
Deyimlerin, İkilemlerin ve Alıntı Kelimelerin Yazılışları
Deyimlerin, İkilemlerin ve Alıntı Kelimelerin Yazılışları
Deyimlerin Yazılışı
Deyimler ayrı yazılır: akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü.
İkilemelerin Yazılışı
İkilemeler ayrı yazılır: adım adım, ağır ağır, akın akın, allak bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek), çeşit çeşit, derin derin, gide gide, güzel güzel, karış karış, kös kös (dinlemek), kucak kucak, şıp şıp (damlamak), şıpır şıpır, tak tak (vurmak), takım takım, tı kır tıkır, yavaş yavaş.
bata çıka, çoluk çocuk, düşe kalka, eciş bücüş, eğri büğrü, enine bo yuna, eski püskü, ev bark, konu komşu, pılı pırtı, salkım saçak, sere serpe, soy sop, süklüm püklüm, yana yakıla, yarım yamalak.
m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı, kitap mitap.
İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, yıldan yıla; başa baş, bire bir (ölçü), dişe diş, göze göz, teke tek; ardı ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine, ucu ucuna.
Kocaeli Fatihi ve Kandıralılar iftarı – İsmail KAHRAMAN
Kocaeli Fatihi ve Kandıralılar iftarı – İsmail KAHRAMAN
Gebze Gazetesi, 17 Temmuz 2013, 16:50
Kandıra ve Kandıralılarla ilgili söz açıldığında hemen bir tekerleme akla gelir. “Kandıralı sen de dur”aslında Kandıra deyince biraz durup düşünmek ve tarihe geçmişe yolculuğa çıkmak, özellikle Marmara Bölgesi’nin Osmanlılar tarafından fethinde Kandıra Bölgesi’nin üstlendiği rolü ve Kandıra’nın adının nereden geldiğini düşünmek için, “Kandıra deyince durup düşünmek gerekiyor” sözünü söylemek gerekir.
Kandıralılar Derneği’nin önceki akşam İzmit Otel Asya’da düzenlediği iftar yemeğine katılarak bir konuşmayaptım. Yemeğe, eski Bakanlardan M. Kazım Dinç, Milletvekillerden Erol Köse, Türkiye’nin tanınmış mevlithanlarından Kandıralı Amir Ateş ve çok sayıda yetkili ve yönetici katıldı.
Değerli gönül dostu ve kültür adamı Ahsen Okyar’ın sunumuyla gerçekleşeniftar yemeğinde adeta bir kültür şöleni yaşandı. Amir Ateş, gönüllerin pasını silerken Erol Köse’nin Amir Ateş’in peygamberimizin sembolü olan gonca gülü hatırlatarak peygamberimize ithafen bestelediği “BİR KIZIL GONCAYA BENZER DUDAĞIN” şarkısını sazlar eşliğinde söylemesi salonda büyük ilgi uyandırdı.
Kandıralılar Kocaelispor’u çok seviyor
Kandıralılar Kocaelispor'u çok seviyor Kocaeli Kandıralılar Derneği geleneksel iftarını Otel Asya’da güzel bir organizasyonla gerçekleştirdi.
Kandıralılara Otel Asya bu iftarda da Dar Geldi
16 Temmuz 2013 Salı / Harun Reşit Kocagöz Başkanlığındaki Kocaeli Kandıralılar Derneğinin iftarı, Bestekar Amir Ateş, Tarihçi Volkan Şenel ve Gazeteci İsmail Kahraman de katılımıyla Otel Asya’da yapıldı.
Büyük Ünlü Uyumu
Büyük Ünlü Uyumu
Bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de ince olur: adım, ağız, ayak, boyun, boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç; beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük. Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.
Büyük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: anne, dahi, elma, hangi, hani, inanmak, kardeş, şişman.
Büyük ünlü uyumu alıntı kelimelerde aranmaz: ahenk, badem, ceylan, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, nişasta, pehlivan, selam, tiyatro, viraj, ziyaret.
Birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli.
-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: akşam-leyin, bakla- gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor.
-daş (-taş) eki bazı kelimelerde büyük ünlü uyumuna uymaz: din-daş, gönül-daş, meslek-taş, ülkü-daş.
-ki aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, yoldaki, ondaki, yazıdaki, onunki.
Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: adalet-li, anne-si, kardeş-lik, meslektaş-ımız, şişman-lık.
Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın incelik özelliği gösteren bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler alır: alkol / alkolü, hakikat / hakikati, helak / helakimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, protokol / protokolü, saat / saate, sadakat / sa dakatten.
Efe’lerin Balkonundan İzmit ve Körfez
A. Efe Küçük’ün ailesi ile birlikte yeni taşındıkları Erenler Mahallesi Gazeteci Kazım Ertek Sokaktaki evlerine misafir olduk. Balkonundna akşam serinliğinde İzmit Körfezini temaşa etme fırsatı bulduk.
Kandıralılar Derneğinin geleneksel iftarı 16 Temmuz 2013 Salı akşamı(bu akşam) Otel Asya’da
g
Kocaeli Kandıralılar Derneğinin geleneksel iftarına Bestekar Amir Ateş ve seçkin Kandıralı hemşehrilerimiz katılacak.
Semra Özhan yengemiz hanımefendi de aile iftarımıza katıldı.
