
Akça Koca Platformu toplantıları devam ediyor..
31 Mayıs 2020 Pazar / Saat: 21.00 de Zoom ekranında Corona Virüsle mücadelenin hikayesini Sağlık Bilimleri Üniversitesi Derince Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları uzman doktorlarından Dr. Fatma Emre Taşolar bizlere anlattı.
Türkiye’de COVID-19 salgını normalleşme süreci ve dalgalanmalar
Türkiye’de COVID-19 salgını normalleşme süreci ve dalgalanmalar
Bu yazı araştırmanın ilk sonuçlarını aktarmaktadır. Araştırma henüz bilimsel dergilerde hakemlik sürecinden geçmemiştir. Türkiye’de normalleşme sürecinde Covid-19 salgınına karşı alınmış olan tedbirler kaldırıldığında farklı senaryolara göre ikinci bir salgın dalgasının ne zaman ve ne büyüklükte olabileceği tahmin edilmektedir. Semptomsuz olduğu veya hastalığını bildirmediği için resmi kayıtlara geçmemiş hasta sayıları hesaba katılabilse tahminlerin doğruluğu artacaktır. Kestirimler Türkiye için toplam sayılar üzerinden yapıldığından şehirlerarası seyahat yasağının kalkması ile artacak bulaşıklık da beklenen ikinci dalgayı büyütebilir. Ancak bilinmeyen yaygın bir bağışıklık oluşmuşsa ya da toplumun edindiği korunma alışkanlıkları tedbirlerin kalkmasından sonra da etkili olarak devam ederse yeni hasta ve ölüm sayılarında 1 Haziran öncesinde sürmekte olan azalma 1 Haziran’da başlayan normalleşmeye rağmen kalıcı olabilir.
ENDONEZYA’DA BİR YAZAR VE JAKARTA’NIN HATIRLATTIKLARI – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
ENDONEZYA’DA BİR YAZAR VE JAKARTA’NIN HATIRLATTIKLARI - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Muzaffer Baca’ya rica etmiştim “Yurtdışında bir uluslararası toplantıya gidiyorum. Batı Trakya’daki soydaşlarımızın son durumu hakkında bana bilgiler ver de tebliğime koyayım” demiştim. O günlerde Muzaffer Baca TRT Dış Yayınlar Dinleme Servisi’nde İngilizce ve Elence mütercim olarak çalışıyordu. Aynı zamanda Yenimahale Konkur Sitesi’nde de aynı katta komşu idik. Muzaffer Baca Batı Trakya Türkleriyle alakalı sivil toplum kuruluşunda görevleri vardı. Gerçi TRT’de hem talebe ve hem de mütercim olarak çalışan Ahmet Salihoğlu, İskender Osman ve Hasan Müminoğlu adında arkadaşlarımız mevcuttu. Hepsiyle de iyi dostluklarımız vardı.
Konuk olarak Batı Trakya’dan gelenler Başkent Ankara’da bir arada olduklarında hem hasret giderir ve hem de sorunlarının çözümüzü konusunda değerlendirmeler yaparlardı. Ağır sıklet güreşçisi gibi babayiğit görünümlü; kilosu kadar, bölgede ağırlığı, itibarı olan, sözü geçen Batı Trakya Müftüsü rahmetli Emin Aga gelir gelmez hemen beni sorar; “Mehmet Beyi de çağırın, Batı Trakya’daki son gelişmeleri ilk ağızdan dinlesin, ona göre yazsın gazeteye, dergilere” dermiş. Muhabbetimiz bir hayli fazlaydı . Mekanı cennet olsun. Ben de bu toplantılara giderdim.
Benim yurtdışındaki bütün Türk Dünyası ile alakadar olduğumu yakından bilen Muzaffer Baca bu ricamı hemen yerine getirmişti. Ben de dosyayı alıp, çantama yerleştirdim.
