Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

7Şub/180

KOCAELİ’NİN KIZI TÜRKİYE’NİN YILDIZI – Av. Ruhittin SÖNMEZ

r sönmezKOCAELİ'NİN  KIZI TÜRKİYE'NİN YILDIZI – Av. Ruhittin SÖNMEZ

Mavi harflerle yazdırdığım 58 yıl önceki Çağlayangil hatırasının sahibi hala aramızda.. AO

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Kocaeli İl Binasının açılışı için Kocaeli’ye geldiğinde en çok bu slogan tekrarlandı. Kocaelililer öz kızını bağrına basarken gururluydu.

Meral Akşener doğduğu ilde moral depoladı. O da memleketine ve teşkilatlarına heyecan ve coşku aşıladı.

Kısaca Kocaeli’ye “Meral Geldi, Moral Geldi.”

Akşener her zamanki gibi idi. Vatandaşlarımız O’nu gerek esnaf ziyareti, gerek doğduğu köy Gündoğdu’da köylüleriyle buluşmasında her zaman ki sıcak, sevecen, kolay iletişim kuran ve gönüllere kolayca giriveren yapısını yakından izledi.

Kocaeli İl Başkanlığı açılışı için çıktığı sahnede zaman zaman dinleyicilerle birebir diyaloglara girdi. Zaman zaman ciddi bir devlet adamı vasfıyla ülke meselelerini ve çözüm yollarını belli bir disiplin içinde dile getirdi.

Kitleyi bazen kızdıran, bazen güldüren bir üslupla konuşarak, bazen duygulandırıp gözyaşlarını içlerine akıtarak kitlenin nabzını elinde tutan çok usta bir hatip olduğunu gösterdi.

Açılışı yapılacak il binası önünde toplanan 5-6 bin civarındaki vatandaş zaten heyecanlı ve coşkuluydu. Bir toy, bir şenlik havasında başlayan program Meral Akşener’in konuşması sırasında artan bir coşkuyla sürdü.

Bu şenlik Meral Akşener’in ziyaret ettiği Gündoğdu’da, Derince’de ve karanlığa kalmasına rağmen Körfez’de coşkulu kalabalıkların katılımıyla gün boyunca devam etti.

Yerel basın bu olayı çok geniş şekilde verdi. Çeşitli açılardan yorumladı. Gazetecilik görevlerini layıkıyla yaptılar.

Sadece bir “gazete” ara sayfada “Akşener’in İzmit simidi yediğini” öne çıkararak bu önemli haberi adeta gözlerden sakladı. İnternet gazetesinde ise hiç yer vermedi.

********************************

ADALETSİZ VE NEZAKETSİZ

O gece İYİ Partili gençlerin astıkları açılışa davet pankartlarını Belediye zabıtaları vinçli bir araç kullanarak indirmişlerdi. Üstelik Recep Tayyip Erdoğan’ın bir hafta önce Ak Parti Genel Başkanı olarak katıldığı gençlik kolu toplantısı için bütün meydanlar, caddeler ve en ücra sokaklarda dahi asılan binlerce pankart, kilometrelerce bayraklar hala yerinde dururken…

Aşırı güç kullanımının kazandırdığı pervasızlık yetmemiş, adalet, hukuk ve vicdan rafa kalkmıştı. Korku dağları sarmış, Akşener’in 20-30 adet pankartına tahammül edilememişti.

Üstelik prosedür yerine getirilmiş, hem Kocaeli Büyükşehir ve hem de İzmit Belediyelerine dilekçeler verilmişti. KBB Başkanı Karaosmanoğlu kendisini arayan İYİ Parti İl Başkanı Serdar Kaman’a önce “müsaidim” demiş, sonra da konuyu açınca “şimdi müsait değilim, ben size döneceğim” dediği halde dönüş yapmamış, telefonlarına da cevap vermemişti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu olayın faili olarak gördüğü Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nu ayıpladı.

Ak Parti’nin kurulduğu yıllarda CHP’li Belediye Başkanının gösterdiği siyasi nezaketi hatırlattı. “Kocaeli’nin abisi denilen arkadaşın büyük bir terbiyesizlik yaparak benim çağrı pankartımı indirtmesi İzmit’in ve Türkiye’nin nasıl değiştiğinin göstergesidir” dedi.

Karaosmanoğlu’nun din dersi hocası olduğunu hatırlatarak, yaptığının ne kadar yakışıksız olduğunu vurguladı.

Akşener’in bu sözleri üzerine toplanan kalabalık Karaosmanoğlu’nu yuhaladı. Akşener ardından, “Yuhalamayacaksınız. Biz saygısızlara saygısızca cevap vermeyeceğiz. Türkiye’nin kavgaya değil, huzura ihtiyacı var” dedi.

