
Damlalıkta yetişen sebze ve çiçekler..
7 Temmuz 2020 Salı / Kocabayramlar’da evin hemen kenarındaki damlalıkta yetişen mevsim sebze ve çiçekleri..
Ahıskalılar Vakfı Başkanı Mehmet Oğuz ağabey vefat etti..
5 Temmuz 2020 Pazar / Ahıskalılar Vakfı Başkanı Mehmet Oğuz, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Ahıskalılar Vakfı Başkanı Mehmet Oğuz, evinde sabah saatlerinde rahatsızlanarak Beylikdüzü'nde hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçirdiği öğrenilen Oğuz, yapılan müdahalelere rağmen vefat etti. Oğuz için İhlas Marmara Evleri 1. Kısım Camii'nde yakınlarının katılımı ile sosyal mesafe kurallarına uyularak saat 15.00'de cenaze namazı kılındı. Ardından Oğuz'un naaşı Eyüpsultan Mezarlığı'nda bulunan aile kabristanlığında defnedildi.
Mehmet Oğuz ağabeye Allah rahmet eylesin..
Sanayici Selçuk Uztürk’e, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ -10 (28.03.2018/20.06.2020)” kitabı..
8 Temmuz 2020 Çarşamba / Kocaeli Kandıralılar Derneği Denetim Kurulu Başkanı Ahsen Okyar yeni yayınlanan “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ -10 (28.03.2018/20.06.2020)” kitabını Kandıra’da faaliyet gösteren ve deniz salyangozlarının işlendiği Martaş Marmara Gıda A.Ş Genel Müdürü Selçuk Uztürk’e takdim etti.
Lotus Çiçeği
Ruhsal Uyanışın Sembolü: Lotus Çiçeği
En çok kullanılan sembollerden biri olan lotus çiçeği, ruhsal temizliği simgelemektedir. En temiz çiçek olma özelliğini taşıyan Lotus nerede yetişir? Nasıl bakılır ve ne anlama gelir? Tüm soruların yanıtları bu yazıda..
Lotus çiçeği bir su bitkisidir. Suyun yüzeyinde, toprak gereksinimi olmadan yaşar. Tertemiz yaprakları ve güzel çiçeği ile bulunduğu kirli sularda hemen belli eder kendini. Hem duygusal hem de madden fayda sağlayan bir bitkidir. Eşi ve benzeri olmayan bir çiçektir anlayacağınız. Peki lotus nasıl bir çiçektir? Biraz daha derinden inceleyelim!
“medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ -10 (28.03.2018/20.06.2020)” kitabı dağıtılmaya başladı
7 Temmuz 2020 Salı / Kocaeli Kandıralılar Derneği kurucularından Sanayici Günay Gülcü, yeni yayınlanan “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ -10 (28.03.2018/20.06.2020)” kitabını Kuyumcu Kamil Yılmaz’a takdim etti.
Fazilet Değer hocamı da kaybettik..
Kandıra Ortaokul öğretmenlerimizden FAZİLET DEĞER hocamızın vefat haberini sınıf arkadaşım Şahver Özpınar Oruç bugün sosyal medyada paylaşmış..
Sevgili Fazilet Değer hocama Allah’tan rahmet diler, çocuklarına ve yakınlarına baş sağlığı ve sabır dilerim.
1967- 1970 döneminde Kandıra Orta Okulunda okudum.. Çok güzel ve bilgili insandı..
Mekanı cennet olsun..
Evimizin hemen damlalığında..
21 Haziran 2020 Pazar / Kocabayramlar da hemen ön ve küçük bahçemiz.. Cacık ve kabakları toplamaya başladık..
KIŞ KIŞLIĞINI YAPMAKTAN VAZGEÇMEZ – 1 / Süheyl ÇOBANOĞLU
KIŞ KIŞLIĞINI YAPMAKTAN VAZGEÇMEZ – 1 / Süheyl ÇOBANOĞLU
Sözde müslüman din kardeşlerimiz olan Mısır, Suudi Arabistan, BAE (Birleşik arap Emirlikleri), küresel komplonun maşası olmuş, Akdeniz Egemenlik alanları, Ege, Suriye, Libya, PKK/PYD-terör vs. gibi her alanda Türkiye’nin aleyhine, musevi İsrail, hristiyan Rum-Yunan ikilisi, ABD, Fransa ve diğer AB üyeleri ile işbirliği yapmaktalar… Yaşadıkları mezalim nedeniyle Türkiye’den başka kimsenin doğru dürüst sahip çıkmadığı Filisti’in de bu ekibe katılması kapak olmuş…
Ailemizin büyüğü; Şadan Kürekçioğlu
3 Temmuz 2020 Cuma / Akşam üzeri Ahmet Ferda Kürekçioğlu yeğenim, annesi Şadan Yengemiz hanımefendi ile birlikte çardağın önünde arabadan indi.