Gelecek için size başarı kapılarını açacak 7 beceri
Gelecek için size başarı kapılarını açacak 7 beceri
İş dünyası artık sadece okullarda okutulan derslerden çok daha farklı yetenekler talep ediyor. Günümüz dünyasında iş hayatına adım atmadan önce ne tür becerilere sahip olmanız gerektiğini biliyor musunuz? Hollanda merkezli “Dünya Eğitim Geleceği Vakfı” geleceğin 7 becerisini belirledi... İşte, geleceğin becerilerini belirleyecek çok önemli 7 madde…
Nasıl Adam Olunur? – Rahmi TURAN
Nasıl Adam Olunur? – Rahmi TURAN
Her zaman sorduğumuz bir soru vardır.
Adam nedir? Nasıl adam olunur?
Herkesin ayrı bir cevabı olabilir…
Her insan bir dünyadır. Okumasını bilen için her adam bir kitaptır.
Adam olmak, insan olmak demektir. Ne yazık ki günümüzde bazı insanlar hâlâ adam olamamıştır.
Dünyadaki en büyük, en soylu yarış, adam olmak yarışıdır.
Tüm dünya ülkeleri, tüm insanlar kardeşimiz ve iyilik yapmak da ilkemiz olmalıdır. Oysa çoğu zaman adam olmak yerine “insan insanın şeytanı” oluyor!
Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlık kürsüsünden gerici bir milletvekiline söylediği şu söz çok ünlüdür: “Laiklik adam olmak demektir hocam, adam olmaktır!”
Kocabayramlar da Çardak önünde yoğun çalışma..
25 Mayıs 2020 Pazartesi / Kocabayramlar da Malikanemizin önündeki çardak..
Çapçı Ailesine misafir olduk
15 Mart 2020 Pazar / Çapçı ailesine misafir olduk.. e.Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Dr. Alaattin Büyükkaya, Kardiyolog Dr. Nuri Çağlar, Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahsen Okyar, Vizyon Tur Dış Turlar Müdürü Emre İpekli, Makine Mühendisi Çetin Mut, Aile Hekimi Dr. Ali Değirmenci ve eşleri, Ayşe – Dr. İsmail Çapçı çiftini evlerinde ziyaret etti.
Hanımeli Çiçeği..
Hanımeli Çiçeği Nasıl Yetiştirilir?
Herkes “Hanımeli” adında bir çiçek olduğunu bilir, ancak nasıl bir çiçek olduğunu çoğu kişi bilmez. Birçoğumuzun sık sık gördüğü bir çiçek olsa da onun adının hanımeli olduğunu bilmeyiz. Bu yazımızda sizlere hepimizin çocukluğunda yer etmiş hanımeli çiçeğini anlatacağız.
Karantinadaki birine nasıl destek olursunuz?- Dr. Mehmet ÖZ
Karantinadaki birine nasıl destek olursunuz?- Dr. Mehmet ÖZ
Hiçbirimiz hayatımızdaki insanların hastalığa yakalanmasını istemeyiz. Ama ihtiyaç anında sosyal mesafeye de dikkat ederek onlar için pek çok şey yapabiliriz.
NEREDEN NEREYE
NEREDEN NEREYE
Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu'dur. 1925 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirir. Ankara'da Adalet bakanlığında staja başlar. Çalıştığı yer evine uzak olduğu için, öğle yemekleri sorun olur. Önceleri işyerine peynir ekmek getirir, onunla idare eder.
Babası Basın Yayın Genel Müdürü Ahmet Ağaoğlu'dur. Durumu babasına açar ve öğle yemeklerini yakındaki İstanbul lokantasında yiyebilmek için izin ister.
Ahmet Ağaoğlu bunda bir sakınca görmez izin verir.
İstanbul lokantası temiz kaliteli bir restorandır, genellikle milletvekilleri yemek yer.
Ancak:
O zamana kadar hiçbir lokantada kadınların yemek yediği görülmemiştir. Yıl 1925......
