
Yeğenim Özge Bursalıoğlu ile Ahmet Karaasalan evlendi
29 Kasım 2015 Pazar / Yeğenimiz Özge Bursalıoğlu, eniştemiz Ahmet Karaasalan ile evlendi.
Kocaeli İl Müftülüğünde..
1 Aralık 2015 Salı / Kocaeli İl Müftüsünü 7. kattaki makamında ziyaret ettikten sonra Mali İşler Sorumlusu Sefa Buran’ın beşinci kattaki odasına geçtik.
Prof.Dr. Mim Kemal Öke Namaza Nasıl Başladı?
Prof.Dr. Mim Kemal Öke Namaza Nasıl Başladı?
Tanınmış Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Mim Kemal Öke namaza nasıl başladığını yazdı.
İşte Prof. Öke’nin ilk kez Konya’da yerel bir gazete de yayımlanan ve her paragrafı anlam yüklü, düşündüren öyküsü…
İmanı ibadetle tamamlamak gençlik yıllarıma nasip oldu. “Bu eşiği geçişim, gurbetteki eğitimim sırasında, kendimle yüzleşme ile başladı” gibime geliyor.
Avrupa’da Pazar günleri Hıristiyanların ibadet günleridir. Kilise çanlarıyla başlayan bu günde, Hıristiyanlar en temiz elbiselerini giyerek, ailece kiliselere koşarlar. O gün spor müsabakaları, hatta bazı yerlerde barlar, restoranlar bile kapalıdır. İşte böyle bir ortamda yedi yıl yaşadım ben…
Yılmaz Kardeşim İzmit’e gelmiş..
30 Kasım 2015 Pazartesi / Sevgili Şaban bey kardeşim gerçekten dost ve okuyan, araştıran bir kardeşim..
Kocaeli İl Müftüsü Yusuf Doğan’ı ziyaret
1 Aralık 2015 Salı / Kocaeli Aydınlar Ocağı yöneticileri Kocaeli İl Müftüsü Yusuf Doğan’ı ziyaret etti.
‘YA O, YA BU’DAN ‘HEM O, HEM BU’YA GEÇİŞ PROTOTİPLERİ – Süleyman PEKİN
‘YA O, YA BU’DAN ‘HEM O, HEM BU’YA GEÇİŞ PROTOTİPLERİ - Süleyman PEKİN
İnsan mantığı bazen fıtrat zannedilebiliyor. Hâlbuki değişkendir, doğa yasası değildir.
Bir şeyin ya var ya da yok sayılması, ya iyi ya da kötü sayılması, ya güzel ya da çirkin sayılması 23,5 asırlık bir gelenektir ve ‘ya hep, ya hiç’çi Aristo mantığıdır.
Hem meşhur hem meçhul yazar-düşünürlerimizden Alev Alatlı, eserleriyle ülkemizde ‘ya o, ya bu’ mantığı yerine ‘hem o, hem bu’ mantığının tanınmasına öncülük etti.
Saçaklı Mantık veyahut Gri Mantık denilen bu yaklaşım hayatın siyah-beyaz’dan ibaret olmadığının ispatı üzeredir. Ve en çok da tıp ve teknolojik gelişmelerde kullanılmaktadır.
Kuantum fizikçisi Erwin Schrödinger’in bir deneyinden ismini alan “Schrödinger’in Kedisi” adlı 2 ciltlik Alatlı kitabı aslında çağdaş Türk düşüncesinde bir devrimdir.
Küresel muhalif Alev Hanım’ın son yıllarda İktidar’dan nemalanarak ilkeli çizgisini bozmasını ‘hem–hem’ mantığıyla anlayabiliyor ve kendisini ‘ya–ya’ ayrımına tabi tutmuyoruz.
Biz de 2002’den beri Kocaeli’de faaliyet gösteren Selçuklu Düşünce Kulübü’müzle bu tip konuları çok tartıştık. Geçtiğimiz günlerde organize ettiğimiz Nihat Genç Konferansı’ndaki takdimli gerekçeyi ise ortak çıkış yolu bulma denemeleri bâbında paylaşmak isteriz:
Adana Ulucami’de.. –8
20 Kasım 2015 Cuma / Adana Valisi Ziya Paşa’nın kabrini ziyaret ettiktikten sonra, Ulucami de İdris Tanrıkulu hocadan bilgi aldık.
