Gazeteci-Yazar Mustafa Küpçü: “ATAŞE” benim için bir gönül borcuydu
Gazeteci-Yazar Mustafa Küpçü: “ATAŞE” benim için bir gönül borcuydu
Gazetemiz yazarlarından Mustafa Küpçü, yeni bir tarihi romanla okurlarının karşısına çıkıyor. Ataşe isimli kitabı için 13 Nisan’da imza günü gerçekleştirecek olan Küpçü, tarihi romanı hakkında da bilgi verdi
Gazetemiz köşe yazarlarından Mustafa Küpçü, 6’ncı kitabı Ataşe ile okurların karşına çıkmaya hazırlanıyor. Ateşe adlı tarih romanında Emekli Kurmay Albay Hayri Saner’in anıları yer alıyor. 3 yıl boyunca ciddi bir araştırmalar yaparak romanını tamamlayan Küpçü, ayrıca 13 Nisan Cumartesi günü saat 14.00-19.00 arası Alemdar Caddesi Soydan İş Merkezi zemin katta bulunan Kitap Keyfim’de imza gününde okurları ile buluşacak. Küpçü, romanla ilgili, “Bu romanının kahramanı Emekli Kurmay Albay Hayri Saner, bu kentin saygın insanlarından biriydi” dedi.
TARİHİ ANILAR
Roman hakkında bilgi veren Mustafa Küpçü, “İzmitli, tiyatro sanatçısı Emel Çeviren hanımefendiyle çok yakın bir dostluğumuz vardı. Annemiz yaşında olmasına karşın, benin ve eşim için çok sıcak bir arkadaştı. Bir gün bana bir dosya uzattı. ”Mustafa, bu dosyada rahmetli eşim Hayri Saner’in anıları var. Eminim ki sen bunu değerlendirirsin. Böylelikle eşim de ‘ölümsüzler’ arasına girer” dedi. Son üç yıldır bu anılar üzerinde çalışıyordum. Anılarda kimi belirsizlikler, kopukluklar vardı. Ama konu çok ilginçti. Ciddi bir araştırma süreci sonunda, bu tarihi anıları bir tarihi roman kimliğine kavuşturduğumu sanıyorum” dedi.
“GÜVENDİKLERİMDEN ACIMASIZ ELEŞTİRİLER İSTEDİM”
Küpçü, “Yayına hazırlamadan önce, bilgi ve eleştirilerine saygı duyduğum bazı dostlara kitap metnini ilettim ve acımasızca eleştirmelerini ve katkılarını istedim. Bunlar isimler arasında, Emekli Kurmay Albay, ”Magosa Kahramanı" Oğuz Kalelioğlu, önceki dönemlerde Kocaeli Valiliği ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapmış olan, okul ağabeyim Kemal Nehrozoğlu, tarihçi kimlikleriyle; Müzeyyen Ünal, Süleyman Pekin ve Turgay Şahbenderoğlu, meslek büyüğüm Adnan Filiz ile değerli dostum şair Hayrettin Geçkin’e, kitabı baştan sona büyük bir titizlikle gözden geçirerek yazım hatalarını düzelten edebiyat öğretmeni Şenay Akkoç’a ve kitabımı baskıya hazırlayan Ömer Akın’a teşekkür borçluyum” diye konuştu.
NEDEN ATAŞE?
Romanın kahramanı Hayri Saner, 1927 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yer alıyor ve Mareşal Fevzi Çakmak başta olmak üzere pek çok saygın komutanla çalışıyor. Yüzbaşı rütbesinde ilk olarak 5 yıl, ulusal kahramanlarımızdan Hüsrev Gerede’nin Büyükelçi olduğu Tokyo’da Askeri Ataşe olarak görev yapıyor. Japonya’nın Çin’e yönelik saldırılarını bizzat izliyor. İkinci Dünya Savaşı öncesinde, pek çok yabancı ülke Askeri Ataşeleri ile ilginç ve önemli tartışmalar yaşıyor.
GÖREVLERİ YURT DIŞINDA GEÇİYOR
Bu arada bir tarafı Polonyalı, bir tarafı Fransız, bir piyano virtiyözü hanımla müthiş bir aşk yaşıyor. Daha sonra, İsniçre-Bern'de, Büyükelçi Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun maiyetinde Askeri Ataşe olarak görev yapıyor. Bu dönemdeki çalışma arkadaşlarından biri, daha sonra Milliyet Gazetesi’ni kuracak olan Basın Ataşesi Ali Naci Karacan. Hayri Bey’in sonraki görevleri de büyük ölçüde yurt dışında geçiyor. Bu nedenle romanıma ”Ataşe" adını verdim. Selin BECER
Mustafa Küpçü'nün daha önce yayınlanmış kitapları:
Anayasa, Yasalar ve Sendikal Mücadele’de Hukukun Payı (1993) 0 Bosna Yazıları ( 1997) (Ortak Yayın) Çınarlarda Hüzün Var (2003) Deliormanlı (2017) Gri Yeşil İzmit (2018) (Ortak Yayın)
Mustafa Küpçü Kimdir?
