
‘Türk’lerle Kürt’ler bir arada yaşasınlar mı yaşamasınlar mı? – Yavuz Bülent BÂKİLER
‘Türk’lerle Kürt’ler bir arada yaşasınlar mı yaşamasınlar mı? - Yavuz Bülent BÂKİLER / 11 Temmuz 2010 Pazar
PKK terörü dolayısıyla, şimdi yeni bir konu üzerinde konuşmaya başladık: “Türk’lerle Kürt’ler bir arada yaşasınlar mı, yaşamasınlar mı?“ Bu, üstü kapalı bir cümle.
Bu ifadenin Türkçesi şöyle: “Türkiye’yi ikiye bölelim mi bölmeyelim mi? “Vatan topraklarının bir kısmını, alın sizin olsun diyerek Kürt’lere verelim mi vermeyelim mi?“
Kosova Sultan Murad Hüdâvendigâr Türbesi -3
1 Eylül 2015 Salı / Balkan turumuza Priştine Havalimanında uçaktan iner inmez, Sultan Murat Hüdâvendigâr’ın Kosova Ovasında şehit olduğu yerde Priştine-Vıçıtırn yolunun sağ tarafında, Priştine’den 6 km. uzaklıkta inşa edilen Meşhed-i Hüdâvendigâr Türbesini ziyaret ile başladık.
TAM DEMOKRATİK SEÇİM SİSTEMİ – Alptekin CEVHERLİ
TAM DEMOKRATİK SEÇİM SİSTEMİ - Alptekin CEVHERLİ
Bilinen fıkradır:
1950 Seçimleri’nde oyunu kullandıktan sonra, köylü seçmen bir an duraklar ve sandık başkanına döner:
- Bey pusulamı geri istiyorum.
- Geri verilmez, niçin istiyorsun?
- Adres yazacağım
- Adres yazılır mı be adam!...
- ‘Geçen seçimde’ adresi yazmadık da oylar başka partiye gitti de...
* * *
Eski Dostlar Gurubu üyesi M. Rıza Saka ağabeyi de kaybettik..
Çukurbağ Mahallesi sakinlerinden, Defterdarlıktan emekli, Fatoş Özpir Saka'nın babası Mustafa Rıza Saka (91) 8 Eylül 2015 Salı günü vefat etti..
“DAĞLICA’DAKİ O GÜN”ÜN TARİHÇESİ – Süleyman PEKİN
“DAĞLICA’DAKİ O GÜN”ÜN TARİHÇESİ – Süleyman PEKİN
49 günde 81 şehidimiz vardı, 50. gün sayıyı şaşırdık. Şehit ve yaralılarımıza 1 gün sonra ulaşabildik. Genelkurmay 16 şehidimiz olduğunu açıkladı o gün Dağlıca’da. Ve o gün Dağlıca’da 49 şehidimiz olduğunu söylüyor bölgedekiler.
Iğdır’da, Tunceli’de, Mardin’de 14-15-16.. Şehitler bizim için sayı değildir, şeref bayrağıdır. Şehitlik bir nasip meselesidir ama taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakanları da asla unutmuyoruz.
İsmini aldığım dedem hem Çanakkale hem Kurtuluş Savaşı gazisi. Ben de onun madalyasının varisiyim. Çanakkale Şehitleri ve İstiklâl Savaşı Gazileri Varisleri Anma ve Yaşatma Derneği II. Başkanlığımız buradan geliyor.
Askere Dağ Komando talepli kâğıt imzalayarak gönüllü gittik. 1992 Kasım’ında Diyarbakır’a indiğimizde her işportacı Kürtçe müzik çalıyordu. Silvan’daki köy aramalarında işimize yarar diye Kırmançça öğrenmeye çalışmıştık.
Balkan Turunda ilk hedef Kosova -2
1Eylül 2015 Salı / Balkan seyahatimizin ilk durağı olan Kosova’ya Pegasus Firmasının ucağı gittik.
Şehidim – Bekir Yunus UÇAR
Şehidim - Bekir Yunus UÇAR(Türkiye Motosiklet Federasyonu eski Başkanı)
Şehidim,
Sen o zırhlı olup da zırhı seni koruyamayan aracın tekerlekleri mayına bastığı anda biz evde çay içiyorduk. Bir ses duyuldu sanki evet ama rüzgardan kapı çarptı sandık.
