Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
25Ara/150

Caiz tabi, ne olacak tı? – Cübbeli Ahmet Hoca

1919096_1702784356612034_1965279145719255604_n  VergiVe Sgk Portalı

18Ara/150

TASFİYE İŞLEMLERİ / Erol AKGÜL

TASFİYE İŞLEMLERİ / EROL AKGÜL - Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

LİMİTED ŞİRKETLERİN TASFİYESİ VE İŞLEMLERİ

TASFİYE
Limited şirketlerin tasfiyesi ve işlemleri başlıklı yazımızın konusu ; tasfiye süresince tasfiyenin başlangıcında ve bitişinde yapılacak işlemler, limited şirketler esas alınmak suretiyle açıklanmıştır. Tasfiye işlemlerinin yalnızca ticaret siciline tescille değil; Vergi idaresi, Bağ-kur, SSK gibi kurum ve kuruluşlara da bir takım yükümlülüklerin var olduğu ve bu yükümlülüklerin fazlaca teferruata girmeden olabildiğince işlemlerin neler olduğu ve nelere dikkat edilmesi yazımızdaki asıl amaç olup uygulayıcılara ve meslek mensuplarına yardımcı olmaktır.

Tasfiye, kelime anlamı arıtma, ayıklama, temizleme, hesabı kapatmak anlamındadır.Tasfiye, herhangi bir nedenle faaliyetine son veren, şirketin tüm hesaplarının kapatılmasıdır. Limited şirketler kanun ve şirket ana sözleşmesinde yazılı hallerin meydana gelmesi veya ortaklar kurulu kararı ile sona erer. Sermaye şirketleri, iflastan başka bir nedenle infisah ettiklerinde, durum ortaklar kurulunca ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. İnfisahın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih, tasfiyenin başladığı tarih sayılır. Tasfiye süreci, fesih veya infisah edilme halinin meydana gelmesinden başlar, tasfiye işlemlerinin tamamlanmasını müteakip şirket kaydının ticaret sicilinden sildirilmesine kadar devam eder.Tasfiye işlemlerini müteakip ticaret sicilinden kaydının silinmesi ile tüzel kişilik sona bulur.

Limited Şirket aşağıdaki nedenlerden birinin gerçekleşmesi ile sonlanır;
1.Esas sözleşmede belirlenmiş ise belirlenen şirket süresinin bitmesi
2.Şirket sermayesinin üçte ikisinin eksilmesine rağmen ortaklar kurulunca kalan kısımla yetinilmesine veya sermayenin eksilen kısmının tamamlanmasına ilişkin karar alınmaması,
3.Şirketin iflasına karar verilmesi,
4.Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi,
5.Şirketin mahkeme kararı ile feshinin istenmesi,
6.Şirket amacının elde edilmiş olması yahut elde edilmesinin imkansız hale gelmesi,
7.Ortak sayısının bire düşmesi veya 50’yi aşması
8.Ortaklar kurulunca şirketin tasfiyesine karar verilmesi, hallerinde şirket tasfiye haline girer.

10Ara/150

DÖNEM SONU İŞLEMLERİ – YMM Emre KARTALOĞLU

x_1449646286256  08 ARALIK 2015 Salı / DÖNEM SONU İŞLEMLERİ SEMİNER YMM EMRE KARTALOĞLU

5Ara/150

İşçi Özlük Dosyasına Aman Dikkat! – Bünyamin ESEN

İşçi Özlük Dosyasına Aman Dikkat! - Bünyamin ESEN

Erzurum’dan bir okurumuz soruyor:“Bünyamin bey, muhasebeci olarak çalışıyorum. İş müfettişleri teftişe geldi bir iki firmamıza, özlük dosyalarını sormuşlar, ağır cezalar geldi. Oysa kırtasiyelerde satılan özlük dosyalarını almıştı firmalar. Bu cezalar doğru mu? Özlük dosyasından ceza yememek için neye dikkat etmemiz lazım? İşçilerden evrak toplayamıyoruz, getirmiyorlar. Bu evrak kalabalığı değil mi?”

Sayın okurumuz, işçilere düzenlenmesi gereken özlük dosyası ülkemiz iş mevzuatının önemli bir zorunluluğu.