Pideler hazır, ekmekler de pişmek üzere fırında..
2 Temmuz 2020 Perşembe / Faize yengemiz torunu Zeynep ile birlikte fırın yakmış.. Biraz sonra önce mis gibi çeşit çeşit pideler, sonrasında da taze ekmek yemeğe hazır hale gelecek..
Çocuğunuz; / Üstün DÖKMEN
çocuğunuz; / Üstün DÖKMEN
– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün…ama, sınıfın birincisi olsun.
– Varsın,kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin…ama, öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “ Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin…ama, yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın…ama, sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir,bilmesin,
– Başın sağ olsun ne demek, anlamasın,
– Geçmiş olsun kime denir,niçin denir, haberi olmasın,
– Uğurlar olsun, ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama… karneleri süper olsun.
– Evet…varsın, tek dostu olmasın…ama, iyi gelir getiren bir mesleği olsun…öyle mi…
HOŞSEDA BIRAKTIN NURİ AVCI
HOŞSEDA BIRAKTIN NURİ AVCI
Ataları Balkan kökenli, yerleşim yeri İzmit
Sabah kahvaltısında yerdi, taze gevrek simit
Sosyal yapısı çalışkan, kişiliğinde kararlı huyu
Yemek arası arar, istekle içerdi çene suyu.
Ali Balkaya büyüğümüzü kaybettiğimiz 9 yıl olmuş..
Kocaeli Aydınlar Ocağı Kurucu üyelerinden Ali BALKAYA vefat etti.
Değerli büyüğümüz bugün (3 Temmuz 2011 Pazar) İKİNDİ namazına müteakip İzmit YENİCUMA Camiinden ebediye uğurlanacaktır. Taziye için oğlu Makine Mühendisi Ahmet BALKAYA..
Ali Amcamıza Allah'tan rahmet, Ahmet Bey başta olmak üzere ailesi, yakınları ile Aydınlar Ocağı üye ve gönül dostlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Ahsen OKYAR
3 Temmuz 2011 Saat: 11.04 paylaşıldı..
Değerli büyüğüme Rabbim rahmeti ile muamele eylesin..
Z Kuşağı – Alptekin CEVHERLİ
Almış başını bir ‘Z Kuşağı’dır gidiyor… ‘Z Kuşağı şöyle, Z Kuşağı böyle, şöyle düşünüyorlar, şunu istiyorlar’ diye bilen bilmeyen konuşuyor… ‘Eski gençler şöyleydi, daha eskileri böyleydi’ diye de ahkâm kesiyor birileri…
Elbette genç bir insan ile orta yaşlardaki birinin hayata bakış açıları farklıdır. Orta yaşları geçmiş ve yaşlılığa doğru adım atmış olanların ise daha da farklıdır. Çocukluk ve yaşlılığın ileri evreleri sanki farklı mıdır ki? O dönemlerde de insanların hayattan beklentileri ve istekleri ciddi farklılık göstermez mi?
‘Tecrübe’, yediğimiz kazıkların toplamıysa ve idealizm, sistem tarafından törpülenerek eviriliyorsa, standardize edilmiş bir kuşaktan söz edilebilir mi?
Okula gitmezken korktuğunuz ‘öcü’ ya da karanlık, okul çağlarındaki öğretmen korkusu, iş hayatına atılınca çok gülünç gelmiyor mu? Emekli olunca da, şu andaki korku ve endişeleriniz gülünç gelmeyecek mi?
Bugün böyle de geçmişte farklı mıydı? Osmanlı ya da Selçuklu döneminde yazılan kitaplarda ‘Ne olacak bu gençliğin hali?’ ifadeleri yok mu sanıyorsunuz? Ya da Haçlı Seferleri Avrupası’nda gençlerin Hristiyanlığa karşı duyarsız olduğundan tarihi kitaplarda şikâyet edilmiyor mu?
Eee, o zaman nedir şu ‘Z Kuşağı’ mevzu? Efendim, eski gençler şöyle düşünür, böyle davranırlardı. Artık gençler farklı ‘düşünecekler…’