Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
25Ara/130

KOCAELİ’YE NE ZAMAN ve NASIL GELDİK – Abdullah Köktürk

abdullah köktürkKOCAELİ’YE NE ZAMAN ve NASIL GELDİK - Abdullah Köktürk

Bugünkü KOCAELİ topraklarına ilk gelişimiz, Osmangazi zamanında başladı. 1326 yıllarında başlayan gelişimiz, 1337 yılında ORHAN BEY zamanında İzmit’in fethiyle büyük oranda tamamlanmış oldu.

Anadolu Selçuklu döneminde uç bölgelere yerleştirilmiş bir Türkmen beyi olan dedemiz Akçakoca. Bir aşiret reisi olarak ilk önce ERTUĞRUL GAZİ’ye sonra OSMAN GAZİ’ye daha sonrada ORHAN GAZİ’ye bağlı olarak hareket etmiş, sefer ve fetihlerini bu doğrultuda gerçekleştirmiştir.

AKÇAKOCA aynı zamanda Orhan Gazi’ye de LALA’lık (yetiştirici) yapmıştır.

AKÇAKOCA’nın mensubu olan bu Türkmen Aşireti, Anadolu’ya geliş sürecinde de SÜLEYMAN ŞAHLA, ERTUĞRUL GAZİ ile beraber hareket etmiş olan, asil bir topluluktur.

24Ara/130

BİZ HANGİ TARAFTAYIZ – Av. Tevfik Karabulut

tevfik karabulut  avBİZ HANGİ TARAFTAYIZ - Tevfik Karabulut

Safların keskinleştiği,duyguların öne çıktığı zamanlarda aklın yol göstericiliği zora girer.

Yine de doğru olan duyguları akıl ve vicdanın yol göstericiliğine teslim etmektir.

Aklımız ve vicdanımıza saygı duyduğumuz içindir ki;

-Düşmanlığın ve husumetin değil kardeşliğin tarafındayız. Çünkü bu milletin çocuklarının enerjilerini birbirleriyle kavgada harcama lüksü yoktur.

-Adaletsizliği, yolsuzluğu, nüfuz süistimalini, hırsızlığı babamız da yapsa karşısındayız. Adaletin, dürüst yönetimin, milletin verdiği makamların ve yetkilerin yalnızca milletin çıkarları için kullanılmasından tarafız.

-Ülkemiz ve milletimiz üzerinde hesapları olan küresel emperyalistlerin oyunlarını bildiğimiz için milli duruşlardan tarafız. Ağaya dayanma mantığına ve bu mantığın ürünü olan işbirlikçiliğe, taşeron tavırlara karşıyız.

-Ne yapalım başka çaremiz yok diyenlerden değil istersek yaparız diyenlerdeniz.

-Hoşa gidiyor diye kimseye sövmediğimiz gibi belki bize de bir şeyler düşer diye birilerine yalakalık yapmayız.

İnandığını söyleyenlerin tarafındayız.

Hangi tarafta olduğumuzu merak edenlere duyurulur.

xxx Av. Tevfik Karabulut kardeşim Ordu’dan hissiyatımıza tercüman olmuş..

24Ara/130

Cihat Kaymas Müdürümüzü ziyaret ettik

SAM_8587

23 Aralık 2013 Pazartesi / Ahmet Güngör kardeşim ziyaretime geldi. Fedaral Mogul emeklileri ile ilgili fotoğrafları tasnif etti. Birlikte akşam saatlerinde Menkul Değerler AŞ İzmit Şube Müdürü Cihat Kaymas beyi makamında ziyaret ettik.

24Ara/130

AKP- CEMAAT SAVAŞINDA GEMİLER YAKILDI – Av. Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sönmez av

Bir hafta öncesine kadar, AKP ve Cemaat arasındaki savaşın kazan-kazan anlayışı ile bir yerde durdurulup, ateşkes yapılmasını bekleyenler çoğunluktaydı.

