Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
15Şub/180

‘BENİM YALNIZ VE GÜZEL’ ASKERİM – Süleyman PEKİN

‘BENİM YALNIZ VE GÜZEL’ ASKERİM – Süleyman PEKİN

Keyfimizi balta kesmiyor. Tırnağımızı keserken biraz derin kaçırsak akşama kadar mızmızlanırız. Bir futbol takımı sayısınca Mehmetçik şehit oluyor; kimsenin yüzü düşmüyor. Meşin yuvarlağını öptüğümün maçlarının ve maç geyiklerinin mola vermesi için 110 şehit vermemiz mi gerekiyor?

Aşna-fişnadan tarih asparagasına dek canına yandığımın dizilerinin yayından kaldırılıp kara kurdelalı yas iklimine geçiş için kaç parça olmamız bekleniyor? Çuvalla para karşılığında ve binbir kaprisle sahteden olaylar için rol kesen yüreksizlerin tiryakisiyiz de gerçek kahramanların canhıraş mücadelesi ve can fedası niye haber kanalı alt yazısı kadarcık bile ilgimizi çekmiyor?

Türkiye’nin beka sorunu yok; Survivor’da kim şampiyon olacak sorunu var. Masa tenisi maçı gibi popülist kitleyi bir yarışmadan öbür yarışmaya hiç gaz kesmeden savuran Acun tabiî ki rütbe olarak Hulusi Akar’ın üzerindedir. Saatler dolusu traşın 40 saniyesi de asker muhabbetine ayrıldığında toplu günah çıkarma seansımız şipşak hızda gerçekleşmiş oluyor.

14Şub/180

İZZET GÜNAY’A SAYGI – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2İZZET GÜNAY’A SAYGI - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Bugün için Yetmişler Kulübü üyesi benim neslim, iyi aile ve öğretmen, kitap ve sinema ile büyüdü. Kilis’te Nuri Günal kitapçı dükkanını kapatmıştı. Seyyar Kitapçı Ahmet Amca ise, bez hurçlar içinde muhafaza ettiği günün kitaplarını belli saatlerde Karakadı Camii’nin minaresinin altındaki gölgesinde sergilerdi.

Ahmet Amca sadece Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Karacaoğlan kitaplarını değil, o yıllarda çok okunan Reşat Nuri Güntekin, Mahmut Esat Karakurt, Muazzez Tahsin Berkant, Kerime Nadir’in romanlarını da getir, sergiler ve satardı. Ben ortaokulda iken bu kitapların tümünü alıp okumuştum. Hele bir de okuduğum bu romanların filmleri Kilis’e gelmez mi adeta balından yenmezdi. Dudaktan Kalbe, Ankara Ekspresi, Vahşi Bir kız Sevdim, Erikler Çiçek Açtı, Sarmaşık Gülleri, Küçük Hanımefendi, Hıçkırık, Güller ve Dikenler, Funda, Posta Güvercini, Aşka Tövbe filmleri kapalı gişe oynuyordu. Özellikle cumartesi ve diğer tatil akşamlarında karaborsacılık bile hortlamıştı. Kilis’te iki sinema vardı. Daha fazla Türk filmleri getiren Özyurt ve yabancı filmleri vizyona sokan Şehir adında iki sinema. Hele bir de romanını okuduğun kitap filme çekilmiş, Kilis’te gösteriliyorsa, daha bir hava basılıyor, hatta eleştiri bile yapabiliyorduk filme; falan sahne niye yok diye. Genelde de filmler, senaryolar romanlarla örtüşmüyor, reating yapacak bölümler öne çıkarılıyordu.