Ancak önemli olduğu kadar da uygulamada ihmal edilen, muhasebeci ve mali müşavir arkadaşların önemini kavrayamadıkları bir düzenleme.

Gerçekten de özlük dosyasını düzenlemek (hele hakkıyla düzenlemek) zor bir iş. Birçok evrakın tek tek toplanmasını ve gerektiğinde güncellenmesini gerektiriyor.

Ama bu iş kesinlikle bir evrak kalabalığı değil! Zira özlük dosyasında bulunduracağınız bir evrak gün gelir sizi cezadan kurtarır, tabiri caizse işverenin ipten dönmesini sağlar…

Peki, ceza almayacak şekilde özlük dosyası düzenlemenin sırları neler, nelere dikkat edilmesi gerekiyor, hangi evrakların mutlaka özlük dosyasında bulunması gerek?

Ayrıntılı olarak açıklayalım…

4Ara/150

Tüccarlarda sınıf değiştirme ve dikkat edilmesi gereken hususlar

Tüccarlarda sınıf değiştirme ve dikkat edilmesi gereken hususlar

I. GİRİŞ

Ticaret erbabı olan mükelleflerin faaliyet sonuçlarını ve vergisel işlemlerini belirlemek için VUK’da sayılan defterlerin tutulma zorunluluğu getirilmiştir. Gerçek kişi tacirler defter tutma yönünden tacirler, birinci sınıf ve ikinci sınıf tüccar olarak iki sınıfa ayrılmıştır. Bir tacirin hangi tüccar sınıfına dâhil olduğu hususunun doğru saptanması, sadece tutması gereken defterleri farklılaştırmamaktadır. Yanlış usulde defter tutulması halinde, o yıl tutulması gereken defterler yerine başka defterler tutulmuş olacağından, o tacirin söz konusu dönem matrahlarının re’sen tarh edilmesi başta olmak üzere birçok hukuki sonuç ve sorunu ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle, gerçek kişi tacirlerin hangi usulde defter tutacakları ve ne zaman sınıf değiştirecekleri konusu kritik önem taşımaktadır. Bu yazımızda tüccarların sınıf değiştirmesinde geçerli olan kurallar ve dikkat edilmesi gereken hususlara yer verilecektir.

II. TÜCCAR SINIFLARI

VUK’un 176. maddesinde tüccarlar defter tutma yönünden birinci ve ikinci sınıf tüccarlar olmak üzere iki sınıfa ayrılmış olup; birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre, ikinci sınıf tüccarlar işletme hesabı esasına göre defter tutarlar.

3Ara/150

2016 Yılında Kim hangi defterleri tutacak ve Notere tasdik ettirecek?

2016 Yılında Kim hangi defterleri tutacak ve Notere tasdik ettirecek?

Tutulacak Defterler :

a) Anonim Şirketlerin Tutacakları Defterler
-Yevmiye Defteri, (E-DEFTER TUTANLAR HARİÇ)
-Defter-i Kebir, (E-DEFTER TUTANLAR HARİÇ)
-Envanter Defteri,
-Pay Defteri, (yeterli yaprak varsa gerek yok)
-Yönetim Kurulu Karar Defteri,
-Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri. (yeterli yaprak varsa gerek yok)

b) Limited Şirketlerin Tutacakları Defterler
-Yevmiye Defteri, (E-DEFTER TUTANLAR HARİÇ)
-Defter-i Kebir, (E-DEFTER TUTANLAR HARİÇ)
-Envanter Defteri,
-Pay Defteri, (yeterli yaprak varsa gerek yok)
-Müdürler Kurulu Karar Defteri, Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ayrı ayrı ya da birlikte tek defter olarak da tutulabilir. (yeterli yaprak varsa ve birlikte tutuluyorsa gerek yok )

c) 1. Sınıf Tacirler
-Yevmiye Defteri,
-Defter-i Kebir,
-Envanter Defteri,
-Diğerleri;
-Eskiden olduğu gibi ;

* İşletme defteri,

* Serbest meslek defteri,

tasdik ettireceklerdir.