Ancak “büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu”nun kendisine yönelebileceğini gören Başbakan Erdoğan, karşı hamleyle Emniyet’teki (başta operasyonu yürütenler olmak üzere) cemaatçi kadroyu komple tasfiye etmeye başladı.

Bu sebeple Fethullah Gülenhırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkân vermesin” dediği o müthiş bedduasını yayımlattı.

Diğer taraftan Başbakan Erdoğan’ın “hem dindarım diyeceksin hem de gözünü kırpmadan masum insanlara iftira atacaksın. Yazıklar olsun! Devlette paralel bir yapı olmaz. İninize gireceğiz didik didik edeceğiz” sözleri artık geri dönüş olmadığını göstermekte.

24Ara/130

Çocuklarınıza “KEŞKE” Dedirtmeyin–Doğan CÜCELOĞLU

48116_599332706774238_633675388_n   Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?”

“Sohbet ediyor musunuz?”

“Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.”

23Ara/130

Haksız Yere Başkasının Malını Almak Günahtır

4188437884837eaad4eaa4sy4  Cüz:2 Sure: 2 - Bakara
Ayet:188

23Ara/130

HEM MAĞRUR, HEM MAĞDUR OLUNAMAZ – Yrd. Doç. Dr. Sakin ÖNER

sakin önerHEM MAĞRUR, HEM MAĞDUR OLUNAMAZ -  Yrd. Doç. Dr. Sakin ÖNER

Garip bir toplum olduk.

Mağdurların, muhaliflerin, güçsüzlerin, yoksulların, mazlumların, ezilenlerin, adaletsizliğe ve kıyıma uğrayanların, doğru, dürüst ve edep sahibi olanların sesi ve soluğu çıkmıyor.

Buna karşılık mağrurların, muktedirlerin, güçlülerin, varlıklıların, zulmedenlerin, ezenlerin, adaleti katledenlerin, kıyımcıların, yolsuzluk yapan ve yaptıranların, edep ve ahlaktan yoksun olanların ise sesleri ve solukları ise olabildiğince birincilerden daha çok çıkıyor.

Sizin anlayacağınız ikinciler, birincilerden daha cesur, daha atak ve daha cüretkâr…

Bir insan; Hem mağrur, hem mağdur… Hem muktedir, hem muhalif… Hem suçlu, hem güçlü… Hem bölücü, hem birleştirici… Hem Karun gibi zengin, hem yoksul… Hem Müslüman, hem haramzade… Hem adaletsiz, hem âdil… Hem ezen, hem ezilen… Hem kıyan, hem kıyılan… Hem yolsuzluk yapan ve yaptıran, hem doğru ve dürüst… Hem acımasız, hem müşfik, merhametli… Hem ahlaksız, hem ahlaklı ve edep sahibi Olabilir mi? Olamaz…

23Ara/130

Kültür Gezisi… Süleymaniye – Darüzziyafe / İSTANBUL – 05 Aralık 1992 – Nostalji

46660025  Kocaeli Aydınlar Ocağı Kültür Gezisi

23Ara/130

Bir Konya Ziyareti ve biz Türklerle ilgili Düşündürdükleri – Dr. H. İbrahim Kahraman

2012103135241-bBir Konya Ziyareti ve biz Türklerle ilgili Düşündürdükleri / Dr. H. İbrahim Kahraman - Kocaeli Kent Konseyi Başkanı

740. Vuslat gecesi vesilesi ile İzmit’ten, Sn. Murat Kolaylı’nın organize ettiği bir grup arkadaşımızla Türker Turizmin memnun edici rehberliğinde, Konya şehrimizi yeniden ziyaret ettik. Anadolu Selçuklu devletine 200 yıl başkentlik yapmış bu güzel şehrimizin tarihi-kültürel yerlerini görmek birçok bilgileri yeniden hatırlamamız gerektiğini hatırlatmıştır. Bu vesile ile son zamanlarda Türkler üzerinde koparılan tartışmaların ne kadar gereksiz, cahilce ve yanlışlarla dolu olduğunu bu yazımla paylaşmak istedim.