13 Temmuz 2013 Cumartesi / Kandıra Kocabayramlar Köyünde gerçekleşen aile iftarımıza rahmetli dayımız Şükrü Özhan’ın sevgili eşi yengemiz Semra Özhan hanımefendi de katıldı.
Cengiz Arslan’a “TÜRKLER Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu?” kitabı
İnşaat Mühendisi Cengiz Arslan’a, “TÜRKLER Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu?” kitabı takdim edildi.
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler
Büyük harflerin kullanıldığı yerler aşağıda sıralanmıştır:
A. Cümle büyük harfle başlar: Ak akçe kara gün içindir.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. (Atatürk)
Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem) konur:
Atatürk, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor.
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.
(Nurullah Ataç)
Ancak iki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz:
Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek kadar genişti.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:
Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir. (Cenap Şahabettin)
Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıralandığında bu örnekler büyük harfle başlamaz:
Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler... (Memduh Şevket Esendal)
Yeni Mahalle Merkez Camiinde İrfan Karaman hoca ve üstadlarla birlikte
14 Temmuz 2013 Pazar / Server Yıldırım ve Ailesi ile birlikte Şirintepe’de iftar açtıktan sonra teravih için Hüseyin Karaman ile birlikte Yeni Mahalle Merkez Camiine gittik.
Fevkiye Genç hanımefendinin 40. gün anma toplantısına Amir Ateş ve arkadaşları da katılacak
5 Haziran 2013 Çarşamba günü Miraç Kandilinde ebediyete uğurladığımız Fevkiye Genç hanımefendi için 16 Temmuz 2013 Salı günü İKİNDİ namazına müteakip Kandıra ÇARŞI CAMİİNDE Bestekar – Mevlidhan Amir Ateş ve arkadaşları tarafından mevlid okunacaktır.
Eski Kandıra Belediye Başkanı Ecz. İsmail Genç ağabey, değerli eşi için tertiplenen 40. gün anma toplantısına akraba, dost ve Kandıralı hemşehrilerini bekliyor.
Kandıralı Baykaralar Kocabayramlar’da iftar açtı
13 Temmuz 2013 Cumartesi / 1988’den beri Ramazan ayının ilk haftasında biraya gelerek oruç açan Kandıralı Baykara Ailesinin iftarı Kocabayramlar Köyü meydanında gerçekleşti.
Birleşik Kelimelerin Yazılışı
Birleşik Kelimelerin Yazılışı
Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe kimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar: yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi; beyaz peynir, açıkgöz, toplu iğne; eli açık, sırtı pek; söz etmek, zikretmek, hasta olmak, gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çoluk çocuk, çıtçıt, altüst; başüstüne, günaydın; sağ ol, ateşkes, külbastı.
Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
A. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:
1. Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş), birbiri (< biri biri).
2. Et- ve ol- yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses türemesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: emretmek (<emir etmek), kaybolmak (<kayıp olmak); haletmek (<hal’ etmek=tahttan indirmek), meno lunmak (<men’ olunmak); affetmek (<af etmek), reddetmek (<ret etmek).
Server Yıldırım’ın İftarında
14 Temmuz 2013 Pazar / İzmit Belediyesi Süper Hizmet Masası sorumlusu Server Yıldırım ve ailesinin evlerinde geleneksel hale getirdiği iftar programı su sene Şirintepe Meslek Lisesinin yanıdaki Kuruçeşme Sosyal Tesisinde gerçekleşti.
Ramazan kültürü ve Çolakoğlu’nun örnek iftarı – İsmail KAHRAMAN
Ramazan kültürü ve Çolakoğlu’nun örnek iftarı - İsmail KAHRAMAN
Ramazan-ı Şerif çok hızlı başladı. Bir haftayı geride bıraktık. Savaşlara rağmen dünya Ramazan coşkusu ile huzur buluyor. İslam coğrafyasında ki Ramazan huzuru rahmet ve bereketi bütün insanlığı kuşatmış durumda. Acaba Ramazan coşkusunu Anadolu’da biler doya doya yaşayabiliyor muyuz?
Herşeye rağmen Ramazan coşkusunu doya doya yaşamak için kendimize küçük fırsatlar tanıyalım. Ailemizi ihmal etmeden iftar davetlerine katılıp, teravihleri ayrı camilerde kılarak, imkanlarımız ölçüsünde fakir fukarayı sevindirerek Ramazan coşkusunu içimizde yaşatmalıyız.
Ben kendi adıma Ramazan coşkusunu doya doya yaşamak için iftar davetlerine katılıyorum. Dilovası Organize Sanayi Bölgesinin Polisan çiftliğindeki iftar sofrasından sonra Çolakoğlu A.Ş.’nin ilk kez Dilovası halkı ile bütünleşme adına düzenlediği Dilovası Belediyesi önündeki iftara katıldım. Her ikiside örnek alınacak organizasyonlardı. Öncelikle bu örnek iftar organizasyonu gerçekleştiren Çolakoğlu A.Ş. kurumsal iletişim direktörü Mustafa Türker’e teşekkür ediyorum.Bölgemizdeki tüm sanayi kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri bu tür iftar oragnizasyonu yapsalar. Bölge ile bütünleşmeyen, bölgesindeki kurum ve kuruluşlarla irtibatı olmayan hiçbir sanayi kuruluşu ve OSB’nin fazla başarılı olması mümkün değil.