
Bizkandırayız Şiir Topluluğu Şiir Akşamlarına devam ediyor.
7 Ocak 2020 Salı / Bizkandırayız Şiir Topluluğu Kandıra’da Şiir Akşamlarına devam ediyor.
Açılışta konuşan Aygün Aynagöz daha önceki çalışmalarda aramızda bulunan ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Dilber Dinç’i anarak çalışmalarının devam edeceğini bildirdi.
Sağlığımız ve Aşılar – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
Sağlığımız ve Aşılar – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN Bakterıyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı
Son yıllarda aşılarla ilgili zıt fikirlerle çok karşılaşmaktayız.Aşıların faydalı olmayıp bazı kronik hastalıkların sebebi olduğuna kadar giden iddialar bunlardandır. Bu sebeple koruyucu çocuk aşılarını bile reddeden insanların olduğunu basın-yayın kuruluşlarının haberlerinden okumaktayız.
Günümüzde her bilginin kolayca yayılabilme özelliği sebebiyle doğru veya yanlış olduğuna bakılmaksızın kontrolsüz bir bilgilenme ile karşı karşıyayız. Temel bilgilerdeki yetersizlik durumunda, bu bilgilerin yanlış yorumlanması sebebiyle, bazı insanlar yanlış davranışlar gösterebilmektedir. İşte aşı konusu da bunlardan biridir.
Aşıların bulunması ve uygulanması tıp tarihinde devrim özelliği taşıyan bir gelişmedir. Aşılanmanın getirdiği bağışıklık, özellikle bulaşıcı bazı enfeksiyon hastalıklarına karşı, halk sağlığı alanında çok önemli ileri imkanlar sağlamıştır. Aşılar, çiçek, çocuk felci, kızamık gibi çok bulaşıcı olduğu için salgınları ile korkutucu olan, ölüm ve sakatlıklar bırakan; kuduz, tetanoz gibi dehşetli ızdırapları ve acılar içinde ölümlere sebep olan hastalıklarla mücadele ve korunmada önemli imkanlar sağlanmıştır. İnsanlar için tehlikeli, tıp adamları ve tüm sağlık hizmeti çalışanları için korkutucu olan bu ve diğer bazı hastalıklar aşılar sayesinde günümüzde sorun olmaktan çıkmıştır.
Nurhan Yaprak’a plaket..
29 Aralık 2019 Pazar / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu İstanbul Beykoz’da toplandı.
KASIM SÜLEYMANİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİ – Ruhittin SÖNMEZ
KASIM SÜLEYMANİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİ – Ruhittin SÖNMEZ
Kasım Süleymani çoğu yorumcuya göre İran’ın ikinci adamı sayılıyordu. Süleymani ve İran’ın Irak'ta oluşturduğu Haşdi Şabi örgütünün ikinci adamı ABD füze saldırısı ile öldürüldü. Bu olay zaten karışık olan Ortadoğu dengelerini bir kere daha değiştirdi. Bir İran/ABD savaşı hatta üçüncü dünya savaşı ihtimali üzerinde tartışılıyor.
Kasım Süleymani İran'ın, Irak, Suriye, Lübnan ve Afganistan'daki askeri operasyonlarını yöneten Kudüs Gücü Komutanı idi. Buralarda ABD’ye ciddi sıkıntılar yaşattı.
Haşdi Şabi örgütünün organizasyonuyla, Bağdat'taki Amerikan Büyükelçiliği basılmış ve ateşe verilmiş olması ABD için aradığı bahaneyi verdi. 10 kilometrekarelik "yeşil bölge"nin ortasında bulunan kale gibi korunaklı Büyükelçilik binasının basılması, ABD için gurur kırıcı bir olaydı.
ABD belki de iç politikasının belirlediği bir zamanlama ile (Trump’ın azledilme sürecinde güç kazanma amacı ile) bu sert karşılığı verdi.
Kasım Süleymani’nin öldürülmesi karşısında Türkiye’de tepkiler tereddütlerle dolu ve çok çelişkili oldu.
ABD’nin bu eylemini “İran’ın egemenlik haklarına saldırı” sayarak, “bu saldırıyı meşru görürsek, yarın işine yaramadığı zaman Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı veya başka üst görevlerde bulunan birine suikast düzenlemesini de meşru mu sayacağız? diye düşünenler de var..
