Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
18Ara/200

Yasin Özeçik ağabeyi de kaybettik..

indir

17 Aralık 2020 Perşembe / Derince Belediyesi eski meclis üyesi 69 yaşındaki Yasin Özeçik ağabeyi de kaybettik.  İstanbul'da özel bir hastanede tedavi gören 5 çocuk babası Özeçik, hayatını kaybetti.

80’li yıllarda Yasin Özecik ağabey Yönetim Kurulu üyesi olarak hizmet verirken bende Selüloz–İş Genel Merkezi’nde Genel Mali Danışman olarak birlikte çalışmıştık.

Allah rahmet eylesin..

18Ara/200

Dün; Şeb-i Aruz..

indir

17 Aralık 2020 Perşembe / Bugün Şeb-i Aruz.
Mevlana'nın ölüm yıldönümü... Allah rahmet eylesin..
Kategori: Mesaj Yorum yok
18Ara/200

PROF.DR. SÜLEYMAN YALÇIN: TÜRK – İSLAM SENTEZİ’NİN AYDINLAR OCAĞI

20091111151644

PROF.DR. SÜLEYMAN YALÇIN: TÜRK - İSLAM SENTEZİ'NİN AYDINLAR OCAĞI

18 Aralık 2016 tarihinde ebediyete uğurladığımız Prof.Dr. Süleyman Yalçın hocama Allah rahmet eylesin.. Güzel insandı. Her zaman sıcak ve samimi yakınlığını gördük.

Süleyman Yalçın, 1926 senesinde Büyükanafartalar Köyünde dünyaya geldi. Anne tarafı Karesi Türklerindendir. Dedesi Hamit Sabri, Osmanlı ordusunda görevli, Balkanlar ve Çanakkale gibi birçok yerde görev yapmış bir askerdir.

İlk ve ortaokul eğitimini Çanakkale’de tamamlayan Yalçın, 1944 senesinde Kabataş Lisesi’nden, 1950 senesinde de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’nde asistanlık ve doçentliğini tamamlayan Yalçın 1973 ve 1988 seneleri arasında profesör olarak öğretim üyeliği görevini sürdürdü.

Düşünce, sanat, edebiyat, kültür ve medeniyet merkezli birçok faaliyetin içinde yer alan Yalçın, yazar olarak Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla tanındı. Aydınlar Ocağı Genel Başkanı olarak yazdığı yazılar ve yaptığı konuşmalarla dikkati çeken Yalçın, yazılarını Büyük Doğu (1956-59, 1972), Yeni İstiklal (1962-63), Kök (1981-82) ve Boğaziçi (1984-86) dergileri ile Orta Doğu (1974) ve Tercüman (1976-88) gazetelerinde yayımladı.

Yalçın bir süre yurt dışında görev aldı.

Süleyman Yalçın, Aydınlar Kulübü’nün başkanlığını yapmıştır.

Prof. Dr. Süleyman Yalçın, Aydınlar Ocağı kurucular kurulunda bulunmuştur. 1988 senesine kadar Aydınlar Ocağı Başkanlığı yaptı. O dönem Aydınlar Ocağı’nın “Türk – İslam Sentezi” tezini ortaya attığı dönemdir. Türk -İslam Sentezi Türk düşünce ve fikir hayatında adeta bir dönüm noktası olmuştur.

Prof. Dr. Süleyman Yalçın, 18 Aralık 2016 tarihinde vefat etti.

17Ara/200

Kanal İstanbul demek?..

596be0bd-d4f3-4f4b-8944-44f3d3818a80

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Ara/200

HÖŞMERİM GÖNDEREN KOMŞUMUZ SAĞOLSUN..

hosmerim-yeni

4 Aralık 2020 Cuma / Faize Bayram yengemiz hanımefendi Kocabayramlar’da komşumuz..

Yaptığı nefis höşmerimlerden tatmamız için bize de gönderdi.. Sağolsun..

17Ara/200

Kanal İstanbul demek?..

85370632-1514-41b9-8059-8b73a562a70a

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Ara/200

Nostalji; 25 sene önce BUGÜN: Özgür Kocaeli Gazetesi, 17 Aralık 1995 Pazar

IMG_1983

16Ara/200

Duygu Mert hanımefendi dün bu yazıyı paylaştı..

9391-a71a7dca6067749274912d3ce4153b38

Kardeşim Duygu Mert hanımefendi dün bu yazıyı paylaştı..

Ahsen ağabey O... Adıyla müsemma olur da bu kadar mı olur dedirten şekil... Adı öyle soyadı ayrı güzel..

Merak edenler için: https://ahsenokyar.com/?page_id=2

Ahsen Okyar; en başta Kandıra'nın hemen sonrasında İzmit'in gerçek bir aydın insanıdır.

