Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

7May/141

KOCAELİ’NE ADINI VEREN KOMUTAN; AKÇAKOCA – Resül NARİN

10320602_638993639527062_2289989101336696830_n  KOCAELİ’NDE İZ BIRAKANLAR / KOCAELİ’NE ADINI VEREN KOMUTAN; AKÇAKOCA - Resül NARİN[1]

Kocaeli ilimizde iz bırakan önemli şahsiyetlerden biri de bölgeye ismini veren Akçakoca’dır. Ertuğrul Gazi ile Osman Gazi’nin en sadık ve namdar silah arkadaşlarından olan Akçakoca, Sakarya Nehri'nin aşağı taraflarında Osmanlıları Karadeniz'e kadar ulaştıran komutanlardandır. Ayangölü, Sakarya ve Nikomedia’nın kuzeyinde kalan bölgeyi tümü ile ele geçirmiş, bunu Boğaz içi sahillerine kadar genişletmiştir.[2]

Akçakoca’nın ailesi ve hayatı hakkında bilinenler oldukça kısıtlıdır. Sultan Orhan’ın babası olan Osman Gazi adına beylik sınırlarını genişlettiği sırada ona yoldaşlık eden Akçakoca, diğerleri gibi öz Türkçe bir isim taşımakta idi. Akçakoca adının, bu büyük komutana isim olarak verilmesi şüphesiz ailesinin Kayı geleneğinin tesirinde vermiş olduğu tanımlamadır.

Akça, Ak-ça’dan oluşmaktadır. Hayli beyaz olan anlamındadır. Koca ise, kocamış fiilinin kökü olup, büyük ihtiyar anlamındadır. Bu isim Türkler arasında pek kullanılmamış bir addır. Tarih gözden geçirildiğinde, bu ismi sadece bu komutanın kullandığı anlaşılacaktır.

Akçakoca’nın, Orta Asya’dan gelen Kayı’lar ile birlikte Anadolu’ya geldiği, Bithynia’nın Sakarya ve Söğüt taraflarında, Domaniç Yaylasında yerleşik hayata geçtiği ve Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi’nin de akranı olduğu düşünülmektedir.[3]

Akçakoca, 1317‘de Kara Çepiş ve Alp suyu hisarlarının fethine katıldı. Orhan Gazi Alp/Ebe suyu hisarını Akçakoca’ya verdi. 1320 senesinde yanındaki dilaverlerle birlikte İzmit ve havalisini fetihle görevlendirildi. Ayan suyu (Sapanca gölü) tarafındaki Beşköprü’deki bir mevkii ordu konağı edinen Akçakoca artık günlerini çevredeki düşmanlarının üstüne at sürmek, onları tutsaklık zincirine vurmakla geçirmeye başladı. Akınlarını Akova’ya kadar ilerletti. Buradaki mevkileri bir bir Osman Gazi’ye boyun eğdirmeye başladı.

Akçakoca bundan sonra Orhan Gazi‘nin emriyle fetih hareketinin yönünü Karadeniz ve İstanbul boğazına doğru çevirdi. Kandıra ve Ermenipazarı (Akmeşe) kalelerini aldı (1326). Ardından Konur Alp’le birlikte Samandıra üzerine yürüdüler. Tekfurun ölen oğlunun cenaze töreni için askerleriyle birlikte kaleden çıkması gaziler için büyük fırsat oldu. Derhal kale ile cenazeyi izleyen düşman askerlerinin arasına girerek dönüş yollarını kestiler. Şaşkına dönen düşmanlar güçsüzlük ve yılgınlık içerisinde etrafa dağıldılar. Tekfurunun gaziler tarafından yakalanmasıyla Samandıra kalesi de kolaylıkla elde edilmiş oldu. Samandıra hisarı kendisine mülk olarak verildi. Bundan sonra Konur Alp ve Abdurrahman Gazi ile Aydos’un fethini geçekleştirdiler.[4]

Boğaz içinden Sakarya boylarına kadar İzmit Bölgesinin gerçek fatihi olan Akçakoca’nın sağlığında yöre “il” yapılmış ve bu bölgenin adı da Akçakoca’nın ili anlamına gelen Kocaeli olarak türetilmiştir.

Ömrü Rum tekfurları ile gazalarla geçen bu büyük Türk kumandanı İzmit-Üsküdar arasındaki yerlere akınlarda bulunurken İzmit seferine çıkmadan önce, Kandıra’da hayata gözlerini yummuştur. Kandıra’da Kerpe-Kefken yolu üzerinde, şimdi Baba Dağı denilen ormanlık bir tepede toprağa verilmiştir.

Akçakoca’nın mezarı sonradan türbe haline getirilmiştir. Eski Kocaeli Valisi Ertuğrul Ünlüer’in girişimleri ile bugünkü betonarme türbe yaptırılmıştır. Akçakoca’nın ölüm tarihi olarak 1328 yılı gösterilmekte ve bu tarihte yaşının da 94 olduğu ileri sürülmektedir.[5]


[1] Kocaeli B. Ş. Bel. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Tarihçi, Sakarya Üniv. Doktora Öğrencisi, resulnarin@gmail.com 

[2] Enver Konukçu, “Akçakoca’nın Kandıra’dan Sonra Osmanlı Topraklarına Kattığı Hisar Ermeni Bazarı mı? Yoksa Araman mı”, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, 2008-II, s.126

[3] Atilla Çetin, Kocaeli Tarihinden Sayfalar, İzmit, 2000, s.59-60; Enver Konukçu, Kocaeli’nin İlk Osmanlı Yöneticisi, Süleyman Paşa, Kocaeli, 2009, s.58

[4] Ahmet Şimşirgil, “Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda Hizmeti Geçen Alpler ve Gaziler”, Türkler, Cilt:9,  Yeni Türkiye yay. Ankara, 2002, s.185-186

[5] Konukçu, a.g.e., s.83,86

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (1) Geri izlemeler (0)
  1. Resul hocam yazıların için teşekkürlerimi borç bilirim.


Leave a comment

Geri izleme yok.