
Ömer Faruk Kaçar 19. konuşmacı
18 Ocak 2024 Perşembe /Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu 16.Gençlerle Başbaşa Programında 19. Konuşmacı Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Ömer Faruk Kaçar “Kültür Ürünümüz Türk Halk Müziği” konusunda bilgi verdi.
19. Konuşmacı Ömer Faruk Kaçar; “Türk Halk Müziği, Halkın duygu ve düşüncelerini yansıtan, halk içinde her zaman var olan, halk sanatçıları tarafından yakılmış, değişimler ve yoğrulmalarla dilden dile, kulaktan kulağa yayılarak geçmişten günümüze ulaşmış geleneksel bir müziktir”dedikten sonra, “Türk halk müziğinin ilk şeklini, Yakutların; Bahşı ya da Baksı, Altay Türklerinin; Kam, Tonguzların; Şaman, Oğuzların; Ozan adını verdikleri, bugün Aşık denilen büyücü şairler oluşturmaktadır. En önemli özellikleri kopuz eşliğinde şiirler seslendirmeleridir. Günümüzde Türk halk müziği, temelde Orta Asya kültürü olmak üzere, Hitit, Frig, Helen, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinden izler taşır.
Türküler genel olarak bir olay üzerine yakılırlar. Bu olaylar bir milleti ilgilendirecek kadar büyük nitelikler taşıyacağı gibi, dar bir cevrelerde meydana gelen türden de olabilir. Aşk, gurbet, seferberlik, sel felaketi savaşlar gibi..”dedi.
BÜYÜK İLGİ
Emex Otel’de gerçekleşen programa; Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Yüksek İştişare Kurulu Başkanı Ahsen Okyar, KBB Kırsal Tarım ve Aromatik Bitkiler Koordinatörü Abdullah Köktürk, Kocaeli Kandıralılar Derneği Başkanı Sinan Yolcu, Özel Kültür Okulları sahibi Ali Aydemir, SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bayrak, Eğitimci Zehra Genç, Ecz. Selçuk Arslan, İnşaat Yüksek Müh. Coşkun Karakadılar, Sağlıkçı Ayşe Çapçı, İzmit Belediyesi çalışanı Ramazan Dağtekin, Final Dershanesi kurucularından eğitimci Kadir Durgun, KOÜ Devlet Konservatuvarı Dr. Öğretim Üyesi Kenan Serhat İnce, Turizmci Ayşegül Karakadılar, İzmit Müftülüğünde görevli Şerif Hüseyin Ayaz, Yalova Ü. Müh. Fak. Dr. Öğret. Üyesi Yunus Özen, Aile Hekimi Dr. İsmail Çapçı, KKD Yönetim Kurulu üyesi Salim Yaşar, İSU çalışanı Emirhan Başay, Esnaf Ali Sarıtepe, İş insanı Ozan Ceylan, eğitimci Sabahattin Özcan, KBB Kültür İşleri Dairesi Proje sorumlusu Murat Açar, Miray Şener, Eğitim Gönüllüleri Hatice Başay ve Nefise Açıkgöz ile
Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuarı 4. sınıf öğrencileri; Esra Zühal Çimli ve Kadir Yige, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Buket Özdamar, Devlet Konservatuarı 2. sınıf öğrencisi İrem Özyurt, Devlet Konservatuarı 1. sınıf öğrencisi Eren Karpuz, Güzel Sanatlar Fak. 1. Sınıf Öğrencisi Ahmet Efe Küçük, Birey Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Eylül Kayra Acar, Türk Dünyasından; Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. Eski Türk Dili Doktora Öğrencisi Dilobar Egamberdiyeva (Özbekistan), Siyasal Bilgiler Fak. Uluslarası İlişkiler Yüksek Lisans Öğrencisi Aytaj Shahvalizada (Azerbaycan), Sağlık Bilimleri Fak. Hemşirelik Bölümü 2 sınıf Öğrencileri; Suhada Kusain (Filipinler) ve Nozima Anorboeva (Özbekistan) katıldı.
ÖMER FARUK KAÇAR BAĞLAMASI İLE
Konuşması sonunda bağlaması ile birkaç eseri seslendiren Ömer Faruk Kaçar’a; Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuarı 4. sınıf öğrencisi Kadir Yige ile 2. sınıf öğrencisi İrem Özyurt eşlik etti.