13Şub/180

Duygularım – Yüksel ERCAN

Duygularım - Yüksel ERCAN

PKK terör örgütü ile 1984 yılından itibaren sınırlarımız içerisinde tek vücut olarak verdiğimiz mücadele dışında 1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış harekatı dışında bu millet çok uzun yıllardır Savaş ve Savaşmak kavramını geçtiğimiz günlerde başlayan Afrin Harekatına kadar unutmuş durumdaydı.
***
Yıllar yılı yurdumuzun güneydoğu bölgesinde PKK terör örgütü ile bazen şiddeti tavan yapan belli zamanlarda ise en az inen mücadele nedeni ile verilen şehitlerimizi vesilesi ile canımızın çok yandığı, bir kenara çekilip hıçkırarak ağladığımız günler çok olmuştur, ancak o günlerde karşımızda fiilen bir devlet olmadığı için eninde sonunda PKK terör örgütünün kökünü kazıyacağımız gerçeğini hiçbir zaman unutmadık.
***
Sınırlarımızın tehlikeye düştüğü, hemen yanı başımızdaki ülkelerin topraklarından atılan bombaların sınırlarımız içerisindeki vatandaşlarımızın hayatlarını kaybettiği bir kısmının yaralandığı anlar çoğalmaya başlayınca sınırlarımızı rahatlatmak ve hemen sınırlarımızın yanı başında yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini sağlamak adına savaşmaktan başka bir çarenin kalmadığı günlere kadar geldik.

9Şub/180

2019 REJİM SEÇİMİ – Dr. Sakin ÖNER

sakin öner2019 REJİM SEÇİMİ - Dr. Sakin ÖNER

Türk milleti, 2019 yılında üç farklı seçim yapmak zorunda. Mart 2019’da Yerel Yönetimler Seçimi, Kasım 2019’da Milletvekilliği Genel Seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Bu seçimlerin en önemlisi de, 16 Nisan 2017’de yapılan Referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğinden sonra, Partili Cumhurbaşkanlığı bölümü gerçekleşen “Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemine Geçiş Seçimi”dir. Bu seçimle, Türkiye’nin 23 Nisan 1920’den bu yana uyguladığı “Parlamenter Sistem” ve “Tarafsız Cumhurbaşkanlığı Sistemi” sona erecektir. Bütün devlet kurumları da bu sisteme göre yeniden yapılandırılacaktır. Dolayısıyla 2019’da yapılacak seçim, normal bir seçim değil, milletin tabi olmak istediği rejimi tercih etme seçimidir.

Eğer seçimler normal tarihinde yapılırsa, Yerel Yönetimler Seçimine bir yıl, Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimine 20 ay var. Hükümetin önünü görebilmesi açısından Yerel Yönetimler Seçimini 2018 sonbaharına çekme ihtimali üzerinde de duruluyor. Ayrıca önümüzdeki günlerde yapılacak uyum yasaları çerçevesinde; bütün illerde bütün ilçelerin bütün şehir kapsamına alınacağı, belde ve ilçe belediyelerinin tamamen lağvedileceği, yerlerine il belediye başkanlıklarının şubelerinin açılması yönünde çalışmalar yapıldığı söyleniyor.

Bu arada Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri kapsamında düşünülen siyasi ittifakın, Yerel Yönetimler Seçiminde de yapılmasına imkan sağlayacak düzenlemeler üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. Yerel Yönetimler Seçimi, bir bakıma Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucuna da ışık tutacak. Bu yönden çok önemli. Bu yüzden de, iktidar önünü görebilmek için bu seçimi erkene çekebilir.

7Şub/180

KOCAELİ’NİN KIZI TÜRKİYE’NİN YILDIZI – Av. Ruhittin SÖNMEZ

r sönmezKOCAELİ'NİN  KIZI TÜRKİYE'NİN YILDIZI – Av. Ruhittin SÖNMEZ

Mavi harflerle yazdırdığım 58 yıl önceki Çağlayangil hatırasının sahibi hala aramızda.. AO

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Kocaeli İl Binasının açılışı için Kocaeli’ye geldiğinde en çok bu slogan tekrarlandı. Kocaelililer öz kızını bağrına basarken gururluydu.

Meral Akşener doğduğu ilde moral depoladı. O da memleketine ve teşkilatlarına heyecan ve coşku aşıladı.

Kısaca Kocaeli’ye “Meral Geldi, Moral Geldi.”

