
İsmet SARIBAL hocam “KANDIRA KAZA DEÂVİ MECLİSİ TUTANAKLARI” kitabı için teşekkürlerimi sunarım.. Sağolsun..
İsmet Sarıbal hocamız 2019 yılında Kartepe!de gerçekleşen “Uluslararası Milli Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli Tarihi – Kültürü Sempozyumu”nda tebliğini sunmuş. Sonrasında da sunduğu tebliği kitap haline getirmiş. Lütfetti, geçen hafta içinde de kitap adresime ulaştı.
Yılmaz Açar kardeşimizi de kazada kaybettik.
Yılmaz Açar'ı kazada kaybettik.
Kaza saat 11.15 sıralarında, İzmit-Kandıra yolu Kocaeli F Tipi Cezaevi mevkiinde meydana geldi. İzmit istikametine gitmekte olan Adem Yılmaz Açar (51) idaresindeki 41 LC 671 plakalı otomobil ile Kerami Duymuş idaresindeki 41 ADK 990 plakalı cip çarpıştı.
Çarpma sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
Kandıra Kocabayramlar Mahallesi sakinlerinden Yılmaz Açar kardeşimize Allah rahmet eylesin.
Suriye’de Rus yayılmacılığı… / Prof.Dr. Atila BİTİGEN
Suriye'de Rus yayılmacılığı... / Prof.Dr. Atila BİTİGEN
Yeni Rus imparatorluğu jeopoltiğini yazan teorisyen Alexander Dugin'dir. Rusya en başlangıçta imparatorluğa benziyordu. Çeşitli kabile ve halkları birleştiriyordu. Fakat bu halklar tek biçimli nüfusa dönmedi. İlk Rusya prensi Rürik zamanından şu ana kadar Rus - Rusya - SSCB - Rusya Federasyonu çok milletli bir devlettir. Tek bir millet, yani homojen kültür, politik, dil, sosyal birlik meydana çıkamadı. Post-modern Rusya için eşsiz bir imkânı sağlıyor: İleri atılarak biz ‘Avrupalı Batı’nın önünde çıkıp gidebiliriz. Avrupa zar zor bu noktaya ulaşarak Avrupa Birliği'ni kurdu. Biz ise ara aşamaları atlayarak beklenmeyen bir adım atabiliriz. Geçmiş yüzyılın başında biz benzer bir şey yaptık: Uzun ve can sıkıcı olarak gereksiz kapitalizm kurmasından vazgeçerek komünizme adım attık. Bir biçimlenme atlanmıştı. Bu olayın kendisinde artık post-modern elemanı vardır. Avrasya ittifakı projesinin manası, yeni tarihsel aşamada deneyin tekrar edilmesidir. Bu kapının anahtarı ise ‘demokratik imparatorluk'tur – Avrupa Birliği kadar demokratik. Adı demokratik olsa da Rus İmparatorluğu hayalinin yeniden ihyasını amaçlamaktadır.
Vedat Akalın ağabey de vefat etti..
8 Mart 2020 Pazar / Kandıra eşrafından Vedat Akalın ağabey vefat etti.
Bugün İKİNDİ namazına müteakip Kandıra ORHAN Camiinden ebediyete uğurlanacak..
Komşumuz Vedat ağabeye Allah rahmet eylesin. Ailesi ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.
---------
eşraf
- bir yerin varsıl ve tanınmış, ileri gelen, sözü tutulan, etkili kişileri. TDK
Kocaeli Kandıralılar Derneği
Kocaeli Kandıralılar Derneği 11 Ocak 1994 tarihinde 11 müteşebbis tarafından İzmit’te kuruldu.
Kuruluştan günümüze; Belediye Başkanlarımız;
- Ercüment Şahin / 1994-1999
- Ecz. İsmail Genç / 1999-2004
- Mustafa Öğren / 2004 -2009
- Cengiz Kan / 2009 - 2014
- Ünal Köken / 2014 – 2019
- Adnan Turan / 2019 yılında Kandıra Belediye Başkanı seçildi ve görevi devam ediyor.
Kaymakamlarımız;
M.Hulusi KAYA 15.09.1991 - 06.09.1995
Cumhur Güven TASBAŞI 07.09.1995 - 24.08.1998
Şaban BALCI 12.10.1998 - 13.10.2003
Mehmet SARICAN 13.10.2003 - 04.03.2007
Hamza ERKAL 19.10.2007 - 18.08.2012
Oktay ERDOĞAN 19.08.2012 – 28.06.2015
İsmail ÇİÇEK 07.08.2015 - 24.11.2016
Mehmet SOĞUKPINAR 01.12.2016 – 19.09.2017
Mehmet ÜNAL 19.09.2017 – ….
Kocabayramlar da, fırından çıkan sımsıcak pideleri özlemişiz..
5 Mart 2020 Perşembe / Kocabayramlar’dayız.. Bugün Çiğdem gelin önce pideleri pişirdi, sonrasında da mis gibi ekmekleri..
BATI’NIN SAVAŞ AHLAKI – Ruhittin SÖNMEZ
BATI’NIN SAVAŞ AHLAKI – Ruhittin SÖNMEZ
ABD’nin 26. Başkanı Theodore Roosevelt (1901-1909) Amerikalılar tarafından en sevilen ABD başkanlarından biridir. Roosevelt Başkan olmadan 5 sene önce yazdığı kitabında, Kızılderili Soykırımının haklılığını savunmak için kurduğu şu cümleler Batı’nın savaş ahlakını yansıtır:
“Bu büyük kıta, sefil vahşilerin avlakları olsun diye bırakılamazdı. Savaşların en erdemlisi vahşilerle yapılan savaştır.”