14Kas/150

Banka kredisiyle ev alanlar dikkat!

konut-kredisi2   Krediyle konut satın alan tüketicilerin, beyan ettikleri emlak vergisi kullandıkları kredi miktarından düşük olması durumunda ceza ödeyecek.

8Kas/150

Mükellefiyetin Sona Ermesi Halinde İndirilemeyen Katma Değer Vergisinin Mükellefe İade Edilip Edilemeyeceği – Fatih PEKŞEN

Mükellefiyetin Sona Ermesi Halinde İndirilemeyen Katma Değer Vergisinin Mükellefe İade Edilip Edilemeyeceği - Fatih PEKŞEN

Özet

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2’nci maddesi gereği “Bir vergilendirme döneminde İndirilecek Katma Değer Vergisi toplamı mükelleflerin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla Hesaplanan Katma Değer Vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez” hükmüne yer verilmiştir. Ancak, yüklenilen vergilerin iadesine imkân tanıyan işlemler, Katma Değer Vergisi Kanununun ilgili maddelerinde idare tarafından karışıklığa neden oluşturmayacak şekilde düzenlenmiştir. Mükellefiyetin sona ermesi durumunda da, her hangi bir iade hakkı doğuracak işlemi olmayan mükellefler için, indiremediği katma değer vergisini iade olarak alması söz konusu olmamaktadır.

1.Giriş

Ülkemiz vergi mevzuatında önemli bir yer tutan ve hali hazırda yürürlükte olan dolaylı vergi türlerinden birisi de Katma Değer Vergisi’dir. Bahsi geçen vergi uygulamasında yer alan indirim müessesesi, konudan konuya farklılık arz etmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDV) 29′ uncu maddesinde “Vergi İndirimi” ve buna ilişkin düzenlemeler hüküm altına alınmıştır. Genel olarak teslim ya da hizmet ifası sonucu “Hesaplanan KDV”, KDV beyannamesinde pozitif değer olarak yer alır. Mal veya hizmet satın alınması sonucu yüklenilen “İndirilecek KDV” ise beyanname üzerinde mal teslimi ya da hizmet ifası sonucu Hesaplanan KDV’ den indirilir. Başka bir anlatımla, KDV beyannamesine aktarılması gereken bu unsurlar giderleştirilemez.

Çalışmamızda; herhangi bir sebeple mükellefiyeti sonlanacak mükelleflerde ve tasfiyesi tamamlanacak mükellef kurumlarda, “Sonraki Döneme Devreden KDV” tutarının olması ve bu KDV’nin indirim yoluyla giderilememiş olması dolayısıyla, mükellefin üstünde yük olarak kalan devir eden KDV’nin iade talep edilebilirliği ya da bu KDV’nin gider ya da maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınamayacağı konularında açıklamalara yer verilecektir.

13Eki/150

Meslek mensuplarınca tabela asılması ihtiyaridir.

Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinden:

kocaeli smmmoSERBEST MUHASEBECİ, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Tabela asılması

Madde 15 – Meslek mensuplarınca tabela asılması ihtiyaridir.

Tabela asılması halinde;

a)   Tabelalarda; oda ve Birlik amblemi, meslek unvanı ile ad ve soyadı, ortaklık bürosu unvanı, şirket ise şirket unvanı varsa akademik unvanı, büronun adresi, telefon numarası, internet adresi ile elektronik posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, yabancı dillerde yazılmış ifadeler ile sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.

b) Aynı büroda birlikte çalışma halinde, birlikte çalışan meslek mensuplarının ad ve soyadlarının, ortaklık şeklinde çalışılması durumunda ise ortaklık unvanının tabelada yer alması zorunludur.

c) Tabela, büronun bulunduğu binanın giriş kapısının yanına, giriş holü veya koridoruna ya da büro giriş kapılarının yanına asılabilir. Bina cephelerine, büro balkonu ve pencerelerine birden fazla tabela asılamaz, benzeri yazılar yazılamaz, ışıklı tabela kullanılamaz.

d) Tabelaların mavi zemin üzerine beyaz yazılı olması ve bunlarda Birlik adına tescilli Mm logosunun kullanılması zorunludur.”