1950, İzmit doğumlu. 1968-69 dönemi İzmit Lisesi, 1974 Güz dönemi Ankara-Siyasal Bilgiler Fakültesi, Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu. Kamu ve özel sektörde 29 yıl görev aldı. 1989 yılından bu yana yerel gazetelerde köşe yazarlığı, yerel radyo ve televizyonlarda program yapım ve sunuculuğu yaptı. 1993-1998 yılları arasında Laspetkim İş ve Tekstil İş sendikalarında “Eğitim Direktörü” olarak görev yaptı. KocaeliÜniversitesi-Meslek Yüksek Okullarında 16 yıl ”Siyaset Bilimi”, ”Toplum Bilim”, ”Kurumsal Kimlik” dersleri verdi. Emekli ve halen KOCAELİ Gazetesi köşe yazarı.
ATAŞE hakkında yorumlar;
ADNAN FİLİZ:
Romanın ikinci bölümünü de tamamladım. Rus klasikleri gibiydi. Hele, menekşe gözlü piyanist kız devreye girdiğinde roman iyice tatlandı. Ancak, çay kahve ve sohbetle süren beraberlikten sonra, birlikte yaşanan heyecanlar sır gibi örtülüyordu! Yoksa gizlenmiş miydi? Romanın son kısmı, yakın tarihin olaylarını vermesi bakımından önemli. İkinci bölüm daha akıcı bir anlatıma sahip, insanı sürüklüyor. Kitap güzel bir yapıt olmuş. Türkçene, anlatımına, imla kurguna hayranım. Gözlerinden öperim.
AHSEN OKYAR :
Sevgili Küpçü ağabey; Dolu dolu bir hayatın hikayesi olan Ataşe'nin 34 sayfasını dün okudum. Bu gece de 135 sayfayı okumayı gece 01.16'da tamamladım. Yakında, bu kadar iştiyakla ve ara vermeden okuduğum, etkilendiğim bir kitap olmamıştı. İstifade ettim. Sağol. Ellerinize sağlık, muhabbetlerimle.
HAYRETTİN GEÇKİN:
Kitabın tarihsel ve doğal örgüsü bana göre iyi. Belli ki, araştırmalara dayanarak yapılmış. Alkışladım. Bana kalırsa noksansız. Rahatlıkla matbaaya gönderilebilir.
KEMAL NEHROZOĞLU:
Mustafa Bey, son derece ilginç ve renkli bir yaşam öyküsünü yakalamışsınız. Pireyi deve yapabilen dizi romancıların elinde 600-700 sayfalık bir kitp olurdu. Akıcı, merak uyandıran, yalın, sade bir anlatımla kaleme almışsınız. Bu haliyle gayet güzel. Gerçi, anılara araştırmalar ve roman ögeleri ile katkı yapmışsınız ama kişi ve mekan anlatımlarında biraz daha geniş araştırma ve muhayyile eklenmesi hem lezzeti artırır hem de daha hacimli bir roman elde edilmiş olurdu. İkinci baskıya diyelim. Elinize, gönlünüze sağlık.
DOÇ.DR. OĞUZ KALELİOĞLU. (Em.Kur.Albay):
Kardeşim Mustafa. Çanakkale’ye gideceğim için kitabını dönüşte tamamlayacaktım. Ancak, ikinci bölüme başlayınca, konunun ve satırların sürükleyiciliği beni çok etkiledi. Sabahın beşine kadar okuyup notlar aldım ve tamamını inceledim. Sonuç olarak; gerçekten çok güzel bir eser ortaya çıkarmışsın. Ellerine sağlık. Selam ve sevgilerimle gözlerinden öpüyor, başarılar diliyorum.
SÜLEYMAN PEKİN:
Ataşe çok akıcı bir kitap; insanı konudan konuya sürüklüyor. Daha evvelki Deliormanlı kitabınız da oldukça sürükleyiciydi. Ataşe de onun gibi, gücünü gerçek bir hikaye olmasından akıyor sanırım. Binbaşı Hayri Saner’in yaşadıkları, aslında dönem dönem bir Türk’ün ya da Türkiye’nin yaşadıkları ve her bir kısmıyla fazlasıyla etkileyici. Hatta bir yönüyle film gibi. Benim gibi Japonlarla stratejik açıdan ilgili ve Bahçecik'li biri için, sürprizler barındıran bir kitap oldu. Okuma ve analiz imkanı verdiğiniz için müteşekkirim
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.