PLAKET ve HEDİYE
Ömer Faruk Kaçar’a Akça Koca Platform Yönetim Kurulu üyesi Çetin Mut ve Kocaeli Kandıralılar Derneği Başkanı Sinan Yolcu; plaketini, Platform Yönetim Kurulu üyesi Ayşegül Karakadılar ve Şerif Hüseyin Ayaz’da birlikte; hediyesini takdim ettiler.
Hasan Baykara işyerinde Kumpir keyfi…
21 Ocak 2024 Pazar / Hasan Baykara kardeşim Pazar günü olmasına rağmen işinin başında…
Kumpir için davet edince Fatma yengemiz hanımefendi ile birlikte gittik..
Süperdi… Sağ olsun…
Nihat Gürer Başkanımızı kaybettiğimiz 8 yıl olmuş…
Nihat GÜRER
Sigortacı,
Kocaeli Aydınlar Ocağı Kurucu (3 Mayıs 1985) ve Başkanı,(19.04.1987 – 08.05.1993)
Nihat Gürer Başkanımız 21 Ocak 2017 tarihinde vefat etmiştir.
Cenaze namazı 22 Ocak 2017 Pazar günü İkindi namazını müteakip İzmit Fevziye Camiinde kılındı ve Gündoğdu mezarlığına defnedildi. Akşam namazını müteakip Gündoğdu Merkez Camiinde Kur'an okuması yapıldı.
Sevgili Başkanıma Allah rahmet eylesin, Makamı Cennet olsun…
Senenin son günü Şelale Cafe’ye uğradım…
31 Aralık 2023 Pazar / Senenin son günü Şelale Cafe’ye uğradım…
UNUTULAN GAZZE – Seyfettin KARAMIZRAK
UNUTULAN GAZZE - Seyfettin KARAMIZRAK
Gezze’ de soykırım devam ediyor. İnsanların, gittikçe duyarsızlaşarak bu vahşeti
unutmaya başlaması da…
İsrail son olarak Batı Şeria da bir çocuk kreşini bombalayarak, vahşeti de arsızca
kayda aldı. İnsanlığın sinir uçları ile hoyratça oynayan İsrail, her gün farklı bir zulümle
dünyayı şoka sokmaktadır.
ABD’nin, “artık savaşın şiddetini düşürmenin zamanının geldiğini” söylemesine
rağmen, Katil İsrail’in Gazze’ye saldırıları şiddetlenerek sürmektedir.
Filistinli sağlık yetkilileri, son 24 saat içinde 132 kişinin daha öldürüldüğünü söyledi.
İsrail tankları tarafından bombalanan güneydeki Han Yunus’un üzerinde de duman bulutları
yükseliyor.
Yoros Kalesi
Yoros Kalesi
Anadolu yakasında bulunan ve Boğaz’ın Karadeniz girişinin doğu tarafında bulunan kale, Rumeli Kavağı üzerinde bulunan İmros Kalesiyle birlikte boğazın girişini kontrol etmek amacıyla kurulmuştur.
Anadolukavağı Kalesi veya Ceneviz Kalesi olarak da bilinen bu kalenin adı, "kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geliyor görüşü oldukça yaygın.Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki "oros"tan gelmiş olması da düşünülebilir, belki de bu görüş daha doğrudur.
Yoros Kalesi'nin bir Ceneviz yapısı olduğuna inanılır. Oysa değildir. Kulelerinden birinde görülen tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe, buranın Bizans inşaatı olduğunu gösterir. 14. yüzyılın başlarında, 1305'te kale, Şile Kalesi ile birlikte Türklerin eline geçmiş, ancak fazla bir süre elde tutulamamıştır. 1348'den itibaren de, Karadeniz ticaret yolu hakimiyetine sahip bulunan Cenevizliler buraya hâkim olurlar. Fakat 14. yüzyılın sonlarında, Boğaziçi'nin Anadolu yakasına tamamen hâkim olan Osmanlılar tarafından tekrar fethedilmiştir.
Yoros'un tarih içinde sıkça el değiştirdiği anlaşılıyor. Ceneviz idaresinde kaldığına dair belgelerden biri de L. Sauli'nin 1831 tarihli, Ceneviz idaresine dair kitabında yer alan ve Prof.Multedo adında bir kişi tarafından kalenin kapısı üstünden kopya edilen Latince bir kitabe. Tarih kısmı okunamayan bu kitabede "Cenevizli VincenzoLercari'nin kutsal burun üzerindeki kaleyi tamir ettirdiği" bildiriliyor.