********************************

ÇAĞLAYANGİL’DEN KARAOSMANOĞLU’NA…

İhsan Sabri ÇAĞLAYANGİL'in bir hatırasını Tanju Cılızoğlu tarafından hazırlanan, "Kader Bizi Una Değil, Üne İtti" adlı kitabından okuyalım:

“27 Mayıs 1960'dan önceki ortam hazımlı ve hoşgörülü değildi. Zor günler yaşıyorduk. O günkü deyimiyle Örfi İdare'nin (sıkıyönetim) yürürlükte olduğu yerlerde uygulama sıkı yapılıyordu. Parti kongreleri düzenlemek, toplantılar yapmak, gösterilerde bulunmak, yasaklar arasındaydı..

O sıralarda CHP, kurultayını toplamak istemiş. Başkentte bu iş olmayacak. Sıkıyönetimin bulunmadığı il aramışlar. Bursa’da yapmaya karar vermişler.

Ben de Bursa Valisiyim. Devir nazik. Toplantı ve Gösteri Yasasının hükümleri lastikli. Uygulayanlarda anlayış büyük rol oynuyor. Parti genel başkanları bir yere gidecek olsa, karşılama ve uğurlamada tören düzenlemek yasak. Üç arabadan fazlasına izin yok. Öyle kafilelerle gitmek olmuyor.”

Bunları anlatan İhsan Sabri Çağlayangil CHP il yöneticileri ile görüşüp yasal imkânları epeyce esneterek uygun bir karşılama töreni ile İsmet İnönü’nün (10 Ocak 1960’da) Bursa İl Binasına kadar olaysız gelmesini sağlar.

Fakat bazı işgüzarlar Vali Çağlayangil’i İçişleri Bakanına şikâyet eder. İçişleri Bakanı telefonla arayarak, Parti önünde biriken 200-300 kişinin İnönü’yü coşkuyla alkışlamalarını engelleyemediği için Vali Çağlayangil’i azarlar.

Vali Çağlayangil’in cevabı nettir: "Parti merkezi önünde bazı kişilerin alkış tuttuğu doğrudur; fakat trafik açıktır. Kanun hükümlerine aykırı bir yan bence yok. Şu noktayı hatırlatmak isterim. Zat-ı âliniz, Bakansınız. Şu anda beni görevden almaya yetkilisiniz. Ben yasaların kurallarını uygulamakla görevliyim. Nasıl uygulanacağı bana ait bir haktır. Ben, Emniyet Müdürlüğünden, Kaymakamlıktan geçerek bu makama geldim. Derece derece yükseldim. İşimin ayrıntılarını başkalarından öğrenmek istemiyorum. Memnun değilseniz, yerimi terk etmeye hazırım."

Aradan 5-10 dakika geçtikten sonra bu defa bizzat Başbakan Adnan Menderes arar, Çağlayangil’i. İçişleri Bakanının konuşması Menderes’in yanında olmuştur. Çağlayangil Başbakan’a da benzer bir açıklama yapar:

“Koca Bursa şehrinde CHP'nin binlerce oyu var. Elbette 200-300 kişi alkış tutar. Herkes DP'li olmaya mecbur mu? Bakan, 'Kanun nerede kaldı?' derken bunu düşünmüyor mu? Biz, olay çıkarmaya değil çıkarsa önlemeye çalışıyoruz, dedim.”

“Menderes güldü : ‘Alındığın anlaşılıyor. Bildiğin gibi yapman için telefon ediyorum’ dedi.”

***

Bu olay yaşanalı 58 yıl olmuş. Türkiye demokrasi alanında acı tatlı bir sürü tecrübe yaşayarak bugünlere geldi.

Siyasi nezaket Karaosmanoğlu’nun, İYİ Parti il başkanı ile işbirliği yaparak, Meral Akşener’in kendi ilinde şanınca ağırlanabilmesine katkı sağlamasını gerektiriyordu. Hatta Ak Parti İl Başkanı ile birlikte açılışa gelerek “hayırlı olsun” diyebilirlerdi.

Öyle yapmadılar.

Genel Başkanları Tayyip Erdoğan’ın ildeki bütün ilan tahtalarını işgal eden binlerce resimli duyurusunu ve bütün caddeleri dolduran Ak Parti bayraklarını özellikle indirmediler.

Akşener’in programının görülmemesi, duyulmaması için çalıştılar. İYİ Parti’nin birkaç pankartına bile tahammül gösteremediler…

KBB Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Ak Parti Kocaeli il teşkilatı tarihe hiç de iyi bir iz bırakmadı.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.