Akşener her zamanki gibi idi. Vatandaşlarımız O’nu gerek esnaf ziyareti, gerek doğduğu köy Gündoğdu’da köylüleriyle buluşmasında her zaman ki sıcak, sevecen, kolay iletişim kuran ve gönüllere kolayca giriveren yapısını yakından izledi.

Kocaeli İl Başkanlığı açılışı için çıktığı sahnede zaman zaman dinleyicilerle birebir diyaloglara girdi. Zaman zaman ciddi bir devlet adamı vasfıyla ülke meselelerini ve çözüm yollarını belli bir disiplin içinde dile getirdi.

Kitleyi bazen kızdıran, bazen güldüren bir üslupla konuşarak, bazen duygulandırıp gözyaşlarını içlerine akıtarak kitlenin nabzını elinde tutan çok usta bir hatip olduğunu gösterdi.

Açılışı yapılacak il binası önünde toplanan 5-6 bin civarındaki vatandaş zaten heyecanlı ve coşkuluydu. Bir toy, bir şenlik havasında başlayan program Meral Akşener’in konuşması sırasında artan bir coşkuyla sürdü.

Bu şenlik Meral Akşener’in ziyaret ettiği Gündoğdu’da, Derince’de ve karanlığa kalmasına rağmen Körfez’de coşkulu kalabalıkların katılımıyla gün boyunca devam etti.

Yerel basın bu olayı çok geniş şekilde verdi. Çeşitli açılardan yorumladı. Gazetecilik görevlerini layıkıyla yaptılar.

Sadece bir “gazete” ara sayfada “Akşener’in İzmit simidi yediğini” öne çıkararak bu önemli haberi adeta gözlerden sakladı. İnternet gazetesinde ise hiç yer vermedi.

7Şub/180

“TANRI’YI KIYAMETE ZORLAMAK” BİRLİĞİ – Süleyman PEKİN

“TANRI’YI KIYAMETE ZORLAMAK” BİRLİĞİ – Süleyman PEKİN

Son iki yazıda bir; Suriye Harekâtı’nın zorluğu ve zorunluluğu, iki; Afrin üzerinden Suriyelileşme tehlikesi konularına değindik. Her ikisinin de geleceğini topluma yön veren kişisel duruş ve davranışlarımız belirleyecek. Dolayısıyla kaderimizi de..

15 Temmuz’da, ihanetten daha mühimi bu ülkenin zekâ bakımından kaymak tabakası diyebileceğimiz genç beyinlerinin düzenli olarak mankurtlaştırılarak heder edilmesi idi. Ve asıl alınması gereken ders de FETÖ’nün yanlış inanç aşısıdır. Ya o nedir? Sorgusuz - sualsiz bağlanma ve kendi inanç önderini herkesten ve herşeyden âli görmedir.

Genetiğiyle oynanmış gıdalar gibi Genetiğiyle Oyun Kurulan Milletler - 1 ve 2 yazılarımızda buna dikkat çekmeye çalışmıştık. Bence tehlike artarak sürüyor. Hem herkes bütün suçu ‘The Cemaat’e atarak rahatladı hem de o eleştirdiği gurubun yapılanmasının aynısıyla varlığını idame alışkanlığı kazandı. Nasıl yani?

Barış ve esenlik dini olmasına rağmen iddiası İslam olanlar resmen savaş ve kavga dilini kullanıyor. Allah, peygamberlerini toplumlar mevcut cahili düzenlerini sorgulasınlar diye gönderirken biz sorgusuz - sualsiz bağlanmayı maharet sayıyoruz. Ve iyiyle kötüyü ayırt etme denilen insan olma / kulluk görevini, hepimize tek tek sorumluluk verildiği halde üstteki liderlerden birine yükleyerek kurtulacağımızı sanıyoruz.