8Eki/150

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ YOKSA BİR SAATLİK ÇALIŞMA BİLE BİR GÜN KABUL EDİLİR – Eyüp Sabri DEMİRCİ

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ YOKSA BİR SAATLİK ÇALIŞMA BİLE BİR GÜN KABUL EDİLİR - Eyüp Sabri DEMİRCİ

Kısmi süreli çalışan sigortalılar, 1/1/2012 tarihinden itibaren eksik sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerini ödemekle yükümlü tutulmuşlardır.

Bu çerçevede, Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık prim ve hizmet belgelerinde eksik gün nedeni “06-Kısmi istihdam” veya “17- Ev hizmetlerinde 30 günden az çalışma” seçenekleri tercih edilen sigortalılar kısmi süreli çalışan sigortalı kabul edilmiş ve aile içinde kişi başına düşen gelir miktarı asgari üçte birinden fazla çıkanlar, tespit edilen gelir seviyelerine göre eksik bildirilmiş süreler zarfında genel sağlık sigortası primi ödemekle yükümlü tutulmuşlardır.

Uygulamanın yürürlüğe girdiği 1/1/2012 tarihinden önce kısmi süreli çalışan sigortalılar için eksik gün nedeni olarak 06-Kısmi istihdam seçeneği tercih edilir iken, 1/1/2012 tarihinden sonra zorunlu GSS uygulamasının devreye girmesiyle birlikte,  kimi işverenler kısmi zamanlı çalıştırdıkları sigortalıları genel sağlık sigortası primi ödemesinler düşüncesiyle muvazaalı bir şekilde bu sigortalılar için aylık prim ve hizmet belgelerinde eksik gün nedeni olarak  06- Kısmi istihdam yerine 07-Puantaj kayıtlarını tercih etmeye başlamışlardır.

20Eyl/150

Mükellefin Ölümü Halinde Mirasçıların Vergi Borçlarından Doğan Sorumluluğu

Mükellefin Ölümü Halinde Mirasçıların Vergi Borçlarından Doğan Sorumluluğu

Gönderen: Ayşe GINALI

Özet

Vergi kaydı bulunan mükelleflerin ölümü halinde mükelleflerin ödevleri mirası reddetmemiş kanuni veya mansup (atanmış) mirasçılarına  geçer. Ancak mirasçılardan her biri ölenin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutulduklarından, ödenmeyen borçlar için mirasçılar adına yapılacak takip işlemlerine miras hisseleri nispetinde hesaplanarak başlanır.

Anahtar Kelimeler: Ölüm, mirasçı, tereke, vergi ve ceza.

1.Giriş

Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacaklarının ilgili  kanunlarında belirtilen sürelerde ödenmemesi halinde 6183 sayılı AATUHK’da belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda tahsili yoluna gidilir.

6183 sayılı Kanunun 7. maddesinde ise borçlunun ölümü halinde mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında yine aynı Kanun hükümlerinin tatbik edileceği belirtilmiştir.

Borçlunun ölümü halinde terekenin (mirasçılara ve mal vasiyet edilenlere intikal edilebilecek tüm mal, hak ve borçlar)  borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün için takip işlemleri durdurulur. Üç günün bitiminde terekenin borçları için takip işlemlerine devam edilir.

Mirasçılar mirası kabul veya ret etmemişlerse bu hususta Türk Medeni Kanunundaki belirlenen süreler geçinceye kadar takip işlemleri durdurulur.

18Eyl/150

AYLIK PRİM VE HİZMET BELGELERİNİN VERİLME SÜRESİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN DUYURU

sgk_1024x7681T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

AYLIK PRİM VE HİZMET BELGELERİNİN VERİLME SÜRESİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN DUYURU

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasında işverenlerin aylık prim ve hizmet belgelerini Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kurumumuza vermekle yükümlü oldukları öngörülmüş, İşveren Uygulama Tebliğinde ise özel sektör işverenlerinde düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23'üne kadar verecekleri açıklanmıştır.

