Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
16Mar/130

ZAMAN TÜNELİ – Nihal Özgirgin

201334105333ZAMAN TÜNELİ - Nihal Özgirgin

Zaman öyle bir kavram ki, geçmiş ile günü bazen birbirinden ayırmak hakikaten zorlaşıyor. Bunu “tarih tekerrürden ibarettir” diye ifade edenler de mevcut.

Hakikaten böyle mi?

15Mar/130

Profesör – Yılmaz Özdil

249b Yılmaz Özdil 07 Mart 2013

Profesör

Ergenekon’dan tutuklanan Profesör Haberal hakkında 500 bin civarında haber-yorum yapılmış...

Bunca haber-yorum yapılırken, Profesör Haberal’la görüşüp, fikrini soran gazeteci sayısı kaç biliyor musunuz?

*

Sıfır!

Evet, sıfır, hiç yok... Dört senedir hapiste bulunan, gıyabında her türlü atılıp-tutulan Profesör’le bi kez olsun yüz yüze konuşup, siz ne düşünüyorsunuz diye soran gazeteci, görülmedi maalesef.

*

Halbuki zamanında, özellikle Ankara basını için en popüler insanlardan biriydi. Bırak gazeteciliği filan, eski dostluğa binaen, halini hatırını sormak için bile olsa gidilmeliydi. Gidilmedi.

14Mar/130

Türk korkusu! – Yrd. Doç. Dr. Banu Gürer

201322283118Türk korkusu! – Yrd. Doç. Dr. Banu Gürer

İnsanların en önemli özelliklerinden biri hafızalarıdır. İnsanı insan yapan hususların en başlarında yer alır hafıza. Zira bizi bizi yapan tecrübeler ve kazanımlar hafıza yoluyla hayatımıza anlam katar ve bize yol gösterir.

13Mar/130

ORGAN BAĞIŞI – Dr. İsmail Çapcı

09.03.2013-09.01.23__degisen

ORGAN BAĞIŞI - Dr. İsmail Çapcı

Bizim yada en sevdiklerimizden birinin organ nakline ihtiyacı olursa ne yaparız? Onları yaşatmak için nelerden vazgeçebileceğimizi bir düşünün! Bir gün daha bizimle kalması için neleri feda edebileceğimizi? Ve bu durumdaki binlerce gözü yaşlı insanı…..

Lütfen… Organ bağışına destek verelim, duyarlılık gösterelim!

Birkaç gün önce hakkın rahmetine kavuşan Coşkun GÖRGÜN kardeşimizin yakınlarının göstermiş olduğu duyarlılıkta Organ Bağışının ne kadar önemli olduğunun hatırlama vesilesi olmuştur.

12Mar/130

LÂ TEHAF! / KORKMA! / DON’T FEAR! – Süleyman PEKİN

indirLÂ TEHAF! / KORKMA! / DON’T FEAR! -Süleyman PEKİN

“Kulnâ; Lâ tehaf, inneke ente’l a‘lâ / Şöyle dedik; Korkma, üstün gelecek olan sensin!”

“Kalû; Lâ tehaf velâ tahzen / Dediler ki; Korkma ve üzülme!”

Samimi olarak Müslümanlığa inanan fakat Kur’an bilmeyen, gâvuru sözde küçümseyen fakat özde korkuyla benimseyen ve üstelik can boğaz tokluğundan düşmediği, düşman mercimek tarlasını deşmediği sürece savaşa yanaşmayan bezgin bir milleti Allah’ın hitabıyla şokladı: KORKMA!

12Mar/130

Sağlık çalışanlarına şiddet durdurulabilir mi? – Prof. Dr. Osman Celbiş

Sağlık çalışanlarına şiddet durdurulabilir mi? - Prof. Dr. Osman Celbiş

Sağlık çalışanlarına şiddetin durdurulması nasıl mümkün olabilir?

Hasta ve hekim arasındaki ilişkinin hukuktaki karşılığı vekâlet sözleşmesidir. Bu sözleşme ile her iki tarafa da haklar ve sorumluluklar yüklemektedir.  İnsanlar arasındaki ilişkinin zaman içerisinde değişimiyle birlikte hasta-hekim ilişkisi de değişti. Hastaların hekimden, hekimin hastalarından beklentileri değişti. Hastalar ve yakınları hastalık ve tedavi hakkında daha fazla bilgi almak istiyor ve sürece aktif katılım istiyor. Hukuksal süreçte gelişen hasta hakları ile bu büyük oranda sağlandı. Hatta bazen hastalar ya da hasta yakınları bu hakları abartıp sağlık çalışanlarına yönelik saldırı için bir gerekçe gibi kullanmaya başladılar. Hasta kendi hakkı olduğu kadar hekimin de hakları olduğunu bilmelidir. Hak aramak başkasının hakkını çiğnemeye varmamalıdır.

