TÜRKİYE KAMU-SEN’E YAPILAN SALDIRIYI LANETLİYORUZ
TÜRKİYE KAMU-SEN’E YAPILAN SALDIRIYI LANETLİYORUZ
Yapılacak referandumda hayır oyu vereceğini açıklayan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk saldırıya uğradı. Saldırganlar delegelerin iradesiyle seçilmiş Genel Başkan Koncuk'un istifa etmesi için tehdit ettiler.
Saldırı İsmail Koncuk’un şahsında Türkiye Kamu-Sen’e ve Türk milliyetçilerine yapılmıştır.
Yapılan saldırıyı ve tertipçilerini lanetliyoruz.
Çirkin saldırıyı yapanlar nedense hala yakalanmadı.
Bütün kurum ve kuruluşları ele geçirme hırsı ile hukuku çiğneyenlerin ve onların destekçilerinin işi kaba kuvvete kadar vardıran yandaşlara karşı bir kınama, bir tepki göstermemeleri dikkat çekicidir.
500 bine yakın üyesi ile “sendikacılıkta, kirlenmeyi, kokuşmuşluğu, yandaşlığı reddeden”, son 14 yıl içerisinde maruz kaldıkları baskı ve zulüm karşısında pes etmemiş bir büyük topluluğun adı Türkiye Kamu-Sen.
Başkan İsmail Koncuk da bir türlü boyun eğdirilemeyen, Türkiye sevdalısı bir yiğit adam.
Biz biliyoruz ki, “Türkiye Kamu-Sen bir sendikadır, ancak kendisini yüzde yüz milli, yüzde yüz yerli olarak tanımlayan vatansever özelliği öne çıkmış, ‘Türkiye Sevdalısı’ sıfatını benimsemiş, dünya görüşü ne olursa olsun, tüm kamu çalışanlarının yuvasıdır.” Bu saldırılar onları inançlarından ve mücadelelerinden döndüremeyecektir.
Unutulmayacak bir günümüz..
21 Ocak 2017 Cumartesi / Saat 14.20 Nihat Gürer ağabey İstanbul’dan İzmit’e getiriliyor. Ön tarafta Tuncer Akşener enişte.. Gebze yakınları..
Bilge İnsan; Nihat Gürer – Serhat DUYAR
Bilge İnsan; Nihat Gürer - Serhat DUYAR
“80 İhtilalindan sonra mücadeleyi bırakmamak açısından özellikle fikri mücadele için Kocaeli Aydınlar Ocağını kurduk. Bize oturmak yakışmazdı.
Kurucularından ve geçmiş dönem Başkanlığını yaptığım Kocaeli Aydınlar Ocağını Siyasi değil Fikri organizasyon olarak kurduk.
Çekirdek kadroda Vahap Atlı, Beytullah Uslu, Ahsen Okyar ve diğer arkadaşlarla 1985’te fikri boşluğu dolduralım düşüncesiyle Kocaeli de yola çıktık.
Gayesi; sağın tamamına Türk İslam Kültürünü aktarmaktı. 3 Mayıs 1985’te İstanbul ve Ankara’dan sonra 3. Kuruluş Anadolu’ya geçiş noktası olan Kocaeli de, Aydınlar Ocağını kurduk.
Ahmet Kabaklı gibi fikir adamı, İbrahim Kafesoğlu gibi Profesör olmuş akademik kariyeri olan Türk Milliyetçilerinden oluşan bir yapı vardı.
İlimize her Salı akşamı konusunun en iyisi Profesörü getirdik, 139 Hocayı Kocaeli ile buluşturduk. Konferanslar yaptık, Paneller yaptık...”
Evet; bu keyifli sohbet aydın ve mücadeleci duruşu ile Nihat Gürer Ağabey ile yaptığımız bir sohbetten.
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -7 / Mustafa YILDIZ
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -7 / Mustafa YILDIZ
Harman
Harmanı saçtık, yığı ile önce yuğladık, çalı ile sürgü yaptık, su döktük, kazanla dolaşırsın harmanı ıslatırsın, toprağı sertleştirmek için, buğday taneleri batmasın diye yığı ile dolaşırsın, samanı ince atarsın, olur beton. Sabah kalkarsın, elli altmış demet saçtın mı harmana haydi oğlum başlıyoruz dönmeye düvenle, hayvanın tersine kürek tutarsın harmana şey yapmasın diye.