Bu bağlamda, özel sektör işverenlerince 2015/Ağustos ayına ilişkin düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi gereken sürenin son günü olan 23/9/2015 tarihinin Kurban Bayramı arefesine rastladığı ve Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 16/9/2015 tarih ve 10381 sayılı yazısında 23/9/2015 tarihinde mesai süresinin yarım gününün idari izin kabul edilmesi nazara alındığında, işverenlerimizin mağduriyetine neden olunmamasını teminen, Kanunun Kurumumuza verdiği yetkiye dayanarak, özel sektör işverenlerince 2015/Ağustos ayına ilişkin düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin verilme süresi Kurban Bayramı tatilini izleyen ilk iş günü olan 28/09/2015 tarih saat 23:59'a kadar uzatılmıştır.

Diğer taraftan, özel sektör işyerlerinde, 2015/Ağustos ayında imzalanan toplu iş sözleşmelerine istinaden düzenlenen ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, 2015/Ağustos ayında istirahatli olan sigortalılara ilişkin çalışmadığına dair bildirim girişlerinin ve 2015/Ağustos ayına ilişkin Ek-10 sigortalıların eksik gün bildirim formlarının verilme süresinin de 23/09/2015 tarihinde sona erdiği göz önüne alındığında, aylık prim ve hizmet belgelerine bağlı bu bildirimlerin süresi de yine 28/9/2015 tarihine kadar uzatılmıştır.

İşverenlerimize duyurulur.

18Eyl/150

Seminerler sıklaştı..

12036924_862290170515119_5588223585528654738_n  16 Eylül 2015 Çarşamba / TÜRMOB Genel Saymanı Ülkü Sönmez'in, "Güncel Mesleki Sorunlar ve Uygulamalar" konulu sunumu ile  başlayan program YMM İbrahim Değirmenci'nin "İnşaat işlerinde Muhasebe ve Vergi Uygulamaları" semineri ile devam etti.

17Eyl/150

Muhtasar Beyannameler ve Damga Vergisi Beyannameleri ile Ba ve Bs bildirim formlarının verilme süresinin uzatılması.

Tarih: 14/09/2015

Sayı: VUK-79 / 2015-9

T.C. MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/79

Konusu: 23 Eylül 2015 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler ve Damga Vergisi Beyannameleri ile 30 Eylül 2015 tarihine kadar elektronik ortamda gönderilmesi gereken Ba ve Bs bildirim formlarının verilme süresinin uzatılması.

Tarihi: 14/09/2015

Sayısı: VUK-79 / 2015-9

1.Giriş:

Bakanlığımıza iletilen talepler doğrultusunda, Vergi Usul Kanununun mükerrer 28 inci maddesindeki yetkiye dayanılarak; 23 Eylül 2015 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler ve Damga Vergisi Beyannameleri ile 30 Eylül 2015 tarihine kadar elektronik ortamda gönderilmesi gereken Ba ve Bs bildirim formlarının verilme süresinin uzatılması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2.Muhtasar ve Damga Vergisi Beyannamelerinin Verilme Süresinin Uzatılması:

23 Eylül 2015 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler ile Damga Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri 28 Eylül 2015 Pazartesi günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Beyanname verme süresinin uzatılması ödeme süresini etkilemeyeceğinden, mükelleflerin beyan ettikleri vergileri kanuni süresinde (28 Eylül 2015 Pazartesi) ödeyecekleri tabiidir.

3.Bildirim Formlarının Verilme Süresinin Uzatılması:

30 Eylül 2015 tarihine kadar verilmesi gereken "Form Ba" ve "Form Bs" bildirimlerinin verilme süresi 05 Ekim 2015 tarihi saat 23:59 a kadar uzatılmıştır.

Duyurulur.

Adnan ERTÜRK

Gelir İdaresi Başkanı

21May/150

Özgür Kocaeli 21 Mayıs 2015 Perşembe

Resim 11

25Şub/150

2014 Yılında Elde Edilen Kira Gelirlerinin (GMSİ) Beyanı.

2014 Yılında Elde Edilen Kira Gelirlerinin (GMSİ) Beyanı.

Numara : 26

Tarih : 19.2.2015

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2015/24

KONU: 2014 Yılında Elde Edilen Kira Gelirlerinin (GMSİ) Beyanı.

