
BATI’NIN SAVAŞ AHLAKI – Ruhittin SÖNMEZ
BATI’NIN SAVAŞ AHLAKI – Ruhittin SÖNMEZ
ABD’nin 26. Başkanı Theodore Roosevelt (1901-1909) Amerikalılar tarafından en sevilen ABD başkanlarından biridir. Roosevelt Başkan olmadan 5 sene önce yazdığı kitabında, Kızılderili Soykırımının haklılığını savunmak için kurduğu şu cümleler Batı’nın savaş ahlakını yansıtır:
“Bu büyük kıta, sefil vahşilerin avlakları olsun diye bırakılamazdı. Savaşların en erdemlisi vahşilerle yapılan savaştır.”
ABD’nin 26. Başkanı’na göre, beyaz ve tercihen Germen kökenli halklardan oluşan “Medeniyet cephesi” ile “en aşağılık kovboydan bile ahlaksız” olan Kızılderililerin oluşturduğu “vahşet cephesi” arasındaki ırksal mücadele kaçınılmaz bir olaydır.
Roosevelt’in biz Türklere bakışı da çirkindir: “Müslümanların Hıristiyanlar karşısındaki zaferlerinin her zaman belayla sonuçlandığı görüldü. Türklerin zaferlerinden mutlak kötülükten başka bir şey çıkmadı.”
Roosevelt “Medeni Cepheyi” oluşturanların Kızılderililer, Rus ve Tatar, Yeni Zelandalılar gibi topluluklara yaptıkları şeyler korkunç olsa bile sonuçta “muazzam bir medeniyetin temelini attıklarını” söyleyerek, bu kötülüklerini meşrulaştırıyor.
“’Kızılderili’nin iyisi, ölü olanıdır’ diyecek kadar ileri gitmiyorum ama on tanesinden dokuzu için de bunun böyle olduğunu biliyorum. ‘İyi’ olan onuncu Kızılderili’nin akıbeti de umurumda olmaz” diyebilen bir adam bu.
Roosevelt’in bu sözleri bugün de ABD’nin ve kendilerini “medeniyet cephesi” görenlerin dünya görüşünü yansıtıyor. Onlar hala dünyanın bütün petrol, gaz, maden gibi kaynakları ile su, toprak, denizlerini kendilerinin doğal hakkı olarak görürler.
Amerika’da bu yüzden Ortadoğu, Afganistan, Libya gibi yerlerde savaşan askerlerini temsil eden oyuncaklar yapılır, filmlerde özel karakterler yaratılır. Onları “ülkemizin başka ülkelerdeki petrol çıkarlarını koruyan kahramanlar” diye tanıtır ve sevdirirler.
İsmail Sarıca, Kandıralı Muzaffer Uyguner’i anlattı
3 Mart 2020 Salı / KANDIRALI ŞAİR VE YAZAR DA VARMIŞ DUYDUNUZ MU?
Sedat Baykara büyüğümüze geçmiş olsun
4 Mart 2020 Çarşamba / Sedat Baykara büyüğümüz bugün (5 Mart Perşembe) Acıbadem Hastanesinde operasyon geçirecek.
Mutad Pazar buluşması Omega Cafe Bistro’da..
29 Şubat 2020 Pazar / Bu Pazar günü Cumhuriyet Çocuk Parkında ki Omega Cafe Bistro’dayız..
Şiirlerin ve ‘Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Kılavuzluğunda Adım Adım Edirne (I) – Fazlı KÖKSAL
Şiirlerin ve ‘Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Kılavuzluğunda Adım Adım Edirne (I) – Fazlı KÖKSAL
Teftiş Kurullarında bir gelenektir. Müfettişlere emekli olacakları yıl gitmek istedikleri bir yerde görev verilir. 15.Ekim.2019 Tarihinde yaş haddinde emekli olacağım için, 2019 ortalarında konu açılınca Teftiş Kurulu Başkanına teftişe Edirne’ye gitmek istediğimi söyledim. 40 yılı aşan memuriyet hayatımda 81 vilayetimizden 79’una görevli olarak gitmiştim… Şırnak ve Edirne’yi görmek kısmet olmamıştı… Şırnak neyse de, Türkiye’nin Serhat kenti, Osmanlı’ya başkentlik etmiş, yağlı güreşler deyince akla gelen, ülkemizin en muhteşem camisini bağrında barındıran Edirne’ye nasıl olmuş da gitmemiştim? Bu soruya, “kısmet” dışında bir cevap vermek mümkün değildi…
Doç.Dr. Süleyman Coşkuner hocamın ŞEHİT KOMANDO ER MURAT AKMAN ile ilgili paylaşımı ilgi ve dikkatlerinize..
