesapta yok iken ilave bir maliyet unsuru olarak ta karşımıza çıkmakta. 149 m2 net alanı olankonut için %1 kdv uygulanırken 151 m2 için %18 kdv uygulaması ile hatalı bir uygulamada aradaki farkın %17 gibi ciddi bir rakam olduğunu görüyoruz.

Bu nokta da önemli olan uygulamada %1 kdv nin 150 m2 altı konut teslimlerinde geçerli olduğu 150m2 üstü konutlarda ise %18 kdv uygulanmasıdır. Uygulama böyle iken en büyük karmaşa 150 m2 konutlarda %1 kdv nin net m2 den mi yoksa brüt m2 den mi hesaplanacağıdır. Bu çalışmada aşağıdaki soruları takip ederek yaptığım açıklamaları okuduğunuzda konuyla ilgili sorularınıza cevap bulacaksınız.

||| Konut Satışlarında Hangi Durumlarda KDV Hesaplanır:

KDV kanunu’ na göre ticari faaliyet içeren gayrimenkullerin ( örneğin inşaat firmasından aldığınız konut inşaat firması için ticari faaliyet olduğundan) teslimleri, bu kapsamda olmasa bile müzayede alanlarında yapılan gayrimenkullerin satışlarında kdv hesaplanır. Ancak Hazine’ ye ait gayrimenkullere kdv uygulanmaz.

||| Konut Satışlarında KDV oranı Neye Göre Belirlenir?

Vergiye tabi konut teslimlerinde kdv oranını belirleyen ana unsur konutun m2 alanıdır. KDV oranı net m2 üzerinden hesaplanır. KDV kanunu’ nun 28’inci maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulu net alanı 150 m2 yi aşmayan konut teslimlerinde %1 kdv, net alanı 150 m2 yi aşan konutlarda ise % 18 kdv uygulamasını belirlemiştir.

30Kas/141

Vergi affı yapılandırması bir ay daha uzatıldı..

1417261759976

Kamuoyunda "torba yasa" olarak bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6552 Sayılı Kanun'un sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yoğun talep üzerine vergi affı yapılandırmasının bir ay daha uzatıldığını açıkladı

Maliye Bakanı Şimşek, yoğun talep üzerine yapılandırmada başvuru ve ödeme tarihlerini 1 ay uzatacaklarını, bugün itibariyle başvuran 3,5 milyon kişinin 33,4 milyar lira alacak yapılandırdığını bildirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada son başvuru ve son ödeme tarihlerinin 1 ay uzatıldığını belirterek, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, belediyeler, TEDAŞ ve kalkınma ajanslarına olan borçlar için vatandaşların, başvurularını 31 Aralık'a kadar yapabileceğini bildirdi.

Yapılandırmadaki son rakamlara ilişkin de bilgi veren Şimşek, bugün itibariyle sadece vergi dairelerine yaklaşık 3,5 milyon kişinin başvurduğunu ve 33,4 milyar lira alacağın yapılandırıldığını söyledi. Batman'a hareketinden önce, kamuoyunda "torba yasa" olarak bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6552 Sayılı Kanun'un sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Şimşek, "af niteliğinde" olmamasına rağmen, vatandaşların kanuna büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Bakan Şimşek, bugün itibariyle sadece vergi dairelerine yaklaşık 3,5 milyon kişinin başvurduğunu ve kanun kapsamında 33,4 milyar liralık alacağın yapılandırıldığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımızdan ve sektörlerden gelen yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada bazı alacaklar için son başvuru ve son ödeme tarihlerinin 1 ay süre ile uzatılmasına ilişkin karar, Bakanlar Kurulu'na gönderildi. Karar, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Yapılandırma hükümlerinden azami sayıda vatandaşımızın yararlanması amacıyla Maliye Bakanlığı, SGK, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, belediyeler, TEDAŞ ve kalkınma ajanslarının alacaklarına yönelik Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri 1 ay uzatılacak. Yani vatandaşlarımız, söz konusu borçları için başvurularını 1 Aralık'a kadar değil, 31 Aralık'a kadar yapabilecek."

