Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

12Mar/130

Sağlık çalışanlarına şiddet durdurulabilir mi? – Prof. Dr. Osman Celbiş

Sağlık çalışanlarına şiddet durdurulabilir mi? - Prof. Dr. Osman Celbiş

Sağlık çalışanlarına şiddetin durdurulması nasıl mümkün olabilir?

Hasta ve hekim arasındaki ilişkinin hukuktaki karşılığı vekâlet sözleşmesidir. Bu sözleşme ile her iki tarafa da haklar ve sorumluluklar yüklemektedir.  İnsanlar arasındaki ilişkinin zaman içerisinde değişimiyle birlikte hasta-hekim ilişkisi de değişti. Hastaların hekimden, hekimin hastalarından beklentileri değişti. Hastalar ve yakınları hastalık ve tedavi hakkında daha fazla bilgi almak istiyor ve sürece aktif katılım istiyor. Hukuksal süreçte gelişen hasta hakları ile bu büyük oranda sağlandı. Hatta bazen hastalar ya da hasta yakınları bu hakları abartıp sağlık çalışanlarına yönelik saldırı için bir gerekçe gibi kullanmaya başladılar. Hasta kendi hakkı olduğu kadar hekimin de hakları olduğunu bilmelidir. Hak aramak başkasının hakkını çiğnemeye varmamalıdır.

Tıp fakültelerinin eğitim müfredatlarında hasta ile iletişim konusuna yer verilmelidir. Acilde, poliklinikte ya da serviste olsun her hastanın farklı psikolojide olduğu ve onlarla iletişimin çok önemli olduğu hekim adaylarına anlatılmalı ve iletişim becerilerine sahip hekimler yetiştirilmelidir.

İyi iletişim becerisine sahip hekimlerin saldırıya daha az maruz kaldıkları ve aleyhlerinde daha az dava açıldığı bilinmektedir.

Mevzuatımızda görev başında çalışan memura görevini yaparken gerçekleşen saldırıların diğer saldırılara göre daha ağır yaptırımı olacağı yazmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen maalesef hekim haklarında istenilen gelişme sağlanamamıştır. Hatta saldırılar artmıştır.

Daha da kötüsü hekime yönelik şiddet, toplum tarafından içselleştirilmiş, sıradan, normal bir şeymiş gibi algılanır olmuştur. Bu hekimlerde bir yılgınlık, mesleğini yapmada isteksizlik oluşturmaktadır. Bu gidişat toplum için tehlikelidir.

Benzer süreçler batı toplumlarında da yaşanmıştır. Çözüm yine hukuk içinde olmalıdır. Öncelikle hukukçuların bu konuda hassasiyeti arttırılmalıdır.

Beklemek istemediği için duruşmasının öne alınmasını isteyip bu isteği gerçekleşmediği için görev başındaki bir hâkime bir saldırı gerçekleştiğinde uygulanacak işlemin, benzer şekilde hekime karşı bir saldırı olunca da uygulanması önemli bir adım olacaktır.

Sporda olduğu gibi şiddete bulaşan saldırganlar belirlenmeli, kimlik bilgileri hastane kayıt sistemlerinde görülebilmeli ve bu kişiler sağlık kurumlarına başvurduklarında saldırgan eğilimleri olabileceği hususunda sağlık çalışanlarının dikkatli olmaları sağlanmalıdır.

Hekime yönelik saldırıların sonlandırılması için en önemli adımın tazminat hukukunun gelişmesi olacağı aşikârdır. Bu saldırıları salt hapis ya da para cezaları ile çözmek mümkün değildir. Bunlar mutlaka olmalıdır ancak yeterli değildir. Beraberinde tazminat hukuku işlemelidir.

Bir hekime mesleğini yaparken saldıran birisi yaptığı saldırı nedeniyle mutlaka tazminat ödemelidir. Bu tazminat miktarı saldırgan için caydırıcı boyutlarda olmalıdır.

Bir kişi hekime saldırmadan önce hapis cezası dışında ciddi bir tazminat ödemek zorunda kalacağını bilmelidir.

Devlet, hasta hakları konusunda toplumu bilgilendirilirken ve bu haklarını kullanmaları için gerekli tedbirleri alırken, topluma hekim hakları olduğunu da anlatmalı ve hekimlerin haklarını kullanması için de tedbirler almalıdır.

Hasta hekim ilişkisinde tarafların haklarının korunmasında devlet her iki taraf için de yardımcı olmalıdır. Gerekli tedbirleri almak ve çözüm yollarını bulmak, çağdaş devletlerin sorumluluğundadır.

Prof.Dr. Osman Celbiş osmancelbis@gmail.com

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.