Doç.Dr. Süleyman Coşkuner hocamın paylaşımı ilgi ve dikkatlerinize..
ŞEHİT KOMANDO ER
MURAT AKMAN...1996
Adını ve hikayesini tesadüfen öğrendiğim , tarihe bir mektupla muazzam bir not düşmüş şehit asker .
Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terkedilmiş ve çocuk esirgeme kurumunda büyümüş olan Murat Akman ne kadar istemese de 18 yaşına geldiğinde evi bildiği kurumdan ayrılmak zorunda kalmış .Ancak kurumda ki öğretmeniyle bağlantısını hiç koparmamış ve orada ki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapmış.
Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için kuruma göndermeye başlamış .
Çıktıkları operasyonlar da hayati tehlikesi olması sebebiyle her operasyon öncesi son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet etmiş .
Murat Akman'ın geri dönmediği bir operasyon sonrası son mektubunu teslim ettiği arkadaşı mektubu verdiği adreste ki arkadaşına ulaştırmış . Mektup arkadaşı tarafından Murat Akman'ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredilmiş ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat'ın büyüdüğü çocuk esirgeme kurumuna bağışlanmış .Ve mektup gazete de yayınlanmış
Av. Fatma Kaplan Hürriyet başkanımızı ziyaret..
26 Şubat 2020 Perşembe / 1966 yılında kurulan Eski Dostlar Grubunun kuruluş yıldönümü toplantısına İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet’i davet edildi.
Vazgeçmeyeceğiz, teslim olmayacağız! – Levent GÜLTEKİN
Vazgeçmeyeceğiz, teslim olmayacağız! – Levent GÜLTEKİN
Polis sizde, asker sizde, yargı sizin kontrolünüzde, medya sizde, devletin bütün imkanları sizde.
Ele geçirdiğiniz gücün sarhoşluğuyla ülkemizi bir felakete sürüklüyorsunuz.
Hepimizi kötülüğün sıradanlaştığı, ölümün yüceltildiği, yalanın, ikiyüzlülüğün, geçer akçe kabul edildiği berbat bir yaşama mahkum etmeye çalışıyorsunuz.
Bize dayattığınız bu kötü yaşama razı olmayacağız.
Ele geçirdiğiniz devlet imkanlarıyla çok güçlü olduğunuzu sanıyorsunuz.
Unutmayın ki biz halkız ve sizden daha güçlüyüz.
Ve ülkemizi sizden daha çok seviyoruz.
Barış içinde, dostça, eşit, özgür bireyler olarak adil bir ülkede yaşama arzumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.
Kaderimizi tek bir kişinin iki dudağı arasına bırakmayacak, bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı ‘tek adam’ rejimine asla razı olmayacağız.
Şehitlik gibi kutsal bir değeri kendi iktidar çıkarınıza alet etmenize kanmayacağız.
Şehitler tepesi boş kalmayacak gibi yaşamı değil, ölümü yücelten vicdandan yoksun bu politikalarınızla gencecik çocuklarımızı ölüme göndermenize asla sesiz kalmayacağız.
Bu ülkenin bütün çocukları bizim çocuklarımızdır.
Bu nedenle çocuklarımızın ölümüne alışmayacak, her bir çocuğun yaşamı için gücümüz, nefesimiz yettiği sürece sesimizi yükselteceğiz.
İçinizden tek birinizin çocuğu askere bile gitmezken yoksul insanların çocuklarını gözünüzü kırpmadan ölüme gönderiyorsunuz.
Sahipsizin çocuğunun canı üzerinden vatanseverlik taslamanıza kanmayacak,
Esasında derdinizin vatan değil kendi şatafatlı iktidarınızı korumak olduğunu imkan bulduğumuz her ortamda yüksek sesle dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.
Yarın akşam Kandıra’da önemli toplantı..
Bizkandırayız Şiir Topluluğu olarak 3 Mart Salı günü 19:00 ile 21:00 saatleri arasında Kandıra Şehir Stadı karşısında bulunan CADDE Kafe de Kandıralı Yazar-Edebiyatçı-Şair Muzaffer Uyguner’i şiirleri ile anacağız.