Güzel tafsiye veya tavsiye..
tafsiye x tavsiye (Türk Dil Kurumu)
a. 1. Öğütleme, yol gösterme:
r. 2. Bir şeyin, bir kimsenin iyi, işe yarar olduğunu ilgili kişiye söyleme, referans.
Kubbede Hoş Sada Bırakmak! – İsmail KAHRAMAN
Kubbede Hoş Sada Bırakmak! – İsmail KAHRAMAN
Ömür hızla gelip geçiyor. Bu satırları yazdığım sırada, iki acı haber aldım. Birisi 1986 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın kurucu şube başkanı olarak tanıdığım yıllarca birlikte İlim, istişare Kurulu üyesi olarak görev yaptığımız çok değerli ağabeyim Nihat Gürer beyin vefat haberiydi.
Nihat bey, Kocaeli’nin siyasi, sosyal ve kültürel hayatında çok önemli izler bırakan birisiydi. Fikirleriyle, çalışmalarıyla Kocaeli’ne ve Kültür hayatımıza çok büyük katkılarda bulundu. Pazar günü onu ebediyete uğurlamak üzere İzmit Fevziye caminde cenaze namazına katılmak için bu satırları yazarak yola çıktım. Nihat bey Türk siyasetinin önemli isimlerinden, Kocaeli siyaset tarihine adını silinmez harflerle yazdıran, Meral Akşener’in de ağabeyi. Meral hanımın en takdir ettiğim yönü 28 Şubat’da ki dik duruşu ve tavrıydı. Nihat bey Kocaeli’nde yaşayacak unutulmayacak izler bırakan bir isim. Kendisine yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
NİHAT ABİ İLE HAYATA FARKLI PENCERELERDEN BAKMAK – Süleyman PEKİN
NİHAT ABİ İLE HAYATA FARKLI PENCERELERDEN BAKMAK – Süleyman PEKİN
Nihat Gürer Ağabey’i kaybettik. Türkiye darboğazlı yollara ve yıllara sürüklenirken onun öngörülerinden ve farklı parametreler üzerine oturan analizlerinden mahrum kalacağız demektir. Kendisine teşkilatlanma becerilerini, kültürel birikimlerini, iletişim tecrübelerini ve analitik ilkelerini kitaplaştırması lüzumunu çok kere iletmiş biri olarak gayri bunların olay, olgu – zaman, mekân bağlamında çeşitli usullerle işlenmesi tarafımıza miras kalmış gibi gözükmektedir.
Doğa belgesellerinde de işlendiği gibi canlıların yemek, üremek ve yaşam alanı belirlemek gibi temel ihtiyaçlarını esas alan Nihat Abi milletlerin / devletlerin de bu paralelde ekonomi, nüfus ve ülke toprakları üzerinde vaziyet aldıklarını örneklerdi. Tabiatta canlılar arasındaki çatışmaların aynısının insan kümeleri arasında da doğal menfaat çatışmaları olarak var olduğunu söylerdi.
Bizim gibi ocak eksenli yazı ve seminerler yetişen ve idealizmi bu ezberlerin aktarımı ile bu çizgide sabitlenmek olarak algılayanlar yeryüzündeki tüm olayları ülkü / ideoloji, dava / inanç üzerinden açıklamaya çalıştılar. Yani önce kendinizi idealize ediyor, örneğin ilâ-yı kelimetullah düşüncesiyle doluyor ve sonra Osmanlı Devletinizi kuruyordunuz. Oysa Osmanoğulları doğal şartlardan istifadeyle neşv ü nema buluyor, imparatorluk haline geldikten sonra kendisine dinî ideoloji üretiyordu.
Merve Yılmaz; “Her yıl 250 milyon kişi krizlerden etkileniyor”
19 Ocak 2017 Perşembe / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu 9.Gençlerle Başbaşa programında Merve Yılmaz konuştu.