O an sen şehit olmuşsun ya hiç anlamadık.
Şehidim,
Sen o akşam 16 Şehit silah arkadaşınla mayına doğru hızla giderken biz Manisa'da yerli üzüm mü daha tatlı diğerleri mi onu yeyip tartışıyorduk. Az bir acı hissettik o an ama üzümün çekirdeği sandık.
Şehidim,
Sen şehit olurken biz Adana'da rakıya az daha buz istiyorduk. Bilirsin bu meret başka türlü içilmez. Bir an sızladı evet dişimiz ama kusura bakma buzlu rakı dokundu sandık.
Şehidim,
Sen Dağlıca'da geceden karanlık o zırhlıda dua mırıldanan dudaklarınla ilerlerken biz İstanbul'da gece kulübü'nün kapısında bodyguardlarla boğuşuyorduk. Bizim de zor bir anımızdı. O telaştan patlayan mayının sesini duyamadık.
Şehit Komutanım,
Sen 16 evladınla zehir zıkkım kokan o araçlardayken biz de Kordon'da trafikte sıkışmış kalmış çile çekiyorduk. Korna sesleri, barlardan savrulan çığlıklar derken inan patlamayı fark edemedik bile, kusura bakma artık.
Şehidim, Şehitlerim... Bizim huzurumuzu, rahatımızı bir türlü sağlayamadınız gitti. Aşk olsun size...
Balkan Turu; Buluşma Sabiha Gökçen Havalimanında.. -1
1 Eylül 2015 Salı / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Plarformu’nun 6 gece 7 gün sürecek Balkan seyahati için sabah 06:00’da İzmit Antikkapı önünde toplanan İzmit gurubumuz 06:25 sularında İstanbul’a hareket etti. 07:35’de Sabiha Gökçen Havalimanında da İstanbul’dan katılanlarla kafilemiz tamamlandı.
Cuvallayanlar; Bedelini bir kez olsun bizzat Siz ve çocuklarınız ödese..
Devletin terörle mücadelesinde, elinde kendi silahı ve sırtında kendi malzemesi ile arazide bizzat yürüyen, her rütbedeki mehmetçiği ile aynı ortamı paylaşan kumandanlarını beğenmeyenler, onları bezdirmek için bir kısmını mahkemelere verdirenler, tecrübeli ve işi bilen ekibi tasfiye edip kalanlarla işi çok rahat götürürüz zannedenler; kabul edin ki Çuvalladınız.
Bedelini bir kez olsun bizzat Siz (Tedbir almakta görevli en yetkili olanlar; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milli Güvenlik Kurulu üyeleri, Genel Kurmay Başkanı ve Yüksek bürokratlar, terör ticareti ile çok zenginleşenler vb.) ve çocuklarınız ödese.. hemde kısa bir sürede.. Amin.. Amin..
İMAM HATİPLİLER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
İMAM HATİPLİLER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
28 Şubat döneminin kara listesinde yer alan İmam Hatip Liseleri ve bu liselerden mezun olanlar AKP döneminin gözdeleri oldu.
Çok temiz ve samimi Müslümanların hem maddi ilimler ve hem de dini ilimlerle mücehhez gençler yetiştirme gayretlerinin eserleriydi onlar. Böylece yetiştirilecek “iki kanatlı kuşlarla” dünya hayatında ileri medeniyetler seviyesine çıkılacak, ahirette de bu kanatlarla donatılmış gençlerimiz Cennete uçacaklardı.
İmam Hatip okullarında yeni nesil sadece bilgili değil, güzel ahlaklı, namazlı, abdestli yetiştirilecekti. Böyle yetiştirilen İmam Hatipliler devlet kademelerinde görev alacaklar, özel şirketlerde dürüst, faziletli yönetici veya patronlar olacaktı.
İmam Hatip nesli yetiştirme gayretinde olan samimi ve fedakâr Müslümanların bu projesi Onlar için adeta Asr-ı Saadet dönemini yeniden yaşatabilmek ideali gibiydi.
Onlar gelecek ve her şey düzelecekti.
1-7 Eylül 2015 tarihlerinde mükemmel bir şekilde gerçekleşen ve 6 ülkeyi içine alan Balkan Turumuzu tamamladık.. -36
1 Eylül 2015 Salı günü İzmit’ten başlayan ve 7 Eylül akşamı Saat: 22:00 sularında İzmit’e intikal ile sona eren 53 gönül dostu ile gerçekleştirdiğimiz Balkan Ülkeleri seyahatinden sağlık içinde evlerimize döndük.