Eski Devlet Planlama Teşkilatı Genel Müdürü İsmail Sarıca’nın Uyguner’in yayımlanmış eserlerini tanıtacağı toplantıya bekleriz.
İsmail Akalın ile Yürüyüş Yolunda karşılaştık..
27 Şubat 2020 Perşembe / Orhan Balcı, Günay Gülcü, Birol Öztürk ile birlikte Yürüyüş Yolunda Kandıra ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi İsmail Akalın ile karşılaştık.
KAO’DAN KAMUOYUNA
KAO’DAN KAMUOYUNA
Son 2 günde 34 şehit, 35 yaralı verdik. Son 2 haftanın toplamındaki şehit sayımız 55 civarında, yaralı sayımız 60-70’i buldu. Ortada dolaşan başka rakamlar var; bunlar doğru mu, değil mi yada ÖSO ve SMO ile mi, değil mi bilemiyoruz. Bildiğimiz, rakamlar önem arzetse de maalesef şehitlerimizin fazla önem arzetmediği hissine kapılmamızdır.
“Şehitlerin kanı yerde kalmayacak, intikamları alınacak” sözleri kimleri rahatlatıyor, bilemeyiz ama biz acayip derecede rahatsızız:
1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin terörle ve terör unsurlarıyla mücadelesinde yanındayız. Sınır güvenliğini sağlama noktasında aldığı ve alabileceği tedbirlerin arkasındayız. Ama bunun ortak akılla yapılması gerekir.
2. Şehitlerimize sebep olan güçler kimlerse tam hesap sorulmalıdır. Rejim Güçleri’nin hem arkasında, hem ortasında, hem önünde Rusya’nın olduğunu bildiğimiz halde neden Rusya’dan hesap sormuyoruz?
3. 5-6 Mart’ta Erdoğan’la Putin arasında yapılacak görüşmeyi niye iptal etmiyoruz. İki haftada hem Suriye hem de Libya’da 60’a yakın şehit vermemize sebep olan Rusya Askerî Heyetleri ile müzakereleri askıya almak gibi bir tedbir niçin düşünülmez?
4. Tek bir günde gelen 33 şehit için yas ilân edilmeyecekse bu ‘y’, ‘a’, ‘s’ harfleri ne işe yarıyor?
MUHASEBE VE CEZA! – Sıraç METE SMMM
MUHASEBE VE CEZA! – Sıraç METE SMMM
Bir market açacağınızı düşünün. Marketinizde 10 işçi çalıştıracaksınız. Bu marketinizin resmi olarak faaliyete başlaması için öncelikle maliyeye işe başlama bildirimi yapmanız gerekir. Başlamayı verdiğiniz gün defter tasdik etmeniz gerekiyor. Tasdik ettirmezseniz CEZA.
Yine aynı gün E- Tebligat' a başvurmanız gerekiyor. Başvurmazsanız CEZA.
İşyeri adınıza kayıtlı değil ise mülk sahibi ile kira kontratı yapacaksınız Bu sözleşmenin damga vergisi var. Vermezseniz yine CEZA...
Başlamayı verdiniz vergi levhanızı aldınız bu sefer oda kaydı yapmanız gerekiyor ayrıca belediyeden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı almanız gerekiyor almazsanız CEZA.
Hadi bir şekilde bunları cezasız hepsini yaptınız vergi levhanızı alıp işlerinize astınız. Ya Allah Bismillah deyip işlerinizde kullanacağınız raflar, mallar, dolapları aldınız. Bu aldığınız mallar 7.000 ₺ ve üzerinde ise ödemeleri Banka yolu ile yapmanız gerekiyor yoksa yine CEZA.
Bu arada işyerinizde perakende satış olduğu için Yeni nesil yazarkasa almanız için 30 gün süreniz var (bazı yerler 60 gün) Almazsanız yine CEZA.
Bu işyerinizde işçi çalıştıracaksınız; en geç çalıştırmadan bir gün öncesinden SGK'ya bildirimde bulunmanız gerekiyor. Yoksa asgari ücret tutarında bir CEZA.
Bildirgeyi verdiniz SGK dosyanızı açtınız, Bu sefer işçinin işe giriş bildirgesiyle bildirmeniz gerekiyor yoksa CEZA.