Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

25Kas/130

Olumlu telkinin ve zihinde canlandırmanın gücü – Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Özkan

indirOlumlu telkinin ve zihinde canlandırmanın gücü - Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Özkan

Pek çok insan zihninde saklı duran güçlerini kullanamıyor. Sorunlarını çözmek için başkalarından medet umuyor. Oysa içinde keşfedilmeye bekleyen bu güçlerini kullanabilse sorunlarını rahatlıkla çözebilecek, sağlıklı ve mutlu bir insan haline gelebilecek.

Bu güçleri kullanmanın ekonomik bir masrafı da yok… Bu yöntemle örneğin toplum karşısında başarılı sunumlar yapabilir veya istediğiniz oranda zayıflayabilirsiniz.

En önemli güçlerimiz de olumlu telkin ve zihinde canlandırma veya imgelemedir. Telkin, sürekli olarak tekrar edilen basit ve kısa cümlelerdir. Ne olmak istediğinizi ve neye sahip olmak istediğinizi kendinize telkin edebilirsiniz.

Birbiri ardına tekrarlanan düşünceler tekrarlandıkça güçleri artar. Bir tek yağmur damlası kuru toprak üzerine etki edemez. Ama tekrarlanan yağmur damlaları kuru toprağı su biriktiren bir baraja ve bir enerji kaynağına dönüştürebilir. Bunun gibi, tekrarlanan düşünceler de büyük bir güce dönüşme potansiyeline sahiptir.

Sürekli tekrar ettiğimiz cümleler, bilinçaltımızın eşiğinden içeri girer ve güçlerini artırırlar. Bilinçaltımız bu cümleleri doğru olarak kabul eder ve onları birer inanç haline getirerek gerçeğe dönüştürme yollarını arar. İnanç, bir düşünceye gönülden bağlı olmaktır.

Düşüncemiz inanç haline gelince, söylediğimiz cümleler henüz gerçekleşmese bile, hayal ettiğimiz kişi gibi yaşamaya başlarız. Fırsatları ve sahip olmak istediklerimizi gerçekleştirmek için kendiliğimizden harekete geçeriz. Bir düşünceyi içimizden beşten fazla tekrarladığımızda beyin onu gerçek olarak algılıyor.

İmgeleme yoluyla da beynimizi harekete geçirebiliriz. İmgeleme, hayal gücümüzden faydalanarak, arzu ettiklerimize kavuşmuş gibi zihnimizde canlandırmaktır. Sürekli telkinler gibi, elde etmek istediğimiz şeyleri sürekli zihnimizde canlandırdığımız zaman, beynimiz hemen işe soyunarak bunu gerçekleştirmeye çalışır. Beynimiz otomatik olarak devreye girer ve hangi yöntemin bizi amacımıza ulaştıracağını bulur.

Ne istediğimizi canlı ve parlak bir şekilde zihnimizde canlandırdığımız zaman, bu şeyin gerçekleşmesi için beynimizi teçhizatlandırmış oluruz. Aynı imgelemeyi defalarca tekrarladığımız zaman beynimiz böyle şeyin zaten var olduğunu inanır. Bu inanç bizi hedeflerimize ulaşmak için hızlandırır. Böylece zihnimizde canlandırdığımız şeyleri gerçeğe dönüştürme fırsatını, en uygun zamanını elde etmiş oluruz.

Zihnimizde canlandırdığımız şeylere inanıp inanmamamızda önemli değildir. Çünkü beynimiz gerçek ile gerçek olmayan arasındaki farkı ayırt edemez. Zihnimizde canlandırdığımız şeyi gerçek olarak kabul eder ve ona göre kendi programını yapar. Bu sebeple bu güçlü beyin aracımızı kendimize rehberlik etmesi için isteklerimiz doğrultusunda kullanabiliriz. Bir resmi, örneğin zayıflamış ve incelmiş haldeki bir resmimizi, düzenli olarak beynimizde canlandırdığımız zaman onu daha gerçekmiş gibi algılarız. Bu anlayışla onu daha çok istemeye başlarız. Hayalde canlandırmamız, imgelememiz arzumuzu besler ve bizi onu gerçekleştirmek için harekete geçmeye zorlar (Warren Veenman- Sally Eichhorst, İçinizdeki Gücü Keşfedin. s. 153).

Amacımıza ulaşmak için istediklerimizi, gerçekleşmiş gibi yaşamamız ve hayali olarak da olsa tecrübe etmemiz gerekir. “Ben zayıflayamam”, “Ben toplum karşısında başarılı sunum yapamam” cümlelerini defalarca söylerseniz önünüze çıkan bütün fırsatları kaçırmış olursunuz.

Bu sebeple olumsuz iç konuşmaları zihnimizde tekrarlamamalıyız. Kendine kırk kez deli diyen gerçekten deli olabilir.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.