“Süleymani Türk ve Türkiye düşmanıydı” deyip sevinenler de..
“Konuyu Şiilik-Sünnilik açısından değerlendirenler” de var.
Arslan Bulut gibi “Meselenin Şiilik-Sünnilik açısından görülmesi, Amerikan saldırısını desteklemek anlamına gelir. Oysa İran Türkiye'nin komşusudur ve İran halkının yarısı Türk'tür. İran'a yönelik büyük bir Amerikan saldırısı, aynı zamanda Türklere yönelik bir saldırı demektir. Konuya Türklük açısından baktığınızda durum budur” diyenler de..
Hangi açıdan bakarsak bakalım, olayın Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) içinde bir parça olduğunu asla unutmamalıyız. Bu olaydan sonra ABD’nin Irak’a iyice yerleşeceği ve BOP’un İran ayağının uygulanması sürecinin başlayacağı kanaatindeyim. Yani İran artık Irak ve Suriye benzeri gelişmelerle parçalanmaya çalışılacak.
Fakat İran köklü bir devlet geleneği olan, daha gelişmiş bir ülke. Yani kolay lokma değil. İran’ın Suriyeleşmesi çok daha sancılı olacak. Türkiye de bu sancıdan etkilenecek.
Bu hafta sonu Omega Cafe Bistro’dayız..
4 Ocak 2020 Cumartesi / Bu hafta sonu Prof.Dr. Mehmet Bayrak hocam ve Günay Gülcü ağabey ile birlikte Cumhuriyet Parkı içindeki Omega Cafe Bistro’da toplandık.
Gazeteci – Yazar Oğuz Çetinoğlu’na plaket…
29 Aralık 2019 Pazar / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu İstanbul Beykoz’da toplandı.
Akcan Ailesine misafir olduk..
5 Ocak 2020 Pazar / Bu akşam Fevzi Genç ve eşi ile birlikte Akcan Ailesine misafir olduk.
Prof. Akgül; “Elimizdeki kaynakları doğru kullanmıyoruz”
29 Aralık 2019 Pazar / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu İstanbul Beykoz’da toplandı.
İnsana dost, fikre dost mottosuyla kültür faaliyetleri yürüten Akça Koca Kültür Platformu 5 yaşına girdi. Beykoz korusu içindeki eski Hasır Restoranda gerçekleşen toplantıda;
Dilber Dinç büyüğümüzü de kaybettik..
5 Ocak 2020 Pazar / Kaybetiğimiz değerli büyüğümüz Dilber Dinç yarın 6 Ocak 2020 Pazartesi günü ÖĞLE namazına müteakip Kandıra Şefik Camiinden ebediyete uğurlanacaktır.
Kandıranın Ulu Çınarı değerli büyüğümüze Allah rahmet eylesin.
Arif Nihat Asya’ya Allah rahmet eylesin..
Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904 tarihinde İstanbul’un Çatalca ilçesine bağlı İnceğiz köyünde dünyaya gelir. O zamanlar Mehmet Arif adıyla anılan şair, Ziver Efendi ile Fatıma Hanım’ın tek çocuğudur ve yedi günlük bebekken babası vefat eder. Annesi, üç yıl sonra Osmanlı ordusunda görevli Filistinli bir subayla evlenir.
Arif Nihat, annesiyle birlikte Filistin’e götürülmek istenir, fakat bu talep dedesi İbrahim Tevfik Efendi tarafından reddedilir ve dedesinin himayesinde kalır. Kısa bir zaman sonra babaannesi vefat eder ve göçebe hayatı başlar. Bazen halasının, bazen de kendisinin amca dediği, babasının amcasının yanında kalır. Arif Nihat, bu himaye ediliş macerasını: “Babamdan dedeme, dedemden halama, halamdan amcama kaldım. Sonunda amcamdan halama dönmüş ve halamdan millete kalmışım.” sözleriyle özetler.