ÖDEME SÜRESİ DE UZAYACAK
Aynı şekilde, 31 Aralık 2014'e kadar ödenmesi gereken ilk taksitlerin ödeme süresinin de 1 ay uzatılacağını aktaran Şimşek, ilk taksit ödemelerinin, 31 Ocak 2015 tarihinin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle 2 Şubat 2015 tarihi mesai saati bitimine kadar yapılabileceğini bildirdi.

http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2014/11/29/vergi-affinda-sure-uzatildi-iste-o-tarih

13Kas/140

Kur’an-ı Kerime Göre Muhasebe – Tunay ASLAN

logoComTrKur'an-ı Kerime Göre Muhasebe - Tunay ASLAN

Muhasebe köken olarak Arapça olan "hisap" yani hesap sözcüğünden türetilmiş olup literatüre “hesap yapma, hesaplaşma, karşılıklı hesap görme, bir şeyin olumlu ya da olumsuz yönlerini görerek karar vermek’’ gibi tanımlanmaktadır. Çok geniş anlamlar içeren muhasebe yalnızca iktisat veya işletme bilim alanında değil kutsal kitaplardan, sosyal hayatın tüm alanlarında muhasebeyle karşılaşmak mümkündür.

İslam dininin temel kaynağı olan "Kur'an"ın diğer kutsal kitaplardan farklı olarak mali olayların kayıt altına alınması ile ilgili açıklamalar mevcuttur. Kur'an-ı Kerim incelendiğinde mali olayların kayıt altına alınması ilahi emirler ile desteklenmektedir. Kur'an-ı Kerim diğer kutsal kitaplar gibi belli ayetlerden ve ayetlerin aynı başlık etrafında toplandığı sürelerden oluşmaktadır.

Kur'an-ı Kerimin en uzun ayeti olan "Bakara Suresi" ekonomik ve sosyal olayları konu almakta ve 286 ayetten oluşmaktadır. Bakara suresi insanların sadece inanç dünyasıyla ilgili konularla sınırlı olmayıp ayrıca alış-veriş, borç-alacak gibi ticari hayatla ilgili önemli hüküm ve düzenlemeleri konu almaktadır. Bakara suresinin 282. ayeti muhasebenin özünü oluşturan kaydetme eylemini ilahi bir emir olarak görmektedir.

4Kas/140

Serbest Meslek Erbabının Daraltılmış Giderleri – SMMM Fatma YALÇIN

Serbest Meslek Erbabının Daraltılmış Giderleri -  SMMM Fatma YALÇIN

Bilindiği üzere, serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır ve her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek kazancı, bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.

Meslek mensupları olarak bizler, serbest meslek kazancımızın tespitinde, hasılatımızdan indirebileceğimiz giderlerin ve indirim konusu yapabileceğimiz katma değer vergilerimizin, hatırı sayılır biçimde dar bir çerçevede bulunmasının sıkıntıları ile mesleğimizi sürdürmeye çalışıyoruz.

Vergi kanunlarımızda yer alan düzenlemelerin, fiskal amaç dışında, hangi saik ile uygulamada bulunduğunu, mali müşavirlik hizmetini verdiğimiz mükelleflerimize anlatırken çektiğimiz zorluk bir yana, kendi faaliyetimize ilişkin serbest meslek kazancımızın tespitindeki bu kısıtlayıcı hükümler bizleri de bazen sıkmakta bazen de şaşırtmaktadır.

Serbest meslek erbapları, mesleki giderlerine ve indirilecek KDV’lerine ilişkin olarak tereddüt ettiği bu hususlar için oldukça sık olarak Gelir İdaresinin kapısını çalarak özelge talep etmektedir. Bu taleplerin çoğunun Mali Müşavirlik mesleğini icra eden serbest meslek erbapları olması da manidardır.

30Eki/140

KOCAELİ’NDE 129.943 SİGORTALIDAN, 46 668 KİŞİ YEŞİL KARTLI

139645-detay  27 Ekim 2014 Pazartesi / Kocaeli SMMM Odası ile SGK il Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlediği  “Torba yasanın SGK uygulamaları yönünde değerlendirilmesi ve 6552 sayılı alacak yapılandırması hakkındaki kanun” bilgilendirme semineri yapıldı.

20Eki/140

Şirketlerin ‘ortak bildirme yükümlülüğü’ var ..! – Resul KURT

Şirketlerin ‘ortak bildirme yükümlülüğü’ var ..! - Resul KURT

Şirketlerin anonim şirketlerin yönetim kuruluna seçilen ortakları ile limited şirketlerin ortakları için de işe giriş ve işten çıkış bildirgelerini yapmaları gerekmektedir.