Tıp fakültelerinin eğitim müfredatlarında hasta ile iletişim konusuna yer verilmelidir. Acilde, poliklinikte ya da serviste olsun her hastanın farklı psikolojide olduğu ve onlarla iletişimin çok önemli olduğu hekim adaylarına anlatılmalı ve iletişim becerilerine sahip hekimler yetiştirilmelidir.

İyi iletişim becerisine sahip hekimlerin saldırıya daha az maruz kaldıkları ve aleyhlerinde daha az dava açıldığı bilinmektedir.

11Mar/130

TARİHÎ AÇILIMLAR (Tarih tekerrür ediyor, sadece isimler değişik GİRİT AÇILIMI "MASAL GİBİ") – Prof. Dr. Mete GÜLMEN

  100_cr  TARİHÎ AÇILIMLAR (Tarih tekerrür ediyor, sadece isimler değişik
GİRİT AÇILIMI "MASAL GİBİ") - Prof. Dr. Mete GÜLMEN

YIL 1909. İttihat ve Terakki mensubu Edirne mebusu Haşim Bey, ağustos ayında Girit’te Rumlar tarafından hunharca öldürülen Osman Efendi (Koraşaki) ile Hüseyin Ağa (Subaşaki) adlı iki Türkün naaşlarını kartpostal yaptırıp devlet erkânına gönderdi.

10Mar/132

KADDAFI ZAMANINDAKİ ZULÜM TABLOSU!…

KADDAFI ZAMANINDAKİ ZULÜM TABLOSU!...

LİBYA'DA,
Elektrik bedava.
Su bedava.
Doğalgaz bedava.
Eğitim bedava.
Sağlık hizmetleri bedava.
Tüm hastalara ilaç bedava.
Benzinin litresi Türk parası ile 20 kuruş.
Libya milli bankaları, faiz almıyor.
Libya vatandaşları, hiçbir şekilde vergi ödemiyor.
Libya, tüm dünyada, en borçsuz ülke.
Libya'da, arabalar fabrika çıkış fiyatına satılıyor, nakliye bedellerini ise devlet karşılıyor.
Yurtdışında, burslu okuyan öğrencilere, Libya devleti, iadesiz olarak aylık, 1650 avro burs veriyor.
Libya'da, tüm üniversite mezunları, bir iş bulana kadar, maaşa bağlanıyor.
Libya'da, evlenmek isteyen, tüm çiftlere, devlet, 150 metrekarelik daire veriyor.

9Mar/130

Kaçıranlar, Arşivimde bulunsun diyenler için, İmralı Tutanakları

5039  Milliyet.com.tr » Siyaset»

İŞTE İMRALI’DAKİ GÖRÜŞMENİN TUTANAKLARI:
Başarısızlıkta ben yokum!

Abdullah Öcalan, BDP milletvekillerine, “Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem” dedi

5Mar/130

MÜSLÜM BABA ÖLDÜ, MÜSLÜMCÜLÜK YAŞIYOR – Süleyman PEKİN

MÜSLÜM BABA ÖLDÜ, MÜSLÜMCÜLÜK YAŞIYOR - Süleyman PEKİN

(Temmuz 2008’de yazdığımız yazıyı günün anlam ve önemine binaen paylaşıyoruz. Rahmet dileğiyle..)

Ben bir Müslümcü’yüm. Ve Müslümcülük isyankârlıktır. Devrana, dertlere, sevgilere, ezilmişliğe, belirsizliğe, dünyalık hırslara ve yaşamaya, hayata isyan. İsyan bir problemin çığlık olup haykırılmış halidir. Kaportacı çıraklarının, overlokçu kızların, kahvelerde iş sırası bekleyenlerin ve hayattan artık hiçbir şey beklemeyenlerin, ölümle kol kola gidenlerin müziğidir.

Sessiz büyüyen bir devrimdi Müslümcülük. Ve bunun en az farkında olan kişisiydi Müslüm Gürses. ‘Arı balı yapar fakat izah edemez’ misali ne yorum gücünün ne de müziğinin kitleler üzerindeki sağaltıcı gücünün farkındaydı o. Her topluluk – bilhassa ezilmişler – ritmini arar yükselmek için. Bazen ritim de aynen yaşanan hayat gibi ağır ve sislidir.

2Mar/130

AYDINLAR VE BİLGE KİŞİLER – Prof. Dr. Nurullah AYDIN

AYDINLAR VE BİLGE KİŞİLER -  Prof. Dr. Nurullah AYDIN

İnsanlığı, toplumları, ülkeleri ayakta tutan kitle, bilge kişilerdir. Bilge olmak başka bir deyimle akil olmak, aydın olmaktan, akıllı ve zeki olmaktan farklı bir şeydir.

