KAO’DAN KAMUOYUNA
KAO’DAN KAMUOYUNA
Son 2 günde 34 şehit, 35 yaralı verdik. Son 2 haftanın toplamındaki şehit sayımız 55 civarında, yaralı sayımız 60-70’i buldu. Ortada dolaşan başka rakamlar var; bunlar doğru mu, değil mi yada ÖSO ve SMO ile mi, değil mi bilemiyoruz. Bildiğimiz, rakamlar önem arzetse de maalesef şehitlerimizin fazla önem arzetmediği hissine kapılmamızdır.
“Şehitlerin kanı yerde kalmayacak, intikamları alınacak” sözleri kimleri rahatlatıyor, bilemeyiz ama biz acayip derecede rahatsızız:
1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin terörle ve terör unsurlarıyla mücadelesinde yanındayız. Sınır güvenliğini sağlama noktasında aldığı ve alabileceği tedbirlerin arkasındayız. Ama bunun ortak akılla yapılması gerekir.
2. Şehitlerimize sebep olan güçler kimlerse tam hesap sorulmalıdır. Rejim Güçleri’nin hem arkasında, hem ortasında, hem önünde Rusya’nın olduğunu bildiğimiz halde neden Rusya’dan hesap sormuyoruz?
3. 5-6 Mart’ta Erdoğan’la Putin arasında yapılacak görüşmeyi niye iptal etmiyoruz. İki haftada hem Suriye hem de Libya’da 60’a yakın şehit vermemize sebep olan Rusya Askerî Heyetleri ile müzakereleri askıya almak gibi bir tedbir niçin düşünülmez?
4. Tek bir günde gelen 33 şehit için yas ilân edilmeyecekse bu ‘y’, ‘a’, ‘s’ harfleri ne işe yarıyor?
5. Perşembe gecesinden Cuma günü için okunan selâları şehitlerimizden niçin esirgedik. Diyanet , İdlip Şehitlerini hutbe konusu yaptı sağolsun ama gıyabî cenaze namazları hep başka milletlerin kayıplarında mı kılınacak?
6. NATO’nun âcil toplantısı doğru bir hareket te TBMM niçin ‘acil toplantıya çağrılmaz?
7. Millî birlik ve beraberlik demek feci şekilde katledilen ve cenazelerini bile nakilde büyük zorluklar yaşadığımız Anadolu evlatları için TV’lerdeki dizileri, yarışma programlarını; Lig müsabakalarını ve sâir etkinlikleri iptal ederek acıyı ruhumuza banarak ortak hissiyatı yaşatmak değil miydi?
8. Sığınmacıların salınması ne kadar sıkıntıda olduğumuzun göstergesi; peki 9 yıldır demografik dengemizin bozulmasının millî bütünlüğümüzü tehdit ettiğini söyleyenlere özrü bırakın bundan sonra danışılacak mı?
9. STK’lar, sendikalar ve meslek odaları “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”li yürüyüşler için izin mi bekliyor.
10. Askerimizin hava desteği olmadan ve kara bağlantısı olmayan yerlere sürülmesi nasıl bir taktiktir?
Canımız ciğerden yandı. Ne Amerika ne Rusya, büyük devletlere güvenilemeyeceğini çok acı bir şekilde bir daha tecrübe ettik. Birbirimize sahip çıkmaktan başka çıkışımız yok. Ama böyle zamanda bile muhasebe yapmayacaksak tarih bizi tekerine toz yapar.
Kanın, gözyaşının ve göç hareketlerinin hiç eksik olmadığı Balkanlar – Kafkaslar – Ortadoğu üçgeninin orta yerinde yaşıyorsanız herkesten daha fazla akıl ve strateji üretmeniz lâzım gelir. Lütfen futboldan yaşamın her alanına yayılan siyasî tarafgirlikleri şehit cenazeleri söz konusu olduğunda yutun. Ve başka şehit cenazeleri görmemek için kolektif aklı kullanarak sinerji üretelim.
O da sivil hayatta emir-komutayla olmaz, sorgulamayla ve bilinçli destekle olur.
Son olarak; Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında “Reis bizi Afrin’e götür” diyenleri hep beraber İdlip’te Mehmetçiğimize sivil kalkan olmaya çağırıyoruz. Bari bir işe yarayalım ve sessiz yapraklar gibi düşen çocuklarımızın sınır boylarına yayılan kokusunu duyumsayalım.
KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI
Yönetim Kurulu
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.