5Şub/180

Necef’te Bir Gece – Prof.Dr. Hacı DURAN

hacı duranNecef’te Bir Gece – Prof.Dr. Hacı DURAN

Necef Irak’ın dördüncü büyük kentidir. Doğu İslam medeniyetinin kurucu örnek kentlerinin başında bulunan Kufe’nin asrımızdaki kentidir. Günümüzde birçok dini eğitim kurumunu yaşatmakla bu özelliğini kısmen de olsa sürdürüyor. Şii mezhebinin en önemli dini otoriteleri ve makamları burada bulunuyor. Çok sayıda Ayetullah ve dini otorite burada faaliyetlerine devam etmektedir. Şii alimler çoğunlukla Necef’i İran’ın Kum kentinden daha üstün bir kutsal mekan olarak görürler. Buradaki dini mercilerin fetvaları daha bağlayıcı olarak görülür.

Kufe Üniversitesine bağlı olarak kurulan, “Merkezu’d-Dirasati’t-Tahassusiye” adlı kuruluşun yetkilileri bizi Kufe Üniversitesinin daruziyafe adlı ikametgahında misafir ettiler. Merkez adına hem bir medreseli hem bir üniversiteli olan Dr. Halid Yunus Numani, hava alanından otele kadar, Kufe’nin kutsal türbelerini, Osmanlılar’ın bu türbelere verdikleri emekleri anlattı. Türkiye ile daha çok ilmi, iktisadi ve kültürel işbirliği yapmak istediklerini söyledi.

3Şub/180

Meral Akşener’in Kocaeli sınavı – Yüksel ERCAN

Meral Akşener'in Kocaeli sınavı – Yüksel ERCAN

Biz Meral Akşener’i oldum olası severiz sayarız, Öğretim üyeliğinden sonra siyasete girmesi Milletvekili olmasından sonrada bize göre gelmiş geçmiş en başarılı İçişleri Bakanlığı yamasından sonra bütün Türkiye’nin sevdiği hatta bugün Ak Partide bulunan pek çok siyasetçinin “28 Şubat döneminde benim idolüm” dediği Akşener bugün Partisinin il Teşkilatını açmak için Kocaeli’ye gelecek.
***
03 Kasım 2002 tarihinde MHP’den Kocaeli birinci sıra milletvekili adayı olduğu dönemde uzun sayılabilecek bir süre kendisi ile birlikte sahada olmuş birisi olarak o zamanlarda Akşener’in kişiliğini daha yakından takip etme imkanı bulduğumuzu söylemeliyiz, 03 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimde MHP yüzde onluk oy barajını geçemeyince Akşener’de TBMM’ye girememişti.
***
Sonraki dönemlerde Meral Akşener MHP’nin hep dışa dönük yüzü olarak MHP’de siyaset yapması uzun sayılabilecek bir süre TBMM başkanvekili olarak görev yapması Başkanvekili olarak oturum yönettiği zamanlarda gösterdiği performans ile gönüllere taht kurmuştu.
***
MHP’de siyaset yapmanın ne kadar zor bir iş olduğunu ancak yaşayan bilir noktasında olduğumuz için biraz öne çıkanın anında saf dışı bırakılma gibi gelenek olduğu çok geçmeden Meral Akşener’i de buldu, Son seçimde MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin anlaşılmaz tutumu dolayısı ile Milletvekili adayı gösterilmeyince Akşener için yeni bir siyaset alanı da kendiliğinden açılmış oldu.

31Oca/180

AFRİN ÜZERİNDEN SURİYELEŞME TEHLİKESİ – Süleyman PEKİN

AFRİN ÜZERİNDEN SURİYELEŞME TEHLİKESİ – Süleyman PEKİN

İngilizcede “Syrianisation” diye bir kavram var; Türkçesi Suriyeleşme. Belki de Türkçeden İngilizceye geçmiştir. Zira ilk kez Temmuz 2011’de bir Hürriyet yazarı tarafından dile getirilmiş. Marksizmden noeliberalizme kayan bu yazar bölgede hep Amerikan operasyonlarının ön açıcısı / akıncısı olarak işlev gören Cengiz Çandar. Arap Baharı, Ergenekon ve Balyoz’la Türk Ordusunun tasfiyesi, Açılım Süreci, Cemaat ve Fethullah Gülen gibi konularda Hükümet’e en çok gaz veren duayen olarak tarihe geçtikten sonra FETÖ – PDY soruşturmalarında Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’la aynı kaderi paylaşmamak için 15 Temmuz öncesinde Stockholm’e yerleşmişti.

