Aydınlar Ocağının Yitikleri Anıldı..
- Kocaeli Aydınlar Ocağı (KAO) kurullarında görev yapan ve değişik zamanlarda vefat eden 25 isim toplu anma etkinliğinde yâd edildi.
3 Mayıs 1985’te kurulan, aradan geçen 36 yıl boyunca Kocaeli Aydınlar Ocağı (KAO) kurullarında görev yapan ve değişik zamanlarda vefat eden 25 isim toplu anma etkinliğinde anıldı. Sivil Toplum Merkezi’ndeki toplantıya Aydınlar Ocağı Başkanları Süleyman Pekin, Dr. İbrahim Kahraman, Ahsen Okyar, Av. Ruhittin Sönmez ile rahmete kavuşmuş isimlerin aileleri, sevenleri katıldı.
GEÇMİŞTE KALAN BİR SİLKİNİŞ ÖYKÜSÜ – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
GEÇMİŞTE KALAN BİR SİLKİNİŞ ÖYKÜSÜ - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Hukukçu, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin vefatı dolayısıyla Yeniden Milli Mücadele Hareketi de gündeme geldi. Ankara’dan Gazeteci dostum Fehmi Çalmuk aradı bbntürk Televizyonundaki Politik Adam Programına davet etti. Prof. Dr. Anıl Çeçen hocam ve meslektaşımız Emre Aygen’den sonra ben konuştum. Program yapımcısı arkadaşım Fehmi Çalmuk’a “Biliyorsun ben MTTB orjinliyim (1967). Mücadele Birliği’yle bir alakam yok. Öyle ki birbirimize karşı hiç de öyle sempatik bakmaz, rakip firmalar gibiydik. Hatta Mücadele Birliği, Cağaloğlu’ndaki MTTB binasının tam karşısındaki binaya taşınınca bu rekabet daha da büyüdü. Bardağı taşıran son damla oldu. Oysa bugün çoğu dostum, yakınım. Ben ne anlatayım?” dedim.
Kandıra Medyası
Kandıra Medyası
Kandıra’nın Gazeteleri, Radyo ve İnternet Siteleri
Medya; radyo, televizyon, gazete, dergi, İnternet gibi bilgi depolamak ve iletmek için kullanılan yazılı, basılı, görsel ve işitsel iletişim araçlarını ve ortamını ifade etmektedir. Medyanın kamuoyunu açıklama, oluşturma, iktidarı, devlet kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerini halk adına denetleme, eleştirme gibi önemli görevleri vardır.
İletişim; “Duygu ve düşüncelerin akla uygun biçimde başkalarına aktarılması, bildirim ve haberleşmedir.
İnsanlık var oluşundan beri birtakım araç ve yöntemlerle iletişim halindedir. İletişimin amacı geçmişten günümüze kadar değişmemekle birlikte değişen iletişim araçları ve biçimleri olmuştur.
17. yüzyıldan itibaren yazılı basın alanında meydana gelen gelişmeler basının 4. Güç olarak kabul edilmesine neden olurken, 21. Yüzyılda ise “sosyal medya” 5. Güç olarak karşımıza çıkmıştır.
Emin Saka ağabeyi de kaybettik
Cenaze Cuma namazı Balaban Karakadılar Camiin de..
Bir süredir SEKA Devlet Hastanesi'nde tedavi altında olan Emin Saka ağabeyden maalesef acı haber geldi.
Sabah ezanı saatlerinde son nefesini veren Emin Ağabeyin cenazesi bugün Cuma namazını müteakip Balaban köyü Karakadılar Camii'nden alınıp Balaban köyü mezarlığında defnedilecek.
1966 yılında “Kocaeli ve Kocaelisporu Seven Eski Dostlar Grubunu” 2 arkadaşı ile birlikte kurdu. Kocaelispor logosunu hazırladı. Birçok programda biraraya geldiğimiz, iyilik için yaratılmış, hayır sever, kalbi güzel bir insandı.
Rabbim Peygamber Efendimize komşu eylesin.
Ailesine, sevenlerine sabır diliyorum.
Emin Saka ağabey ile birlikte..
İlginç!..
BURHAN ÖZFATURA ANLATIYOR!..
''Bay Kemal!'' diye bağırıp suçlamak kolay ama.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iki kez seçilen ve 1984 yılından bu yana yakından tanıdığım 37 yıllık dostum değerli ağabeyim Burhan Özfatura ile çok sıcak bir sohbet yaptık.
"Kemal Kılıçdaroğlu'nu Hesap Uzmanları Kurulu'nun ilk yıllarında tanıdım" diyen Özfatura, CHP liderinin hiç bilinmeyen yönlerini açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan'ı ise eleştirdi.