Vergi hukukunda "Gayrimenkul Sermaye İradı" (GMSİ) olarak adlandırılan kira gelirleri gerçek kişilerce her yılın Mart ayının 25’ine kadar beyan edilerek, biri Mart ayı, diğeri Temmuz ayı olmak üzere iki eşit taksitte ödenebilmektedir.

Gayrimenkul sermaye iratlarının hangi gelir kalemlerinden oluştuğu Gelir Vergisi Kanunu'nun 70 inci maddesinde sayılmıştır. Ancak, sirkülerimizin konusu, gerçek kişilerce elde edilen sadece konut ve iş yeri kiralarının beyanına ilişkindir. Konu hakkındaki kısa açıklamalarımız aşağıdaki gibidir.

1. Kira Geliri Ne Zaman Elde Edilmiş Sayılacaktır?

Mükelleflerce bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedelleri o yılda elde edilmiş gelir kabul edilecektir. Örneğin: 2012 ve 2013 yılları kira gelirleri topluca 2014 yılında tahsil edilmiş ise, 2014 yılının geliri olarak dikkate alınacaktır.

Ancak, gelecek yıllara ait olup peşin tahsil edilen kira bedelleri, ilgili yılın geliri olarak kabul edilerek ilgili yıllarda beyan edilir. Örneğin: 2014, 2015 ve 2016 yılları kira gelirleri topluca 2014 yılında tahsil edilmiş ise, her yıla ait kira bedeli ilgili yılda beyan edilecektir.

22Şub/150

Gayrimenkul Kira Gelirlerinin Beyanı Mart/ 2015 Dikkat Edilecek Püf Noktalar – Av. Nazlı Gaye ALPASLAN

Gayrimenkul Kira Gelirlerinin Beyanı Mart/ 2015 Dikkat Edilecek Püf Noktalar - Av. Nazlı Gaye ALPASLAN

İçinde bulunduğumuz yılın Mart ayı içerisinde (1 Mart -25 Mart 2015) kira gelirlerinin bildirim veya beyanı açısından bazı özellikli durumlar bulunmaktadır. Buna göre:

1)      Kira gelirlerinin beyanı açısından ille de gayrimenkulün tapusunun malike ait olması gerekmez. Bazı hallerde gayrimenkul kira gelirini elde eden kişi tapu sahibi olmasa bile malik gibi hareket ediyor ise bu kişi elde ettiği kira gelirini Mart ayı içerisinde vergi dairesine beyan etmek zorundadır. örneğin , bir gayrimenkulün tapusu mevcut değil ise bu gayrimenkul için malik gibi hareket eden kimse elde etmiş olduğu kira gelirini beyan edebilir. Örneğin, yine bir gayrimenkulün tapusu henüz çıkmamış ise tapu tahsis belgesi gibi bir belgeyle malik gibi tasarrufta bulunan kimse tarafından GMSİ beyanı yapılabilir.

2)      Kira gelirleri ile ilgili beyannamelerin 3568 sayılı yasaya göre unvan almış meslek  mensupları tarafından  elektronik ortamda yollanılması  mümkündür. Veya  söz konusu  beyannamelerin  kağıt ortamda düzenlenip, elden vergi dairesine  verilebileceği gibi  posta kanalıyla taahhütlü olarak yollanması  mümkündür.   Vergi  ödemelerinin birinci taksiti 31 Mart olup, diğer ikinci taksidi ise, 31 Temmuz 2015 tarihine kadar ödenebilir.

2Şub/150

İhaleye girecek işverenlerin, SGK prim borcu en fazla ne kadar olmalı? – Duygu KILIÇ ÇAYLI

haberresim_291201582830630

İhaleye girecek işverenlerin, SGK prim borcu en fazla ne kadar olmalı? - Duygu KILIÇ ÇAYLI

7Oca/150

Fazla mesaide işçi onayı alınmalı! – İbrahim IŞIKLI

haberresim_1412015105832952Fazla mesaide işçi onayı alınmalı! - İbrahim IŞIKLI

İş Kanunu'nda yapılan düzenlemelere göre fazla çalışma uygulamalarında esneklik benimsenmiş olup işçinin yaptığı fazla çalışmalara karşılık talep etmesi halinde serbest zaman kullanmasına imkân tanınmıştır.

"Fazla mesaide işçi onayı alınmalı!"