Afrin, PKK–PYD–YPG’nin elindeki bir ilçe; Örgütün ‘kanton’ yani ‘eyaletçik’ yapılanmasında. Başka var mı? Şabha, Şedadî, Rakka, Kobani, Cezîre, Deyr-i Zor… Bunlardan son 3’ü eyalet büyüklüğünde.. Ve bunlardan sondan 3’ncüsü 29 Ekim 2014 Rezaleti’yle kurulmasına göz yumduğumuz, hatta “Kobani’ye Destek” çağrısıyla ülke içinde 6-7 Ekim Olayları’nda 50 sivil vatandaşımızın öldürülmesine maalesef seyirci kaldığımız yer; Ayn’el- Arab veya Kubanlı.

30Oca/180

Her sabah kalkarken, o gün yapacaklarını düşün / Yrd.Doç.Dr. Süleyman ÇOŞKUNER

süleyman coşkunerHer sabah kalkarken, o gün yapacaklarını düşün.

• Her gün yüksek nitelikli müzik dinle... Müzik ruhun gıdasıdır.

• Yaşamında şu üç şey hep olsun: Enerji, heyecan ve empati...

• Günde en az bir defa başını kaldır, göğe bak... Evrenin haşmetini duyumsa...

• Uyanıkken hayaller kur.

• Değerli vaktini dedikodular, olumsuz düşüncelerle, gelmiş geçmiş ve senin kontrolün dışındaki şeyler için harcama. Enerjini olumlu "şimdi" için kullan.

• Problemler gelip geçen derslerdir. Onlardan öğrendiklerimiz hayatın geri kalan kısmında işe yarar.

• Daha sık kahkahalarla gül, daima gülümse...

• Dostlarını kucaklama fırsatını hiç kaçırma.

• Yaşam bir şeylerden nefret etmekle geçirilmeyecek kadar kısadır...

28Oca/180

İNSANA DOST, FİKRE DOST AKÇA KOCALAR – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2İNSANA DOST, FİKRE DOST AKÇA KOCALAR - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

İstanbul’daki yatılı lise hayatımda çok şık giyinen Akçakocalı arkadaşımız vardı. Her hafta sonu memleketine gider, Pazar akşamı okula dönerdi. Kısmet olmadı buna rağmen Akçakoca’ya gitmek. Dolayısıyla Karadeniz’de 35 kilometrelik sahili ile bir taşra kasabası olarak kaldı aklımda Akçakoca. Bugün de Düzce’ye bağlı bir ilçe.

Akçakoca ile bilgim ne zamanki önce Aydınlar Ocağı, sonra Kandıralılar Derneği ve nihayet Akça Koca Kültür Platformu mensubu dostlarımla tanışınca, değişti ve gerçek Akça Koca’yı öğrenme fırsatı buldum. Bazı hususları öğrenmek için illa bir vesile gerekiyor. Bu da öyle oldu. Bir çoğu 30-40 yıllık dostlarım. Ruhittin Sönmez, Dr. İbrahim Kahraman, Ahsen Okyar sivil toplum kuruluşlarımızın başkanlığını yapmış saygın arkadaşlarım. Hem bu STK ve hem de bu söz konusu aydınlarımız her zaman gündemi yakından takip eder ve yenilerler. Son bir ayda iki ayrı etkinliklerinde birlikte oldum.

27Oca/180

RAHMETLİ NİHAT GÜRER’İN KABRİ BAŞINDA TOPLANDIK – Musa ORDU

musa-ordu_thumb-3RAHMETLİ NİHAT GÜRER’İN KABRİ BAŞINDA TOPLANDIK - Musa ORDU / Kocaeli Aydınlar Ocağı İlim ve İstişare Kurulu Üyesi