Ülkücülerin Nihat Abisi… / Yavuz Selim DEMİRAĞ
Ülkücülerin Nihat Abisi... /Yavuz Selim DEMİRAĞ
Bizim yitik kuşak için "12 Eylül 1980" milat gibidir. Aradan 36 yıl geçmiş olsa da gerek sohbetlerimizde, gerekse yazılarımızda istem dışı "12 Eylül öncesi" ya da "12 Eylül'den sonra" deriz. Öncesi ve sonrasında yaşanan acıları yüreğinde halen hisseden, o günlerin kimsesizliği ve çaresizlik anlarını; duyanlar, okuyanlar değil yaşayanlar bilir. Ankara ile İstanbul arasında iki sığınma alanı vardı bizim kuşağın. Biri Kocaeli, diğeri Adapazarı (Sakarya). İstanbul'da başı derde giren, poliste kaydı olup kaçağa düşen İzmir'e, Ankara'dakiler de Adapazarı'na sığınırdı. Adapazarı'na sığınıp orada yıllarca sabır ile saklanıp finalinde olağanüstü eylemler yapanların öykülerini umarım Hamdi Kılıçaslan'ın anlatımları ile sevgili Yalçın Demir yazar. Hele Sapanca Hendek köylerindeki derin muhabbetler ile kırık aşk hikayeleri bellidir. Günün birinde sinema filmi olur.
İzmit'e gelince... Haydarpaşa-İzmit arasındaki trenlerin dili olsa da konuşsa... Gebze ile İzmit arasındaki kamyon ve otobüslerdeki kimlik kontrolleri.. Kaçış istikametlerinde yaşanan soluk kesici maceralar... Köşe başlarında simitçi ve kahvehanelerde garson kılığındaki istihbaratçıları atlatıp, manav dükkanına sığınıp, "Nihat Başkan'a ulaşmak" için yaşananlardan kaç roman çıkar ama; bizim yitik olduğu kadar yazma konusunda tembel kuşağımız için, edebi anıların ortaya konması gereken eserleri, koyu sohbetlerin hüzünlü anıları olmaktan öteye varamamıştır.
Siyah-beyaz filmleri hatırlatan o ateşten günlerde, bir değil, iki değil, üç-beş değil; bazı günler 8-10 ayrı vakanın yaşandığı firar maceralarının menzilindeki Nihat Gürer, birgün olsun "Üf!.." dememiştir. Bazılarının cebine harçlık koyup, bazılarına günlerce, aylarca barınacağı mekânı bulup yerleştirirken aileleri ile haberleşmeleri, bağlı bulundukları teşkilatı bilgilendirmek, hukuki durumlarına çare aramak gibi aynı anda farklı işleri bir koltuğa sığdırıp, öte yandan o göreve gelenin peşinen giydiği kefen ile görevini başarıyla yerine getirmek gibi bir mucizeyi başarıyla gerçekleştirirdi.
Stratejist Hasan Kardeşimin ziyareti
23 Ocak 2017 Pazartesi / Stratejik Analiz kitabının yazarı değerli kardeşim Hasan Yılman bugün ziyaretime geldi.
NİHAT GÜRER’İ DE EBEDİYETE UĞURLADIK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
NİHAT GÜRER’İ DE EBEDİYETE UĞURLADIK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Kocaeli bir ulu çınarını, Türk milliyetçileri bir bilge büyüğünü kaybetti. Ben de 36 yıldan bu yana ailecek çok yakın görüştüğüm, kendisi ile sohbetlerimden ve istişarelerimden çok şey öğrendiğim bir ağabeyimi kaybettim.
Nihat Gürer içinde bulunduğu imkân ve şartlardan daha büyük etki alanı yaratan bir insandı. Doğuştan lider vasıfları olan karizmatik, baskın karakterli bir kanaat önderiydi.
İçinde bulunduğu şartlar sebebiyle üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştı. Mühendislik, hukuk, tıp gibi bir konuda uzmanlık bilgilerine sahip değildi. Ancak çeşitli kaynaklardan okumak, tecrübeleri ışığında okuduklarından analiz ve sentezler yapmak suretiyle kendi kendisini yetiştirerek “aydın” sıfatını hak eden, “otodidakt” tabir edilen kişilerdendi.