Ahmet Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ARALIK AYI SEMİNERLERİ
Ahmet Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi
ARALIK AYI SEMİNERLERİ
12 Adet Seminer Bulunmaktadır.
LİDERLİK VE MOTİVASYON
- Seminer Tarihleri
- 05.12.2015 ile 05.12.2015 tarihleri arası
- Seminer Saati
- 13:30-17:30
- Seminer Süresi
- 1 Gün - 4 Saat
- Eğitimci
- Cem ÖZÜAK
- Açıklama
- *GENEL KATILIMA AÇIK SEMİNERDİR.
İLKYARDIM
- Seminer Tarihleri
- 06.12.2015 ile 06.12.2015 tarihleri arası
- Seminer Saati
- 12:30-18:30
- Seminer Süresi
- 1 Gün - 6 Saat
- Eğitimci
- Refika NEMEZ
- Açıklama
- *GENEL KATILIMA AÇIK SEMİNERDİR.
ADALAR MI ÖNEMLİ, HAVA SAHASI MI? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
ADALAR MI ÖNEMLİ, HAVA SAHASI MI? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Ege’de 16 adamız (2004-2009 arasında) Yunanistan tarafından işgal ve ilhak edilirken bütün olanları görmezden gelenler aynı yöneticilerdi. Sadece unvanları biraz değişti. O zaman R. Tayyip Erdoğan Başbakan, Ahmet Davutoğlu ise Dışişleri Bakanı idi.
TRT 26 Aralık 2012 de “16 Ada Yunanistan’a geçti” haberini verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu konuda CHP ve MHP milletvekillerinin verdiği soru önergesine verdiği cevapta, bazıları Büyükada’dan daha büyük olan adalarımız için, “adacık” tabirini kullandı. Ve TBMM’de yaptığı cevap konuşmasında “bu adaların aidiyeti ihtilaflıdır, görüşmeler devam ediyor” dedi. Yunan Dışişleri Bakanlığı iki gün sonra Davutoğlu’nun bu sözüne cevap verdi: “Herhangi bir görüşme yok, söz konusu 16 ada Yunan adalarıdır.”
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da TBMM’deki konuşmasında “Adalar hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bu adaların üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez”diyerek bize ait adaların fiilen Yunan işgalinde olduğunu itiraf etti.
Adaların işgalinden bugüne kadar, bırakın Yunanistan’la savaşın eşiğine gelmeyi, 11 yıldır bu konuda Yunanistan’a bir notadahi verilmediği ortaya çıktı.
Şimdi aynı kişilerin yönettiği Türkiye, Suriye sınırını 17 saniye ihlal eden Rus uçağını düşürdü.
Adalarımızın işgaline bu kadar duyarsız olan yönetimin, konuyu izah için kullandıkları “sınırımızın delik deşik olmasına müsaade edemezdik” türü açıklamaları ne kadar inandırıcı olabilir?
Fevzi Genç’ten Kandıra yoğurdu..
28 Kasım 2015 Cumartesi / Fevzi Genç Kandıralı hemşehrim. Ziyaretime gelirken Kandıra’ya özgü ürünlerden de getirir.
Büyük Şair ve Adana Valisi Ziya Paşa.. -7
20 Kasım 2015 Cuma / Adana’da ziyaretlerimiz devam ediyor..
Hop yahyalardan_Fehmi Efendilerden_Mal Müdüru Avni beylerden_Narcılardan-Şerbetcilerden GANDIRALIYIZ… / Kandıralı Fethi DURU
Hop yahyalardan_Fehmi Efendilerden_Mal Müdüru Avni beylerden_Narcılardan-Şerbetcilerden GANDIRALIYIZ... / Kandıralı Fethi DURU
Benim soyadım, hep DURU..
Anneannemin VAROL,
Anneciğimin SEVEN...
Ağva-İst Cad No.. 18
yazardı kapımızda.
Çarşı maaalesii...
Tahta-tokmaklı kapının üzerinde iki plaka üzerinde,
E..17
Su 23 yazardı...
Elektriği. 17. Suyu. 23.almışız. yaa.. ve vaay.