Profesör, müsteşar, milletvekili, general, gazeteci, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ama aydın olmak bilge kişi olmak farklı bir şeydir. Aydın, bilge kişi; insanı, toplumu aydınlatan kişidir. O eserleriyle var olur. Diğerleri ise geçici unvanlardır, statülerdir.

İnsanlığın, toplumların, devletlerin gelişmesini sağlayan temel unsur bilgidir. Gözlemlenen sosyal değişme çizgileri, büyük ölçüde ilgilenen bireyler tarafından yönlendirilmektedir.

Aydın kesimi; bilginin çoğalması ve yaygınlaşması sebebiyle giderek büyüyen ve önemleri daha da çok artan bir kitleyi oluşturmaktadırlar.

TDK sözlüğüne aydın: kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver.

Büyük Larousse’da ise aydın; düşünsel etkinliği ağır basan, düşünsel etkinliklere yönelmiş, bilgili, okumuş, değerlendirme yetisi gelişkin, entelektüel.

1Mar/130

Atilla Kaya’dan Başbakan Erdoğan’a açık mektup

200-caf156d723Sayın Başbakan;

Ben; son kongresinde, heyecanla bozkurt işareti yapan siyahî bir mensubu medyada hayretle haber yapılan, Türk Milliyetçiliği’ni kendisine şiar edinmiş bir partinin milletvekiliyim.

Ben; “Türklüğümü elimden mi alacaksınız?!” diye haykıran Levon Panas Dabağyan’ın geçmişte yöneticilik yaptığı bir partinin genel başkan yardımcısıyım.

28Şub/130

“Türkiye hıyar mı ki?” ve “Dinsel Milliyetçilik” – Cazim GÜRBÜZ

“Türkiye hıyar mı ki?” ve “Dinsel Milliyetçilik” - Cazim GÜRBÜZ

“Ne yazık o ulusa ki parçalara bölünmüş, her parçası kendini bir ulus sanır” Halil Cibran…

Cibran, Lübnanlı bir bilge. ABD ve Avrupa’da kaldı uzun yıllar, oralarda isim yaptı, oralarda yayımlandı eserlerinin çoğu. Ülkesiyle bağını koparmadı ama hep ilgilendi. Yukarıdaki sözü, ülkesindeki etnik ve dinsel çatışmalar nedeniyle duyduğu ıstıraptan dolayı söyledi.

Lübnan bu acıları defalarca yaşayıp yerle bir olan ülke. Neyse ki bir bütün olarak kalmayı başardı.

Başaramayanlar da var, Yugoslavya gibi… Parçalandı. Bu parçalanmanın öyküsünü ve acısını yaşayan bir kalemden dinlemek gerek.

Teoman Alili’nin “Yugoslavya Dersleri” adlı kitabından bir bölümü okuyalım birlikte:
“Şimdi size parçalanmanın ne demek olduğunu madde madde anlatayım dostlar; çünkü ben parçalandım.

26Şub/130

Olmuyor Sayın Başbakan olmuyor! – Dr. Agah Oktay GÜNER

Olmuyor Sayın Başbakan olmuyor! - Dr. Agah Oktay GÜNER

Sayın Başbakan Mardin’de İmralı Süreci’ni anlatırken, “Biz bütün milliyetçilikleri ayağımızın altına almış bir iktidarız” dediniz. Böylece Kürt kamuoyunun oylarını kazanmayı hedef aldınız.

Yanlış anlaşılma, dil sürçmesi ile belki izah edilebilirdi ama siz aynı sözleri üstüne basa basa grup toplantınızda tekrarladınız. Siyasi hayatınızın en talihsiz konuşması budur.

Ne yazık ki bu talihsizlikten ben de nasip alıyorum. Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alan T.C. Başbakanı’na “Türk Milliyetçiliği” ni anlatıyorum.

Devleti kuran M. Kemal, Çanakkale, İstiklâl Harbi’nin zaferleriyle değil, Türk olmasıyla mutludur. “Benim en büyük iftiharım Türk olmamdır” diyen Atatürk, insanlığın da timsali olmuştur.

Vatan çocuklarına okullarında Ermeni vahşeti, Yunan mezalimi öğretilmemiş, yabancı askerlerin mezarları korunmuştur. Çünkü devlet politikası; “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” tur.

Milliyetçi olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Çünkü bu inanç soydaşları aynı kültürden feyz alan, kederde ve sevinçte birleşenleri sadece sevmeyi değil, icabında onlar için hayatımız pahasına her türlü fedakarlığı omuzlamayı gerektirir.