ABD’nin 26. Başkanı’na göre, beyaz ve tercihen Germen kökenli halklardan oluşan “Medeniyet cephesi” ile “en aşağılık kovboydan bile ahlaksız” olan Kızılderililerin oluşturduğu “vahşet cephesi” arasındaki ırksal mücadele kaçınılmaz bir olaydır.
Roosevelt’in biz Türklere bakışı da çirkindir: “Müslümanların Hıristiyanlar karşısındaki zaferlerinin her zaman belayla sonuçlandığı görüldü. Türklerin zaferlerinden mutlak kötülükten başka bir şey çıkmadı.”
Roosevelt “Medeni Cepheyi” oluşturanların Kızılderililer, Rus ve Tatar, Yeni Zelandalılar gibi topluluklara yaptıkları şeyler korkunç olsa bile sonuçta “muazzam bir medeniyetin temelini attıklarını” söyleyerek, bu kötülüklerini meşrulaştırıyor.
“’Kızılderili’nin iyisi, ölü olanıdır’ diyecek kadar ileri gitmiyorum ama on tanesinden dokuzu için de bunun böyle olduğunu biliyorum. ‘İyi’ olan onuncu Kızılderili’nin akıbeti de umurumda olmaz” diyebilen bir adam bu.
Roosevelt’in bu sözleri bugün de ABD’nin ve kendilerini “medeniyet cephesi” görenlerin dünya görüşünü yansıtıyor. Onlar hala dünyanın bütün petrol, gaz, maden gibi kaynakları ile su, toprak, denizlerini kendilerinin doğal hakkı olarak görürler.
Amerika’da bu yüzden Ortadoğu, Afganistan, Libya gibi yerlerde savaşan askerlerini temsil eden oyuncaklar yapılır, filmlerde özel karakterler yaratılır. Onları “ülkemizin başka ülkelerdeki petrol çıkarlarını koruyan kahramanlar” diye tanıtır ve sevdirirler.
İsmail Sarıca, Kandıralı Muzaffer Uyguner’i anlattı
3 Mart 2020 Salı / KANDIRALI ŞAİR VE YAZAR DA VARMIŞ DUYDUNUZ MU?
Sedat Baykara büyüğümüze geçmiş olsun
4 Mart 2020 Çarşamba / Sedat Baykara büyüğümüz bugün (5 Mart Perşembe) Acıbadem Hastanesinde operasyon geçirecek.
Mutad Pazar buluşması Omega Cafe Bistro’da..
29 Şubat 2020 Pazar / Bu Pazar günü Cumhuriyet Çocuk Parkında ki Omega Cafe Bistro’dayız..
Şiirlerin ve ‘Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Kılavuzluğunda Adım Adım Edirne (I) – Fazlı KÖKSAL
Şiirlerin ve ‘Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Kılavuzluğunda Adım Adım Edirne (I) – Fazlı KÖKSAL
Teftiş Kurullarında bir gelenektir. Müfettişlere emekli olacakları yıl gitmek istedikleri bir yerde görev verilir. 15.Ekim.2019 Tarihinde yaş haddinde emekli olacağım için, 2019 ortalarında konu açılınca Teftiş Kurulu Başkanına teftişe Edirne’ye gitmek istediğimi söyledim. 40 yılı aşan memuriyet hayatımda 81 vilayetimizden 79’una görevli olarak gitmiştim… Şırnak ve Edirne’yi görmek kısmet olmamıştı… Şırnak neyse de, Türkiye’nin Serhat kenti, Osmanlı’ya başkentlik etmiş, yağlı güreşler deyince akla gelen, ülkemizin en muhteşem camisini bağrında barındıran Edirne’ye nasıl olmuş da gitmemiştim? Bu soruya, “kısmet” dışında bir cevap vermek mümkün değildi…
Doç.Dr. Süleyman Coşkuner hocamın ŞEHİT KOMANDO ER MURAT AKMAN ile ilgili paylaşımı ilgi ve dikkatlerinize..
Doç.Dr. Süleyman Coşkuner hocamın paylaşımı ilgi ve dikkatlerinize..
ŞEHİT KOMANDO ER
MURAT AKMAN...1996
Adını ve hikayesini tesadüfen öğrendiğim , tarihe bir mektupla muazzam bir not düşmüş şehit asker .
Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terkedilmiş ve çocuk esirgeme kurumunda büyümüş olan Murat Akman ne kadar istemese de 18 yaşına geldiğinde evi bildiği kurumdan ayrılmak zorunda kalmış .Ancak kurumda ki öğretmeniyle bağlantısını hiç koparmamış ve orada ki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapmış.
Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için kuruma göndermeye başlamış .
Çıktıkları operasyonlar da hayati tehlikesi olması sebebiyle her operasyon öncesi son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet etmiş .
Murat Akman'ın geri dönmediği bir operasyon sonrası son mektubunu teslim ettiği arkadaşı mektubu verdiği adreste ki arkadaşına ulaştırmış . Mektup arkadaşı tarafından Murat Akman'ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredilmiş ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat'ın büyüdüğü çocuk esirgeme kurumuna bağışlanmış .Ve mektup gazete de yayınlanmış