Mehmet Arif, Bolu Sultanisi’nde okur ve burada ikinci devre kaldırıldığı için 1920 yılında Kastamonu Sultanisi’ne nakledilir. Kastamonu yılları Arif Nihat Asya için çok önemlidir. Kastamonu, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli merkezlerinden biriydi. İşgale karşı direnişe ve milli mücadeleye katılmak için İstanbul’dan İnebolu yoluyla Anadolu’ya geçenlerin uğrak noktasıydı. Arif Nihat, burada konaklayan vatanseverlerin toplantılarına katılır, konuşmalarını dinler. Daha sonra Milli Eğitim Bakanı olacak Mustafa Necati Bey ile burada tanışır.
Kastamonu’da Açıksöz ile Gençlik adlı mecmualarda ilk şiirlerini yayınlar. Bu şiirlerde Mehmet Arif ve A. N. (Ayın Nun) imzasını kullanır. Bu ilk şiirlerindeki dil sade ve akıcıdır. Aruz ve hece vezni ile şiir yazmakla beraber, bazen serbest vezin kullanır.
2019 yılına veda ederken – Mesut UĞUR
2019 yılına veda ederken – Mesut UĞUR 31-12-2019
Kıymetli dostlar,
Yıl sonu veda yazısı yazma alışkanlığımı sürdürmek için beynim aralık ayı başından beri telkinde bulunuyor. 2019 yılı nasıl geçti, neler yeni yazacağım yazının içinde olmalı diye genelde araç kullanırken aklıma geliyor. 2019 yılı film şeridi gibi gözümün önünden akıp gidiyor. Aklıma gelenleri unutmadan yazmalıyım diye kendi kendime telkinde bulunuyorum. Öncelikle 2018 vedası için yazdığım yazıyı bir okuyayım dedim. Tabiri yerindeyse 8 sayfa döktürmüşüm. 2018 yılı için güzel bir kayıt olmuş. 2019 bana neleri öğretti? Daha önce öğrendiklerimden değişenler oldu mu? Ben bildiklerimi istediğim şekilde paylaşabildim mi? Değişim ne kadar basit ne kadar zor? Ülkemizin içinde bulunduğu durumla alakalı ve dünyadaki gelişmeleri takip etmek için seminerlere, çalıştaylara, kongrelere, fuarlara katıldım. Literatür okudum. Yazılı, görsel ve sosyal medyayı izledim. Bunları irdelemeden önce bana kritik düşünmeyi öğreten Prof. Dr Frederic Vester’den bahsetmek isterim.
Prof. Vester geliştirdiği düşünme tekniği ağ düşünme tekniğidir. Almancası Vernetztes Denken, İngilizcesi Network Thinking dir. Bu tekniği öğrenenler yaptıkları bir işin başka işlere nasıl etkisi olabilir, etkileşimi nedir öğrenirler. Prof Vester bu düşünme tekniğini öğretmek için kişisel bilgisayarda çalışan “ECOPOLICY” diye sibernetik strateji oyunu geliştirmiştir. Hayatımda aldığım 3 bilgisayar oyunu budur. Önce MS-DOS işletim sisteminde çalışan sürümünü almıştım. Windows işletim sistemi çıkınca Almanca sürümünü aldım. Sonra çevremdekiler Almanca bilmiyor diye İngilizce sürümünü aldım. 1990 ların başında bu oyunu Türkiye’deki siyasilere ve bürokratların eğitimi için kullanma hedeflerim vardı. Ama kurduğum işler profesyonel yönetici eğitimiyle alakalı olmadığı için bu hayalim gerçekleşmedi. Kendi yaşamımda dünyayı değerlendirirken ağ olarak düşünme tekniklerinden çok istifade ettim ve halende etmekteyim. Bu beni sanırım faklı yapıyor. Birçokları beni müzmin muhalif olarak görebilirler. Oysa benim amacım muhalefet yapmak değil; yapılan eylemlerin daha farklı nelere nasıl etki edeceğini göstermektir. Tabi bu muhakemeleri yapmak için insanın belirli ölçüm mesnetleri olmalı. Bir örnekle anlaşılır şekle getirmek istiyorum: İGDAŞ’ın sloganı “Gökyüzüyle arkadaş”. Bundan kasıt havayı kirletmiyor demek. Doğalgaz diğer fosil yakıtlara göre daha az emisyon çıkarsa da sonuçta fosil yakıt. Karbon içerir, kükürt içerir.
Akça Koca Kültür Platformu 5 yaşında
29 Aralık 2019 Pazar / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu İstanbul Beykoz’da toplandı.