Selçuklu atalarımız kervansarayları, camileri, medreseleri, kümbetleri ile bu coğrafyada önemli eserler yapmış ve bunların bir kısmı günümüze kadar gelmiştir. Konya-Kayseri-Sivas-Erzurum, Van ve diğer yerleşim yerlerindeki bu eserlerin bir kısmı yapılış şekli, kullanılan malzemeler ve bulunduğu coğrafyadaki konumlanma şekilleri ile dikkat çekici şaheserler olup Anadolu’muzdaki Türk Medeniyetinin izleridir. Bu eserler bizler için gurur ve övünme sebebi olacak kadar iyilerdir. Türk Devleti olan Selçukluların bu eserlerle şehre vurduğu mühür hala capcanlı ayaktadır.

23Ara/130

Şef Erdinç Çelikkol 66. Geleneksel Güz Konseri

Resim (36)

Ailece ilgi ve teşriflerinizi.. Davetiyesizde katılabilirisiniz..

22Ara/130

Dr. İsmail Çapcı seyahat arkadaşlarını ağırladı

SAM_8580 - Kopya

Çıktıkları 5 günlük seyahatte Bosna Hersek ve Sırbistan’ı birlikte gezip görenler Aile Hekimi Dr. İsmail Çapcı’nın evinde biraraya gelip seyahat hatıralarını yad ettiler.

22Ara/130

Kumbaradan Kutuya!.. / Mustafa Küpçü

mustafa kupcuKumbaradan Kutuya!.. / Mustafa Küpçü

Çocukluk yıllarımda bazı toplumsal değerlerimiz vardı;

“Yerli Malı Yurdun Malı/ Her Türk Onu Kullanmalı” derdik. Yamalı pantolon giydik ama utanmadık. Kimimiz metal banka kumbaralarında kimimiz toprak kumbaralarda harçlıklarımızı biriktirirdik. “Tasarruf etmek” ortak bir kültürel değerdi.

“Alın teri ile yaşamak” onuru da öyle.

Ev ve işyeri kapılarımız açıktı; “hırsız korkusu” bilmezdik. Hele, “Devlet Adamı” dendi mi, her yönüyle “güvenilir bir insan” gelirdi aklımıza.

Sonra, ilkokulda “Amerikan Süt Tozu” ile beslemeye başladılar bizi. Galiba o sütte bir mikrop vardı! İnsanlar hızla çoğalmaya ve kirlenmeye başladı!

Hem “doğal çevremiz” hem de “insani çevremiz” hızla kirlendi. O, saygı duyduğumuz “Devlet Adamı” kimliğini taşıyan siyasetçiler de hızla kaybolmaya başladı.

22Ara/130

Abdullah Köktürk’e, “BİR ZAMANLAR KANDIRA Anılar – Anlatılar” kitabı

SAM_1838  Son Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Köktürk’e, “BİR ZAMANLAR KANDIRA Anılar – Anlatılar” kitabı takdim edildi.

21Ara/130

DÜNYA TÜRKMENLERİ EĞİTİM SEMPOZYUMU

davetiye  Dünya Türkmenleri Eğitim Vakfı tarafından 22 Aralık Pazar günü Dünya Türkmenleri Eğitim Sorunları konusunun işleneceği sempozyum.

21Ara/130

İgsaş’ta Hasan Uzunhasanoğlu kardeşimize emrivakimiz

SAM_8569 - Kopya

20 Aralık 2013 Cuma / Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Ruhittin Sönmez ile Baç Çınarlı’da buluşup, Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Dr. H. İbrahim Kahraman’ı da İzmit Lisesi önünden aldık ve KOÜ Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Sadettin Hulagu hocamızın kayınpederi, Diş Hekimi Seyit Umut kardeşimizin babası Numan Umut amcamızın cenazesi için Tüpraş Lojmanları karşısındaki Hacı Muharem Camiine gittik.