Kendisi ile sohbet eden nice profesörün, önemli devlet adamlarının, tecrübeli bürokratların O’nun konuşmalarını saygıyla dinlediklerini, fikirlerini takdirle karşıladıklarına şahit oldum.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Başkanlığı, Bakanlık, milletvekilliği, Valilik vd görevlerde bulunmuş çok önemli zatların kendisine “abi” diye hitap ettiği isimdi. Bulunduğu her mecliste sohbetin seyrini etkileyen, yönlendiren kişi olurdu.
Türkiye’nin ve Türk Dünyasının meselelerini kendine dert edinmiş bir dava ve gönül adamıydı. Hastanede kötü hastalıkla pençeleşirken, ağrılar içinde iken bile sohbetleri daima memleket meseleleri ile alakalıydı.
Stratejik düşünen, büyük meselelerin arka planını ve detaylarını görebilen bir bakış açısı vardı.
Prof. Dr. Nuh Zafer CANTÜRK “Meme Kanserini” anlatacak
Akça Koca Kültür Platformunun Ocak ayı toplantısında Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nuh Zafer CANTÜRK "Meme Kanseri" konusunda bilgi verecektir.
31 Ocak 2017 Cuma akşamı saat:19.30’da Emex Otel - İzmit adresinde ki yemekli toplantıya ailece ilgi ve teşriflerinizi rica ederim.
Hasan Uzunhasanoğlu Akça Koca Kültür Platformu Başkanı 0532 581 11 33
AZİZ DOSTUM Av. SELİM SELAMİ ÇAKICI BEY – Musa ORDU
AZİZ DOSTUM Av. SELİM SELAMİ ÇAKICI BEY – Musa ORDU /Kocaeli Aydınlar Ocağı İlim İstişare Kurulu Üyesi
Kocaeli Aydınlar Ocağı Camiası olarak, son beş altı yıl içerisinde mensuplarımızdan çok değerli arkadaşlarımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Şöyle ki,
27 Ağustos 2011 tarihin de Ocağımız Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şefik Postalcıoğlu ’nu bir Ramazan gününün Kadir Gecesi’nde kaybettik. Şefik Bey Kardeşimizin vefatı sebebiyle hepimiz adeta yıkıldık.
4. Temmuz 2015 tarihinde bu defa da Ocağımız Üyesi Av. Beytullah Uslu’yu yine bir Ramazan günü ebediyete uğurladık. Beytullah Beyin vefatı da, Ocak mensupları olarak hepimizi derinden yaraladı.
Son olarak da 8 Ocak 2017 tarihinde Ocağımızın İlim İstişare Kurulu Üyesi Av. Selim Selami Çakıcı’yı kaybettik..Selim Selami Beyin vefatına da hepimiz son derece üzüldük. Çok değerli dostlarımız bir hazan yaprağı gibi birer birer döküldükçe bizimde üzüntülerimiz ziyadesiyle artmaktadır. Allah’tan niyazımız şudur ki, vefat edenlere rahmet, hayat da bulunan bütün arkadaşlarımıza hayırlı ve sağlıklı, sıhhatli uzun ömürler nasip etsin.
Ben şahsen, her üç arkadaşımızın vefatı üzerine kendi yakın akrabalarımdan birisi ölmüş gibi arkalarından hüngür hüngür ağladım. Zira, her üç arkadaşımızı da candan, garez siz ve ivazsız olarak çök seviyordum. .Bu meyanda şu hususu ifade edeyim ki, son yıllarda çok samimi arkadaşlarımızı yakın aralıklarla kaybetmemiz sebebiyle, Merhum Prof.Dr. Ayhan Songar’ın ifadesiyle, hepimiz adeta “ Yetim-i akran olduk”.
Bu vesile ile yukarıda adı geçen üç değerli arkadaşımız ile birlikte bugüne kadar ebediyete intikal eden bütün Ocak mensuplarına Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Hepsinin mekanı Cennet olsun.
Necati Pilavcı Palmiye Cafe’de
19 Ocak 2017 Perşembe / Akça Koca Kültür Platformunun Emex Otel’deki Gençlerle Başbaşa programına İstanbul’dan gelerek katılan Necati Pilavcı kardeşimi program sonrası Palmiye Cafe’de ağırladık.