"Şirketlerin ‘ortak bildirme yükümlülüğü’ var ..!"

Şirketlerin çalıştırmaya başladıkları, istihdam ettikleri 4/a sigortalıları için (istisnalar hariç) en geç çalışmaya başlamadan bir gün önce sigortalı işe giriş bildirimi ve ayrıca işten ayrıldıkları takdirde de 10 gün içinde işten çıkış bildirimi yapmaları gerekmektedir.

Şirketlerin sadece 4/a (SSK) sigortalılarının işe giriş ve çıkış bildirimi yükümlülüğü olmayıp, aynı zamanda anonim şirketlerin yönetim kuruluna seçilen ortakları ile limited şirketlerin ortakları için de işe giriş ve işten çıkış bildirgelerini yapmaları gerekmektedir.

Anonim şirketin yönetim kuruluna seçilen ortaklar ve/veya limitet şirket ortakları için 15 gün içinde kağıt formatlı işe giriş bildirgesinin verilmemesi veya anonim şirket yönetim kurulundan ayrılan ortaklar ile hissesinin tamamını bir başkasına devreden limitet şirket ortakları için 10 gün içinde kağıt formatlı işten çıkış bildirgesinin verilmemesi halinde,  verilmesi gerekli olan her bir bildirge için şirket tüzel kişiliğine bir asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.

14Eki/140

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)

Resmi Gazete No
29132

Resmi Gazete Tarihi
27/09/2014

Kapsam

6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun 11/9/2014 tarihli ve Mükerrer 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 6552 sayılı Kanunun 73 ve 74 üncü maddeleri Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

Bu Tebliğ ile 6552 sayılı Kanunun 73 ve 74 üncü maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu madde hükümlerinin uygulamasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

I- KANUNUN 73 ÜNCÜ MADDESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Tebliğin bu bölümünde 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesine yönelik açıklamalara yer verilmiştir.

A- MADDE KAPSAMINDAKİ ALACAKLI İDARELER VE ALACAKLAR İLE TANIMLAR

6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin bazı alacaklarının yeniden yapılandırılması ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacaklarının terkinine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci, ikinci ve on altıncı fıkralarında "(1) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen;

12Eki/140

Aftan Yararlanayım Derken Hapis Cezası İle Karşılaşmayın – Ali Kürşat Erbaş

Aftan Yararlanayım Derken Hapis Cezası İle Karşılaşmayın - Ali Kürşat Erbaş

“karanlık arzuları içinde bunalsa da iyi bir insan; yine de asla ayrılmaz doğru yoldan”

Torba Yasa olarak ifade edilen 6552 sayılı Yasanın 74’ üncü maddesi hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir.

Ancak, çoğumuz biliyoruz ki, mükelleflerin bir kısmı işletmelerinde bulunmayan kasa mevcuduna ve ortaklarının şirkete olan borçlarına adat hesaplamak suretiyle vergi matrahlarını artırmamak için, bu tutarları başka hesaplara örneğin; “101 Alınan Çekler”, “120 Alıcılar”, “135 Personelden Alacaklar”, “136 Diğer Çeşitli Alacaklar”, “159 Verilen Sipariş Avansları”, “195 İş Avansları” gibi hesaplara kaydetmekteler.

Bu durumda olan mükellefler torba yasadan faydalanabilir mi?

Hayır. Düzenlemeden sadece 100 Kasa hesabında ve 131 Ortaklardan Alacaklar hesabında 31.12.2013 tarihli bilançosunda bakiye görülen mükellefler faydalanabilir. Ortaklardan alacaklar ise “net tutarları ile” (131-331) dikkate alınmalıdır.

22Eyl/140

SGK prim affında püf noktalar – İbrahim IŞIKLI

SGK prim aff ında püf noktalar - İbrahim IŞIKLI

6552 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 11.09.2014 Tarih ve 29116 birinci mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

SGK’nın yeniden yapılandırma kapsamına giren alacakları; 6552 sayılı Torba Yasa’nın 81’inci maddesi ile düzenlenerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na “Geçici Madde 60” olarak eklenmiştir. Buna göre;

a) 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) veya (c) bendi kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan sigorta primi borçları, 
b) Emekli keseneği ve kurum karşılığı borçları, 
c) İşsizlik sigortası primi borçları, 
d) Sosyal güvenlik destek primi borçları, 
e) Ödenme imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi borçları, 
f) SGK tarafından takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı borçları, 
g) 30/04/2014 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olan eksik işçilikten kaynaklanan sigorta primi borçları, 
h) 5510 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların GSS primi borçları, 
i) İdari para cezası borçları, 
j) Kamu kurumu emeklisi olup 5335 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle emekli aylıkları kesilmesi gerekenlere SGK tarafından yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin borçları, açıklanacak hükümlere göre yapılandırma kapsamına girecek borçlardandır.

