
07 Nisan 1991 tarihinde ebediyete uğurladığımız İrfan Yaman kardeşime sayısız rahmet duası ile..
Diyarbakır’ın Kulp Kazasında şehit düşen Kandıra Çakırçaali Divanı Karasakallar Mahallesi sakinlerinden Mehmet Yaman’ın oğlu Piyade Astsubay Başçavuş İrfan YAMAN’ı 07 Nisan 1991 tarihinde ebediyete uğurladık.
1959 yılında doğan ve Kandıra Lisesi mezunu olan İrfan YAMAN ile askerlk görevi öncesi birçok defa ülke meselelerine kafa patlattığımız bir arkadaşımız dı..
Sürekli okuması ile daima fark edilmiştir. Güzel kardeşime Allah rahmet eylesin..
Hasan Koçyiğit’e, “Rahmetli Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabı..
5 Nisan 2021 Pazartesi / M. Kazım Dinç Kandıra Devlet Hastanesi çalışanlarından Hasan Koçyiğit’e, yeni yayınlanan 306 sayfalık “Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabını takdim ettim.
104 EMEKLİ AMİRALİN BİLDİRİSİ VE MAĞDURİYET DEVŞİRME – Ruhittin SÖNMEZ
104 EMEKLİ AMİRALİN BİLDİRİSİ VE MAĞDURİYET DEVŞİRME – Ruhittin SÖNMEZ
Bu fırsatı kaçırmayacaklarını zaten biliyorduk. Her şeyi denediler yine de oylar düşmeye devam ediyor. Tencerelerde et değil, dert kaynıyor ve devleti yönetenler vatandaşın halini anlamaktan çok uzak. Böyle olunca müjdeler, paketler fayda etmiyor. Kör nefislerine mâni olup, vatandaşa koydukları yasaklara kendileri uymadığı için insanlar öfke içinde.
Anket firmaları onbeş gün içinde bile iktidara destek oranlarında ciddi kayıplar olduğunu ölçüyor.
104 Emekli Amiral Montrö Sözleşmesine dair görüşlerini açıkladılar ya! “Oh!” dediler… Can simidi bulmuş gibi oldular.
“Darbe imasında bulundular, eski Türkiye özleminde olanlar, askeri vesayet isteyenler” gibi sözlerle “haddinizi bilin!”, “göze alabilene hodri meydan!” gibi ifadelerle sözde meydan okudular.
Bu yazı kapsamında bildirinin ve tepkilerin siyaseten kime yarayacağı, zamanlaması, arka planında hangi güçlerin olduğu gibi hususlar değil, olayın hukuki çerçeveden değerlendirmesi yapılacaktır.
Bu amiraller muvazzaf olsa gösterilen tepkiyi haklı bulur ve tepkileri biz de gönülden desteklerdik. Çünkü muvazzaf subayların görüşlerini rapor sunarak bildirme imkanları ve hatta görevleri vardır.
Ama emekli amirallerin ellerinde silah yok yani emir ve komutası altında darbe yapabilecek askeri güçleri yok. Bizim gibi sade vatandaşlar. İsteseler bile darbe yapamazlar.
Balıkesir eski Milletvekili Doç.Dr. Hüseyin Kalkan (60) vefat etti. 06 Nisan 2010
5 Nisan 2010 tarihinde ebediyete uğurladığımız Doç.Dr. Hüseyin Kalkan hocama Allah rahmet eylesin..
Zaman nasıl da çabuk akıp gidiyor?.. Daha dün gibi..
7 NİSAN DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ – Seyfettin KARAMIZRAK
7 NİSAN DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ - Seyfettin KARAMIZRAK
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.. Kanuni Sultan Süleyman
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Anayasası’nın yürürlüğe girdiği “7 Nisan” günü, tüm dünyada Birleşmiş Milletler kararı ile 1945 yılından itibaren; “7 Nisan Dünya Sağlık Günü” olarak kutlanmaktadır.
Sağlık; Ruhen, bedenen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Sağlık, insan yaşamı üzerinde etkili olan en önemli kavramların başında gelir. İnsan, sağlık dışındaki tüm imkânlara sahip olsa dahi, bunları kullanabilmek için sağlığa ihtiyaç duyar.
KANDİL İŞTE BUDUR – Adnan Zeki BIYIK
KANDİL İŞTE BUDUR - Adnan Zeki BIYIK / Kırklareli Müftüsü
Sorular geliyor zaman zaman, “Hocam bu kandil gecesinde kaç rekat namaz kılalım, kaç bin tane tevhid söyleyip zikir çekelim”. Ben de o Müslümanlara diyorum ki:
Size daha kazançlı ama nefse ağır gelen sevap kazanma yolları göstereyim mi?
-Evet Hocam göster..
COVİD-19 SALGINI ÜÇÜNCÜ DALGASINI YAPARKEN – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
COVİD-19 SALGINI ÜÇÜNCÜ DALGASINI YAPARKEN – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
Salgın hastalıklar toplumlarda derin yaralar açarlar. Her büyük salgın sonrası insanların yaşamında büyük değişimler olmuş ve hayat hiçbir zaman eskisi gibi olmamıştır. Çarşıları,marketleri, spor alanlarını, mabetleri velhasıl toplu yaşanılan her alanı kapattırarak alışılan şekli ile kullanılmaz hale getirmiştir. Bu durum günlük hayatımızda, ikili ilişkilerimizde büyük değişikliklere sebep olmuş ve olmaya devam etmektedir. Komşuluk arkadaşlık ilişkilerinden, düğün-dernek alışkanlıklarımıza, cenaze törenlerimizden, iş alışkanlıklarımıza ve eğitim düzenimize kadar birçok yeni mecburiyetler geliştirip yaşamamıza sebep olmuştur.
Mart 2020’de başlayan ilk dönemde beş bini ölümle sonuçlanan bir milyona yakın insanımız hastalığa yakalanmış ve salgın iki ay içinde kontrol altına alınarak Haziran 2020 başında normalleşmeye geçilebilmişti. Burada yönetimin dikkati, sağlık ordumuzun gayreti ve insanlarımızın salgına karşı yapılan tavsiyelere uyumu etkili olmuştur. 2020 Ekim’inde gerek mevsimin etkisi gerekse insanlarımızdaki salgına karşı yapılması gereken tedbirlerdeki gevşemenin getirdiği rahatlık, hastalığın artarak ikinci dalga yapmasına sebep olmuştur.
Ramazan iklimine girerken – Fahri SAĞLIK
Ramazan iklimine girerken - Fahri SAĞLIK
Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurulur;
“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor…”(Bakara,2/185﴿ İndirilmeye başlandığı aya değer veren, o ayı on bir ayın sultanı yapan, indirildiği geceye değer veren o geceyi bin aydan daha hayırlı yapan Kur’an-ı Kerim’dir. Ramazan Kur’an ayıdır.
Bu ayda Peygamber Efendimizle Cebrail bir araya gelirler Kur’an-ı Kerimi okurlardı. Bugün hem evlerimizde hem de camilerimizde okuduğumuz mukabelelerin ana kaynağı budur. Bizler Peygamberimiz (s.a.s.) ve Cebrail (a.s.)’ın sünnetini bugün mukabelelerle yaşatıyoruz. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur'an-ı Kerim, bu ay içerisinde bulunan Kadir Gece'sinde indirilmeye başlanmıştır. “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. ﴾Kadr, 1-3﴿ , Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi.” ﴾Yunus, 10,57﴿ buyurulur.