İş Kanunu’nun 41. maddesinde, iş sürelerinde yapılan değişiklikler esas alınarak fazla çalışma süresi ve fazla süreli çalışma belirlenmiş ve bunlara uygulanacak fazla çalışma ücreti ile fazla süreli çalışma ücretinin hesaplanması yöntemleri düzenlenmiştir.

İşçi onayı

İş Kanunu’nun 41. maddesi “fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.” demek suretiyle fazla çalışmanın işçinin onayına bağlı bulunduğunu net olarak ortaya koyarken, ilgili Yönetmelik, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerektiğini, zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmayacağını hükme bağlamıştır.
Yönetmelik ayrıca, fazla çalışma ihtiyacı olan işverence söz konusu onayın her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınacağını ve işçi özlük dosyasında saklanacağını düzenlemiştir.

Fazla çalışmanın belgelenmesi

Yapılan fazla çalışmanın belgelendirilmesi gereklidir. Nitekim yönetmeliğin 10. maddesine göre, işveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 ve 34'üncü maddeleri uyarınca ödenir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanunu'nun 37'nci maddesi uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret hesap pusulalarında açıkça gösterilmelidir.

Cezai müeyyide

İş Kanunu’nun 102. maddesinin C fıkrasına göre, 41'inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için 2015 yılında ikiyüz yetmiş (270 TL)  Türk Lirası idari para cezası verilecektir.

Kaynak: Dünya

logoComTr_3

29Ara/140

KİMLİK BELGELERİNİ KAYBEDEN VEYA ÇALDIRAN KİŞİLERİN DİKKATİNE!

KİMLİK BELGELERİNİ KAYBEDEN VEYA ÇALDIRAN KİŞİLERİN DİKKATİNE!

Kaybettiğiniz veya çaldırdığınız kimlik belgeleri kullanılarak adınıza şirket kurulmasını veya faaliyette olan bir şirkette temsilci olarak atanmanızı engellemek için aşağıda belirtilen işlemleri yerine getirmeniz gerekmektedir:

1. Kaybettiğiniz veya çaldırdığınız kimlik belgesi kullanılarak şirket kuruluşu veya temsilci ataması yapılmaması için bölgenizde faaliyet göstermekte olan ticaret sicili müdürlüğüne şahsen veya kanuni temsilciniz aracılığıyla müracaat edilmesi ve kayıp veya çalıntı kimlik belgeniz için kısıtlama talebinde bulunulmalıdır. Bölgenizdeki ticaret sicili müdürlüğünün iletişim bilgilerine http://www.ticaretsicil.gov.tr/mudurlukler.php adresinden ulaşmanız mümkündür.

2. Kısıtlama işleminin yapılmasına ilişkin başvurunuz dilekçe ile yapılmalıdır. Bu dilekçe kimlik belgesini kaybeden veya çaldıran kişi veyahut varsa o kişinin kanuni temsilcisi tarafından imzalanmalıdır.

3. Dilekçe ekinde imzalayan kişinin TC kimlik numarasının yazılı olduğu geçerli bir resmi kimlik belgesinin ve ayrıca kanuni temsilciler için temsil yetkisini ispatlayan belgelerinin asılları ticaret sicili müdürlüğüne gösterilmesi kaydıyla birer örneği yer almalıdır.

4. Bu işlemler gerçekleştirildikten sonra ticaret sicili müdürlüğü tarafından kimlik belgesini kaybeden veya çaldıran kişiye veyahut o kişinin kanuni temsilcisine kısıtlama kaydının devam ettiği süre boyunca herhangi bir ticari işletme veya şirket kuramayacaklarını ya da şirketlerde temsilci olarak görev alamayacakları hususunda yazılı olarak bilgi verilecektir.

5. Kayıp veya çalıntı kimlik belgenizin yeniden elinize geçmesi halinde bölgenizdeki ticaret sicili müdürlüğüne aynı şekilde başvurmak suretiyle kısıtlama kaydı ticaret sicili müdürlüğünce kaldırılacaktır.

Üyelerimize ve hizmet alıcılarımıza saygıyla duyurulur.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğ.

http://www.ticaretsicil.gov.tr/