19Eyl/140

Ölüm halinde mükelleflerin vergisel sorumlulukları… / Yusuf KELEŞ

haberresim_99201482634545Ölüm halinde mükelleflerin vergisel sorumlulukları... / Yusuf KELEŞ

Ölen kişi mükellef ise mirasçılar tarafından yerine getirilmesi gereken sorumluluk ve yükümlülükler vardır.

"Ölüm halinde mükelleflerin vergisel sorumlulukları..."

Her şeyin sonu olduğu gibi insan hayatı da bir gün son bulmaktadır. Ölen kişi mükellef ise mirasçılar tarafından yerine getirilmesi gereken sorumluluk ve yükümlülükler vardır.

Medeni Kanun’a göre miras bırakan kişinin (muris) ölümü halinde kendisine ait mal, alacak, hak ve borçların tamamı mirasçılara geçer. Mirasçılar, kendilerine kalan mirasın borç ve alacak durumuna göre değerlendirme yaparak, mirası kabul veya reddedebilir.

Mirası kabul veya reddetme işlemi murisin ölümünden itibaren üç aylık süre zarfında yapılmalı. Miras reddedilmemişse, kabul edilen mal ve haklar için veraset ilamı çıkarılmalıdır.

Mirasçıların miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, iki yıl öncesine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınıyordu.

10Eyl/140

Bağ – Kur borçları nasıl yapılandırılacak? – Resul KURT

haberresim_59201481959159Bağ-Kur borçları nasıl yapılandırılacak? - Resul KURT

Torba yasa yürürlüğe girdiğinde yeniden yapılandırılacak borçlardan birisi de Bağ-Kur’luların SGK’ya olan borçlarıdır. "Bağ-Kur borçları nasıl yapılandırılacak?"

Torba yasayla birlikte 2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan Bağ-Kur sigorta primi ve sosyal güvenlik destek primi asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

5Eyl/140

Bağış ve Yardımların Vergisel Durumu – SMMM İlknur TANSİ

Bağış ve Yardımların Vergisel Durumu - SMMM İlknur TANSİ

1. Giriş

Mükelleflerin yapacakları bağış ve yardımların vergisel durumu önemli hale gelmektedir.

Vergi kanunlarımızda da bağış ve yardım konusunda ayrıntılı düzenlemeler yapılarak, iyi niyetli mükelleflerin yapacakları bağış ve yardımlar için vergisel fırsatlar yaratılırken bir yandan da bu bağış ve yardımların yapılma usullerini belirli şartlara bağlayarak konunun istismar edilmesinin önüne geçilmiştir.

“Diğer indirimler” başlıklı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesi ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89’uncu ile, belirtilen şartlara uygun olarak yapılan bağış ve yardımların bir kısmının %5’i, bir kısmının ise tamamı beyanname üzeride ayrıca gösterilerek gelir veya kazançtan indirilebilir.

Bununla beraber, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17/2-b maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara yapılan bedelsiz mal teslimleri ve hizmet ifaları ise katma değer vergisinden müstesnadır.

Makalemizde, bağış ve yardımların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından indirilebilmesi ve katma değer vergisinden istisna tutulması için gerekli koşulların neler olduğuna kısaca değinilecektir.

3Eyl/140

Tapunuzu sık sık kontrol edin.

Tapunuzu sık sık kontrol edin.

Değişen imar planları vatandaşın korkulu rüyası oldu. İtiraz hakkının 60 günle sınırlı olduğunu hatırlatan uzmanlar, tapusu olanın tedbiri elden bırakmaması gerektiğini söyledi.

“Tapunuzu sık sık kontrol edin."