Vasıf abi (GÜNEŞ-Sevgili kardeşim AZİZ in babası) benle beraber, müracaaat etti, demişti.rahmetli, babam TERZİ. A. FERRUH DURU.
Kandıra’da Araf Cafe..
29 Kasım 2015 Pazar / Eski Bağırganlı Balıkçılar Kooperatif Başkanı Hüseyin Acar, kayınbiraderim Sabahattin Baykara’nın asker arkadaşı..
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK TUZAĞI – Prof.Dr. Mustafa E. ERKAL
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK TUZAĞI - Prof.Dr. Mustafa E. ERKAL
Bazıları yine milletvekili yeminine takıldı. İçlerine sinmeyen bu yeminde “Türk Milleti” mi, yoksa “Türk” mü onları rahatsız ediyor? Nasıl olsa genel seçimler geçti; bakan olma ihtimali de yok; o zaman bazıları içini dışa vurmakta sakınca görmüyor.
İdeoloji kelimesini de yanlış kullanıyoruz. Birkaç sözlük veya ansiklopediye baksak iyi olacak. Yeminde ideoloji varmış. Acaba milli kimlik ve milletimizin adı ideoloji mi oluyor? Dün sorun andımızdı kaldırıldı. Şimdi milletvekili yemini, yarın da İstiklal Marşı mı sorun olacak? Dikkatten kaçmış olabilir ama Diyarbakırspor’un ismini Amedspor yaptılar. Bunda da gaflet mi, yoksa ideoloji mi arayacağız?
Eğer hedefiniz Türksüz, Türk Milletinin olmadığı bir milletvekili yemini ve anayasa ise; terörle mücadelenin esprisini anlamak mümkün değildir. Zaten bölücü ve ırkçı terör örgütü bu ve benzerlerinin gerçekleşmesini istemektedir.
Önümüzdeki dönem ülke ihtiyaçlarına göre bir anayasa değişikliği yapılmayacaktır; yapılacak olan, Anayasa’nın toptan rafa kaldırılmasıdır. Yukarıda belirttiğimiz milletvekili yemini ve yeni anayasada anlaşılan çokkültürlülük tuzağı öne çıkacaktır.
Dünyanın Kullanılan En Eski Köprüsü: Adana Taşköprü -6
20 Kasım 2015 Cuma / Cuma namazından sonra Adana’yı gezmeye başladık..
Abdullah Bakar’dan “Devşirmelikten Yeniçeriliğe” konferansı
28 Kasım 2015 Cumartesi / Abdullah BAKAR Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın 73. SÖZ SIRASI GENÇLERDE programında, “Devşirmelikten Yeniçeriliğe” başlıklı bir sunum yaptı.
Fevzi Genç kardeşime “Meselelerimiz ve Çözümler” kitabını takdim ettim.
28 Kasım 2015 Cumartesi / Fevzi Genç’e, Av. Zeki Hacıibrahimoğlu’nun imzalayıp gönderdiği “Meselelerimiz ve Çözümler” kitabını takdim ettim.
Allah’ın Gazabı Zalimlerin Üzerine Olsun mu ki – Karaçay AHISKALI
Allah'ın Gazabı Zalimlerin Üzerine Olsun mu ki - Karaçay AHISKALI
İslam Aleminin çektiği zulüm şiddetlenerek artıyorsa, uğradığı bu zulme Allah'ın Gazabı denebilir mi... Ve Allah'ın Gazabına uğradığımızı düşünürsek, "Allah'ın Gazabı zalimlerin üzerine olsun" bedduasının muhatabının da biz olduğumuz sonucuna varılabilir mi dersiniz... Hasılı, meseleye farklı bir açıdan baktığımızda Allah'ın Gazabı, Ruslar ya da Amerikalılar mıdır acep... Veya İngilizler ya da Yahudiler midir ki...
Kıblem Kâbe deyip, paraya secde edenlere zalim denir mi sizce...
İslam'ın içini boşaltmak zulüm değil midir...
Ya, Allah'ın haram kıldıklarını meşruymuş gibi göstermeye çalışmak ya da helalleştirme gayretinde bulunmak zalimlik değil de nedir Allah Aşkına...
Millet'in malını haraç mezat satana, çatır çatır kul hakkı yiyene, kafirlerle işbirliği yapana, batılın önüne paspas olana zalim demeyelim de ne diyelim...