21Ara/130

Sultan Abdülaziz ve Sadrazam Fuat Paşa

Sultan Abdülaziz ve Sadrazam Fuat Paşa birlikte saraya gelen bir hokkabazı seyrederler.

Hokkabazın başındaki külahı çok beğenen padişah külahı alır ve Sadrazam Fuat Paşa'ya uzatarak  "Size çok yakışacak. Şunu bir başınıza giyseniz de görsem"  der.

Fuat Paşa elini koynuna atar Padişah,  "Ne arıyorsun Paşa"  diye sorunca,  "Koynumda sadaret
mührüyle hokkabaz külahı giyemem. Önce sadaret mührünü size iade edeyim (sadrazamlıktan ayrılayım) ondan sonra hokkabaz külahını giyebilirim" cevabını verir.

Devlet işte bu çapta devlet adamlarıyla şanına layık yönetilir.

21Ara/130

Mimar Sinan Üst Geçidin de…

SAM_8565

19 Aralık 2013 Perşembe / Makine Mühendisi Tuncer Akşener ile birlikte Menkul Değerler AŞ. İzmit Şube Müdürü Cihat Kaymas’ın davetine katıldık.

21Ara/130

DEVLETİN RANTI DENİZ! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU

özcan pehlivanoğluDEVLETİN RANTI DENİZ! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU

Günlük sohbetlerde “devlet malı”, “saçı bitmemiş yetim hakkı”, “Beyt-ül Mal” gibi kavramlaştırdığımız toplumsal hazineden ibaret zenginliğimiz için çok sık kullandığımız yakışıksız bir deyim vardır “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” gibi...

Bu deyimi, taşıdığı anlamı ve bunu uygulayanları hiç ama hiç sevmem!..

Devletin malını deniz gören ve bunu yemeye niyetlenen domuzlar, tarihte “dörtlü ittifak” olarak adlandırılan bir dayanışmayı sergilerler.

Bu “dörtlü ittifak” dediğimiz insan grupları birlikte hareket ettiği halde çoğu zaman bir araya gelmez. Hatta birbirlerine karşıymış gibi tavır alırlar. Her biri ayrı bir gruptur. Kendi içlerinde müthiş çatışmalar olur ama oyun kuralına göre oynandığında fazla gürültü çıkarmazlar. Ortak çıkarları söz konusu olduğunda, kolaylıkla bir araya gelip, birlikte hareket ederler.

Bu gruplardan ilki için; yağmayı, rüşveti, yolsuzluğu bizzat doğrudan gerçekleştirenlerdir diyebiliriz. Karşımıza kimi zaman; işadamı, müteahhit, sanayici, esnaf, çiftçi yada şirket, dernek, vakıf, kooperatif gibi yasal kimlikli, gerçek ve tüzel kişiler olarak çıkarlar.

İkinci grupta “mafya” sözcüğü ile niteleyebileceğimiz tipler vardır. Bunlar bazen yağma, rüşvet, yolsuzluk gibi işleri doğrudan kendi gerçekleştirir. Elde ettikleri yerleri kendi işletir, kiralar veya satarlar. Dikkatinizi çekmek istediğim diğer bir nokta da; bunların kimi zamanda birinci grupta yer alanları örgütlemesi ve elde edilen ranttan kendi payını almakla yetinmesidir. Çalışma yöntemleri açısından terör örgütlerini ve bazı dinsel yapılarıda bu grupta görebiliriz.

21Ara/130

Kukla!..

kukla-abd-renkli-yazılı-kucuk

Kategori: Karikatür Yorum yok
20Ara/130

İzmit ve Kandıra İlçe Emniyet Müdürleri Kandıralılar Derneğinde

19 Aralık 2013 Perşembe / Kocaeli Kandıralılar Derneği yöneticileri İzmit ve Kandıra İlçe Emniyet Müdürlerini ağırladı.