Büyük çabalarla elde edilen gayrimenkullerde tapu en büyük güvence olurken, uzmanlar tapunun da takibinin düzenli aralıklarla yapılması gerektiği konusunda vatandaşı uyardı. İmpo İmar’ın kurucusu ve Şehir plancısı Hüseyin Oflaz, belediyeler tarafından yürütülen çalışmalarda yeni imar değişiklikleri yapılabildiğini ve bu tür değişikliklerin askıya çıktığını vurguladı. Askıya çıkan bildirimlere itiraz süresinin 60 gün olduğunu hatırlatan Oflaz, bu süre zarfında itiraz edilmeyen değişikliklerin ise kabul edilmiş sayıldığını söyledi.

PARASI OLAN DANIŞMAN TUTUYOR

Takibin sıkı yapılmasıyla birlikte yapılaşma ve değişen imar planlarından zamanında yararlanılabileceği gibi gayrimenkul için ödenmesi gereken vergi ve diğer benzeri ödemlerden de anında haberdar olunabiliyor. Böylece tapu sahibi biriken borçlar birden ödemek zorunda kalmıyor. Elinde yüzlerce gayrimenkulü olan kişiler ise bu tür takipler için birer danışman tutuyor. 

16Ağu/140

Sponsorluk ve Reklam Harcamalarının Vergisel Durumu – Melda Pınar Toykan

melda-toykanSponsorluk ve Reklam Harcamalarının Vergisel Durumu - Melda Pınar Toykan / SMMM - Deloitte Türkiye Vergi Müdür Yardımcısı

Ticari hayatta, şirketler , ürettikleri mal ve hizmetlerin satışının artırılabilmesi için çeşitli faaliyetlere ihtiyaç duymaktadırlar. Pazarlama ve tanıtım bu faaliyetler içerisinde önem arzedenlerdendir. Üretilen mal ve hizmetlerin kaliteli olması kadar iyi pazarlanmasıda önemlidir. Reklam, bir şirketin en etkili pazarlama ve tanıtım aracıdır. Reklam dışında bir diğer tanıtım yöntemi de sponsorluktur. Şirketlerin reklam ve tanıtım amacıyla, daha geniş kitlelere ulaşmak için bir etkinlik, organizasyon ya da bir kişiye kaynak aktarma yoluyla destek verilmesi sponsorluk olarak tanımlanmaktadır.

Yapılan faaliyetin reklam yada sponsorluk olması konusunda kimi zaman tereddütler yaşanabilmektedir. Bu iki harcamanın vergisel sonuçlarının farklı olmasından dolayı doğru tespit edilmesi gerekir. Her ikiside pazarlama faaliyeti kapsamında kitlelere ulaşmada; iletişim aracı olma , üretici firmayı tanıtma gibi benzer özelliklere sahip oldukları gibi farkli yönleride bulunmaktadır. Sponsorlukta kurum imajının oluşturulması amaçlanırken, reklamda bir ürün yada hizmetin tanıtımı amaçlanmaktadır. Ayrıca sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir. Bir diğer fark ise sponsorlukta firmanın dışındaki ürün, faaliyet ön planda iken reklamda tamamen firmanın ürünü veya hizmeti ön plandadır. Sponsorluk harcamalarında karşı taraf kar amacı gütmeyen bir kurum iken, reklamda karşılıklı kar elde etme vardır.

12Ağu/140

Ev alacaklar dikkat!!! Yasak ama ruhsatsız konut projelerinde satış yapılıyor.

logoComTr_3  Ev alacaklar dikkat !!!

Yasak ama ruhsatsız konut projelerinde satış yapılıyor.

Yeni Tüketici Kanunu ruhsatsız projelerde ev satışını yasakladı. Ruhsat sürecini beklemek istemeyen şirketler ise senetli satışlara yöneldi. Bazı firmalar ruhsattan önce sözleşme ile bazı firmalarda ‘ön satış’ diye kaparo alıyor.

28 MAYIS’ta yürürlüğe giren Yeni Tüketici Kanunu, konutzede oluşmasını engellemek için ruhsat almayan projelerde satışı yasakladı. Ancak bazı inşaat firmaları yasağı delmenin yolunu senetli satışta buldu. Yasa, ‘ruhsatını alan projeler için sözleşme noterden olacak’ derken, firmalar satış ofisinde satış sözleşmesi ile çalışmaya devam ediyor. Bu tip satışlar da noter masrafını ödemek istemeyen ya da banka kredisi kullanamayan müşterilerden talep görüyor.

 

Blogumu Beğenir misiniz?

Kategoriler

Arşiv

Bağlantılar

Son Yorumlar