25Şub/130

Olten Minaresi’nin Geleceği – Prof. Dr. Hacı Duran

indirOlten Minaresi’nin Geleceği - Prof. Dr. Hacı Duran

Olten Türk Kültür Ocağı Derneği’nin davetlisi olarak İsviçre’de, “İslam ve İslam Medeniyeti” konusunda verdiğim konferansın soru cevap faslı, İsviçre Türklerinin karşı karşıya kaldıkları sorunları açıkça ortaya koydu. Dernek merkezinde düzenlenen konferansın ev sahipliğini derneğin başkanı Mustafa Karahan,  Ali Erdem ve Yusuf Bağcı yaptı. Toplantıya, gençler, üniversite öğrencileri, bayanlar, 30 yıldır derneğin kurumsallaşmasına emeği geçen yetişkinler ile  Bern ve Zürih’ten gelen çok sayıda duyarlı Anadolu insanı katıldı.

24Şub/130

TÜRK OLMAK – Halil Altıparmak

indirTÜRK OLMAK - Halil Altıparmak

Türkiye'nin ABD Seattle Fahri Konsolosu olan Sayın   F. Gökçen'in "Türk olmak nasıl bir duygudur?" konulu yazısından bazı alıntıları aşağıda sıralıyorum.

Ve bu alıntıların sonunda…

Türk Olmak…
Aslında çok şeydir, Türk olmak. 
Türk olmak, Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi. 
Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.

22Şub/130

TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HALKLAR – Prof. Dr. Nurullah AYDIN

TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HALKLAR – Prof. Dr. Nurullah AYDIN

Diller, dinler, renkler, ırklar insanlık gerçeğidir. Zaman içinde hepsi bir diğerine geçiş yapmış yeni toplumsal ortamda kimlikler kazanmışlardır. Ancak hangi çeşitten olursa olsun hepsi insandır ve dünyalıdır. Evrensel beyannamelerde vurgulanan temel gerçeklik budur.

Türkiye; tarih boyunca birçok ırkın yaşadığı, farklı ırkların gelip geçtiği ülkedir. Yerli ırklar yanında, Moğol ve Timur işgallerinde Asyalıların, haçlı savaşlarıyla Avrupalıların, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Arapların ve Afrikalıların gelip yerleştikleri yerdir. Yüzyıllar boyunca ve şimdi de Türkiye'de; hoşgörü ve sevgi ortamında her dinden her ırktan her mezhepten insan bir arada yaşıyor.

Etnik Mozaik Kavramı Uluslararası bir örnek olarak Almanya örneği;

Almanya’nın bir etnik sorunu yoktur. Almanya’da bir Alman Ich bin stolz deutsch zu sein dediği zaman herkes o adama gıpta eder. Almanya’nın schleswieg holsstein eyaletinde 8 milyon Danimarka kökenli yaşar. Zahr eyaletinde 3 milyona yakın Fransız yaşarken, genelde 3 milyona yakın Türk kökenli yaşıyor. Almanya’da herhangi bir açılım söz konusu mu? Alman kimliğini değiştirelim diyen var mı?

21Şub/130

“İlginç Bir Çağda Yaşayasın Emi”–Süleyman PEKİN

indir“İlginç Bir Çağda Yaşayasın Emi” – Süleyman PEKİN

Şu bizim 'Çılgın Türkler'in tarihini en az  4 bin, azamî 17 bin yıl olarak veren var. Sosyo-kültürel olarak da, teo-siyasal olarak da, fizyo-genetik olarak da karışmış olsa dahi devam edegelen bir Türk Devlet Geleneği, her türlü coğrafyaya ve şartlara uyum gösterebilen bir Türk Milleti ve her halükârda nesilden nesile tevarüs eden bir Türk Kültürü hep var olmuştur.

Açık tenli - gök gözlü olarak başlıktaki beyanın sahibi Çin kayıtlarına giren Hunlardan milletimize ismini veren Göktürklere, uygarlığın ad ve anlamdaşı Uygurlardan Türk-İslâm mayasının ilk hamurkârıKarahanlılara değin adları farklı da olsa ortak ülkü şeridinde yaşayan aynı / tek bir millettir.

20Şub/130

Cezayir’de Muhteşem Karşılama – İsmail KAHRAMAN

indirCezayir'de Devr-i Alem - İsmail Kahraman

Cezayir’de  muhteşem karşılama

Bizi Cezayir’de karşılayacak tur firmasının yetkilisi Zeynep hanımın özel çabasıyla pasaport ve gümrük kuyruğunda hiç beklemeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın haklı gururuyla Cezayirliler bizi bağrına basıp, gurubumuzla birlikte Cezayir’e giriş yapıyoruz.

18Şub/130

İsviçre’de Olten’in Prangalı Minaresi – Prof. Dr. Hacı DURAN

00105841  Olten’in Prangalı Minaresi – Prof. Dr. Hacı DURAN