Söz Özfatura'nın:
"O dönemde de BAĞ-KUR dökülüyor. Turgut Özal, Altan Tufan ve ben konuşurken Kemal Kılıçdaroğlu'nun BAĞ-KUR'un başına geçmesini şöyle önerdik:
- 'Bu adam istirahat bilmiyor, 7 gün 24 saat çalışıyor…"
Özal, Kemal Kılıçdaroğlu'nu BAĞ-KUR Genel Müdürü yaptı. Kemal Bey müthiş bir potansiyel gösterdi ve bu görevde gerçekten de çok başarılı oldu.
Kemal Bey ondan sonra başka büyük bir bataklığın SSK'nın başına getirildi.
O dönem SSK batıyordu. Kemal Bey, Tayyip Erdoğan'ın dediğinin tam aksine fevkalade başarılı oldu. SSK'yı düzene getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun ekibi çok güzel bir tasarı hazırladı. Turgut Özal onu kanunlaştırdı.
DİNİME LAF SÖYLETMEM! – Ruhittin SÖNMEZ
DİNİME LAF SÖYLETMEM! - Ruhittin SÖNMEZ
Sezen Aksu’nun 5 sene önce yazdığı bir şarkıda, “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” denilmiş.
Nasıl olduysa, herkesten daha fazla Müslüman olduğunu düşünen birileri 5 sene sonra bunu fark edip linç kampanyasına dönüştürdüler. Hz. Âdem ile Havva’ya hakaret ettiği gerekçesiyle, “Dinime laf söyleyenin dili kesilir” tarzı tepkiler gösterdiler.
Zülfü Livaneli “Sezen’in, Âdem ve Havva’nın cennetten atılmalarına yol açan hatayı gençliklerine ve bilmemeye bağlayan, sözlerinden hakaret anlamı çıkarmak ilkel bir zorlamadır”diyor.
Allah’ın uyarılarını dikkate almayıp, şeytanın sözüne kanmayı ister “cahillik”, ister Diyanet tefsirinde yazdığı gibi “gaflet” veya başka bir sıfatla da ansanız bu sığ bakışlılar bir hakaret anlamı çıkartabilir. Ayetteki “zalim” sıfatı daha mı hafif?
Görüldüğü gibi, şiirler, şarkılar, resim ve karikatürler birer sanat eseri olarak soyut anlamlar ihtiva eder. Kişilerin kültür seviyesi, dünya görüşü, yetişme tarzı gibi çeşitli sebeplerle farklı algılamalarının söz konusu olabildiği eserlerdir.
DUYGU DOLU HATIRA – Seyit YÜCEL
ÜLKÜDAŞIMIN DUYGU DOLU HATIRASI - Seyit YÜCEL
Rahmetli Denktaş 1996 yılında ilk rahatsızlandığında Kıbrıs'tan Ankara'ya benim de Hastane Md. Yrd. olarak çalıştığım İbn-i Sina Hastanesi'ne getirilmişti.
Gelmesini müteakip zamanın Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı ve diğer önemli zevatın tamamı kısa aralıklarla ziyaretine geldiler. Biz de elimizden geldiğinde ziyaretçileri karşılayıp Denktaş'ın yattığı 7.kata çıkararak ziyaretlerine yardımcı olduk.
Akşamın ilerleyen saatlerinde partiden gelen bir telefonla Başbuğumuzun da ziyarete gelmek üzere yola çıktığı söylendi. Saat epeyce ilerlemiş olduğundan karşılama için benden başka kimse de kalmamıştı. Hemen protokol kapısına çıktım ve biraz sonra rahmetli Başbuğumuzun arabası göründü. Arabadan indi elini öptüm, "hoş geldiniz Başbuğum" dedim ve içeri girip 7. kata çıkardık.
O ana kadar gelen hiç bir ziyaretçinin kalmadığı uzun süre odada kaldı. İçeriden neşeli sesler dışarı kadar gelmeye başladı. Rahmetli Denktaş'ın aile fertlerinin yüzlerinde de Başbuğ'un gelmesiyle birlikte muhabbetli gülücükler açmıştı. Neticede kapı açıldı ve Başbuğum göründü. Rahmetli Denktaş'a dönüp bizi işaret ederek "bak burada bizim evlatlarımız yanında, emniyettesin." dedi.
BİRAZDA GÜLELİM
BİRAZDA GÜLELİM
Misafirin yanında dayak yemeyeceğini bildiği için sınırları zorlayan çocuktaki cesaret kimsede yok.
Kavgaların en çok 'ne bakıyon len' diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak çok mantıklı gerçekten
Dişini fırçalayan erkeği bulmuş da, macunu ortadan sıkmayanını istiyor. Bak bak lükse bak
Arabada kemer takmak zorunluyken otobüslerde milletin ayakta gidebilmesini bana bir anlatın
Türklere özgü ikna şekli, ölümü gör
Bazen başımı alıp gidesim geliyor ama Müge Anlı’dan korkuyorum beni de bulur diye
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak daha hızlı geleceğini zanneden tek milletiz
Annem beni ders çalışırken gördü, gözleri yaşardı, bıraktım ders falan çalışmıyorum. Ondan değerli mi, kıyamam ben ona