NUH İle Hz. NUH – Av. Mustafa ÖZKURT
NUH İle Hz. NUH - Av. Mustafa ÖZKURT
“Kırık Kalemden Damlalar”
Gelişen bilimin verilerine göre ana ve babalarımızın genlerini taşımaktayız. İyi veya kötü bütün bedensel özellikler gen haritasında yer alır ve nesilden, nesle taşınır. Bu bilgiler kalıtım yoluyla bir bireyin ne olacağı değil,ne olabileceğini hakkında tahmin yapmamızı sağlar. Benzerlik ve farklılıkları kalıtım ve çevre oluşturur.
Yapılan araştırmalarda kalıtımın insan yapısı üzerinde %65, çevre etkileşimin ise %35 olduğu tahmin edilmektedir. Kişiliği oluşturanda bu %35 farazi kısım olup ruhsal varlığımızın oluşmasında önemli bir yer işgal eder.
Bütün insanlar İslam ahlakı üzerine doğmalarının hikmeti de budur.
Şu soru ister, istemez akla takılmaktadır. Çevresinde, sevilen ve sayılan iyi huylu ve karakter sahibi olan insanların nasıl yaramaz ve ahlaksız çocukları olmaktadır. Her şeyi genlerle izah etmemiz ne derece doğrudur.
BİR ERMENİNİN AĞZINDAN GERÇEKLER! -Özcan PEHLİVANOĞLU
BİR ERMENİNİN AĞZINDAN GERÇEKLER! -Özcan PEHLİVANOĞLU
Günümüzde Türk Milletinin ve Türkiye’nin en büyük sorunu, pkk terörü ve arkasındaki güçlerin saldırılarıdır.
Ancak bu sorunun tarihsel bir geçmişi ve değişik olaylarla bağlantıları vardır. Yani pkk terörü, 1970’li yılların sonunda başlamamıştır.
Kabul etmeliyiz ve herkes kabul etmelidir ki; elimizde kalan Anadolu ve Trakya toprakları Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında kurulması ile millileştirilmiştir. Ve bu millileşme süreci inanılmaz acılarla doludur. Bu dönem öncesinde Osmanlı Türk İmparotorluğu kendi vatandaşları tarafından adeta sırtından hançerlenmiştir. Genç Cumhuriyetin yöneticileri bu sebeple bizim rahatımız için adeta yoğurdu üfleyerek yemişlerdir.
Bu millileştirme nedeni ile biz Türklerin elinde kalan son toprak olan Türkiye’den, kendini Türk olarak görmeyen bir çok insan yani Rum ve Ermeniler başta olmak üzere bir çok etnik kökene mensup kişi, aile, aşiret bu toprakları terk etmiş ve kendileri için daha iyi bir yaşam alanı olarak gördükleri ülkelere göç etmişlerdir. Yani milli ve üniter bir devlet yapısına sahip olan Türkiye’de yaşamak istememişlerdir.
İmam MATURİ de AKIL–VAHİY İlişkisi – Prof. Dr. Hülya ALPER
Yesevi Dostlarıyla geleneksel olarak 15 günde bir yaptığımız kahvaltılarımız devam etmektedir. Bu kahvaltımızda da kahvaltı ile sohbet arasında ki 5 dakika Hoca Ahmed Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'lerinden seçmeler okunacaktır. 122.’sini yapacağımız bu kahvaltımızda siz YESEVİ Dostlarını da aramızda görmekten mutlu oluruz.
SOHBET KONUSU : İmam MATURİ de AKIL–VAHİY İlişkisi
KONUŞMACI : Prof. Dr.Hülya ALPER
İKRAM : İsmail SÜLEYMANOĞLU
TARİH : 06 Eylül 2015 Pazar Saat: 10.00 -12.15
Web : http://hocaahmedyesevivakfi.com Sitemizi ziyaret edermisiniz E-posta:hayesevivakfi@gmail.com
Hoca Ahmed YESEVİ Vakfı
Telefon: 0 212 638 50 12
Belgegeçer: 0 212 638 35 47
Adres: Küçük Ayasofya Mah. Küçük Ayasofya Cad. Küçük Ayasofya Camii Yanı Hüseyin Ağa Medresesi – Sultanahmet / FATİH / İST.