Çok sevgili can kardeşimiz, aziz dostumuz Nihat Gürer vefat edeli bir yıl olmuş. Kocaeli Aydınlar Ocağı Sekreteri Dr. M. Bora Bulut Bey telefon edip, Musa Bey 23 Ocak Salı günü saat 15.oo de Nihat Gürer’i anmak için Kabri başında toplanıyoruz dediğinde, bir anda, bir sene önce 22 Ocak 2017 tarihinde ebedi istiratgahına tevdi ettiğimiz günü hatırlayıp bir hayli hüzünlendim. Zira, son yıllarda aramızda bulunan çok değerli arkadaşlarımızı kısa aralıklarla peş peşe kaybetmiş olmanın üzüntüsünü henüz üzerimizden atamamış iken, bu defa da kendisine başkanların başkanı diye hitap etmiş olduğum ve çarşıya çıktığım zamanlarda sık sık bürosuna uğradığım çok yakın dostum Nihat Gürer Beyi kaybetmiştik.

25Oca/180

İÇERDE ve DIŞARDA ACININ KIZ KARDEŞİ SIZI – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2İÇERDE VE DIŞARDA ACININ KIZ KARDEŞİ SIZI - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

İstanbul’da tiyatro sanatı bana daha bir başka yansır. Oysa bizim kuşak sinemadan daha derin etkilenmiştir ama bu romantizm İlhan Engin’in romanından, Fikret Hakan, Gisella Dali ve Suphi Kaner’in oynadığı film “İstanbul’da Aşk Başkadır”dan öteye gidememiştir.

İstanbul’da 1960’lı yıllarda Kocamustafapaşa’da Çevre, Fındıkzade’de Kenan Büke, Vahi Öz, Saadettin Erbil’in Bulvar; Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde Haldun Dormen, Altan Erbulak’ın Dormen, Fikret Hakan’ın Genar; Şükran Güngör, Yıldız-Müşfik Kenterlerin Kenter, Cem Karaca’nın babası, Toto Karaca’nın eşi Mehmet Karaca’nın İstiklal Caddesi’ndeki İstanbul; Muammer Karaca’nın Karaca ve Tolga Aşkıner-Nisa Serezli, Nejat Uygur, Beyazıt’ta Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrolarının büyümesi İstanbul Şehir Tiyatrolarının kenti ve toplumu etkilemesi , kucaklaması ve kuşatması neticesindedir.

24Oca/180

Banu Hanım babasını ne güzel anlatmış – M. Tanzer ÜNAL

Banu Hanım babasını ne güzel anlatmış – M. Tanzer ÜNAL

profile

Kentimizin simge isimlerinden Nihat Gürer’in ölüm yıldönümü…

Nihat Bey’in iki kızı, gazetemizin yazarları arasında…

Nihal Gürer Özgirgin ve Banu Gürer…

Pazar, Banu Gürer kardeşimizin yazı günü idi.

Bu yazısını babasına ayırmış.

Nefis bir yazı…

“Böyle bir adam benim babam!” diye başlıyor yazı.

Bir evlat, babasını bu kadar güzel anlatabilir.

İsim vermemiş, yazıda Nihat Gürer ismi hiç geçmiyor, bilenler biliyor…

O yazıyı köşeme alıyorum.

Eğer okuduysanız, yazıdaki babanın Nihat Gürer olduğunu bilerek bir kez daha okuyun!

Nihat Gürer’i, ölümünün birinci yıldönümünde bizler de sevgiyle ve özlemle anıyoruz.

24Oca/180

FIRAT’IN BATISINDAN DOĞUSUNA SELAM! – Süleyman PEKİN

FIRAT’IN BATISINDAN DOĞUSUNA SELAM! – Süleyman PEKİN

Cihad modundayız. Allah, Türk Ordusu’na hasarsız zafer nasip etsin! Türkiye çoktandır yapması gerekeni ve bir müddet Cumhurbaşkanı’nın ağzından seslendirdiği harekâtı yaptı; has etti.

Bu bir başlangıç harekâtı. Hem sınır vilâyetlerimiz olan Hatay’la Kilis’i, hem de sınırlarımızın dışında oluşturduğumuz Güvenli Bölge arazisi ile Astana Süreci’nde Türkiye’nin denetimine bırakılan ve ağırlıklı olarak ÖSO’nun konuşlandığı İdlip İlini tehdit eden Afrin’deki PKK / PYD unsurlarının temizlenmesi elzemdi.