Süreyya, bir bayan arkadaşıyla birlikte ertesi gün İstanbul lokantasına giderler, bir köşede yemek yerler.
Bunu gören milletvekilleri, Basın Yayın Genel Müdürü Ahmet Ağaoğlu'nun kızı olduğunu bildikleri için, yüzüne karşı birşey söyleyemezler.
Fakat, arkalarından öyle bir dedikodu başlatırlar ki, sanki kıyamet alameti.
Şikayetlerini aynı gün Başbakan Rauf Orbay'a iletirler.
GÜL ÇOCUK…/ Seyfettin KARAMIZRAK
GÜL ÇOCUK.../ Seyfettin KARAMIZRAK
Doğunca nadide, suçsuz masumdun,
Sevgiyle kurulmuş, bir dünya umdun,
Kem talih tüketti, sanki bir mumdun.
Bağrında dikenler, sen bülbül çocuk,
Hicranla şakımak, yetsin, gül çocuk.
Annenin göz nuru, candın umuttun,
Ne kadar huzurlu, ne çok mesuttun,
Sevinmek arzundu, hepten unuttun.
Güneştin parlardın, şimdi kül çocuk,
Yeniden aydınlat, sönme gül çocuk.
Soner Aydın evine son şeklini veriyor..
10 Mayıs 2020 Pazar / Sapak başındaki Soner Aydın’ın evinin 20 gün önceki hali.. Bugün itibariyle çatısı bitti. Çok güzel bir görüntü kazandı. Bugün 20 gün üzerinden geçti.. Ustalarının ellerine sağlık.. Sağlık içinde, huzurla otursun..
Anne olma yaşı 28,9’a yükseldi, çocuk sayısı 1,88’e düştü
Anne olma yaşı 28,9’a yükseldi, çocuk sayısı 1,88’e düştü
Türkiye’de anne olma yaşı giderek yükselirken, ortalama çocuk sayısı da hızla düşüyor. Genç nüfus azalıyor, Türkiye yaşlanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre, 2019 yılında canlı doğan bebeklerin toplam sayısı 1 milyon 183 bin 652 olurken, bebeklerin %51,3'ü erkek, %48,7'si kız olarak kayıtlara geçti.
Doğum yapan annelerin ortalama yaşında da artış sürüyor. 2001 yılında ortalama anne olma yaşı 26,7 iken 2019’da ortalama yaş 28,9’a çıktı.
Eliniz ve Yüzünüz Kendinize ve Başkalarına Rahatlık Versin! – Dr. Zülfikar ÖZKAN
Eliniz ve Yüzünüz Kendinize ve Başkalarına Rahatlık Versin! – Dr. Zülfikar ÖZKAN
Yüzünüz, kendinize ve diğer insanlara rahatlık versin ve başkalarını olumlu yönde etkilesin.
Rahatlamış bir yüz, etkileyicidir.
Gülümseme eşliğinde kendinize ve karşılaştığınız insanlara selam verin. "Tebessüm, iki insan arasındaki en kısa mesafedir” der Victor Borge. Gülmek en iyi ilaçtır. Gülerken bedenimiz dışarıya daha çok karbondioksit atar, daha çok endorfin üretir, daha çok akyuvarların üretilmesini sağlar.
Yüz ifademizin aldığı şekil, o şekle uygun duyguların uyanmasına sebep olur. Bu yöntemle yüzünüzde olumlu duyguları uyandırın ve diğer insanlara yansıtın ki onlarda da aynı duygular uyansın.
Yapılan bir araştırma da üzüntülü ve depresyonlu insanlara her hangi bir gülümseme hissetmeden mekanik olarak gülümsemeleri istenmiştir. Onlardan ağızlarının yanlarındaki kasları gerginleştirmeleri ve ağız uçlarını yukarıya doğru kıvırmaları istenmiştir. Bu çalışma sonucunda bir çoğu depresyondan çıkmış ve kendilerini mutlu hissetmişlerdir (Rowshan, s. 86- Özkan, s. 262).