16Ara/200

Nostalji; 25 sene önce: 15 Aralık 1995 Cuma

IMG_1981

Salih Zeki Uztürk, ANADOLU Endüstri Holding İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Yiğit Sezercan, Ahsen Okyar Kocaeli Kandıralılar Derneğinde

16Ara/200

Mahammet Altınten ağabey ile..

IMG-8523

9 Aralık 2020 Çarşamba / Bugünkü Çardağımızın misafiri Muhammet Altınten ağabey..

16Ara/200

Prof.Dr. Ahmet Haluk Dursun Hoca’nın İzinde..

131106968_10221139819659998_4182918103750503860_o

Kategori: Mesaj Yorum yok
16Ara/200

*4 – Başında kavak yeli esmek:*

balık kavağa çıkınca

*4 - Başında kavak yeli esmek:*

Anadolu ve Rumeli kavaklarının şiddetli rüzgarları üzerine söylenmiş bir deyimdir ki, sorumluluk duygusundan uzak gençler, zevk ve eğlence peşinde koşanlar veya zihnini gerçekleşmesi imkansız işlerle meşgul edenler için kullanılmaktadır.

“İstanbul'un 100 Deyimi” - İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Çilem TERCÜMAN

Kategori: Mesaj Yorum yok
16Ara/200

Anneye soruldu:..

unnamed (2)

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Ara/200

Nostalji; 25 sene önce BUGÜN: 15 Aralık 1995 Cuma

IMG_1984a

15Ara/200

*3 – Balık kavağa çıkınca:*

balık kavağa çıkınca

*3-Balık kavağa çıkınca:*

İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açılan noktasındaki Rumeli Kavağı ile Anadolu Kavağı'nda, çok rüzgarlı ve akıntı kuvvetli olduğu için balık tutmak zordur. Bu nedenle balığın bol bulunduğu ve fiyatının düştüğü zamanlarda şehirde tutulan balıkların, Kavaklar'a kadar götürülüp satıldığı görülür.

Sair zamanlarda düşük ücretle balık almak isteyen müşterilere, balıkçılar tarafından verilen cevap ise "o sizin dediğiniz ücret, balık kavağa çıkınca olur" şeklindedir.

Verilen vaatlerin asla yerine getirilmeyeceğini, söz konusu işin olmayacağını anlatmak için kullanılan "balık kavağa çıkınca" deyimi bu halden doğmuş; ancak zaman içinde deyimde geçen "kavak" kelimesi semt anlamını yitirerek, kavak ağacı zannedilir olmuştur.

İstanbul'un 100 Deyimi isimli kitap, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Çilem Tercüman

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Ara/200

3 beyniniz var..

unnamed (4)

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Ara/200

Nostalji; 25 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazetesi, 15 Aralık 1995 Cuma

IMG_1982

15Ara/200

Kanal İstanbul demek?..

e8e30f59-a0ca-4e65-8bbe-6c060767a123

Kategori: Mesaj Yorum yok
14Ara/200

Nostalji; 25 sene önce BUGÜN: Yeşil Bahçecik Dergisi, Aralık 1995

IMG_6817

14Ara/200

*2 – Ateş pahası:*

ateş pahasu

*2-Ateş pahası:*

Kanuni Sultan Süleyman maiyetiyle Halkalı civarında ava çıkar. Aniden başlayan şiddetli yağmur, padişah ve adamlarını karşılarına çıkan ilk eve sığınmak zorunda bırakır. Ev sahibinin yaktığı ateşin karşısında elbiselerini kurutup ısınan padişah, yanındakilere dönerek, "Şu ateş bin altın eder" der.

Yağmurun dinmemesi üzerine padişah ve maiyetindekiler, geceyi de bu evde geçirirler.

Konuklarını tanıyamasa da önemli ve zengin şahıslar olduklarını anlayan ev sahibi, sabah ona borcunu soran sultana "Binbir altın" cevabını verir.

Bu cevabın şaşkınlıkla karşılanması üzerine ise ateşe bin altın değeri kendisinin biçtiğini, gecelik konaklamanın ise bir altın olduğunu söyler. "Ateş pahası" deyimi, bu hadise üzerine doğmuştur.

Ederinden fazla çok pahalı şeyler için bugün de yaygın şekilde kullanılmaktadır.-

İstanbul'un 100 Deyimi isimli kitap, İstanbul'da yaşanmış olayların tarihi kişiliklerin konu olduğu deyimlerin anlamlarını ve ortaya çıkış hikayelerini içeriyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Çilem Tercüman tarafından kaleme alınan kitapta yer alan deyimlerden bazıları..

Kategori: Mesaj Yorum yok