İkincisi ve daha da elzem olanı Menbiç ve Fırat’ın Doğusuna yapılması gerekecek İkinci Harekât. Şu an Birincisi için duadayız ama İkincisi yapılamazsa Birincisinin sonuçları bile zamanla değişebilir.

Putin – Esad blokuna ÖSO’nun elindeki Halep Havaalanı’nı feda ederek Rusya ve Suriye’yi razı ettik. Suriye’nin rızası kerhen.. Amerika da zımnen yani Menbiç’e ve Fırat’ın Doğusuna harekât yapmamamız karşılığında göz yummuşa benziyor. Doğrusu asıl zorluk Afrin’deki Terör Yuvası dağıtıldıktan sonra başlayacak.

21Oca/180

Çoban ateşleri… / Ramazan BAKKAL

ramazan bakkalÇoban ateşleri... / Ramazan BAKKAL

(Bu yaygın bir düşünüş ama bize göre yanlış/2)

Önceki yazımda fikir, sanat ve siyaset dünyasından bazı isimler saymıştım. Bilim teknoloji meselesi için gereğini yapmayan, yazar, düşünür, yöneticilerimiz için ne demiştim. İleri düşünceli insanlar oldukları hakkında “Bu yaygın düşünüş, ama bize göre yanlış - ve huva indana batıl”.

Saydığım isimleri tanıyan, seven, eserlerini okuyan birçok şahsiyet haklı olarak İtiraz edecektir.

Siz de itiraz edenlerden olabilirsiniz. Yaygın düşünüş bu şahsiyetlerin ciddi başarıların sahibi oldukları yönündedir. Ve doğrudur. Sadece bilim teknoloji meselesine ilgileri açısından bakılınca ne kadar başarılıdırlar diye sorulunca meselenin rengi değişiyor. Türkiye'nin karanlık kalan fikir göklerini modern bilimin şuaları ile aydınlatacak ne yaptılar?

Mevzubahis isimlerin bilim teknolojiyi ön plana çıkaran ifadelerini, icraatlarını bulabilirseniz bana da gönderin, birlikte görelim. Prof. Dr. Erol Güngör’de çok az var. Ziya Gökalp kısa ve yetersiz şekilde şiirinde dokunur. Garplılaşmanın detaylarında bilim- teknolojiyi göremezsiniz. Nazım Hikmet’in “trım trım, makinalaşmak istiyorum” una yeterli diyemeyiz.

19Oca/180

GİZLİ HAZİNE; ARŞİVLER – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2GİZLİ HAZİNE; ARŞİVLER - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Siz, doğum tarihi belli olmayan ancak 1748 yılında vefat eden Server Dede’yi tanımıyorsunuz?

Osmanlıların son dönemine kadar devlet işlerine yeni giren memurlar yani kamu görevlileri İstanbul Sultanahmet Meydanı’ndaki bugün Tapu ve Kadastro Müdürlüğü olarak kullanılan binanın ikinci katındaki Server Dede’nin mezarını ziyaret eder, Fatihalar verir, dualar yaparak göreve başlarlarmış.

Sebebi ise Server Dede’nin “ser verip sır vermeyen” bir devlet memuru olması. Öyle ki “defter emini” ismiyle müsemma. Yani devletin kayıtlı defterlerine sahip çıkan, koruyan, kılı kırk yararak karar veren biri. Dolayısıyla hep devlet memurlarının bilge kişisi olarak biliniyor.

Devlet defterlerinin saklandığı, korunduğu binanın ismi ise “Defteri-i Hakani”. Böyle olunca hepimizin aklına hemen kıl kuyruk memurlar gelir. Ne işi halleder, ne “hayır yapmam” der, hep bürokratik engel çıkarıp yokuşa sürer. Server Dede böyle değil. Görevi sorun çözmek, meseleleri uhuletle halletmek. Zaten Osmanlı’da bürokrasinin adı da “kalemiye” idi. Ancak kırtasyecilik yoktu. Zaten çok sayıda memur da çalıştırılmazdı devlet kademelerinde. Bir ayrıcalığı; umur görmüş, devlet terbiyesi edinmiş; devlet memurlarının çocukları devlet memuru oluyordu. Herkesin girebileceği iş değildi. Bu ayrıcalık bittabi tartışılabilir.

