Türkiye için ‘hasat zamanı’ mı? – Fevzi Öztürk
Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Ruhittin Sönmez’in Bloomberg HT’de editör olarak görev yapan damadı Kerim Karakaya’nın bir haberi üzerine, Yenişafak Gazetesinde çıkan bir yorumu bilgi ve tetkiklerinize sunulmuştur.
Fevzi Öztürk
fozturk@yenisafak.com.tr
30 Mart 2012 Cuma
Türkiye için 'hasat zamanı' mı?
Son dönemde yabancıların Türkiye'deki varlık satışları dikkat çekici boyutlara ulaştı. Daha birkaç yıl öncesinde, neredeyse her şirketin bir yabancıyla ortaklık hikâyesinin kulislerde dolaştığı günler geride kaldı.
Artık kulislerde yabancı yatırımcıyla şirket ortaklıkları yerine, yabancıların Türkiye'de ki hangi varlıklarının satışının yapılacağına dair planlar konuşuluyor.
Yabancıların varlık satışlarına dair yaptıkları açıklamalar ve bunlara dair yorumlar farklılık göstermekle birlikte; yeniden yapılanma, ana faaliyete ağırlık verme, borçların azaltılması gibi stratejilerin öne çıktığını görüyoruz.
En son gelen satış haberi ise dün, dünyanın önde gelen çelik üreticisi ArcelorMittal'in, Erdemir'de yüzde 25 olan payının (varantların da satılması halinde) yarısını satarak, ortaklık payını yüzde 12,5 düşüreceğini açıklaması oldu.
ArcelorMittal, ana faaliyetleri dışında kalan alanlardan çıkma ve borçlarını azaltma stratejisi kapsamında bu satış kararını aldığını açıkladı.
Tam da yabancıların Türkiye'deki varlık satışlarıyla alakalı bir araştırma yaparken, yıllardır yaptığı haberlerle dikkat çeken BloombergHT editörü Kerim Karakaya'nın analizi gözüme çarptı. Başarılı bir haberci olan Karakaya'nın, BloombergHT'de yaptığı analizden birkaç alıntı yapalım;
Yabancılar tarafından resmi olarak satışa çıkarılan varlıkların listesi:
Citigroup'un Akbank'taki hisselerinin en az yüzde 10'u,
Dexia'nın Denizbank'taki yüzde 99,84 hissesi,
EFG'nin yüzde 70'ine sahip olduğu Eurobank Tekfen ve Finans Emeklilik'teki payı,
Son olarak dün açıklanan ArcelorMittal'in Erdemir'deki yüzde 12,5'luk hissesi.
Resmi olarak satışa çıkarılan varlıkların mevcut piyasa değerleri üzerinden toplamı yaklaşık 7-8 milyar doları buluyor.
Citigroup, Akbank'taki tüm paylarını satmaya karar verirse buna yaklaşık 1,5 milyar dolar daha ilave etmek gerekir diye de not düşüyor Karakaya?
Başka satış haberleri gelecek mi?
Bunu bilmek zor, açıklandıkça öğreneceğiz.
Bilinen bir gerçek varsa, yabancı yatırımcıların alım haberlerinin yerini artık satım haberleri almış durumda.
Hülasa, sebebi her ne olursa olsun, yabancıların Türkiye'deki varlıkları son yılların en büyük satış dalgasıyla karşı karşıya?
Bu satış durumunun çok da beklenen bir şey olmadığını belirtelim.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) bu yıla dair yaptığı ankette "önümüzdeki dönemde Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımları en çok etkileyecek olumsuz gelişme nedir?" sorusuna verilen cevap: "uluslararası piyasalarda yaşanan finansal krizin daha da derinleşmesi"dir. Global finansal krizde son aylarda alınan aksiyonların etkisiyle bir yumuşama söz konusudur. Satışların nedeni krizin daha da derinleşmesi olamaz? Yani katılımcıların Türkiye'ye doğrudan sermaye girişini etkileyebilecek böyle bir satış dalgasını beklemediklerini görüyoruz.
YASED rakamlarına göre, Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım girişleri 2010 yılında 9 milyar dolar iken, 2011 yılında 15,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Eğer bu satışlar yabancılar tarafından karşılanmazsa veya yeni satın almalar gerçekleşmese, yabancı sermaye girişi bu yıl düşük kalacaktır. Bu durumda artan petrol fiyatlarının tetikleyeceği cari açık üzerinde ekstradan bir olumsuzluk oluşturur?
Yabancıların Türkiye'deki varlıklarını satmalarının nedeni Türkiye piyasasının ve pazarının değerinin düşmesinden olamaz. Yabancı sermayenin merkezinde işler pek parlak değil. Öz kaynak temini için kârlı varlıkları elden çıkarmaya çalışıyorlar. Türkiye gerek ekonomisi, gerekse pazar anlamında halen ciddi anlamda potansiyel vaat ediyor?
İşte bu nedenle Akbank'taki hisselerinin bir bölümünü satacağını duyuran Citibank'ın Sözcüsü "Türkiye bizim için kilit pazar. Hisselerimizi düşüreceğiz. Ama Türkiye'den çıkmayı düşünmüyoruz" diyor.
Türk yatırımcıların yurtdışında şirket avına çıktığı bu günlerde, içerideki yabancı paylarının satışı Türkiye için "hasat zamanı" geldiğinden olamaz.
Bu ülke ve bu pazar halen "maalesef" biz ona ihtiyaç duydukça, yabancı sermaye için büyük kazançlar vaat ediyor?
Ayaktakiler: Yrd. Doç. Emin Sezer, Dr. Ahsen Okyar, Sait Yıldırım, Musa Ordu Oturanlar: Merve Sönmez Karakaya, Kerim Karakaya, Prof. Dr. Kerem Alkin, Av. Ruhittin Sönmez, Dr. A. Gülden Sönmez
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.