Yıldırım Bayezid'in, 1391'de karayoluyla Kocaeli'nden büyükçe bir kuvvetle gelerek Yoros'a çıktığını, buradan da Yahşi Bey'i göndererek Şile Hisarı'nı teslim aldığını Âşıkpaşazâde yazıyor.Bayezid bundan sonra Yoros Kalesi'ni bir üs gibi kullanır. Ardından, Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı'nı yaptırır. Bu, Konstantinopolis'i fethetme yolundaki hazırlıkların en önemli ayaklarından sayılır. Kalenin yakınlarındaki ormanlık bölgede, içinde buranın zaptı sırasında şehit düşenlerin mezarları olan bir şehitlik vardır.
1399 yılına gelindiğinde, Mareşal Boucicaut Karadeniz Boğazı girişinde yaptığı akında, o sırada artık Türklerin elinde olan Yoros Kalesi'ne saldırmaya cesaret edemez. Yapabildiği şey kalenin eteğindeki köyü yaktıktan sonra geri çekilmek olur. 1402'deki Ankara Savaşı'ndan sonra 1. Bayezid'in oğullarından Çelebi Mehmed, kardeşi Musa'ya karşı harekâtı sırasında 1414'ten az önce Trakya'ya geçmek için Bizans imparatorundan yardım ister, kendisi de Bursa'dan çıkarak Yoros'a gelip konaklar.
1391-1414 arasında Yoros Kalesi Türklerin elinde. İspanya kralının elçisi olarak Timur'un yanına gönderilen RuyGonzales de Clavijo, Karadeniz'e açılırken gördüğü kaleyi "El Guirol de la Turquia" olarak adlandırır. Buranın bakımlı olduğunu ve içinde bir Türk garnizonu bulunduğunu bildirir. Hâlbuki karşısındaki kale harap ve terk edilmiş durumdadır; kalenin eteğinde, etrafında duvar olan bir kule bulunmaktadır, o kadar...Clavijo'nun yazdığına göre, buradan karşı kıyıdaki bir kuleye zincir gerildiği yolunda bir söylenti vardır. Ama zinciri gören yoktu...
İstanbul'un fethinde Yoros da artık Türk hâkimiyetine girer. Osmanlı Devleti'nin hemen her tarafındaki kıyı kalelerini tamir ettiren veya yenilerini yaptıran II. Bayezid burasını da tamir ettiriyor, içine Yoros Kalesi Mescidi denilen bir ibadet yeri yaptırır. Sonraları kale dizdarı Mehmed Ağa da bir hamam inşa ettirir.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki 28 Recep 984/1576 tarihli bir belgeden, kale ile birlikte buradaki cami, çeşme ve hamamın da tamir edildikleri yazılı. Alman seyyahı, Brettenli M. Heberer 1580'e doğru İstanbul'a geldiğinde kaleyi iyi durumda buluyor ve seyahatnamesine gerçeğe oldukça uygun bir de gravürünü koyar. Ermeni yazar P. Ğ. İnciciyan, 18. yüzyılın sonları, 19. yüzyılın başlarında Yoros Kalesi içinde 25 evlik bir Türk mahallesi bulunduğunu, ayrıca muhafız olarak bir dizdar idaresinde 20 kişilik bir müfrezenin de burada kaldığını bildiriliyor.
Maşallah… Torunumu karnesi ile görmek ne güzel!…
Tuna torunum karnesini almış… Şükürler olsun… Maşallah…
Av. Mürsel Aslan ağabeyi de kaybettik…
Kocaeli İl dışı ziyaretlerinde çoğu defa Hatice Yengemiz hanımefendi ile birlikte karşılaşıp sohbetler ettiğimiz Av. Mürsel Aslan ağabeyin vefat haberini almanın derin üzüntüsü içindeyim.
Bugün Karacaahmet Şakirin Camiinden Cuma namazına müteakip ebediyete uğurlanacaktır.
Av. Mürsel Aslan ağabeye Rabbim rahmetini lütfeylesin. Mekanı Cennet olsun. Hatice Yengemiz Hanımefendi başta olmak üzere akraba ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.
Birkaç birlikte olduğumuz fotoğrafı bilgilerinize…