18Oca/180

OKU’MAK YERİNE OKUNTU YAPMAK – Süleyman PEKİN

OKU’MAK YERİNE OKUNTU YAPMAK - Süleyman PEKİN

Yavuz Sultan Selim Mısır’a gireli 500’ü 1 geçiyor. Herşey Ocak 1517’de başladı. Yavuz kazandı, Tomanbay kaybetti. Osmanlı yükseldi, Memluklu söndü. Halife öldü, yaşasın Yeni Halife!

Ol Memlûk Devleti ki 13.yy’ın yenilgi yüzü görmemiş Moğollar’ını üstüste yenme başarısı göstermiş Mücahit bir Türk teşkilatıydı. Eşarî şekilciliği 2 - 2,5 asırda bu dinamik kaynağı kuruttu.

Mısır’ın fethiyle Kahire’den İstanbul’a gelen 1-2 bin civarında Eşarî âlim sonraki asırlarda Osmanlı’yı da kuruttu ve aklını soldurdu. Belki de Mısır’ın zenginliğinin laneti ve Memlukluların uzun vadeli intikamıydı bu (!)

17Oca/180

DAHA FARKLI BİR İNSAN / DAHA FARKLI BİR AYDIN – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2DAHA FARKLI BİR İNSAN / DAHA FARKLI BİR AYDIN - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Benim aziz dostum, şair, musikişinas ve eczacı Memduh Cumhur (25 Ocak 1947-12 Ocak 2017) hakka yürüdü. Bir kalp krizi geçirmiş. Haydarpaşa Dr. Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış. Sosyal medyadan haber hemen duyulmuş. Yayınlandı. Benim gibi bütün dostları panik atak. Memduh Cumhur Bey sağlıklı biriydi, üstelik titizdi bu konuda. “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” demekten başka elimizden başka bir şey gelmiyordu. Ne diyordu alemlerin Rabbi “Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksin. Ankebut-57” Bir başka ayette de “ Allahtan geldik, yine O’na döneceğiz. Bakara-156) denmiyor muydu?

17Oca/180

Belediye otobüsüyle BİR YOLCULUK – Mustafa KÜPÇÜ

mustafa kupcuBelediye otobüsüyle BİR YOLCULUK – Mustafa KÜPÇÜ

    Yaşam sürecimde 67 yılı geride bıraktım!

Yaşlılığın da güzel yönleri var elbette. Örneğin, dünya güzeli masum bir torun. O’nun sevgisi dünyalara bedel.

Sonra, “yaşamak için zaman” kalabiliyor; sakin, gürültüsüz ve hava kirliliğinin olmadığı bir ülke köşesinde, bahçesi olan küçük bir evde birkaç ay dinlenebilmek. Eski dostlarla çıkarsız ilişkileri sürdürebilmek.

Ne öğrencilik, ne gençlik ne de sonraki yıllarımda “kahve kültürüm” olamadı ama yaz aylarında dostlarla “okey” oynamaktan keyif alıyorum!

Kitap okuyorum. Hala öğrenciyim bu dünyada. Öğrenmenin sınırı yok. Örneğin, ne zaman Cumhuriyet Gazetesi’nin Pazar bulmacasını çözmeye başlasam, “cehaletim” çıkıyor ortaya. Bu nedenle tuttuğum “sözcük defteri” yüzlerce sayfalık bir ansiklopedi oldu!

Her gün ilk işim önce internet ortamında gazeteleri incelemek. Bu bir ölçüde “mesleki gerek.” Yazı yazabilmek için önce “bilgi” sahibi olmak zorundayız. Yaşamın içinde olmak, insanları ve olayları tahlil edebilmek gerekiyor. Sonra, daha da önemlisi “yaşam tanığı” olabilmek; GÖZLEM yapabilmek…